"İnsanlar beni anlamıyor"

[Markus Münch]

“İnsanlar beni anlamıyor”

Yıllarca didindi durdu Beşiktaş’a gelmek için. Büyük takımda, Beşiktaş’ta oynayacaktı. Bir gün hayallerine kavuştu. Ofansif mevkiden defansif bir mevkiye geçti. Üst üste maçlar oynamaya başladı. Formayı kapmıştı ama şanssızlık yakasını bırakmadı bir türlü, sakatlandı. Formayı kaptırdı. Yılmadı. Takımdan ayrılmanın eşiğinden döndü. Yedek kaldı, oyuna sonradan girmeye başladı. Hocası ne istediyse onu yaptı. Ama hep içinde bir sitem vardı. “İnsanlar onu anlamıyordu!”
Sitem sevgiden doğar misali, kendini anlamayanları bile sevdi.
Ali Tandoğan, Beşiktaş’ı ve taraftarını çok seviyor.
Yıllarca gelmek istediği Beşiktaş’a gelince neler yaşadı? İçinde kopan fırtınalara nasıl direndi? Nelere küstü? Duygusallığı ona neler yaşattı? Ve daha neler neler…
Ligtv.com.tr Haber Müdürü Erdem Erol sordu, Beşiktaşlı Ali Tandoğan içini döktü…
“TİGANA’NIN BENİ DÜŞÜNMEDİĞİNE İNANIYORDUM”
- Ankaragücü maçında oyuna sonradan girdin ve golde pay sahibi oldun. Bu sezon başından itibaren yaşadığın sıkıntıları neye bağlıyorsun?
“İnsan yavaş yavaş kendini buluyor oynadıktan sonra. Bunlar olmadığı zaman insan motivasyon olarak ister istemez yıkılıyor. O yüzden bugün böyle bir gole katkı yapmam benim için çok güzeldi. Bu sezon benim için aslında çok iyi başladı. Arkadaşlarımın tepkisi olsun, seyircinin tepkisi olsun çok iyiydi. Ama yedek kaldım. Ben hocanın beni düşünmediğine inanıyordum. Hocayla konuştuktan sonra daha iyi motive olmaya başladım. Oynattığı maçlarda da, sonradan oyuna soktuğu maçlarda da iyi oynuyordum, motivasyon olarak da sezona iyi başladım. Genelde oyuna hep sonradan girdim. Ankaragücü maçında da oyuna sonradan girdim. Konya maçında da gayet iyi oynadım. Denizli maçında da çok iyi oynadım. Bir Galatasaray maçı var. Galatasaray maçında benim o şekilde oynamamı istedi hocam. Defanstan hiç çıkmamamı istedi, bende çok etkin görünmedim. Çünkü bana (senden sadece defans yapmanı istiyorum) deyince bende futbolcu olarak ne yapacağım, defans yapacağım değil mi? Hoca ne derse onu yapacağız.”
“HOCANIN DEDİĞİNİ YAPMAK DURUMUNDAYIM”
“Bu sezon, geçen sezondan daha iyiyim, daha rahatım. Aldığım tepkiler daha güzel. Tabi bu sene biraz daha rahat oynuyorum. Özgürlüğüm elime verilirse çok daha iyi oynayabilirim ama sonuçta bu takımın bir hocası var ve hoca ne derse onu yapmak durumundayım. Yapmadığın zaman kenarda oturuyorsun. Çoğu zaman onun istediklerini yapmadığımda beni oynatmadı. Galatasaray maçında onun istediklerini yaptım. Gene oynatmadı (gülüyor) ama nasipmiş işte . Demek kafasında Ricardinho var, onu sürüyor sahaya. Bizede şans geliyor, bizde elimizden geleni sahaya yansıtıyoruz. Ben şu ana kadar oynadığım maçlardan memnum.”
“BİRAZ DESTEK”
- Yaşadığın sıkıntılı günlerde zaman zaman kendi kendinle konuştuğun oldu mu? Konuştuysan neler dedin?
“Tek düşündüğüm şey şu oldu hep. İnsanlar geçmişleriyle çok yaşamamalı. Geçmişte yaptıklarınla yaşarsan ileriyi göremiyorsun. Ben bazen şunu soruyorum kendi kendime. Çok başarılı sezonlar geçirdim. Bunları nasıl yaptım demek ki bende yetenek vardı da yaptım. Geçen sene niye bunları gösteremedim düşünüyorum, şimdi insanların her zaman göremediği şeyler oluyor. Neler oluyor? Ben kendi kendime konuşuyorum, daha önde hücüm oynadım diyorum kendi kendime. Şimdi defans oynuyorum. Şimdi hücuma katkım yüzde 30, defansa yüzde 70-80 faydalı olmam lazım. İnsanların bunu bilmeleri gerektiğini düşünüyorum. Beni anlamıyorlar. Yani ben o eskiden oynadığım mevkide oynamıyorum artık. Defansa yönüm daha önde artık. Artık insanlar bunu görsünler ve kabul etsinler istiyorum. Benim her dakika öyle oynamam beklenirse o zamanda kulübeye oturuyoruz. Hocamız ne derse onu yapacağız. Yolda gezerken insanlar soruyorlar (sen şöyleydin, sen böyleydin) diye. Bu insanın canını sıkıyor. Ben eskiden böyle değildim, bende biliyorum ama ben şimdi farklı bir mevkide oynuyorum. Bunu insanlara anlatmak çok zor oluyor. Hep kafalarında bu var. Sen böyleydin de niye böyle oldun diye. Ya ben bir şey olmadım. Ben farklı bir pozisyonda oynuyorum artık. Bende ortalarımla takımıma 3 puanlar, galibiyetler kazandırmak istiyorum. Bu insanların bana güvenmesiyle olur. Bana biraz destek versinler ben gerçekten çok fazla şeyler göstereceğime inanıyorum. Biraz destek versinler. Başka hiçbir şey istemiyorum.”
“YAKALARSAM AFFETMEM”
- Ali Tandoğan daha çok nerede özgür oluyor?
“Ben futbol yaşantımda hep ileriye dönük genellikle defans oyuncularının önünde oynadım. O yüzden hiç alışık olmadığım bir ortama, bir anda büyük takıma geliyorsunuz ve büyük takımda defans oynuyorsunuz. Çok büyük bir riskin altındasınız aslında. Geçen sene başladım sağ bek oynamaya. Bende iyi oynayınca böyle devam etti. 11-12 maç üst üste oynadım. Sonra bir sakatlık geçirdim, elim kırıldı, formayı kaybettim.
Benim için o mevkide oynamak çok zor oldu. Sonuçta 11 sene hiç oynamadığınız bir mevkide, bakıyorsunuz sağ bek oynuyorsunuz. Hep hücuma yönelik oynadığım için o yüzden zorlandığım oldu ama bu sene bazı şeyleri aştığımı düşünüyorum, kademe anlayışında ve diğerlerinde olsun. Arkanızda kimse yok sizi koruyan. Sadece siz savunma yapıyorsunuz. Bazen takım halinde savunma yapamıyoruz. Bizim takımda bu sene bayağı bir pozisyon veriyor. Her zaman stres halindesin. (Aman ben hata yapmayayım, gol yemeyelim) diyorsun. Bu da çok zor. Bu stres altında bir de oyuna sonradan girmek daha zor. Yani bir şekilde ben kendimi motive ediyorum her an oyuna girebilirim diye. Ankaragücü maçında da böyle oldu. Konya maçında da aynı şekilde oldu. Yani hocamız şans verdiği süre içerisinde, ben daha iyi olacağımı düşünüyorum ama birazcık özgür bırakırsa çok daha faydalı olacağımı düşünüyorum ama hocamızın taktiridir. Taraftar veya bizi seyredenlerin dikkatini çekiyor (niye böyle oynuyor?) diye ama benden istenen bu. Yani hoca hücuma çıkmamı beklemiyor benden. (Önce savunma yap) diyor, (pozisyon bulursan atağa çık) diyor. Ben işte Ankaragücü maçındaki gibi pozisyon yakalarsam affetmem çünkü benim özelliğim bu. Her zaman Türkiye’de belirli orta yapan oyunculardan biri olduğumu herkes biliyor. Ben biraz daha rahat bırakıldığım zaman çok daha fazla şeyler yapabiliyorum. Ama bu bazen strese neden oluyor. (Aman) diyorsun atağa çıkarken (ya gol yersek) derken derken atağa da çıkamıyorsun yani. Çünkü kendi hatandan dolayı yediğin golde defans suçlanacak. Hep ikilemde kalıyorsun.”
“KONSANTRE OLUYORUM”
- Stresten bahsettin. Oyuna sonradan girmek, hata yapmak dedin. Yedek kulübesinde oturmak nasıl bir stres?
“Aslında işin açıkçası oyuna sonradan girmek iyi. Çünkü oyunu gözlemliyorsun. Bakıyorsun nasıl oynanıyor, nasıl önlem alıyorlar size karşı. Sonradan girdiğinde özgür hissediyorsun kendini. Ama oyuna ama hiç ısınmadan giriyorsun. Her an bir şey olabilir, her an bir yerin atabilir. Ama iyi konsantre olmak gerekiyor, bende iyi konsantre oluyorum.”
“HOCA SEÇME ŞANSINIZ YOK”
- Peki transfer döneminin son anlarına kadar neler yaşadın. Gönderilmen gündemdeydi çünkü.
“Bu sezon başı böyle bir durum vardı. Bakıyorsun yıllardır futbol oynuyorsun, emek veriyorsun büyük takıma gelmek için. Bende Beşiktaş’a gelmeyi çok istedim, yıllarca bunun için çalıştım. Her şeye hazırlıklı olmanız lazım, profesyonel futbolcusunuz. Sonuçta bir hocayla çalışıyorsunuz ve sizin hocayı seçme şansınız yok. Ama hocanın sizi seçme şansı var. İster gönderir, ister göndermez. Böyle bir durum var. Yıllarca çalışıyorsunuz buraya gelmek için ama bir kararla gönderilebiliyorsunuz. Böyle bir sürü futbolcu var. Hepsi çok iyi performans gösteremiyor her zaman. Her maçtan sonra (hadi gönderilsin) diye bir şey çıkarsa ne olur veya milyon dolarlar verdiğiniz bir oyuncu o sene istediğiniz performansı sergilemezse hemen göndermek çok mantıklı değil.”
“ÇOK SIKINTILAR YAŞADIM”
“Ben geçen sene çok sıkıntılar yaşadım burada. Kulüp anlamında değil, kendi içimde yaşadım. Adapte olma sürem uzadı. Ama ben bu sezon (çalışacağım) dedim. Çok erken başladım antrenman yapmaya, sezon başında herkes tatildeyken başladım. Ondan sonra konuştum gidecek miyim kalacak mıyım? Kaldık. Bir ara benim kendi isteğim oldu gitmek için. Hoca beni istemiyorsa ben burada kulübeyi boşu boşuna doldurmayayım dedim kendi kendime. Her futbolcu yedek kalabilir. Ona saygılıyım. Hoca beni hiç düşünmüyorsa, kafasında bende boşu boşuna zaman öldürmeyeyim dedim. Gideyim başka takımda oynayayım istiyorlarsa diye düşündüm. Ondan sonra birkaç maç oynadım ve iyi performans gösterdim. Konya maçı olsun, Denizli maçı olsun oynattı hocam ve ben iyi performans gösterince doğal olarak bende ne olacak diye düşünmeye başladım. Çünkü ertesi gün benim gitme durumum netleşecekti. Hatta yüzde 90 gitme durumum vardı. Takımlar vardı bazı şeyler belliydi.”
“CANIMI VERİRİM”
-Hocaya konuştun. Ne söyledin Tigana’ya.?
-Hocaya aynen bu kafamdakileri söyledim. Oda (takımda herkese şans gelecek) dedi. Ama yani ne zaman gelecek. Futbolcu olarak çalışıyorum ediyorum eğer oturmak için burada duruyorsam birinin önünü açmak istiyordum. Boşu boşuna yer kaplamak istemiyordum. Ama benden beklentileri varsa sonuna kadar çalışırım, sonuna kadarda Beşiktaş için her şeyimi veririm. Yani ben Belşiktaş’tan gitmek için uğraşmadım, kalmak için uğraştım. Beşiktaş’ta oynamak benim için çok gurur verici bir olay. Yıllarca emek vermişim.”
“BAKIYORUM YIKILMIŞIM”
“Ben gerçekten sevildiğimi hissettiğim zaman daha iyi oynuyorum. Çok duygusal olduğum için hemen motivasyonum düşüyor. Bazen bakıyorum yıkılmışım. profesyonel futbolcuların bunu yapmaması lazım ama duygusal olduğum için böyle oluyor. Bir anda motivasyon yıkılıyor bende. Ondan dolayı kendimi buraya ait hissetmediğim anlar oldu.”
“İSTENMİYORUM ZANNETTİM”
-Taraftarla, tribünle aran nasıl?
“Beni istemiyorlar diye düşündüğüm çok zamanlar oldu ama şimdi bakıyorum demek ki bir şeyleri başardıktan sonra taraftarında seni çağırıyor. Bu sene her maç oynasamda oynamasamda beni çağırıyorlar, bu benim için çok mutlu edici bir olay. Onları çok seviyorum çünkü çok destekliyorlar. Beşiktaşlı olmak çok önemli. Paraları yok belki ama ne yapıp ne edip geliyorlar maçlara. Onların mutlu olmaları için iyi oynamamız lazım, iyi sonuçlar almamız lazım. İnşallah her şey güzel olarak benim için.”
“KORUYALIM DERKEN”
-Ankaragücü maçında beş dakika içinde 2 gol geldi ama ardından özellikle ikinci yarıda çok belirsiz bir Beşiktaş vardı sahada. Skoru korumaya çalışan ama sıkıntı yaşayan ve yaşatan bir Beşiktaş izledik. Neden böyle oluyor?
“Ankaragücü karşısında biraz daha fazla yaşadık bunu. İki maç üst üste kaybettik ya takımda bir psikolaojik şeye girdik hepimiz. Bu maçı kaybedersek çok kötü sonuçlar olabilir düşüncesi vardı bizde. Sonucu koruyalım derken arkasından bir gol yedik. Ondan sonra birkaç pozisyon verdik rakibe. İlk defa ben Beşşiktaş’ta oynarken, dönüp arkama saate baktım, yani (aman süre çabuk geçsinde bari 3 puanı alalım) dedim. Çok önemliydi bu 3 puan bizim için. Ligde devamlılığımızı arttıracaktı. Şampiyonluğa oynuyorsunuz bir maç daha kaybederseniz üst üste 3 maç oluyor. Dolayısıyla iyi oynamak böyle bir maçta çok önemli değil. Şampiyon olan takıma diyor musunuz ki (bu sezon çok kötü oynadınız ama şampiyon oldunuz). Şampiyon olmuş takım sonuçta kazanmıştır. Bazen iyi oynamadan kazanırsın. Bizim taraftarımız çok önemli. Taraftarın gelmediği maçı kaybetme şansınız çok daha yüksek. Ama taraftarımız bize çok büyük destek veriyor. Rakibe karşıda baskı yaratıyorlar. Bu çok önemli. Ankaragücü maçında da hiç susmadılar.”
“HEDEFİM BEŞİKTAŞ İÇİN OYNAMAK”
- Artık ilk 11’in adamıyım diyor musun?
“Her futbolcu oynamadığı zaman üzülür. 28 yaşındayım ben. Bazen yedek oturduğum zaman üzülüyorum ama bakıyorsunuz Delgado oturuyor. Düşünüyorsun; demek ki herkes yedek oturabilir. Amaç faydalı olmak, oturarak faydalı olamayacağın için sahada olayım diyorsun. Hoca bazen başka oyuncuları düşünür ve oynatır. Sen iyi olsanda oturacaksın yani. Bir bakacaksın önümüzdeki maç belki yine oynatmayacak beni hoca. Bu saatten sonra kalkıp hocaya bir şey sormak olmaz. İnşallah başarılı olmaya devam ederim. Seneye sözleşmem var, inşallah uzatırlar. Benim hedefim çıkıp sahaya Beşiktaş için oynamak.”
“MİLLİ TAKIM BANA UZAK”
- Peki milli takım…
“Vallahi bana çok uzak. Bilmiyorum ama olmadı yani. Liglerde çok başarılı sezonlar geçirdim ama yine olmadı. Tabi hadi oynuyoruz çağrılalım diye bekleyemezsiniz, bu istikrar meselesi. Fatih hocada mutlaka üst üste hep iyi oynadıktan sonra neden milli takıma çağırmasın ki yani.”
[email protected]

[aysberg1937]

kim ne derse desin bana göre türkiyenin en iyi sag kanat oyuncusudur.hatırlarsak onu gençlerbirliginden yaptıgı ortalar attıgı frikikler yaptıgı asistler attırdıgı goller gerçekten muhteşemdi.en cokta o sezon alinin tranferine sevinmiştim.ilk maçta gördügü kırmızı kart ona pahalıya mal olmuştu belki yine o eski günlerine döner insallah döner iyi bir ali beşiktasın bankosudur çünkü.

[Deckard]

Doğru söylüyor Ali, Beşiktaş'taki görev tanımı G.Birliği'ndekinden farklı. O zamanlar daha ofansif oynatılıyordu. Şimdi daha geride görev yapıyor.

[Meric]

kimse yerinde oynamıyor ki bizim takımda,ali elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor yine de

[Cheveneburi-BJK1903]

evet bencede türkiyenin en iyi sağ kanat oyuncusu çok da güzel ortalar yapabiliyor buda bize çok gerekli ali nin gerçek yerinde ve ilk onbirde sahaya çıkmasını isterim belki o zaman sağdan gelecek güzel ortalarla nobre de gol atmaya başlar artıkkkkkkkk.....

[pala]

ali tandoğan her zaman beğendiğim bir futbolcu.her geçen gün daha iyiye gidiyor.

ali iyi futbolcu...eziklerden de gelme değil destek verilmeli diye düşünüyorum...şansı hakediyor...

[fidel]

ali bize geldiğinde türkiye nin en iyi sağ kanat oyuncusu die geldi ama şansızlıklar yakasını bırakmadı gerçektende iyi oyuncu ahlaklı oyuncu iyi niyetli bi oyuncu ama şimdiye kadar hep defansif oynatıldı ondan verim alamadık inşallah bundan sonra ali eski günlerindeki gibi olur ve beşiktaş ta banko oynar

bencede türkiyenin en iyi sağ kanat oyuncusu

[özgür_1903]

Hocaya d ahak vermek lazım orta sahada o kadar çok adam var ki hangini oynatacağını belirlemesi çok zor .Ricardinho -DeLgado İ.Akın bile yedek kalıyor bu takımda onun da oynayacağı zamanlar gelecektir .