Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Felsefe

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 14-07-2006, 03:02   #1
 
GoD of WaR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
İkİ BÜyÜk Devrİm

İKİ BÜYÜK DEVRİM
İnsanlık tarihinin en büyük devrimi, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması olmuştur. Devrimi olumlu anlamda kullanıyorsak, bu neden bir devrimdir?
Hangi din olursa olsun, insanlar o dinin ilkelerini akıl süreçleriyle öğrenirler. Benimsedikleri dinin kendi günlük hayatları üzerindeki diktelerinin ne olduğunu önce akıl yoluyla anlarlar. (Tabii, burada insan olma zahmetli işinde başarılı olan bireyler kastediliyor.) Akıl süreçleri ise tabiatı itibariyle otomatikman doğru işlemezler. Akıl yürütme eylemi, bazan kişinin bilinç-dışı dünyasının etkisi altındadır. Bilinç-dışı hayatı en az ölçüde olan insan dahi mantık hataları yapabilir. Böyle olunca, akla konu olan her şey gibi din hükümlerinin de anlaşılması ve tatbiki farklı yorumlara açıktır.
Devlet, insanların barış ve özgürlük içinde düşünmek, üretmek ve birbirleriyle mübadele etmek işini emniyete almak için vardır. (Tabii, burada da uygar bir Devlet kastediliyor.) Devlet bu işi ancak nasıl başarabilir? İnsanlar arası ve insanlar-devlet arası ilişkileri düzenleyen kanunlarla. Doğru bir kanunun en önemli hususiyeti nedir? Objektiflik. Yani, neyi nasıl düzenlediği önceden açıkca anlaşılabilme özelliği. Mesela, “Hangi suç, nasıl oluşur, ne kadar ceza verilir?” gibi sorulara şüpheye yer vermeyecek şekilde cevaplar verilir. Objektif kanunlar hazırlamak kolay mıdır? Hayır; bir kanun ilk çıktığında bir çok tefsire açık boşluk bırakabilir. Ama, uygar bir ülkenin yasama gücü bunları düzeltir ve o kanun, zamanla değişerek objektiflik mertebesine doğru evrilir. Bu mertebeye erişmeden önce, o kanunun tatbikindeki bütün yük, hakimlerin muhakeme gücüne düşer. Yani hakimlerin aklına.
Şimdi bir tesbitler ve dikteler manzumesi düşünün ki, değiştirilmesi söz konusu dahi olamaz. Hangi din, kendi mukaddes kitabının değiştirilmesine izin verir? Herhalde hiçbiri.
Bir dinin hükümleri ne kadar doğru olursa olsun; o dini Devlet işlerinin temel yasası yapmak, insan ilişkilerinde muhakemenin rolünü kaldırmak demektir. Hakimlerin yerine din adamlarını koymak demektir. Onun için; Hıristiyan olsun, müslüman olsun bütün din devletlerinde (teokrasilerde) yargıçlık görevini genellikle din adamları yapmıştır.
Bir din adamının anayasası, değişmesi mümkün olmayan kutsal kitabıdır. Bir yargıcınki ise, gerektiğinde tamamen değişebilecek ve hatta değişik dine sahip başka bir ülkeden alınabilecek ve günün ihtiyaçlarına göre, günün dilinde yazılmış bir hükümler manzumesi.
Tarih incelendiğinde görülecektir ki; engizisyon yargıcı denen papaz tipi, her dinde er veya geç ortaya çıkmıştır. Her din, kendi dininden milyonlarca inanmış insanı, o insanlar dinin gereklerine uymuyor diye katletmiştir. Tabii bu gerçekler dünyevi dinler için de geçerlidir. Mao’nun Kültür Devriminde katledilen insanlar, diktatörün “Küçük Kırmızı Kitabı”ndaki öğretilere aykırı davranıyor diye hayatlarını kaybetmişlerdi.
Din ve Devlet işlerinin birbirinden ayrılması onun için büyük bir devrimdir. Bu sayede insanlar toplumsal ilişkilerini, Atatürk’ün deyişiyle “gökten veya gaipten aldıkları emirlerle değil, hayatın gereklerine göre” düzenlemeyi öğrenmişlerdir. Bu ilk büyük devrim sayesinde, temel işi düşünmek ve üretmek olan insanın, hiç değilse düşünme eylemi özgür kılınmıştır. Artık uygar hiç bir ülkede, kendisi de bir din adamı olan Giordano Bruno (1548-1600) gibi düşünceleri dine aykırı diye veya düşünceleri devlete zararlı diye kimse odun ateşinde yakılamaz olmuştu.
İnsanın ikinci temel işi olan üretme eylemi ise henüz bu özgürlüğe tam kavuşamamıştır. Ondokuzuncu yüzyıl İngiltere ve Amerika’sında en özgür dönemini yaşayan üretim faaliyetleri yirminci yüzyıl başlarından itibaren o ülkelerde dahi şiddetli kısıtlamalar altına girmiştir. (İnsanların mübadele faaliyetlerini de üretim içinde mütalaa ettik.) Hele ülkemizde, düşünce özgürlüğünden de daha fazla sınırlandırılmıştır.
Üretim ve mübadele neden özgür olmalıdır? Devletin ekonomideki varlığı neden bu özgürlükleri kısıtlamaktadır? Anlaşılan odur ki, bu sorulara doğru bir cevap formüle etmek, “insanlar neden düşüncelerinde serbest bırakılmalıdır?” sorusuna cevap formüle etmekten daha zordur. O yüzden bir çok insan, mesela sol siyasi hareketler, düşüncenin serbest bırakılmasını savunurken, insanların üretim ve mübadele özgürlüklerine şiddetli tahditler konmasını önerebilmektedirler. Oysa, düşünmek ve üretmek birbirleriyle birlikte olmazsa olmaz faaliyetlerdir.
Din ve Devlet işleri hangi sebeplerle birbirinden ayrılmışsa, Ekonomi ve Devlet işleri de aynı sebeplerle birbirinden ayrılmak zorundadır. Bu ayrım insanlığın ikinci büyük devrimi olacaktır.

Sabahattin Sakman
__________________
fb öfkemsin gs nefretimsin !




GoD of WaR Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-10-2006, 20:10   #2
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

teşekkürler abi
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 09:52 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580