|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
22-06-2009, 04:44 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2009 Yaş: 30
Mesajlar: 693
Tecrübe Puanı: 16 |
En kritik maçlarda sahnedeydi, şampiyonluk şarkılarının söylendiği Galatasaray zaferinin mimarıydı. Tecrübesiyle ‘gizli kaptan´lık görevini başarıyla yerine getiren Rüştü, çifte kupanın hikayesini FANATİK´e anlattı. Rüştü Reçber için ne yazsak, nereden başlasak, nasıl anlatsak az! Türk kaleciler içinde yeri ayrı. Antalya’da yıldızı parlar gibi oldu, soluğu Beşiktaş’ın kapısında aldı. Ancak geçirdiği kaza ve sakatlık sonrası kapıdan gönderildi. Ardından Fenerbahçe ile çıkışa geçip, büyük ve ulaşılması zor başarılara imza attı. Sonra ikinci kez geldiği Beşiktaş’ta bu kez baş tacı edildi. İki kupayı birden kaldırma onurunu da, futbol yaşantısının son dönemlerinde yaşama şansı buldu. Asıl önemli olan ve bunlarında önüne geçen ise onun örnek profesyonelliğiydi. Rüştü, görüşlerini paylaştığı FANATİK ile bazen kızdı, bazen güldü, güldürdü... İşte Orhan Yıldırım’ın soruları, Rüştü Reçber’in yanıtları... * İki büyük kulüpte şampiyonluk yaşamak nasıl bir duygu? - Her oyuncuya nasip olmaz böyle başarılar... Önce Fener’de, şimdi ise Beşiktaş’ta... Bir de kupa var tabii. Hayatımda ilk kez iki kupayı birden kazandım. Allah herkese nasip etsin. Geçen yıl olmadı, ama bu sene emeklerimizin karşılığını aldık. * Ligin ilk yarısında altıncı oldunuz, şampiyonluk için hiç “Bu sene de hayal” dediniz mi? - Şampiyonluğa oynayan bir ekip vardı. Başkanın’dan malzemecisine kadar... Ama asıl olan takım içi. Yani Ümraniye... İlk yarı 6.sırada olduğumuzda şüphe vardı. Baktığımızda buradan gelip şampiyon olan takım yoktur tarihte, sanırım. Devre arasındı hoca bize bir tabela yaptı. Buradaki puanlamada şampiyon olacağımızı söylemişti bize. Hafta hangi konumda olacağımızı gösterdi. İlerleyen haftalarda bu yönde yükselmeler olunca, güven daha da artmaya başladı. Çok puan kayıpları olmasına rağmen, inancımızı kaybetmedik. * Herkesin dilinde bir Rüştü ağabeydir gidiyor. Nedir işin sırrı? - Sağ olsunlar bana olan saygılarını her zaman gösteriyorlar. Uzun zaman futbolun içinde olduğum için sürekli ikaz ediyorum. Doğruları nadir söylerim, ama yanlışları her zaman yüzlerine karşı söylerim. Bu yapmak zorundayım. Genç arkadaşların 15 yıl sonra nelerle karşılaşacaklarını şimdiden görüp söylüyorum, çünkü o yollardan geçtim. * Savunmadaki oyuncular sana olan güvenlerini hep dile getiriyorlar. Sen aynı güveni duyuyor musun? - Bu bir ekip işi. Kaleci, önündeki insanlara güvenmek zorundadır. Güvensiz de olsam güven kazandırmasını bilirim. Hiçbir zaman da önümdeki insanlara kızıp, bağırsam da güven duymadığım olmaz. Soyunma odasında maçtan sonra bağırıp çağırdığım, uyardığım arkadaşlardan ya özür dilerim, ya da başını okşarım... * Kritik kurtarışların ile çifte kupada yüzde 50 payın var. Kendine yakıştırmadığın gol oldu mu? - Önce benim için düşüncelerinize teşekkür ederim. Her maçtan sonra yediğim gollerin muhasebesini gece yaparım. En kritik bölgede oynuyorum, elbette hata yapacaksın. Yalnız adamız... Orta saha on beş tane pas hatası yapar bir şey olmaz, kaleci elinden bir top kaçırır, büyük handikaptır. * Milli takımın kazandığı başarıya endeksli olarak, Şampiyonlar Ligi’de bir sıçrama olur mu? - Milli takım farklı, ayrı tutmak lazım. Avrupa’daki takımlar her yıl 100 milyon Euro’luk yatırım yapıyorlar. Buna rağmen elenebiliyorlar. Bizlerin o seviyeye kulüpler olarak gelmemiz lazım. Kolay değil oralarda kalıp, savaşmak. Ama bizim de Türk inadımız vardır. İşimiz kolay değil. Bunun farkındayız. Camiamız başarıya aç. Bunu sürekli hale dönüştürmek için, dünya kulübü haline geleceksiniz. Öyle lafla falan olmaz. * Barcelona’da olup da, Beşiktaş’ta olmayanlar nedir? - Önce çevreden başlamak lazım. Spor kültürü var. Ailesi ile birlikte hafta sonları evden eğlence diye çıkarlar. Güzel hareketlerden alkış, kötülerinde mendille protesto ederler, maç biter giderler. Bizdeki gibi, aşırı fanatikleşme yok. Dönelim içeriye, Barça’dan başkan dışındaki tüm yöneticiler maaşlı yöneticiler. Herkes kendi biriminden sorumlu 4 tane şubesi olan bir kulüp. Herkes kulübü nasıl kâr ettiririm diye bakıyor. Diğer bir konu da kurumsallaşma. Futbolcuya acayip rahatlık verilir. Sadece futbolu düşünür. Bir yıl boyunca para yüzü görmedim. Her ay sonu zarf gelir paranız yattı diye. Günü saati geçmez. * Hoca futbolcu ilişkisi daha mı farklı? - Orada daha uzak. Mustafa hoca, hocamız, ağabeyimiz, yerine göre. Ama orada böyle bir şey söz konusu değil... * Rijkaard ne yapar? - Yabancı ortam. Türk insanını tanıma imkanı bulacaktır. Umarım başarılı olur. Söylediğini yapar! * Beşiktaş dışındaki büyük takımların hocalarının değişmesi sizin için ne ifade ediyor? - Bize avantajı olur. İstikrar çok önemli. Her hoca değişiminde büyük işler bekleniyor. Biraz sabırlı olmak lazım. * Yabancıların dışında bir tek senin eşin maçlara geliyor. Bu bir takım için eksiklik değil mi? - Maçları benim eşim de onlarla birlikte izliyor. Eşim Türkiye’de hiç maça gelmedi Fener’deyken... İspanya’da gelirdi. Beşiktaş’ta kendisi gelmeye başladı. İsterim ki bütün arkadaşlarımın eşleri maçlara gelsin. Kültürsüzlüğümüz burada ortaya çıkıyor. Küfür ediliyor çok. Çocuklarımızın, eşlerimizin maçlara gelmesi için bir takım şeylerin yapılması lazım. Beşiktaş bu konuda bayağı ilerlemiş durumda. Bir aile isek, hanımlarımızın da maçlarda yanımızda olması lazım. Benim eşim tüm maçlara geldi. * Futbola veda vakti için koyduğun süre var mı? - Bir yıl daha sözleşmem var. Derlerse devam et, ederim. Düşüncem futbolu burada noktalamak. Sporun içinde kalacağım kesin, takım içi olur, menacerlik olur, medya içinde olur artık bakacağız. * Neden Türkiye’ye ikinci Rüştü Reçber gelmiyor? - Çok ilginç ve güzel soru. Bir kere yetenek şart. Kuvvetli ve psikolojisi iyi olacak. İyi düzen, olmazsa olmazlardan. En önemlisi de bu artık sizin mesleğiniz. Allah vergisi yetenekler bir gün kaybolacak, ama olduğu sürece kullanacaksın. 15 yıldır milli takımda oynadım, beni kesecek biri çıkmadı. * EURO 2008’de Volkan cezalı olunca, ‘Eyvah Milli takımı bırakacağını açıklayan Rüştü’ye kaldık..’ türünden endişelenen ve bunları söyleyen insanlar oldu.. - Öyle düşünenler ‘beyinsiz’ o zaman. Daha ne olsun, golü yedik ardından gol pası verdim. Penaltılardan galip geldik. Güzel bir tokat olmuştur, öyle düşünen insanlara. * Fatih Tekke’yi ters bulduğunu hep söylemiştin. Çekindiğin asıl forvet kim? - Korkunun ecele faydası yoktur. O top girmek istediği zaman minicik yerden girer. Engel olamazsın. Hayret edersin buradan nasıl girdi diye, ama girer işte. Hiç çekinmedim forvetlerden... Kimse çekinmesin, o top girmek istediği zaman mutlaka giriyor. * Yusuf ile Ernst’in takıma katılması şampiyonluğu getirdi yorumlarına katılıyor musun? - Şu bir gerçek ara transferde gelen kimseden fayda alamazsınız. Yusuf ve Fabian’ın büyük katkıları oldu. Erkan da çok kaliteli bir oyuncu. Yusuf için de küçük zihniyetlerin eleştirileri oldu. Tıpkı şampiyonada Volkan cezalı durumda ne olacak şimdi diyenler gibi... Ama Yusuf yetenekli oyuncu. Ancak bazı dönemlerde istikrar sağlayamadı. Kendisi de söylüyor 30’dan sonra neyin en olduğunu anladım diye. Fener’de birlikte oynayıp başarılı olduk. Takıma çok katkıları oldu. * İbrahim Üzülmez de, “35 yaşında orta yapmasını öğrendim” dedi... - Ben de kaleciliği bırakmak üzereyim, hala bir şeyler öğreniyorum. Bunun yaşı, başı, zamanı yok. Taraftarımızı yeni sezonda şampiyonlukta olduğu gibi sürekli mutlu etme adına sahada olacağız. Bize sabır göstersinler yeter... | ||
|
22-06-2009, 08:54 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 34
Mesajlar: 17.190
Tecrübe Puanı: 56 | helal Sana gizli kaptan ne güzel konusmussun | ||
22-06-2009, 12:51 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2009
Mesajlar: 13.850
Tecrübe Puanı: 51 | Helal oLsun Rüştü , Bu Sezon'da Takımı Sırtlayacak gibi.
__________________ Besiktasforum.NET KayıpKentinYakışıklısı. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |