Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Beşiktaş > Futbol

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 12-10-2008, 10:21   #1
Sewiyorum Deli Gibi
 
DelG[a]d0_10 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
İflasa Çeyrek Kala Türk Futbolu ve Kulüplerimiz

İflasa Çeyrek Kala Türk Futbolu ve Kulüplerimiz


Ekonomi uzmanı ve gazeteci Çetin Ünsalan, Dünya ekonomisini etkisi altına alan global krizin Türk futbolunu ve kulüplerimizi nasıl etkileyeceğini araştırdı, Medyaspor için kaleme aldı:
İFLASA ÇEYREK KALA TÜRK FUTBOLU

2008-2009 sezonu açıldığından beri Türk kulüplerinde sular durulmuyor.
Başta üç büyükler olmak üzere, sonuçlara paralel alınan kararlar, gönderilen teknik direktörler, gönderilmeye aday olanlar, kapalı kapılar ardında sürdürülen pazarlıklar gündemde.

Her kulüp taraftarı aynı soruyu soruyor:
Ne olacak bizim takımın hâli?

Peki, ortada bahsi geçen hâl nedir?
Kabul ediyorum, futbol bir netice oyunudur, ama aynı zamanda da önemli bir endüstridir.
Alınan skorlar konuşuluyor, ama bu endüstrinin ekonomik altyapısının sağlıklı olup, olmadığına bakılmıyor.
Oysa Türk futbolu büyük bir "iflas" gerçeğiyle karşı karşıya.
Şu an sanal bilançolarla mutluluk yaşayanlar, rüzgârı hissedilen tufanı yaşadığında ne yapacaklar?

ABD'den başlayıp tüm dünyayı saran finans krizi, gelecekteki gelirlerini ipotek altına alan, gelirinden çok harcama yapan, muhtemel gelirleriyle bilanço düzelten, mali kongreler öncesinde dernekteki parayı şirkete, sonrasında şirketteki parayı derneğe aktararak durumu kurtaran futbol kulüpleri açısından ciddi bir risk taşımaktadır.

Türk futbol kulüplerinin mali yeterliliği onay alabilecek nitelikte mi?
Yanıtını Temmuz 2008'de basına da yansıyan bir açıklamayla hatırlayalım:

"UEFA Disiplin Komitesi Başkanı Thomas Part imzasıyla, Türkiye Futbol Federasyonu'na gelen yazıda, Türkiye Futbol Federasyonu'nun, 2007-2008 sezonunda Avrupa kupalarında mücadele eden Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'a bir lisansör olarak kulüp lisansı vermemesi gerektiği, bu nedenle görevini ihlâl ederek UEFA kupalarını riske sokabilecek muhtemel bir durumu meydana getirdiği vurgulandı.
UEFA, bu durumdaki üç kulübe lisans vererek kupalara katılmasını onayladığından dolayı da lisansör Türkiye Futbol Federasyonu'nu 200 bin İsviçre Frangı cezaya çarptırdı.
"

Mali yeterlilik konusunda kriter yayınlayan UEFA, aslında bir anlamda Türkiye'ye gerekli uyarıyı yapmıştı. Ama bizdeki sorunu halının altına süpürme anlayışı ve kulüplerin vurdumduymazlığı bu sorunu da halletmenin yolunu açıvermişti.

Peki, şimdi karşımızdaki tablo nedir?
Dünyada borsaları çökerten, bankaları batıran finansal krizin önlenemediği aşikâr...
Öyleyse önümüzdeki süreçte bu sıkıntının özel sektöre de yansıması kaçınılmaz.
Gelirleri büyük ölçüde sponsorlara dayanan futbol endüstrisi ise bu nedenle büyük bir risk altında.

Şimdi birileri çıkıp, "İmzalanmış anlaşmalar var!" diyecek.
Benden size tavsiye, o sponsorluk anlaşmalarına güvenmeyin.
Daha bir kaç gün önce Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdemir, bazı yabancı bankaların verdikleri kredileri vadesinden önce çağırdığı hususunda şikâyette bulundu.
Verdiği krediyi geri çağıran bir anlayış, sizce sponsorluk anlaşmasını iptal etmez mi?
Üstelik finanstan reel sektöre kadar, ekonomi bu denli yabancılaşmışken...

Öyleyse sorunu tartışmaya gerek yok. Şimdi çözümü konuşma zamanı. Çözüm için önce birilerinin çıkıp "Kral çıplak" demesi gerekiyor.

İlk iş, federasyonun kulüpleri toplayıp, bir durum analizi yapmasıdır.
Hiç topu taca atmadan, "Türk futbolu gizli iflas içindedir" kararı çıkmalıdır.
Çünkü tablo bu kadar açık!
İflas ettiği halde, hiç bir şey yokmuş gibi milyonlarca doları sokağa atan yapıya "Dur" denilmelidir.

Dünyada böylesine büyük bir kriz yaşanırken ve Türk futbolu tehdit altındayken, Ertuğrul Sağlam'ın istifasını yorumlayan Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu neden bu konuda konuşmuyor?
Hoş, ülke ekonomisinin içinde bulunduğu durumu "Bize bir şey olmaz" diyerek yorumlayan bir iktidarın bakanının, farklı tutum ortaya koyması da sürpriz olurdu.

Türk futbolu genelinde, kulüpler de özelinde kısa, orta ve uzun dönemli acil eylem planları hazırlamalıdır. Premier League'deki takımların dahi geleceği tartışılırken, Türk futbol kulüplerinin günlük çatışmalarla uğraşması, en hafifinden basiretsizlik olarak nitelendirilebilir.

Peki, ne yapılabilir?
İşte bir kaç öneri:

*Ocak ayı yaklaşırken, ortada yine bomba transfer iddiaları dolaşıyor. Kulüpler özellikle yabancı transferlerinde kesenin ağzını sıkmalı, gerekirse sportif sonuç ne olursa olsun, transfer yapmaktan vazgeçmelidir.

*Büyük bir kriz yaşanmadan, forma ve benzeri satışlarda sürümden kazanacak metodlar geliştirmeli, fiyatlar aşağıya çekilerek satış oranları artırılmalıdır.

*Önümüz kış... Başarısız sonuçların da etkisiyle tribünlerin doluluk oranı azalmaya başladı. Havaların soğumasıyla birlikte bu oran daha da düşecektir. Kulüpler sezon içi kampanyalar düzenleyerek, boş kalan yerlerini kombine haline getirerek satışa sunmalıdır.

*Federasyon yayın gelirlerini garanti altına almak için, yayıncı kuruluşla konuşarak teminat almalıdır. Lig maçlarının Ortadoğu ve Orta Asya ülkelerinde pazarlanması için acil çalışmalar başlatılmalıdır. İlk ihaleden itibaren de maçlar deplasman ve iç saha olarak ayrılmalı, gelirler artırılırken, yumurtaların aynı sepete konulması engellenmeli, yayın kuruluşlarına da daha ödenebilir rakamlarla gidilmelidir.

*Kulüpler, olağanüstü mali kongreler yapıp, durum tespitinden sonra yol haritası belirlemeli ve mali tabloyu gerçek haliyle konuşmalıdır. Mali tablonun toparlanabilmesi için, maliyeti yüksek futbolculardan bazılarının yurtdışına transferi gerekiyorsa, bu transferler kulübe kazanç getirecek biçimde gerçekleştirilmelidir.

*Gelecek transfer dönemi için şimdiden çalışmalara başlayıp, maliyeti az ama nitelikli futbolcu seçimlerine geçilmeli, bu konuda da simsarların eline düşmeden, gerçekçi analizlerle tercihlerin yapılmasına dikkat edilmelidir.

*Elbette geleceğe yönelik olarak da altyapından futbolcu yetiştirme işini ciddiye almak kaçınılmaz bir sonuç olacaktır. Bizler makro ekonomiyi değerlendirirken, üretim olmadan, sıcak parayla ekonominin çevrilemeyeceğine dem vuruyoruz. Futbolda da farklı bir tablo yok. Borç parayla, muhtemel gelirle futbolcu ithal ediliyor. Türkiye mutlaka yerli futbolcusunu yetiştiren kulüplerden oluşmalı ve yabancı futbolcu transferine milli olma ve benzeri kriterler getirilmelidir.

*Futbol kulüpleri, sponsorlarla masaya tekrar oturmalı, durum değerlendirmesi yapmalıdır. Olası iptallerle karşılaşmaktansa, şimdiden uzlaşı noktaları aranmalı ve gelirin tümden kaybı engellenmelidir.

*Federasyon ise bu tür planlar yapması konusunda profesyonel ve amatör liglerdeki kulüplerini baskı altına alınmalıdır.


Ama burası Türkiye!
Dünya krizi konuşurken, biz teknik direktörler fiyaskosunu sakız edip, çiğniyoruz.
Bu işin çatı kuruluşu neden bunları dile getirmiyor?
Neden gizli iflasların, açık iflaslara dönmesini bekliyor?
Yoksa borçlu yapı, Türk futbolunu daha iyi kontrol edilebilir mi kılıyor?
Özünde kulüpler, genelinde federasyon, en genelinde ise iktidar hâlâ alacağı üç beş oyun peşinde koşuyor.
Kendilerini kurtarıcı melek zannedenlerin, artık bu ülkede futbolu siyasallaştırmayı bırakıp, endüstrileştirmesi gerekmiyor mu?

Ama kime anlatıyorsunuz?
Onlar yine bildiklerini okuyacaklar. Fakat futbolun gerçek sahipleri silkelenmeli ve gereğini yapmalıdır. Aksi takdirde futbol bu ülkede, mazide kalan bir sevgili olacaktır.

Güzel bir Kızılderili sözü var. Olayı onunla özetleyelim:

"Yapmamız gereken, her şeyi eski sadeliğine döndürmektir. Böylece bozulan düzenimiz yeniden kurulacaktır."
__________________


Anti-Demirören
DelG[a]d0_10 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 13-10-2008, 10:46   #2
 
can buyukkarakartal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

[quote='DelG[a]d0_10;836766']İflasa Çeyrek Kala Türk Futbolu ve Kulüplerimiz

Türk futbolu büyük bir "iflas" gerçeğiyle karşı karşıya.

ABD'den başlayıp tüm dünyayı saran finans krizi, gelecekteki gelirlerini ipotek altına alan, gelirinden çok harcama yapan, muhtemel gelirleriyle bilanço düzelten, mali kongreler öncesinde dernekteki parayı şirkete, sonrasında şirketteki parayı derneğe aktararak durumu kurtaran futbol kulüpleri açısından ciddi bir risk taşımaktadır.
"UEFA Disiplin Komitesi Başkanı Thomas Part imzasıyla, Türkiye Futbol Federasyonu'na gelen yazıda, Türkiye Futbol Federasyonu'nun, 2007-2008 sezonunda Avrupa kupalarında mücadele eden Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'a bir lisansör olarak kulüp lisansı vermemesi gerektiği, bu nedenle görevini ihlâl ederek UEFA kupalarını riske sokabilecek muhtemel bir durumu meydana getirdiği vurgulandı.
UEFA, bu durumdaki üç kulübe lisans vererek kupalara katılmasını onayladığından dolayı da lisansör Türkiye Futbol Federasyonu'nu 200 bin İsviçre Frangı cezaya çarptırdı."



Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdemir, bazı yabancı bankaların verdikleri kredileri vadesinden önce çağırdığı hususunda şikâyette bulundu.


Öyleyse sorunu tartışmaya gerek yok. Şimdi çözümü konuşma zamanı. Çözüm için önce birilerinin çıkıp "Kral çıplak" demesi gerekiyor.

İlk iş, federasyonun kulüpleri toplayıp, bir durum analizi yapmasıdır.
Hiç topu taca atmadan, "Türk futbolu gizli iflas içindedir" kararı çıkmalıdır.
Çünkü tablo bu kadar açık!
İflas ettiği halde, hiç bir şey yokmuş gibi milyonlarca doları sokağa atan yapıya "Dur" denilmelidir.
HEM DE HİÇ ZAMAN GEÇİRMEDEN...
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..

Konu can buyukkarakartal tarafından (13-10-2008 Saat 10:47 ) değiştirilmiştir..
can buyukkarakartal Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 22:26 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580