|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
20-01-2007, 20:50 | #21 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Semai Halk şiirinde hecenin sekizli ölçüsü ile koşma biçiminde düzenlenen ve özel bir ezgi ile söylenen şiirlerdir. Genellikle en az üç, en fazla beş dörtlükten oluşurlar. Çoğunlukla doğa, güzellik, ayrılık. kavuşma gibi duygusal ve lirik temaları işlerler. Semainin hece ölçüsünün yanında aruz kullanılarak yazılanları da vardır. ÖRNEK SEMAİ: Karacaoğlan
__________________ Besiktas JK . | ||
|
20-01-2007, 20:50 | #22 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Varsağı Özel bir ezgiyle söylenen koşmaya denir. Önce Güney Anadolu’da yaşayan Varsak Türkleri tarafından söylendiği için bu adla anılır. Semâiye benzer. Hece ölçüsünün en çok sekizli kalıbıyla yazılır. 4+4 duraklı veya duraksız olur. Kafiye şeması şöyledir: Xaxa bbba ccca. Semâiden ezgi yönüyle ayrılır. Varsağı yiğitçe bir havayla okunur. Çokluk içinde "bre", "hey", "hey gidi", gibi ünlümler yer alır. Bu ünlemlerin bulunmadığı varsağılar ezgisiyle fark edilir. ÖRNEK VARSAĞI: Karacaoğlan
__________________ Besiktas JK . | ||
20-01-2007, 20:50 | #23 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Selis Halk edebiyatında aruz ölçüsü kullanılarak yazılan şiirlerdir. Genellikle 19’uncu yüzyıl aşıkları tarafından kullanılan selisin en fazla yazılan tipi gazeldir. Hece ölçüsünün on beşli kalıbına da uyan selislerin en belirgin özellikleri farklı bir ezgiye sahip olmalıdır.
__________________ Besiktas JK . | ||
20-01-2007, 20:50 | #24 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Nefes Dini temellere bağlı aşık edebiyatı nazım şekillerinden ilahilerin Alevi-Bekteşi aşıklarınca yazılanlarına denir. Konusu genellikle tasavvuftaki vahdet-i vücud, Alevi-Bektaşi ilkeleri, tarikat kurallarıyla ilgilidir. Dili sade bir Türkçe olan nefesler biçim olarak koşmaya benzer. Dörtlükler halinde hece ölçüsünün 7, 8, 11’li kalıpları ile ya da az da olsa aruzla yazılanlara rastlanmaktadır. Dörtlük sayısı 3-7 arasında değişir. Fazla da olabilir. ÖRNEK NEFES: Biz Urum Abdallarıyız Maksadımız yârdır bizim Geçtik ziynet kabâsından Gencinemiz erdir bizim Dâim kılarız biz zârı Harceyleriz elden var, Dost yoluna verdik seri Mürkirimiz hârdır bizim Aşk bülbülüyüz öteriz Râh-i Hakka yüz tutarız Mânâ gevherin satarız Mürşidimiz vardır bizim İstivâyı gözler gözüm Seb’almesanidir yüzüm Ene’l Hakk’ı söyler sözüm Mi’râcımız dârdır bizim Haber aldık mahkemâttan Geçmeyiz zâttan sıfattan Balım nihan söyler Haktan İrşâdımız sırdır bizim Balım Sultan
__________________ Besiktas JK . | ||
20-01-2007, 20:50 | #25 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Ayin Mutasavvıflara has bazı hal ve hareketleri ifade etmek için ilk defa İranlılar tarafından kullanılan ayin, daha sonra Türk Tasavvuf Edebiyatı’na da geçmiş Mevleviler’in sema meclislerinde söyledikleri ilahilere verilen ad olmuştur. Tapuğ Gülşeni adlı tarikata bağlı şairlerin ayinler sırasında okudukları makamlı şiirlere tapuğ adı verilir. Cumhur Mevlevi ve Bektaşi dergahları dışındaki dergah ve tarikatlarda topluca okunan ilahilere verilen addır. Hikmet Dini ve tasavvufi halk şiirinde şairin anlayış ve sezgilerine göre din konularını işleyen şiirlere hikmet denir. Devriye Dini ve tasavvufi halk edebiyatında devir felsefesini savunan ve anlatan şirlerdir. Devriye, evrenin ve insanın tanrıdan çıkıp, tekrar tanrıya döndüğünü savunan felsefedir.
__________________ Besiktas JK . | ||
20-01-2007, 20:51 | #26 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Şathiye Dini ve tasavvufi halk şiirinde genel olarak mizahi manzumelere şathiye adı verilir. Şathiyeler, mutasavvuf şairlerce söylenmiş ya da yazılmış, tasavvufi inançları dile getiren, anlaşılması yorumlanmasına bağlı şiirlerdir. Tasavvufi konuları işleyenleri şathiyat-ı sûfiyâne adını alırlar. Şathiyelerde Allah’ın celâl sıfatının değil, cemâl sıfatının ön plana çıkarıldığı görülür. Bu tür şiirlere genellikle Bektaşi-Alevi şairlerinde rastlanır. Allah ile alay eder gibi yazılmış şathiyeler küfür sayılmıştır. ÖRNEK ŞATHİYE: Azmî
__________________ Besiktas JK . | ||
20-01-2007, 20:51 | #27 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Tevhid Allah’ı, yaratılış ve kainatın aslı gibi unsurları bir arada yorumlayan manzumelere "tevhid" denir. Çoğunlukla Divan edebiyatı nazım türleri olan gazel, kaside ve mesnevi biçimlerinde kaleme alınmışlardır. Ve ölçüleri de çoğunlukla aruzdur. Nutuk Tekkelerde tarikat ulularının özellikle eğitici mahiyette olmak üzere söyledikleri şiirlerdir. Deme Alevi-Bektaşi tarikatından tasavvuf şiirlerinin tarikatlarını ve hareketleriyle ilgili temaları işleyen, sorunlarını konu edinen şiirlerine "deme" adı verilir. Genellikle 8’li hece ölçüsüyle yazılan demeler saz eşliğinde kendine özgü bir makamla söylenir. Duvaz Yine Alevi ve Bektaşi şiirinde bir türdür. Düvaz imam, düvaze, imam da denilen duvazlar On İki İmam’ı öven nefeslerdir.
__________________ Besiktas JK . | ||
20-01-2007, 20:51 | #28 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Güzelleme Âşık edebiyatında insan ve doğa güzelliklerini işleyen koşmalar. Genellikle aşık olunan kadın, kız, gelin, dağ ağaç, hayvan, çiçek gibi unsurlar işlenir. ÖRNEK GÜZELLEME: Ruhsatî
__________________ Besiktas JK . | ||
20-01-2007, 20:51 | #29 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Hoyrat ya da Horyat Dört dizelik serbest tarzda halk edebiyatı nazım türü. Söz ve ezgisinde yiğitlik havası hakimdir. Irak’ta Türkler’in yoğun olduğu Kerkük ve Erbil ile Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Kars yörelerimizde yaygındır. Basit üsluplu, derin anlamlı, uyumlu, cinaslı sözcüklerden kuruludur. Genellikle 7 hecelidir. Benzer dizelerin başına veya sonuna konulan ve miyan denilen ek sözcüklerle vezin bozulabilir. İlk dize bir anlam ifade eden ve diğer dizelere ayak veren cinaslı bir sözcüktür. Hoyran söyleyenlere hoyrat çağıran ya da sazlıyan (yas törenlerinde ağıt yakan anlamında) denir. Anadolu’da hoyratların bir bölümüne ayaklı mani, kesik mani adı da verilir. ÖRNEK HOYRAT: Dolandı gün Döndü gün dolandı gün Men sene daldalandım Sene de dolandı gün Güle naz Bilbil eyler güle naz Girdim dost bağçasına Ağlayan çok gülen az Yüz aya değer Hüsniv yüz aya değer Ay var bir güne değmez Gün var yüz aya değer Düşte gör Hayalde gör Hayalde gör düşte gör Düşenin dosti olmaz İnanmazsan düşte gör
__________________ Besiktas JK . | ||
20-01-2007, 20:51 | #30 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | Kalenderî Halk şairleri tarafından aruzun mef’ûlü mefâ’îlü kalıbıyla gazel, murabba, muhammes, müseddes biçiminde söylenen şiire denir. Özel bir ezgiyle okunur. Ezgisi bakımından düz kalenderî, Acem kalenderisi, Emrah kalenderisi gibi çeşitlere ayrılır. Kafiye düzeni divan ve semaî ile aynıdır. Bu tür şiirler 3+4+3+4 veya 7+7 şeklinde ondört heeceli iken, sonradan yerine aruz vezninin geçtiğini ileri sürenler vardır. ÖRNEK KALENDERÎ: Tokatlı Nurî
__________________ Besiktas JK . | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |