Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Beşiktaş > Basketbol > Erkekler

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 17-09-2009, 22:15   #1
 
nbacem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon16 Haluk Yıldırım Röportajı

EKONOMİK KRİZ BASKETBOLUDA ETKİLEDİ


Haluk Yıldırım ve Beşiktaş basketbol takımı açısından baktığımızda, geçtiğimiz sezonu nasıl değerlendiriyorsunuz?

H.Y: Beşiktaş olarak beşinciliği kabul etmemiz mümkün değil. Çeyrek finalde de Galatasaray’a elendik. Ama geçen seneki şartlara bakarsak, sezonun başında iki, üç yabancısı giden, zor şartlar altında mücadele eden bir takım için, beşinciliğin zor bir lig olan Türkiye basketbol liginde başarılı olduğunu düşünüyorum. Tabi ki bu Beşiktaş camiasını ve Beşiktaşlıları tatmin etmedi ama şartlarda açıkçası bunu getirdiğini düşünüyorum. Bu sene daha iyi organizasyonlar ile çok daha başarılı olacağımızı düşünüyorum.

Lige kötü başlamamız sonrası, bazı otoritelere göre küme düşme adayları arasında yer almamızdan sonra, beşincilik başarı diyebiliriz.

H.Y: Yani şöyle, 1 galibiyet 7 mağlubiyetle lige başlamıştık. Sonrasında herkes bizim play-off’a zor gireceğimizi düşünüyordu. Giden oyunculara da baktığımız zaman, yabancı oyuncular bir takım için çok önemlidir ve belli bir düzen oturtmaya çalışırken yabancı oyuncuların gitmesi, sonrasında Cevher’in bu takımın ana parçası değilken iyi bir sezon geçirmesi ve aldığı sorumluluğu iyi bir şekilde yerine getirmesiyle takımın ana parçalarından haline geldi. Türk oyuncuların ve ayrıca Mire Chatman’ın performansının üst seviyede olduğunu düşünüyorum. Lige o kadar kötü başlamasaydık, sezon içindeki bir iki tane önemli maçta biraz daha dikkatli olsaydık sezonu büyük ihtimalle dördüncü bitirip play-off’ta da Galatasaray’ı eleyebilirdik. Geçen sezonki durumumuzun Beşiktaş camiasını memnun etmediğini biliyoruz ama zor şartlarda mücadele ettiğimizi herkes biliyor. Dediğim gibi, tabi ki de Beşiktaş camiasını tatmin etmedi ama şartlarında zor olduğunu belirtmek istiyorum.

Şartlar demişken, geçtiğimiz sezon maddi anlamda bir takım zorluklar yaşadınız. Takımın bu zorlukları aşma aşamasında, rolünüzün büyük olduğunu düşünüyoruz. Bu sezon için böyle bir sorunla karşılaşırsanız, sizin ve takımın tepkisi ne yönde olur?

H.Y: Geçen sene biliyorsunuz, Dünyada ekonomik bir krizde vardı. Böyle bir durumda en çok etkilenenlerden biride şüphesiz spor oluyor. Geçtiğimiz yılda özellikle Türk oyuncular, maddi sorunların üstesinden gelebildiler. Bununda nedeni, Türk oyuncuların üç aşağı, beş yukarı alacaklarının ödeneceğini biliyor olmaları. Ama aynı sorunları yabancı oyuncular için söylemek mümkün değil. Çünkü yabancı oyuncular buraya para kazanmak için geliyorlar. Parayı da zamanında istemesi doğal. Sonuçta profesyonel, bu işi herkes para için yapıyor ve Türkiye’ye gezmeye de gelmiyor. Bu durumu yabancı oyuncuların kabul etmemesi gayet doğal, kontratlarında da, oyuncuların hakları var, bir ay ödeme yapmadığınız zaman, serbest kalabiliyorlar. Geçen sene sadece ben değil, bütün Türk oyuncular büyük özveri gösterdiler. Bütün sezon Mire Chatman’da bizlerleydi oda büyük bir özveri gösterdi. Dediğim gibi Türk oyuncular, üç aşağı beş yukarı, durumun ne olduğunu biliyorlar. Bugün baktığınız zaman Türkiye’de ekonomik krizden etkilendi. Özelliklede spor çok etkilendi. İnşallah bu tip sorunlar yaşamayız bu sene. Ama bu tip sorunlar yaşasak bile, biz Türkler bunun bir şekilde üstesinden geleceğimizi düşünüyorum. Fakat yabancı oyuncular dediğim gibi, kontratlarındaki tarihte parayı almak istiyorlar. O yüzden onların nasıl tepki vereceği de önemli açıkçası. Ama bu sezon böyle bir sıkıntı yaşayacağımızı da düşünmüyorum açıkçası.

Peki, bu bağlamda düşündüğümüzde, yabancı oyuncuların kontratlarındaki maddelerden dolayı, paralarını sizlerden önce almaları, takım içinde bir huzursuzluğa neden oluyor mu? Yoksa Türk oyuncuların bunu artık benimsediğini söyleyebilir miyiz?

H.Y: Tabi ki de. Sonuçta Beşiktaş basketbol takımını, Türk ve yabancı oyuncular olarak ayırmamak lazım. Hepimiz basketbolcuyuz sonuçta. Bende bir Türk oyuncu olarak, paramı zamanımda almak isterim. Herkesin ödemleri var, herkesin belirli bir yaşam şekli var, düzeni var. Herkes bir yatırımlar yapıyor. Tabi ki yabancı oyuncuya para verilip, Türk oyuncuya verilmediği zaman bu bir dengesizlik yaratır. Takım içi dengeleri de bozar. Ama geçen sene Türkler aldı yabancılar almadı diye bir durum olmadı. Herkes parasını almadı. Baktığımızda da, geçen yılki tüm paralar sezon sonunda ödendi, herhangi bir problem yaşanmadı ama dediğim gibi, sporcu için zamanında parasını almak çok önemli olabiliyor. Birde yabancı oyuncuların kontratlarından dolayı, onların hukuksal durumlarının farklı olmasından dolayı ödemelerde o tarz farklılıklar oluşabiliyor. Sonuç olarak yabancı oyuncu parasını alıp, Türk oyuncu parasını almıyorsa, takım içinde bir dengesizlik oluşturur.

Basketbol otoritelerince son yıllarda yetişmiş olan en iyi üç numaralardan birisiniz. Son yıllarda da özellikle kısa forvet pozisyonunda oyuncu yetişmediğini görüyoruz. Özellikle bu pozisyonda oyuncu yetişmemesindeki nedenler nelerdir?

H.Y: Öncelikle üç yabancı kuralının, Türk oyuncuların önünü tıkadığını düşünüyorum. Lige baktığımızda, bir iki takım haricinde, takımlardaki yabancı oyuncu sayısı çok fazla. Gençleri oynatan bazı takımlar var. Geçtiğimiz sezon bunu Darüşşafaka yaptı. Daha önceki sene keza Alpella’da bu şekilde bir yapıya sahipti. Genç oyuncuların yetişebilmesi için, oynaması, süre alması lazım. Video seyrederek, idman yaparak bir oyuncunun bir yerlere gelmesi mümkün değil. Genç oyuncunun süre alması lazım, hata yapması lazım, bu şekilde oynayarak bu yaptığı hataları zamanla en aza indirmesi lazım. Fakat dediğim gibi, genç oyuncular için, 3 yabancı olayının, Türk basketbolunun önünde büyük bir engel olduğunu düşünüyorum. Günümüzde takım kurmak o kadar kolay hale geldi ki, üç yabancıyı aldığınız zaman, iki üç tane de kaliteli Türk oyuncunuz olduğu zaman, herkes hedefleri doğrultusunda başarılı olmaya çalışıyor, buda gayet normal. Tabi ki de altyapıdan gelen oyuncuların eksiklikleri vardır. Genç oyuncularında doğru tercihleri yapması lazım. Bazı oyuncular doğru tercihler yapamıyorlar. Onlara da dikkat etmek lazım. Ama ben en büyük eksikliği üç yabancı kuralına bağlıyorum, seneye bu sayının dörde çıkacağı söyleniyor. Ve bu şekilde bir oluşumda da, bir tane Türk oyuncunun ilk beşte olacak olmasından dolayı, Türk oyuncuların negatif yönde etkileneceğini düşünüyorum.

Basketbolu, aklıyla oynayan ender basketbolculardan birisiniz, bu bağlamda yeni nesil genç basketbolculara neler söylemek istersiniz?

H.Y: Bir kere basketbolculuk zor bir meslek. Baktığınız zaman her geçen gün zorlaşıyor. Çünkü Alt yapıdan başlıyorsunuz ve bir süre sonra, eğitim ve basketbol arasında ikilemde kalıyorsunuz. İkisini yürüten oyuncu çok çok az. Baktığınız zaman bir Engin Atsür gözüküyor, Muratcan’ın kardeşi Sinan Güler var. İnşallah bu örnekler artar tabi ki de. Hem okul hayatını devam ettirip hem de basketbolu aynı anda yürütmek zor bir hayat. Baktığınız zaman, insanlar işin içinde olmadığı için, dışarıdan çok kolay gözüküyor ama hakikaten zor bir hayatı tercih edecek genç oyuncular. Basketbolu çok sevmeleri lazım, çok fedakarlık yapmaları lazım. Farklı bir hayatları oluyor. Tabi ki de bunların yanında, farklı bir takım avantajları var. Genç oyuncuların bu bağlamda çok çalışması ve Basketbolu çok sevmeleri gerektiğini düşünüyorum.

Peki, son yıllarda en çok beğendiğiniz genç oyuncular kimler desek?

H.Y: Sinan’ı beğeniyorum. Hakikaten bu sene iyi bir çıkış yakaladı. Özellikle final serisinde büyük iş yaptığını düşünüyorum. Ayrıca gençlerden, Enes Kanteri herkes çok konuşuyor. Açıkçası çok da altyapıyı takip edemiyorum. Beşiktaş alt yapısında ise, Kerem, Serkan, Arın, Yağız bizlerle beraber. İnşallah onlarda iyi oyuncu olacaklar.

Yıllar önce, Ülker’de oynarken bir takım sorunlar yaşadınız. Bunun akabinde Beşiktaş size kucak açtı diyebiliriz. Daha sonra 2 sezonluk bir Telekom macerası ve sonra tekrar yuvaya döndünüz diyebiliriz. Haluk Yıldırım için Beşiktaş ne ifade ediyor?

H.Y: 4-5 sene önce final oynamıştık. Benim için hakikaten özel bir sen olmuştu. Hem hastalıktan çıktıktan sonra basketbola dönmem, hem de Akatlar’ın yeni açılmış olması ve baktığını zamanda, uzun süre sonra, Ülker ve Efes Pilsen arasına bir takımın dâhil olması ve final oynaması, hakikaten özel bir sezon geçirmeme vesile oldu diyebilirim. Bizim salonumuz, İstanbul’daki en güzel salonlardan birisi. Etrafı da çok güzel, gelen seyirci ile birlikte muhteşem bir atmosfer var. Beşiktaş tabi ki de bana Basketbola dönmemi sağladı. Geçtiğimiz sezonda tekrar buraya döndüm. Burası artık benim evim gibi. Çok şükür seyircilerle aram iyi. Camiada sevilen bir oyuncuyum. Benim için en zevk aldığım sezonlardan biriydi. İnşallah bu başarıyı, takımımızla bu sezonda tekrar yaşayacağımızı düşünüyorum.

Taraftar demişken, taraftarların son yıllarda Akatlar’daki maçlara pek ilgi göstermediğini görüyoruz. Sizce bunun nedenleri nelerdir? Sezon başındaki dalgalanmalar mı? Yoksa daha önceki sezonlarda konulan büyük hedefler sonrası, yaşanan büyük hüsranlar mı?

H.Y: maalesef büyük hedeflerden sonra, büyük hayal kırıklıkları oluyor. Baktığınız zaman, seyircimizin şampiyonluk istemesi, başarı istemesi gayet normal. Açıkçası 1 galibiyet, 7 mağlubiyet ile başlayan bir takımın seyircisinin gelmemesi de gayet normal. Onlar geldiği zaman, bu salonda Galatasaray’ı, Fenerbahçe’yi yendik. Baktığını zaman ciddi rakipleri yendik. Ciddi de farklarla yendik. Onların gelmesi kuşkusuz artı bir motivasyon oluyor. İnşallah bu sezon işler çok daha iyi olacak. Bu sezon salonu doldurup bizi desteklerlerse çok daha başarılı olacağımızı düşünüyorum. Tabi taraftarın gelmesi de başarı ile ilinti bir şey. Başarılı olunmadığında hayal kırıklıkları yaşanması doğal. Biz kırık dakika boyunca mücadele eden, Beşiktaş formasıyla başarıya aç olan bir insan topluluğuyuz. İnşallah Beşiktaş’a yakışır mücadeleyi gösterip, taraftarımızın gurur duyacakları bir takım olmak istiyoruz.

İstanbul da çok sayıda Basketbol takımı olması, Basketbolun yaygınlaşmasını engellediğini düşünüyor musunuz? Ayrıca çok sayıda maç olması, Basketbol seyircisinin bölünmesine neden olabilmekte mi?

H.Y: Tabi ki etkiliyordur. Birde İstanbul çok farklı bir yer. Baktığınız zaman bir trafik sorunu var, insanların bir yerden bir yere gitmesi çok kolay değil. Bizim en büyük avantajlarımızdan biri ise, salonumuzun Beşiktaş’a çok yakın olması. Bir araçla, bir vasıtayla gelebiliyorsun. Doğru bir organizasyon ile çok rahat seyirci toplayabileceğimizi düşünüyorum. Sonuçta baktığımızda, gençler için, interneti, televizyonu, play-station’ı imkânlar çok fazlalaştı. Bu imkânla da ilgili bir olay. Birazda salona gelen seyircinin vaktini bu yönde tercih etmek istemesiyle alakalı bir durum. Ama inşallah basketbolu, gençler için birinci sıraya alabiliriz. Bu aslında sadece bizim değil, diğer İstanbul kulüpleri içinde bir sorun. Salonunu dolduran neredeyse takım yok gibi.

Milli takımın Avrupa şampiyonasındaki şansını nasıl görüyorsunuz.

H.Y: Avrupa’daki takımların bence hemen hemen hepsi aynı değerde. Aralarında oynanan maçlar bir iki topa bakıyor. Bizim takımımız tabi ki de iyi bir takım, iyi bir kadromuz var. İnşallah şanslıda olurlar. Baktığınız zaman, Basketbolda şans da bazen önemli oluyor. İlk dördün, ilk üçün içinde inşallah yer alırlar. Tabi ki de işleri kolay değil, çünkü Avrupa’da artık herkes de birbirini iyi tanıyor. Dünya şampiyonasından çok daha zor bir organizasyon. Herkesin birbirini tanıdığı organizasyonda işler daha da zorlaşıyor. Çok daha farklı bir Basketbol oynanıyor. Hemen yardım geliyor. Daha sert bir basketbol oynanıyor, daha fazla kavga var. İşleri zor, inşallah bir sakatlık olmadan, herhangi bir problem yaşamadan, inşallah başarılı olup dönerler. Azda bir süre kaldı.

Haluk Yıldırımı aktif olarak kaç yıl daha basketbol oynarken izleyebileceğiz?

H.Y: Ben iki sene daha oynamayı düşünüyorum. Ama şartlar ne gösterir bilemiyorum. Herhangi bir sakatlık olmazsa, bir sorun olmazsa, bu iki yılı bitirmeye çalışırım. Vücudumun beni götürebildiği kadar oynamak istiyorum. Çünkü Basketbolu çok seviyorum, Basketbol benim işim. Bu işten başka benim yapabileceğim bir iş yok zaten. Olsaydı, basketbolu çoktan bırakırdım. Ama bu işi seviyorum. Artık ben tecrübeli bir oyuncuyum. Artık genç arkadaşlara, genç nesile bir şeyler öğretmek istiyorum. Tecrübelerimi aktarmak istiyorum. Dediğim gibi iki sene daha oynamak hedefim.

Haluk Yıldırım’ı aktif Basketbol yaşamından sonra, koç olarak veya idari bir görevde görebilecek miyiz?

H.Y: Öncelikle ben zaten 20-25 senedir bu camianın içindeyim. Dediğim gibi bu deneyimi mi paylaşmak istiyorum. Ama şu aşamada koç mu olacaksın, menajer mi olacaksın veya yönetici mi olacaksınız derseniz, henüz ona karar vermediği mi söyleyebilirim. Bunun kararını, Basketbolu bıraktıktan sonra, daha sağlıklı bir şekilde verebileceği mi düşünüyorum. Şuan da ne desem boş. Ama mutlaka bana bir fırsat gelecektir. O fırsatı da iyi değerlendirmek istiyorum. Basketbolda da yapabileceğim çok şey var. Kafama göre bir şey olduktan sonra mutlaka katkı verebileceğimi düşünüyorum. Ama dediğim gibi şu aşamada ne desem yalan olur.

Son olarak Beşiktaşlı basketbol severlere neler söylemek istersiniz?

H.Y: Bir kere öncelikle iyi bir kadromuz oldu. Öncelikle Engin Atsür önemli bir transfer. Yabancı oyuncularımızda Eurolig oynayan isimler var. Önemli yabancıları kadromuza kattık. En büyük avantajlarımızdan biride, Mehmet yağmur haricindeki çekirdek kadromuzu koruduk. Herkesle tekrar anlaşıldı. Herkes birbirini çok daha iyi tanıyor. Geçen senende çok daha başarılı olabileceğimizi düşünüyorum. Şöyle de bir gerçek var. Ligde, Efes pilsen ve Fenerbahçe Ülker takımları baktığınız zaman, hem bütçe hem de kadro olarak bu ligin üzerinde olduğunu düşünüyorum. Telekom’da ciddi organizasyonlar yapan, önemli bir organizasyon. Tabi ki Eurocupta hedeflerimiz arasında. Bizde bu takımların arasında kendimize yer açmaya çalışacağız. Bakarsınız ligi birinci bitiririz. İşte ikinci, üçüncü Efes Pilsen, Fenerbahçe Ülker’in olduğu bir yoldan ilerleyebiliriz. Dediğim gibi taraftarımızın guru duyacakları, kırk dakika mücadele eden, başarıya aç bir takım görüntüsü yapacağız. Taraftarımızın da gelip bizi desteklemeleri bize artı bir motivasyon olacaktır. Tabi ki işimiz kolay değil. Türkiye Basketbol ligi, Avrupa’nın sayılı basketbol liglerinden biri artık. Bu ligde final oynamak, tüm oyuncuların, tüm teknik ekibin şimdiden isteği. Ama rakiplerimizde hakikaten çok ciddi rakipler. Bizde iyi bir takım olduğumuzu düşünüyorum. Birbirimize de güveniyoruz. İdmanlarda yeni başladı. Önemli olan takım olabilmek. Takım olduktan sonra her şeyi başarabiliriz.

Bu değerli vaktinizi bize ayırdığınız için çok teşekkür ederiz.

H.Y: Ben teşekkür ederim.

Önemli not: Bu röportaj 12 AĞUSTOS tarihinde gerçekleşmiştir.

Beşiktaş Basket özel röportajıdır, kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
__________________
I'm taking look around and relized that there is nothin Left.!!

The RocK!...
nbacem Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 17-09-2009, 22:41   #2
 
Mehmet - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Güzel Konuşmuş , hiç değilse Fazla Havadan Gitmemiş.. İnsallah Basketbol Şubesi Daha da gelişir , ve Dünya'da da İsmini Duyurur.
__________________
Besiktasforum.NET

KayıpKentinYakışıklısı.
Mehmet Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 07:23 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580