|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
24-09-2010, 12:52 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 13.850
Tecrübe Puanı: 51 |
Tarih 3 Ekim 2007. Bir adam çıkıyor Şeref Beyin çimlerine, lakabı Harry Potter, Portekiz'de tozu dumana katan adam. Yer yerinden oynarken, son dakikalarda biz nefesimizi tutmuşken, o bizim nefesimizi kesiyor. Ağlara gönderiyor topu. Sergilediği muhteşem futbol bir yana efendi hareketleriyle dikkat çekiyor. Maç bitiyor o adam soyunma odasına gitmeden evvel formayı golü attığı rak,p takım taraftarına atıyor, onlara hayran kalarak tünelin karanlığında kayboluyor... Yıllar sonra Beşiktaş formasını giydiğinde ise bunu şöyle anımsıyordu; "Porto formasıyla inönü'ye çıktığım maç unutulmazdı. Çünkü deplasmandasın son anda gol atıyorsun ve bütün stad seni alkışlıyor..." Sonra tam 3 yıl... 3 yıl boyunca Beşiktaş taraftarı onu hayranlıkla izliyor. Bu 3 yıl içerisinde o adam dünyanın en yetenekli oyuncularından biri olarak Inter'e gidiyor. Ama o duygusal genç orada mutlu olamıyor, bunalıyor, yitiyor aralarında. Haziran 2009'a geliyoruz. Biri fısıldıyor onun adını bir gece ansızın. Ve işte öyle başlıyor taraftarın ona olan yadsınamaz aşkı. Kim önerilse istenmiyor. Kim teklif edilse istenmiyor. "O gelsin, sadece Quaresma gelsin. Başkası gelmesin." Önce şampiyonluk kutlamalarında bağrılıyor ismi, sonra 3 ay boyunca gece ve gündüz her ortamda. Ama olmuyor, o adam gelmiyor. Hayaller bir kez daha kül oluyor. Şüphesiz dünyada bir ilk oluyor. Bir kulübün taraftarı daha önce kendi formasını hiç giymemiş olmasına rağmen bir oyuncunun gelmesi için resmen baskı yapıyor. Onun ismi geçen tezahüratlarla mesaj veriyor. Aradan 8 ay geçiyor. Sabah kalkıyoruz gazetelere bakıyoruz. Tarih 16 nisan. Beşiktaş yönetimi Quaresma için İtalya'da! Yine o heyecan tüm yüreğimizi kaplıyor, soruyoruz "Ya bu sefer olursa?" Uykusuz geceler, ümitler, gelmesi için edilen dualar... Tam kopma noktasına gelmişken umutlar, bir pazar günü öğlen vakti onun adı geçiyor dünya ajanslarında Beşiktaşlı olarak. İnanamıyor kimse, dünyanın en yetenekli adamlarından biri, taraftarın daha gelmeden gönül koyduğu esmer çocuk artık siyah-beyaz formayla estirecek rüzgarını. Ve İstanbul'a basıyor ayağını hemde en şaaşalısından. İlk sözleri "Beşiktaş için kanımı bile akıtacağım" oluyor. Beşiktaş taraftarı ise biliyor ki, yapacak, ona inanıyor. Çünkü hep inanmıştı. Ve aradan geçen 4 ayda ona bu kez daha bir fazla, daha bir yürekten inanıyor. İnönü stadına çıktığı anda gözleri parlayan, taraftarlar arasında muhteşem bir çekim olan, forması için arması için canını dişine takarak bir mücadele veren asil adam. Beşiktaş formasıyla efsane olacak, ileride torunlarımıza gözlerimiz bir noktaya dalarak anlatacağımız sihirbaz adam. Portekiz basınına "Beşiktaş bana Inter'de kaybettiğim futbol oynama coşkusunu geri verdi" diyen adam. "İmza törenimin olduğu gün, hayatıma damga vuran olaylardan biriydi. Ben o gün kendimi Beşiktaşlı, onlardan biri gibi hissettim.", "Bir futbolcunun isteyeceği en yüksek seviye sahaya girdiğinde tüm stadın ismini bağırmasıdır. Ben bunu Beşiktaş'ta yaşadım." diye aşkının bizler kadar olduğunu ifşa eden adam. Fenerbahçe maçında saha kenarına geldiğinde kendisine küfreden Fenerbahçe taraftarına armasını göstererek en asil cevabı veren adam. "Savunma yapmıyor" denilene inat, Şeref beyin çimlerinde kaptırdığı topu 70 metre kovalayan adam. "Vikingur maçında penaltıyı kaçırdığımda başımı kaldırıp taraftara bakamadım. Ama onlar hala benim adımı bağırıyorlardı, inanamadım" diyen adam. Ve ondan bir sonraki maçta topu ağlara gönderip taraftara borcunu ödemek için adeta yırtınan, attığı golden sonra çılgınca taraftara koşarak "güzel futbolcu golden sonra tribüne koşandır" tezini ortaya koyan, formasına sımsıkı sarılarak, öpen adam. İnsanların hakkını veren bayram olduğunu öğrenince Ümraniye'deki personele cebinden yardım yapan, hakkı her zaman veren takımın asıl "işçi"lerinden Süreyya ile abi-kardeş kıvamında dost olan adam. Beşiktaş bu sezonki tek yenilgisini alırken, maçın sonlarında bile depar atan, skoru değiştiremediği, takımı yenildiği için nerdeyse ağlayacak gibi bakan adam. Kendisine sorulan soruya; "Beşiktaş taraftarı beni, ben Beşiktaş taraftarını coşturuyorum" diye cevap veren "taraftar" adam. Beşiktaş'a imza attığın gün sen yeniden doğdun, Ama bir tarih daha var ki; 26 Eylül 1983, o gün gözlerini açtın. Kimsenin inanmadığı anda sana inan biz, İnandığımız gerçek seni bizlere gösteren sen. Oynadığın futbol bir kenara adamlığınla ruhunla bu taraftarın efsanesi olmaya aday olan sen, Seni kalbimizdeki en güzel yerlerin birinde tahta oturtan biz! Bundan böyle ne olursa olsun, Sakın korkma, bu taraftar her zaman ama her zaman yanında! Uzun lafın kısası, Doğum günün kutlu olsun can çocuk, Seninle gurur duyuyoruz! İyi ki geldin, iyi ki buradasın. Birlikte nice yıllara... ALINTIDIR
__________________ Besiktasforum.NET KayıpKentinYakışıklısı. | ||
|
24-09-2010, 13:05 | #2 | ||
Savaşçı Kartal Üyelik tarihi: Jul 2007 Yaş: 43
Mesajlar: 9.555
Tecrübe Puanı: 46 | Söylenecek söz kalmamış açıkcası..Nice mutlu senelere Quaresma..
__________________ Beşiktaşlı olmayanlara sesleniyorum. Birgün bu takımı sevmeyeceksiniz ona tapıcaksınız. profeminizm hareketi engellenemez !!! milliyet blog yazıları sayfam... | ||
24-09-2010, 15:32 | #4 | ||
Üyelik tarihi: Apr 2008 Yaş: 42
Mesajlar: 2.184
Tecrübe Puanı: 19 | nice seneler q7 iyiki bize geldin, baba adamsin ya insallah uzun seneler besiktasimizda kalirsin
__________________ | ||
24-09-2010, 16:21 | #5 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 51
Mesajlar: 410
Tecrübe Puanı: 19 | Öncelikle bu güzel yazı için tebrikler. Transferin bittiği açıklandığı an hala kulaklarımda. Haber1903 radyo dinliyordum ( haberi ilk onlar verdi ) Itır Esen yayındaydı, bir anda bir sessizlik oldu sonra haber geldi, Itır Hanım, Quaresma Beşiktaş'ta diye bağırmaya başladı, bir anda radyoda millet birbirine girdi, o anda yayındaki diğer arkadaş Allaattin bey, en iyisi reklam arası verelim dedi, Allahtan bu işlerde tecrübeli Itır hanım, reklam arası falan yok devam dedi. Eğer o reklam arası verilmiş olsa Allaattin kardeşimiz bu taraftarın gazabına uğrayacaktı. Itır Hanım'a yatsın kalksın dua etsin. Neyse o anı hatırladıkça hala tüylerim diken diken oluyor..
__________________ Lütfen forum kurallarını okuyunuz.. | ||
25-09-2010, 12:34 | #6 | ||
Üyelik tarihi: Dec 2007 Yaş: 34
Mesajlar: 497
Tecrübe Puanı: 17 | yazıyı okurken tüylerim diken diken oldu çok güzel yazı olmuş yüreğine sağlık iyi ki doğdun queresma iyiki beşiktaştasın...
__________________ SEVGİLİLER GÜNÜ HAYAL ÜRÜNÜDÜR TEK GERÇEK BEŞİKTAŞK TRİBÜNÜDÜR ÇARŞI | ||
25-09-2010, 13:35 | #7 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Jul 2008
Mesajlar: 505
Tecrübe Puanı: 17 | Çok sevgili kardeşlerim, yazımızı TUĞKAN KEÇECİOĞLU(tercümanı) kardeşimiz vasıtasıyla Ricardo Quaresma'ya ulaştırdık. Noktasına virgülüne dokunmadan Tuğkan'ın kendisine ulaşan Emir isimli arkadaşımıza yazdığı cevabı yayınlıyorum. "birazdan kendisine ileticem dogum gunuyle ilgili konuyu. Kendisinin twitter'i veya facebook'u yok,bunlara itibar etmezseniz seviniriz. Kendisine az once okudum. Cok mutlu oldugunu, siz besiktas taraftariyla gurur duydugunu ve icinde besiktas'a tasidigi sevginin olculemez ve anlatilmaz oldugunu, bu buyuk taraftara layik olduklarindan daha fazlasini var gucuyle yapacagini soyluyor. Bunu forza'daki arkadaslara da boyle iletebilirsin. Tum herkese selamlar,saygilar."
__________________ Evlenince Kocam Beşiktaş'lı Olsun .. Çocuğumuza Ninnimiz Kartal Gol Gol Olsun.... Neyliyim Siyah Dediğimde Beyaz Demeyen Sevgiliyi .. ! | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |