Mire Chatman İle Çok Özel

[herobjk]

Öncelikle bize basketbola nasıl başladığından bahsedebilirmisin?

M.C: Babam, basketbol oyuncusuydu. Profesyonel değildi ancak basketbol oynuyordu. İlk olarak, beni de yanında salona götürmesiyle, basketboldan zevk aldığımı keşfettimve basketbola bu sayede başlamış oldum.

Babanız Streetball oyuncusuydu yani?

M.C: Hayır, daha çok kilise ligleri ve relegasyon liglerinde oynadı. Profesyonel değildi ama çok iyi bir oyuncuydu.


Avrupa’daki sayılı guardlardan biri olarak adın geçmekte, bu günlere gelebileceğini düşünüyor muydun?

M.C: Evet düşünmüştüm ama Avrupa’daki oyun bizim oynadığımızdan daha farklı. O yüzden Avrupa’ya geldiğim zaman, kendi oyunumu oraya uydurmak zorunda kaldım. İyi başardığımı da düşünüyorum; çünkü kolejdeki mevkiimden farklı olarak, beni point guard olarak oynattılar ve bende bu yeni mevkide benden beklenenleri verebildim.

Beşiktaş'a gelmeden önce, Lattomatica Roma ve Dinamo Moskova gibi Avrupa’nın sayılı takımlarında oynadın ve son olarak da Beşiktaş’a geldin. Beşiktaş’a geliş sürecin nasıl oldu peki?

M.C: Bu bir mücadele idi. Benim için iyi bir mücadele idi çünkü büyük bir takımda oynadığınız zaman işler farklıdır. Orada kimin oynadığı sahaya hangi oyuncunun çıktığı önemli değildir. Çünkü elinizde 12 tane iyi oyuncu vardır. O yüzden bununda, Beşiktaş’ta oynamamın da bir yeni bir mücadele olduğunu düşünüyorum. Takım olarak inişlerimiz ve çıkışlarımız oluyor, sezon içinde yaşadığımız zorluklar oluyor ve bende sadece daha iyi oynamak ve kazanmak istiyorum.

Öyleyse, Türkiye’deki oyunu daha mücadeleci bulduğunuzu söyleyebilir miyiz?

M.C: Yok, o şekilde değil diyebilirim. Hiç görmediğim bir oyun ya da yaşamadığım bir rekabet yok, ancak çok fazla genç oyuncu ve değişik bir oyun şekli var. İniş çıkışlar çok fazla oluyor, oyun bir anda hareketlenebiliyor. Rusya da ise zamanla ritmi yavaşlayan bir oyun vardı.

Geçtiğimiz yıl çok büyük hedefleri olan bir Beşiktaş vardı. Fakat bunları gerçekleştiremedi. Sene başında ise, bu hedefleri geçekleştirme adına, yepyeni bir takım kuruldu. Sene başındaki bu başarılı olma zorunluluğu üzerinde baskı yarattı mı?

M.C: Bir point guard olarak sürekli oyuncu ve takım değişimi benim için zor oluyor. Şimdi başlangıçtakinden daha farklı bir takıma sahibiz. Bu benim için zor olabiliyor çünkü buraya geldiğimde çok farklı bir takımız vardı şimdi ise her şey değişti.

Peki, üzerinde bir baskı hissediyor musun?

M.C: Gerçekten değil aslında çünkü insanlar benim kim olduğumu ve neler yapabileceğimi biliyorlar bu da bana oyun içinde rahat davranma şansı veriyor.

Sezonun başlangıcından sonra bir takım sorunlar yaşadınız. Bu sürede de Maccabi Tel Aviv’den transfer teklifi aldığın basında yazıldı. Bu konuda taraftarlarımızı biraz aydınlatabilir misin?

M.C: Beşiktaş’tan beni almak istediler, ancak Beşiktaş buna pek de sıcak yaklaşmadı ve benim bir oyuncu olarak yapabileceğim bir şey yok. kontratım bitene kadar burada oynamaya devam edeceğim.

Kontratınız bittikten sonra Maccabiye gitmek hakkında ne düşünüyorsun?

M.C: Kontratım bittikten sonra, tabii ki gene isterlerse o zaman menajerimle oturup, bunun hakkında ve önümüzde ki diğer seçeneklerle birlikte düşünürüz.

Avrupa kupalarına dönecek olursak, şanssız bir şekilde kaybettiğimiz maçlar olmasa grubu 1. olarak bitirebilirdik. Bu konuda neler düşünüyorsun?

M.C: Avrupa kupaları benim için açıkçası biraz daha önemli, çünkü orada farklı birçok ülkeden takımlar geliyor ve rekabet daha yüksek oluyor. Orada mücadele artık bir ülkeye karşı, Türkiye adına oynamak gibi gir şey oluyor. O yüzden de daha fazla önem içeriyor. Bu yüzden orada kaybetmiş olmamıza ve elenmemize çok üzüldüm. Artık kendi ligimize ve buradaki oyuna bakacağız.



Selçuk Üniversitesi ile oynadığımız maçta, rakip oyuncuyla aranda olan bir olay yüzünden diskalifiye oldun ve o maçtan sonrada 1 maç ceza aldın. Bu olay hakkında herkes farklı farklı yorumlarda bulundu. Olayın aslını bir de senden alabilir miyiz? Ve Türkiyedeki fair play hakkında neler düşünüyorsunuz?
M.C: Oyun bir anda çirkinleşmeye başladı ve bende oyunun kirlenmesini pek sevmeyen bir oyuncuyum. Diğer ülkelerden ya da diğer liglerden farklı olan bir şey değildi. Her yerde oyunu fair play dışına çıkaranlar olur. Kazanmaya çalışırken insan bazen sınırları aşabiliyor. Orda olanlar oyuncudan kaynaklanan şeylerdi, bunun takımlarla bir alakası yok. Herkes işini yapmaya çalışıyor.
Geçtiğimiz ay Türkiye’de yapılan All-Star’da, taraflı, tarafsız herkesin görmeyi istediği bir isimdin; fakat organizasyonda yer almadın. Bu konuda ne söylemek istersin?

M.C: Bence All-star seçimlerinde sayı yapan ilk 12 ye bakılmış ve onlar çağırılmış. Oyunun tamamına bakılmamış gibi geliyor bana. Rebound ya da top çalanlara pek de bakılmamış. Mesela oyunda 20 sayı atan ama sadece 2 asist yapabilen bir point guard nasıl bir point guard olabilir ki?

Beşiktaş taraftarları siyahî oyunculara hep özel ilgi göstermiştir. Senin de taraftarlarca çok sevildiğini biliyoruz. Senin Beşiktaş taraftarı hakkındaki görüşlerin nelerdir?

M.C: Tabii ki taraftarları seviyorum onlar için oynuyor ve onlar için kazanmaya çalışıyoruz. Mesela Galatasaray maçında taraftarlarımızın birçoğu gelmişti ve bizim istediğimiz, kazanmaya devam edebilmek için ihtiyaç duyduğumuz şey de bu. Onları seviyoruz bizi daha çok desteklemelerini bekliyoruz.

Beşiktaş’la sözleşmen, gelecek sezonki hedeflerin ve Beşiktaş’taki geleceğin hakkında neler söylemek istersin?

M.C: Henüz düşünmedim o yüzden bir cevap verebileceğimi sanmıyorum. Şimdilik sadece bu sezona odaklanmak ve sezonu en iyi şekilde bitirebilmemizi istiyorum. Ancak sonrasında nerede olduğuma ve elimde neler olduğuna bakar ve bir karar verebilirim.

Chatman, bize bu değerli vaktini ayırdığın için teşekkür ederiz.

M.C: Ben teşekkür ederim.



bjkbasket.org