Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Edebiyat - Türkçe

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 25-07-2006, 03:34   #1
 
bjkemre06 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Dünya Klasiklerinden Seçmeler

Lev Tolstoy
İvan İlyiç'in Ölümü


Tolstoy’un, iyi bir hayat yaşadığını zanneden bir adamın, ölümün yaklaştığını anladıkça
yavaş yavaş aslında yaşamamış olduğunu fark edişini büyük bir saflık ve şaşırtıcı bir samimiyetle anlattığı bu kısa ama büyük romanını, Ergin Altay’ın Rusça aslından yaptığı güçlü çeviriyle sunuyoruz.

“Başlardaki adı Bir Yargıcın Ölümü olan hikâyeye ilişkin fikir Tolstoy’un aklına, 1881’de Tula Mahkemesi’nde yargıçlık yapan İvan İlyiç Meşnikov’un öldüğünü duyduğunda gelmiş ve Tolstoy daha sonra Meşnikov’un kardeşinden olayın ayrıntılarını öğrenmişti. Kafasındaki asıl fikir, ölümle önce mücadele eden, sonra da kendisini ona bırakan bir adamın günlüğünü kaleme almaktı. Ama yavaş yavaş eğer üçüncü şahıs gözünden anlatılırsa, hikayenin trajik boyutunun derinlik kazanacağını gördü. Ve günlük, bir romana
dönüştü.”
Henri Troyat, Tolstoy


Lev Tolstoy
Diriliş


Tolstoy’un inanılmaz gözlem gücünü ve hassas duyargalarını toplumsal eşitsizliğe, üst sınıfların kalpsizliğine ve suçluluk duygularına ve Çarlık Rusyası’nın acımasız bürokrasisine yönelttiği en eleştirel romanıdır Diriliş.
“Diriliş’i bir seferde okudum. Çarpıcı bir eser... En ilginç kahramanlar, prensler, generaller, ihtiyar hanımefendiler, köylüler ve mahkûmlar... Ne usta bir kalemi var Tolstoy’un. Romanının ise sanki sonu yok.”
Anton Çehov (Menşikov’a mektup, 1900


Dostoyevski
Delikanlı


Delikanlı yalnızlıktan ve dış dünyadan kopmaktan özel bir ruhsal kıvama ulaşan genç ve tipik bir Dostoyevski kahramanının hikâyesidir... Dostoyevski’nin en büyük kitapları arasında hiç sayılmayan bu romanı ilginç yapan şey, tıpkı kahramanı gibi yazarının da
bu sayfalarda büyük amaçlarla kendi akıl karışıklığı arasında bölünmüş gözükmesidir...
“Bütün bu karakterler, her ne kadar birbirinden farklı olsalar da, önemli bir ortaklığa sahiptir: Öncelikle, istisnasız her biri, yalnızdır -hayatı ve yaşadıkları çevreleri anladıkları için kendilerine yeten, kendi dünyalarına gömülü ve kendileriyle meşgul olarak yaşadıkları için başkalarına hep yabancı gözüyle bakan insanlardır. Onların gözünde diğer insanlar, ya kendilerini hükmü altına alma tehdidi taşıyan ya da kendilerine boyun eğecek yabancı birer güçtür sadece. Delikanlı’nın genç Dolgorukiy’si, bir Rothschild olma “fikri”ni açıklayıp bu “fikri” gerçekleştirmek üzere yaptığı deneyleri anlatırken -bu deneyler ruhsal açıdan Raskolnikov’unkilere çok benzer- onları “yalnızlık” ve “güç” kelimeleriyle nitelendirir. Tek başınalık, diğer insanlardan kopukluk, yalnızlık hali, insanlar arasındaki ilişkileri bir üstünlük/aşağılık mücadelesine dönüştürür.”
GEORG LUKÁCS


Lev Tolstoy
Savaş ve Barış 2 Cilt


“İşte bütün romancıların en büyüğü -Savaş ve Barış yazarı için başka ne diyebiliriz ki...”
Virginia Woolf
“Her akşam kalkıp Savaş ve Barış’ı okuyorum. İnsan öyle bir merak ve öyle saf bir heyecanla okuyor ki, sanki daha önce hiçbir şey okumamışız gibi geliyor. Harikulâde güzel.”
Anton Çehov
“Bana Tolstoy’un Savaş ve Barış’ını okuma fırsatı verdiğiniz için size teşekkür ederim. Birinci sınıf! Ne sanatçı ve ne psikolog! İlk iki kısım kusursuz, ama üçüncü yokuş aşağı gidiyor... Bazı kısımlar ise Shakespeare düzeyinde.Okurken zevkten gözlerimden yaşlar aktığını hissettim,üstelik bu çok da uzun sürdü. Evet, güçlü. Çok güçlü!”
Flaubert (kendisine romanın Fransızcasını yollayan Turgenyev’e yazdığı mektuptan)
“Tolstoy’un Savaş ve Barış’ı son bin yılda yazılan en büyük on edebiyat eserinden biridir. Bütün 19. yüzyıl romanları içerisinde Tolstoy’un Napolyon’un Rusya’yı işgalini anlatan panoraması, hacmi, insan anlayışı, kahramanlarının soluğu ve tarih üzerine düşüncelerinin akışı bakımından en büyüğüdür. Resmin büyüklüğüne rağmen bireysel fırça darbeleri de her zaman kesin, doğru ve vecizdir.”
John Updike
__________________
BEŞİKTAŞ olunmaz BEŞİKTAŞ doğulur!!!

███████████████████████
BEŞİKTAŞ 1903
███████████████████████
bjkemre06 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 25-07-2006, 03:35   #2
 
bjkemre06 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Dostoyevski
Budala


“Niyetim bütünüyle güzel bir insanı anlatmaktır.” Dostoyevski Budala’yı bu amaçla kaleme aldı ve peygamberimsi kahramanı Prens Mişkin’i böyle yarattı. Dostoyevski’nin en büyük dört romanından biri olan Budala, aynı zamanda gelmiş geçmiş en büyük aşk romanlarından biridir de. Bu dünyada iyi olmak mümkün müdür, yoksa bu biraz da budalalık mıdır? Bu başeserinde Dostoyevski’nin şeytani zekâsı iyilik ile kurnazlık, saflık ile günah, aşk ile inanç arasındaki tehlikeli bölgelere giriyor.
“İnsanlık komedyasının olağanüstü zenginliğine rağmen, Dostoyevski’nin kişileri hep aynı düzeyde, alçakgönüllülük ve gurur düzeyinde toplanır ve sıralanırlar... Dostoyevski’nin kadın kahramanları, erkeklerden de fazla kararlıdırlar gururlu olmaya, onları gurur harekete geçirir hep.”
André Gide

Lev Tolstoy
Anna Karenina

“Anna Karenina benim okuduğum en mükemmel, en kusursuz, en derin ve en zengin roman. Tolstoy’un her şeyi gören, herkesin hakkını veren, hiçbir ışığı, hareketi, ruhsal dalgalanmayı, şüpheyi, gölgeyi kaçırmayan, inanılmayacak kadar dikkatli, açık, kesin ve zekice bakışı, bu romanın sayfaları çevirdikçe okura, “evet, hayat böyle bir şey!” dedirtir. Yarıştan önceki bir atın diriliğini, mutsuz bir bürokratın yavaş yavaş düştüğü yalnızlığı, bir kadın kahramanının üst dudağını, bir büyük ailedeki dalgalanmaları, hep birlikte yaşanan hayatlar içinde tek tek insanların inanılmaz ve hayattan da gerçek kişisel özelliklerini Tolstoy mucizeye varan bir edebi yetenek, hoşgörü ve sanatla önümüze seriverir. Roman sanatı konusunda eğitim için okunacak, defalarca okunacak ilk roman Anna Karenina’dır. Nabokov’un bu büyük roman hakkındaki sonsözü ise Tolstoy’un mirasçısı bir başka büyük yazarın edebiyat, roman ve hayat konusunda vazgeçilmez bir dersi niteliğinde.”
Orhan Pamuk


Henry James
Daisy Miller

Daisy Miller, Henry James hayranlarının dışındaki okurların da büyük beğenisini kazanmış, kısalığından ötürü yazarın büyük eserlerinden sayılmasa da en popüler novella’sıdır.

New Yorklu varlıklı bir ailenin asi, toplumsal sınırlamalara aldırmayan “vahşi çiçek”inin olağanüstü güzel ve “masum” bir genç kız olarak tasvir edilmesi Amerika’daki muhafazakâr çevrelerin tepkisini çektiği için kitap önce İngiltere’de yayımlandı. James, Daisy Miller’da “aristokrat” geçinen yakınlarının etkisinden sıyrılamayan genç bir Amerikalının, olağanüstü güzel bir genç kız karşısındaki büyülenişini anlatır. Vevey’de, göle bakan bir otelin bahçesinde karşılaştığı Daisy, Winterbourne’u bir ikileme sürükler. Genç kız “önüne çıkan her erkekle flört etmekten” çekinmemektedir, oysa Winterbourne onu “işlenmemiş bir cevher” gibi görmek ister. Eleştirmen Leslie Fielder’a göre Daisy, “edebiyattaki Amerikan prenseslerinin ilki, Avrupalı erkeklerin başını döndüren Amerikalı kadın turist tipinin ilk örneğidir. Avrupalı erkeklerin anlamadığı şey, Daisy’nin masumiyetinin doğuştan geldiği, o efsanevi masumiyetin ve saflığın yaptığı ya da söylediği hiçbir şeyle bozulmayacağıdır
__________________
BEŞİKTAŞ olunmaz BEŞİKTAŞ doğulur!!!

███████████████████████
BEŞİKTAŞ 1903
███████████████████████
bjkemre06 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 25-07-2006, 03:37   #3
 
bjkemre06 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Dostoyevski
Suç ve Ceza


Dostoyevski’nin kendi dünyasının kurduğu
en sevilen, en çok okunan, en unutulmaz
ilk büyük romanı Suç ve Ceza’yı büyük çevirmen Ergin Altay’ın İletişim Yayınları için
yeni yaptığı güçlü çevirisiyle ve
Murat Belge’nin önsözüyle sunuyoruz.

“Aşkı ilk yaşamak, denizi ilk görmek gibi, Dostoyevski’yi de keşfetmek insanın hayatında çok önemli bir tarihtir. Bu genellikle ilk gençlik çağında olur; yaşlılıkta daha huzurlu yazarları okuruz. 1915’te Cenevre’de Suç ve Ceza’yı okudum. Kahramanları bir katil ve bir ****** olan bu roman bana çevremizdeki savaştan da yıkıcı ve etkileyici geldi... Dostoyevski’yi okumak bilmediğimiz büyük bir şehrin içine ya da bir savaşın gölgesine girmek gibidir.”
J. L. Borges

Dostoyevski
Kumarbaz

Dostoyevski’nin kendi kumar tutkusu ile tutkulu bir aşkını dramlaştırarak bir hamlede yazdığı bu romanı Ergin Altay çevirisiyle sunuyoruz.

Dostoyevski yayıncısı ile yaptığı bir kontrat yüzünden Kumarbaz’ı yirmi beş günde yazdı. Acelesi yüzünden romanı kendi eliyle yazmayan Dostoyevski, bir stenograf tutmuş; Anna Grigoryevna adlı bu genç kadınla daha sonra evlenmişti


Dostoyevski
Karamazov Kardeşler

Dünya edebiyatının en büyük üç eserinin Sophokles’in
Oedipus Rex’inin, Shakespeare’in Hamlet’inin ve
Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’inin aynı konuyu, yani “baba katilliğini” ele alması rastlantı olarak açıklanamaz.
Üstelik, bu üç eserde de sözkonusu davranışın kaynağı,
yani bir kadın yüzünden doğan cinsel düşmanlık
açıkça ortaya konulmuştur.
Sigmund Freud
Bana göre geçen binyılın kitabı Dostoyevski’nin Karamazov Kardeşler’idir. Bu dünyada yaşamın, öteki insanlarla birlikte olmanın ve öteki bir dünyayı düşlemenin bütün sorunlarını, neredeyse ansiklopedik bir boyuta varan bir genişlik ve yürekten gelen böylesine sarsıcı bir yoğunlukla dramlaştırabilen bir başka kitap bilmiyorum. Kilise ve devlet, ideolojiler ve güzellik, özgürlük ve sorumluluk gibi her zaman›n sorunlarıyla, taşradaki küçük bir Rus ailesinin para, aşk, baba korkusu, kardeş kıskançlığı, itibar gibi iç sorunları arasında bu roman öylesine bir ahenk ve güçle gidip gelir ki; insan, okumanın verebileceği en büyük armağanı alır: Kendi hayat deneyimimizin de insanoğlunun deneyiminin bir parçası olduğunu derinden hissetmek.
Orhan Pamuk
__________________
BEŞİKTAŞ olunmaz BEŞİKTAŞ doğulur!!!

███████████████████████
BEŞİKTAŞ 1903
███████████████████████
bjkemre06 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 25-07-2006, 03:39   #4
 
bjkemre06 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Dostoyevski
İnsancıklar

Dostoyevski`ye bir anda büyük ün kazandıran, onu Petersburg` un Edebiyat çevrelerine bir yıldız gibi sokan ilk romanı İnsancıklar` ı Ergin Altay` ın çevirisiyle sunuyoruz.
Ünlü Rus düşünür ve eleştirmeni Belinski İnsancıklar için heyecanla konuşmuştu: `İki gündür kendimi bu kitaptan uzaklaştıramıyorum. Yeni bir yazar, yeni bir yeteneğin kalemi bu; onu tanımıyorum, kidir , neye benzer bilmiyorum ama bu roman Rusya` da hayatın sınırlarını öyle kahramanlara veriyor ki bize , bundan önce hiçbir yazar bu kadarını düşlerinde bile göremezdi


Dostoyevski
Ezilmiş ve Aşağılanmışlar


Dostoyevski`nin duygusal bir melodram ile kendi kişisel hikâyesini birleştirdiği ilk büyük romanı. Ezilmiş ve Aşağılanmışlar`ı diğer melodramatik-duygusal-tefrika romanlardan bambaşka bir yere yerleştiren şey, anlatıcı kahramanı Vanya`nın Dostoyevski`nin kendisine çok benzeyen bir romancı olmasıdır. Dostoyevski kendi gençliğinden çıkardığı pek çok ayrıntıyı zekice ve anlayışlı bir dil ile başkahramanı Vanya`nın hayatına döker. Tıpkı Dostoyevski`nin başına geldiği gibi, günün ünlü eleştirmeni Belinski, İvan Petroviç`in ilk romanını coşkuyla över. Bu romanın içeriği Dostoyevski`nin ilk romanı Zavallılar`a benzer. Bu övgüler üzerine aklı başından giden genç yazarın kitapta içtenlikle anlatılan mutluluğu da Dostoyevski`nin gençliğindeki mutluluğuna benzer diye düşünür okur. Bu noktada nerede yazarın kendi hayat hikâyesinin bitip nerede hayalgücünün başladığını çıkaramamak okuru daha da kışkırtacaktır.
Orhan Pamuk


Dostoyevski
Beyaz Geceler

Beyaz Geceler Dostoyevski’nin en hafif, en saf, en lirik kitabıdır. Saflık kelimesiyle karmaşık ve karışık olmayan bir şeyi kastediyorum. Kitap sözü de okuyucuyu yanıltmasın: Dostoyevski Beyaz Geceler’i bir gazetede yayımlanacak basit ve çoşkulu bir hikâye olarak tasarlamıştı. Hikâye saflık ve yalınlığını, kahramanlarının hep aynı kumaştan ve renkten yapılmasından alır. Onlara, dile getirdikleri sözlere hemen inanırız. Bir şeye inanan, sonra aynı güçle tam tersine inanan tipik Dostoyevski kahramanları yok bu kitapta. Bu bakımdan Beyaz Geceler Dostoyevski’nin en özel, en ayrıksı kitabı. Burada bizi etkileyen şey kitabın ve kahramanlarının bu saflığından gelen hafiflik, bir çeşit çocuksu dürüstlük ve bizi yormayan melodramlardan alabileceğimiz bir mutluluk duygusu


Dostoyevski
Yeraltından Notlar


(...) Eğer Dostoyevski, tıpkı Shakespeare gibi, insanoğlunun kendini, hakkındaki görüşünü değiştirerek zenginleştirecek kadar büyük bir yazarsa, Yeraltından Notlar’da yeni bir insan görüşünün ilk belirtilerini okuyor ve bu büyük keşfin nasıl yapıldığını neredeyse görüyoruz. Başarısızlık ve mutsuzluk Dostoyevski’yi kazananların, “haklı” olanların ve mağrurların ruhsal dünyasından iyice uzaklaştırmış, Rus halkına –ve kendisi gibi olanlara- yukarıdan bakan Batıcı aydınlara bir öfke duymaya başlamış, Batıcılıkla savaşma isteğiyle, Batı eğitimi alarak yetişip bir Batı sanatını (roman sanatını) kullanıyor olmanın arasına sıkışmıştır. Yeraltından Notlar bütün bu ruhsal durumlardan geçen bir hikâye yazma isteğinin ya da bütün çelişkileri inandırıcı bir şekilde kucaklayabilen bir kahraman ve dünya yaratma gayretinin
sonucudur.
__________________
BEŞİKTAŞ olunmaz BEŞİKTAŞ doğulur!!!

███████████████████████
BEŞİKTAŞ 1903
███████████████████████
bjkemre06 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-10-2006, 01:53   #5
Dişi Kartal
 
NuraN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

teşekkrlerr..
__________________
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.

Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.

Eylül 2008


NuraN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-10-2006, 04:49   #6
 
Markus Münch - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

teşekkürler güzel paylaşım..
__________________




Markus Münch Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 22-01-2007, 01:35   #7
Forumun Basketçisi
 
AyTeK54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

teşekkürler
__________________
вιzє єğℓєηмєуι уαηℓış öğяєттιℓєя çüηкü σηℓαя нιç "ραѕ¢αℓ ησυмα" ιℓє ∂ιѕ¢σуα gιтмє∂ιℓєя...
AyTeK54 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 27-01-2007, 21:29   #8
Dişi Kartal
 
NuraN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

şuan dünya klasiklerinden ''monte kristo'yu '' okuyorum
__________________
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.

Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.

Eylül 2008


NuraN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 22:56 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580