Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Ekonomi

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-01-2007, 19:49   #1
Dişi Kartal
 
NuraN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Ben özal Zenginiyim

Zorlu Holdink Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, Leyla Umar'a konuştu.

28.01.2007 12:28
Babadağ’da dokuma tezgahlarından dev bir holding yaratan Zorlu, “Özal dönemi öncesi yurtdışına giderken çorabımda para saklardım, Özal’ın politikalarını övdüm her zaman” diyor. Zorlu, iş hayatına erken atılmanın faydasını gördüğünü söyleyerek ekliyor, “Her zaman söylerim, çıraklığını yapmadığın bir işin ustası olamazsın”


Babadağ’da dokuma tezgahlarından dev bir holding yaratan Zorlu, “Özal dönemi öncesi yurtdışına giderken çorabımda para saklardım, Özal’ın politikalarını övdüm her zaman” diyor. Zorlu, iş hayatına erken atılmanın faydasını gördüğünü söyleyerek ekliyor, “Her zaman söylerim, çıraklığını yapmadığın bir işin ustası olamazsın”

Zorlu Ailesi’nin basından uzak kalmaya kararlı olduğu biliniyordu. Buna rağmen uzaktan ilgiyle izlediğim Ahmet Zorlu’yu yakından tanımayı aklıma koydum. Birkaç randevuyu seyahatleri dolayısıyla iptal edince bu zorlu adamın yakasını bırakmaya karar verdim. Ama Zorlu bir sabah kahvesi içmeye evime gelince bu fırsatı değerlendirip, onu soru yağmuruna tuttum. Nazik olduğu için sorularımı tek tek yanıtladı. Bu 5,5 saate, acele bir bulgur pilavı yapmayı da sığdırdım. Böylece Zorlu’nun neşeli ve saygılı kişiliğini de yakından öğrenmiş oldum.

Hayatı kitap olacak...

* Yaşamınızı kitaplaştırmayı düşünüyor musunuz?
Evet bunun hazırlıklarını yapıyoruz. Hayatımın içinden çıkardığım derslere ağırlık verilmesini istiyorum.

* Siz kendiniz için “Özal zenginiyim” diyorsunuz...
Evet diyorum ve her zaman da diyeceğim. Ama Başbakan olduğu dönemde bir kez bile Ankara’da Özal’ın kapısını çalıp bir şey istemedim. Özal’ın aldığı ekonomik kararları ve politikalarını övdüm her zaman. O zamanlar bizim gümrük kapıları Çin Seddi gibiydi, ihracat neredeyse yoktu. Dünyada ne olup bittiğinden habersizdik. Yurtdışına çıkarken çorabımın içine para saklardım, korkudan ayaklarımın bağı çözülürdü. Götürdüğümüz para da yemek parası, otel parası, birkaç ufak hediye parasıydı. 1975-76 yıllarında eşimin çok istediği bir çay takımını getirmiştim yurtdışından. Rengi yüzünden gümüş olduğuna karar verip gümrükten geçirmek istemediler. Gümüş çaydanlık alacak paramın olmadığını söyledim; inanmadılar. Ben de olay çıkardım; bağırıp çağırdım da iki saat sonra sokabildim çay takımını vatanıma. Benim gümrüklerde çıkardığım olay sayısı çoktur o yıllarda. Örneğin; mekanik tül perde fabrikalarında kullanılan desenleri üretmek için Jakar kartonları vardı, birgün onlardan getirdim Türkiye’ye. Gümrükte tutturdular: “Bu Jaguar’dır alamayız” diye. “Kardeşim, Jaguar araba markasıdır; Jakar denilen bu nesneyle üretim yapıp ihraç edecek ve ülkeye döviz kazandıracağız” diyerek ülkenin de 80 cente ihtiyaç duyduğu o günlerde kavga, dövüş çıkarıp sokabilmiştim o mereti vatanıma...

İlkokulda işe başladım

* İlkokuldan sonra eğitiminize devam etmediğiniz için pişman oldunuz mu?
Eğitimimi yarıda bırakmanın yararlarını ve zararlarını birarada yaşadım. Tabii zararları daha fazla; örneğin dil öğrenemedim. Benim yaşadığım ilçede sadece bir ilkokul vardı; lise 18 km uzaktaydı. Zaten ben okul yerine aile işletmesinde çalışmayı tercih ettim.

* Yabancılarla girdiğiniz ihalelerden birinde verdiğiniz fiyatın yanlış tercüme edilmesi sayesinde çok büyük bir meblağ kazanmışsınız...
(Gülüyor) Doğru; o ihalede çok kazandım. Ama şans kapıyı hep öyle çalmaz. Benim doğduğum yerde tüm aileler ticaretle uğraşırdı. Ekonomik durum iyiydi. Evlerde dokuma tezgahlarında üretim yapılırdı; çarşaf, kaput bezi, gömleklik bez, elbiselik, pantolonluk kumaş üretilirdi ve kök boya kullanılırdı.

* Sonra amcanızla Trabzon’a gitmişsiniz... Babanız razı olmamış sizin bu yaşta iş hayatına atılmanıza...
Evet, amcamla Trabzon’a gittim. Babam da bir süre Trabzon’a gelip amcamla birlikte çalıştı. Ama annem Trabzon’a taşınmak istemeyince babam işleri tasfiye edip doğduğumuz yere, Babadağ’a döndü ve kendi memleketimizde ticarete devam etti.

* Aklınızın işe yatkınlığını babanız ne zaman anladı?
İlkokula yeni başlamıştım. Babamla amcam birlikte ticarete atıldılar. Babam okulun tatil olduğu zamanlarda yardım etmem için dükkânına götürürdü. Mal teslim alır, balya dikerdim. Çok küçük yaşta iş hayatıyla ilgili ilk dersleri orada almaya başladım. Her zaman söylerim; çıraklığını yapmadığın bir işin ne ustası, ne de patronu olabilirsin. O yıllarda Türkiye’nin çeşitli il ve ilçelerinden büyük tüccarlar Babadağ’a mal almaya gelirdi. Biz de diğer illere haftada 15-20 balya mal gönderirdik.

* Yani babanız oranın zenginlerinden mi sayılıyordu?
Varlıklılarından bir tanesi... Varlıklı derken, işte o günün parasıyla; 50’li yıllarda 25-30 bin lira sermayeleri vardı. İlkokuldan sonra çalışarak 14 yaşıma gelmiştim. Kendimi çok önemli biri gibi görüyordum, dolayısıyla kendime çok güveniyordum. Artık işletme defteri, yevmiye defteri tutmaya başlamıştım. Matematiğim, hesabım zaten çok kuvvetliydi. İş sahibi olmak, bir şeyler başarmak için âdeta çıldırıyordum. Gelip gidip babamdan bana bir işyeri açmasını istiyordum, tabii babam gülüp geçiyordu çocuk olduğum için. Aslında amcam da benim kadar istiyordu bir işyeri, bir mağaza açmak. Ancak babam tedbirliydi. Bir yıl süreyle amcam beni gizli gizli destekliyordu. Babamla ben hep gidip konuşuyordum ama o beni ciddiye almıyordu.

* Peki ne zaman ciddiye aldı sizi?
15 yaşındaydım. Babamla amcam Karadeniz’e gittiler ve oradan çok yüklü bir sipariş alıp döndüler. Haftada 15-20 balyadan 50-60 balyaya çıktık ve bu siparişler birkaç hafta üstüste sürdü. Mağaza açmak için İzmir, Ankara ya da İstanbul’u düşünürken, Karadeniz’in bakir olması babama cazip geldi. Rekabet olmadığı için sermaye yetersizliğiyle ilgili endişesi azaldı. Bâkir pazarda müşteriye yerinde hizmet verme fikrini geliştirdik daha o yıllarda. Şimdi ABD’de en büyük müşterilerimiz de bizden bunu istiyor; onlara yakın yerde depo açmamızı istiyorlar, biz bu gerçeği yıllar önce gördük ve değerlendirdik. Çok mal sattık, çok başarılı olduk orada.

* İşe çarşafla mı başladınız?
Çarşaf, havlu.. O yıllarda Trabzon’un İskifye İlçesi’nin köylerinde el dokuma tezgahları ile farklı çarşaflar üretilirdi. Karadeniz’e özgü bu ürünleri biz Babadağ’da üretmeye başladık. Trabzon’da ve bütün Karadeniz sahillerinde çok ürün sattık. Ta ki, Denizli’den gelen bir hemşehrimiz mağaza açıncaya kadar...

* Rakip oldu yani?
Evet. Birbirimizle acımasızca bir rekabete girdik. Sonra onlar pes edip gittiler, biz kaldık. Çok para kazandık, sermayemizi büyüttük böylece. 70’li yıllarda orası dar gelmeye başladı. Askerliği de tamamladıktan sonra ağabeyimle bildiğimiz işte, tekstilde büyümek için İstanbul’a gelmeye karar verdik. İşleri büyüttük, 300-400 dokumacı bizim için fason üretim yapmaya başladı. Çarşaf işinde büyüdük, piyasada olmayan 2.20 eninde ürünler yaptık ve 70’li yıllarda markalaşmamız gerektiğine karar verdik.

Oğlum istese asla çok lüks bir otomobil almam

* Oğlunuz ne ile meşgul?
Robert Koleji’ni bitirdikten sonra Koç Üniversitesi Elektronik Bölümünden mezun oldu; İngiltere’de master yapıyor.

* Çocuklarınızın özel günlerinde tesadüfen sizinle karşılaşıyorum...
Tabii, daima böyle zamanlarda yanlarında olurum. Onlarla ilişkim çok iyidir. Benim en büyük görevlerimden biri onlara Zorlu ailesinin değerlerini anlatmak. Zaten ben atasözlerini çok severim, Örneğin “Aslan yattığı yerden belli olurmuş” sözü çok şey anlatmaz mı? Sonra, “Büyük lokma ye, büyük söz söyleme” de önemli bir yaşam felsefesidir. Çok büyük servetiniz olabilir ama mütevazı olmayı bileceksiniz. Ben Anadolu’da gezdiğim zaman insanlar yolumu kesiyor, güzel şeyler söylüyorlar. Bundan büyük zenginlik olabilir mi? Çocuklarımdan da bu değerlere sahip olmasını beklerim.

* Ya oğlunuz çok lüks arabalar istese dayanamayıp alır mısınız?
Asla. Bakın bunlar çok önemli şeyler. Ben kendim veya çocuklarımın aşırı lükse düşkün olmasından nefret ederim. İnsanlar arabalarıyla değil, yaptıklarıyla akılda kalmalı, saygınlık uyandırmalı.

* Şule Zorlu’nun şirketteki rolü nedir?
Kızım Amerika’da işletme okudu, sonra Denizbank’ta çalıştı. Şu anda Linens mağazalarının genel müdürü, aynı zamanda Vestel’de yönetim kurulunda.

İnanacak bir şeyiniz yoksa kaybolursunuz

* Dindar mısınız?
İnançlıyım. Cuma namazlarına giderim. Sabah evden çıkmadan önce de sabah namazımı kılarım. Ancak ibadetin de, kabahatin de gizliliğine inanırım... Her şeyden önce inanacaksınız. Yaradana inanmak, kainata inanmak. İnsanın inandığı bir şey olacak. Yoksa yolunuzu kaybedersiniz.

Benim hiç sert bir halim var mı?

* Sizin için çok sert diyorlar...
Hiç sert bir halim var mı? O söylentinin doğru olan yönünü söyleyim ben size; işine zamanında, zemininde sahiplenmeyenlere kızarım. İşine sahiplenen kişiyi de sırtımda taşırım. Ama sert olduğumu zannetmiyorum. Her zaman kapımı açık bırakırım; isteyen gelir konuşur benimle. Fabrikaların içinde tek başıma dolaşırım, herkes gelip konuşabilir benimle.

* Çalışanlara ani baskın yapar mısınız?
Önceleri gece üçte, dörtte yapardım. Ama şimdi kontrol profesyonel yönetimin elinde. Örneğin bankamız yıllarca tamamen profesyonelce yönetildi. Yönetim kurulunda bile yer almadık. Vestel İcra Kurulu’nda tek bir Zorlu ailesi üyesi yoktur. Tekstil, aile mesleğimiz olduğu için ağabeyim Zeki Zorlu, kendisinin oğlu, yeğenim Olgun, kızım Şule Zorlu tekstil konusunda aktifler ama orada da profesyonel yöneticiler çoğunluktadır. Grup başkanlarımızın tamamı 90’lı yıllardan beri profesyoneldir.


LEYLA UMAR-VATAN
__________________
Gönlümle baş başa düşündüm demin;
Artık bir sihirsiz nefes gibisin.
Şimdi tâ içinde bomboş kalbimin
Akisleri sönen bir ses gibisin.

Mâziye karışıp sevda yeminim,
Bir anda unuttum seni, eminim .
Kalbimde kalbine yok bile kinim .
Bence artık sen de herkes gibisin.

Eylül 2008


NuraN Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 31-01-2007, 00:49   #2
Yardımcı Admin
 
Meric - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

teşekkürler paylaşım için
__________________


http://img81.imageshack.us/img81/9771/topmain8dd3mg5.jpg
Meric Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 31-01-2007, 01:02   #3
 
eagles_03_bjk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

vay bee... Allah size de güzel bi şekilde yürü ya kulum demiş anlaşılan
eagles_03_bjk Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 31-01-2007, 01:12   #4
Forumun Basketçisi
 
AyTeK54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

paylaşımın için tşkler nuran
__________________
вιzє єğℓєηмєуι уαηℓış öğяєттιℓєя çüηкü σηℓαя нιç "ραѕ¢αℓ ησυмα" ιℓє ∂ιѕ¢σуα gιтмє∂ιℓєя...
AyTeK54 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 02:20 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580