orada neler oluyorrr...

[murat_eren]

Serdar Bilgili’nin başkanlığının son döneminde şu an kapalı tribün olarak anılan ve ‘Çarşı’ adlı grubun yer aldığı tribün baştan sona değiştirilmiş, bu bölgeye localar yapılmış ve ayrıca basın tribünü de bu alana kaydırılmıştı. Bu süreçte tribünlerde yaşanan ayrılıklar dikkat çekmiş ve belki de Beşiktaş’ın en itici gücü olarak gösterilen taraftarları etkinliklerini kaybetmişlerdi. İşte bu nedenle, Yıldırım Demirören, kendisini başkanlığa götürecek kongre öncesinde, “Beşiktaş’a kalbini geri vereceğim” diyerek, kapalı tribünü eski haline dönüştürme vaadinde bulunmuştu. Fikret Orman, Affan Keçeci ve Erol Kaynar ile girdiği kongreden zaferle ayrılan Demirören, bu vaadini kısa sürede hayata geçirdi, yani Beşiktaş’a kendi deyimiyle kalbini geri verdi...

Sivas maçında başladı
Çarşı’nın konuşlandığı bu tribün, ilerleyen günlerde oynanan Tottenham maçında yaptıkları tezahüratlarla ‘Dünya’daki ses rekoru’nu kırıyor, tarihi Liverpool zaferinde başrolü oynuyordu. Ancak İstanbul’daki Liverpool maçının ardından yönetimin ‘Sivas maçına PAF takımla çıkacağız’ söylemini de en çok eleştirenler yine Çarşı oluyordu... Sinan Engin’in istifasını isteyen, Demirören’e gitsin diyen yine onlardı. Uzun bir aradan sonra gelen şampiyonluk öncesinde de sürekli puan kaybeden takımın hocası Denizli’ye, “Bu takım neden oynamıyor” diye soruyorlardı...

Temizlik operasyonu mu?
Ancak asıl bomba bu sezon patladı. Beşiktaş-Kayserispor maçında, takımın şampiyonluk yarışında hayli geriye düşmesi ve Şampiyonlar Ligi’nde istenmeyen sonuçlar alınması nedeniyle yönetime protestolar başladı. Denizlispor karşılaşmasında ise kelimenin tam anlamıyla tribünlerle-yönetim karşı karşıya geldi. Taraftarlar, yönetimi istifaya davet ederken; büyük olaylar yaşandı ve yönetimi protesto eden taraftarlar, daha önce tribünlerde bulunmayan bir grup tarafından darp edildi. Kadınlar ve çocuklar bile bu şiddetten zarar gördü. Bunun üzerine Başkan Demirören bombayı patlattı: Tüm tribünleri temizleyeceğim...

Bomba Wolfsburg maçında patladı
Bu söz, İstanbul Emniyeti’ni de harekete geçirdi. Denizlispor maçında kapalı tribünde çıkan olayların kasetlerini inceleyen emniyet birimleri, bir çok tribün liderini gözaltına alarak ifadelerine başvurdu. Ardından oynanan ve 3-0 kaybedilen Wolfsburg maçında ise özellikle numaralı tribünden Başkan Yıldırım Demirören’e edilen küfürler nedeniyle büyük tartışmalar yaşandı. Öfkelenen, üzüntüden gözyaşları döken Demirören’i yanındakiler güçlükle zaptediyor; ancak daha önce Süleyman Seba ve Serdar Bilgili’nin de görevi bırakmalarına sebep olan tribünde küfürler eksilmiyordu... Ve tribün lideri Alen Markaryan dahil olmak üzere 36 Beşiktaşlı taraftara 1 yıl hak mahrumiyeti ve 2 biner TL ceza verildi. Bazılarına göre yerinde bir karardı, Beşiktaşlılar’a göre Demirören’in temizleme operasyonunun bir parçası...

‘Tek suçumuz protesto’
Çarşı grubu halen kendilerine haksızlık edildiği görüşünde. Çarşı’nın etkili isimleri; “Ceza alanlar Çarşı’yı kuranlar ve şu an sadece tribüne gelerek Beşiktaş’a destek olmaya çalışan kendi halinde insanlar da var. Biz, Beşiktaş Başkanı’na küfretmedik, küfretmeyiz. Biz sadece, modern bir şekilde yönetimi istifaya davet ettik. Tüm suçumuz bu. Küfürlerin nereden edildiği ortada, ancak hedefte biz varız” diyorlar.
Çanlar, geçtiğimiz yıl kendisini lağveden, ancak yoğun istek üzerine bu kararından vazgeçen Çarşı için çalıyor. Başkan Yıldırım Demirören kendi deyimiyle ‘temizlik’te kararlı, Çarşı ise kendilerine haksızlık yapıldığını söylüyor.. Ve dışarıdan bakanların yaptığı yorum şu: Orada neler oluyor?