|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Gündem Dışı Genel internet Geyik vs muhabbetleri. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
19-08-2006, 13:05 | #1 | ||
B J K Üyelik tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 863
Tecrübe Puanı: 20 |
Miraç Kandili Mesajı 20 Ağustos 2006 Pazar gününü Pazartesiye bağlayan gece Miraç kandilidir. Pek çok ilahi lütuf ve ihsanla dolu böyle mübarek bir geceyi idrak etmenin mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz. Peygamber Efendimizin Mekke döneminde bir gece Mescid-i Aksâ’ya, oradan da semaya yaptığı hikmet yüklü bu yolculuk, onun için zaman ve mekanın da sahibi Yüce Mevlâ’nın sonsuz kudretini müşahede etme ve onun desteğine mazhar olarak risalet görevinde manevi güç kazanma vesilesi, müslümanlar için de Allah’a ve Hz. Peygamber’e bağlılığı pekiştiren sınav olmuştur. Peygamber efendimizin Rabbinin huzuruna kabul edilişini temsil eden İsra ve Miraç mucizesi bizlere, insanın, ilahi rızaya ve desteğe ulaştığında akıl ve idraki zorlayan derecede nice üst derecelere ulaşabileceğini gösterdiği gibi, mana aleminde yükselip ilahi rahmet ve huzura erişmenin, öncelikle gönül ve ruh temizliğinden, ahlaki erdemlere yükselişten, her şeyin sahibi olan Yüce Allah’a bağlılık ve boyun eğmeden geçtiğini de hatırlatmaktadır. Bu gecede farz kılınan ve bizzat Peygamberimiz tarafından mü’minlerin miracı olarak nitelenen namaz da, iç dünyamızdaki yükselişi ve arınmayı ifade eder. Çünkü mü'min, namazda Rabbinin huzurunda durarak, sadece O'na kulluk etme ve sadece O'ndan yardım isteme fırsatı bulur. Namazda sadece bedeni ile değil özüyle, gönlüyle, duygu ve düşüncesiyle Allah’a yönelen ve Rabbi ile baş başa kalmanın mutluluğunu yakalayan mü’min, daima O’nun gözetimi ve desteği altında olduğunu hatırından hiç çıkarmaz, bu bilinçle hayat çizgisini anlamlı kılar. Ahlaki ve manevi sağlığımızı tehdit eden, insani ilişkilerimizi ve sosyal ödevlerimizi zayıflatan bunca iç ve dış etkinin altında bunaldığımız günümüzde, Kur’an-ı Kerim’in İsra hadisesinden ismini alan suresinde yer alan ve bizlere kurtuluş yolunu gösteren şu ilahi prensipleri hatırlamakta da fayda vardır: "Allah'a ortak koşma, yalnız O'na inanıp yalnız O'na ibadet et, ana-babaya iyi davran, akrabaya, yoksula, yolda kalmış kimseye haklarını ver, cimrilik yapma, müsrif ya da savurgan da olma, açlık korkusu ve geçim kaygısı ile çocukları öldürme, zinaya yaklaşma, cana kıyma, yetimin malına el uzatma, verdiğin sözü yerine getir, ölçerken ve tartarken eksiklik ve noksanlık yapma, hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme, yeryüzünde böbürlenerek yürüme, kibirlenme ve gururlanma. Bütün bu sayılanlar Yüce Yaratanın katında sevimsiz ve çirkin davranışlardır.” (İsra, 17/22-38) İnanç, ahlak ve maneviyat dünyamızın barış ve huzur içinde birlikte yaşamamızın vazgeçilmez değerlerine işaret eden bu ilahi buyrukları yaşamak ve yaşatmak, bizlere miracın manevi atmosferini günümüzde teneffüs etme imkanı sağlayacaktır. Miraç Kandili, ilâhi rıza ve desteği kazanacak işler yapmamız, iç dünyamıza dönüp kendimizi sorgulamamız, kulluk bilincine ulaşarak dua ve niyazda bulunmamız için güzel bir fırsattır. Miracın, manevi yükselişimiz olduğunu, onun da gönül ve ruh temizliğinden geçtiğini unutmayalım. Bu duygu ve düşüncelerle, aziz milletimizin Miraç kandilinizi tebrik ediyor, yakın çevremizde meydana gelen üzücü olayların, acı ve gözyaşının son bulmasını, bu kandilin İslâm âleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın barış, huzur ve hidayetine vesile olmasını, savaş ve şiddetin yerini huzur ve barışın almasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum. Prof. Dr. Ali BARDAKOĞLU Diyanet İşleri Başkanı | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |