|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
|
Gündem Dışı Genel internet Geyik vs muhabbetleri. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
22-09-2006, 14:43 | #1 | ||
B J K Üyelik tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 863
Tecrübe Puanı: 20 |
Kayıp altınlar ile ilgili olarak tarihsel arka planda kısaca değinilmesi gereken birkaç nokta var. 1-'Nazi altınları', ll. Dünya Savaşı sonrasında hem akademik alanda hem de komplo teorisyenleri tarafından en çok tartışılan konulardan bir tanesidir. 2-Bu hırsızlık mevzusunun kayıp altınlar boyutu kadar, tarihi eser, sigorta poliçeleri, mal ve toprak, kölelik, bonolar, özel eşyalar gibi yan konuları mevcut ve tümü büyük bir bütünü oluşturur. Konuya aşina birçok isim bu bütünü anlamadan tek tek altbaşlıkların bir şey ifade etmeyeceği görüşünü benimser. Bu da araştırmacıların işini zorlaştırır. 3-'Kayıp Altınlar' anabaşlığı hem Almanların savaş devam ederken çalarak Reichsbank'a koydukları kısmını, hem Bavyera'da ortaya çıkarılan çalıntı altınların Amerikalı askerlerin de karıştığı bir skandalla ortadan kaybolmasını hem de bu kayıp altınların savaş süresince ve sonrasında Naziler tarafından Almanya dışına çıkarılmasını kapsar. 4-'Çalıntı Altınlar' konusunun diplomatik miladı olarak 1944 yılı alınır. Nitekim 1944'de toplanan Bretton Woods Konferansının VI. bildirgesi tarafsız ülkelerde bulunan Nazi mal varlıklarının, altın stoklarının ve ticari tüm ilişkilerin dondurulmasını öngörürür. Tarafsız ülkelerdeki durumu yakından takip etmek amacıyla 'Safehaven' adlı bir program yürütülür. Bu dönüm noktasından sonra savaşın da sona ermesiyle beraber bir dizi gelişme yaşanır. 'Kayıp altınlar'a merak artar. Özellikle Amerikalılar Almanya'da dağ, tepe, köy, bucak, maden demeden 'goldrush' adı verilen bir arama seferberliği başlatır. Dönemin askeri istihbarat servisi OSS (Office of Strategic Services) işe el koyar. ABD Üçüncü Ordu'ya bağlı 90. birlikten iki asker, 1945'te tesadüf eseri Merkers potasyum madeninde gizlenmiş Nazi hazinesine ulaşır. İngiliz Devlet Arşivi Belgelerine göre 1950 itibarıyla kaybolan çalıntı altınların yüzde 58'lik bölümünün yeri tespit edilir. 5-. Dünya Savaşı biter bitmez Soğuk Savaş patlak verir ve kayıp altınlara, özelinde belirlenen öncelikler bir anda unutulur. | ||
|
22-09-2006, 15:17 | #2 | ||
B J K Üyelik tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 863
Tecrübe Puanı: 20 | Hitler, 2. Dünya savasinin hüsranla nihayet bulacagini farkedince, Yahudilerden gaspettigi altinlari, güvendigi ülkelerden Türkiye´ye emanet etmis. Altinlari muhtemelen devlet ricalinde bulunan üztdüzey bir yetkiliye vermis olasiligi yüksektir. Peki bu kisi veya kurum, devletin hangi güdümündedir? En büyük ihtimal ISTIHBARAT!! Nedeni ise cok mantikli! MIT´in (Milli Istihbarat Teskilati) önceki ismi MAH´ti (Milli Amele Hizmeti). Bu teskilati Almanlar kurdu! 1927´de kurulan teskilat mensuplari, alman egitimi görüyorlardi. O yillarda MAH´in basinda Kurmay Yarbay Fuat Dogu vardi. Ve Fuat Dogu yasami boyunca, Almanya sempatizani olarak taninacakti. Hocasi Adolf Hitler´in generallerinden Reinhard Gehlen idi!!! 1950 yilina kadar, MAH´ta yapilan istihbarat tamamen Prusya ekolüne göreydi. Yani 2. Dünya Savasi yillarinda, Tükiye´nin Istihbaratinda, Alman fenomeni hakimdi!! Bu durumda Hitler neden Türkiye´ye güvenmesin ki ???? Altin , silah, uyusturucuyu Istihbarat teskilati muhafaza etmeyecekte, KIM EDECEK???? Alıntıdır | ||
22-09-2006, 15:20 | #3 | ||
B J K Üyelik tarihi: Jan 2006
Mesajlar: 863
Tecrübe Puanı: 20 | Özal suikastinin , Hitler´in kayip altinlari ile ne baglantisi olabilir, ne alakasi var demeyin!! ADIM ADIM BI BAKIN!!! Salt altinlar yüzünden suikaste ugramadi tabi, ama yinede sebeplerden birtanesi olabilir....??? Turgut Özal hükümeti (1983-1989) Türkiye´de bir ilki gerceklestirmenin zeminini hazirlamaya calisiyordu. MIT´i "sivillestirmeyi"!! MIT, kuruldugu yildan beri, Genelkurmay´in, yani Askeriyenin güdümündeydi. Her ne kadar yasa geregi, Basbakanliga bagli olan bir kurum olsada, MIT´in basinda ve icinde daima askerlerin borusu ötüyordu. 50 küsür yillik bir kurumda, müstesarlik koltugunda daima üztdüzey bir komutan oturmustur. Ya emekli bir pasa yada hala Genelkurmayin emir komuta zincirinde bulunan yetkili biri. Ama Turgut Özal ilk defa "sivil" birini MIT´in basina getirmek istiyordu! Böylece Istihbarat teskilatini sadece kagit üstünde degil, real anlamdada kendi güdümüne baglayacakti. Teskilat icindeki önemli makamlara "sivil" personleri atamaya basladi. Hiram Abas, daire baskanligindan, MIT´in 2.adami mevkiine,müstesar yardimciligina getirlidi. Bu makamdada o zamana dek hep bir pasa otururdu. Hiram Abas, teskilatin mihenk tasi ve dogayenlerinden Fuat Dogu´nun en iyi ögrencilerindendi. Hiram Abas, yapip-yönettigi operasyonlarin tafsilatini hep kendisiyle paylasirdi. Fuat Dogu kim?? Alman sempatizani, Nazi generali R.Gehlen´nin ögrencisi!!! Turgut Özal bu MIT´i"sivillestirme" operasyonu yanisira, ülkenin civisi ile oynayacak operasyonlarin azmettiricisi durumuna gelecekti. Yeralti iliskileri olan bazi devlet adamlarini desifre etmesi, Türkiye´de bir Ic-savasin zeminini hazirladi. Örnek: 1.MIT RAPORU, Özal´in onayi ile kamuya aciklandi. VE 1986´da baslatilan "ALTIN OPERASYONU"!!!!! DIKKATINIZI CEZBEDERIM!!! Bu ALTIN OPERASYONU´nun tafsilati hicbir zaman aciklanmadi!!! a.) Özal´in yeni yapilandirdigi MIT, Hitler´in altinlarini ele gecirmis miydi?? b.) Gecirmediyse, altinlarin akibeti ile ilgili bilgisi var miydi?? c.) Altinlari eger kendileri degilde, baska bir gizli servis, yabanci istihbarat kurumu mu muhafaza ediyordu??? d.) Yoksa üstüne gittigi , yeralti dünyasini haraca baglayan Devlet adamlarinin zimmettinde miydi??? Yeralti dünyasina acilan savas, ve bunun ekseninde önemli devlet adamlari, basta Süleyman Demirel, MIT raporunun hedef isimlerinden Hüsamettin Cindoruk´a dokunulmadi!! Özal´in bildikleri vardi!!! Özal´in "kacakcilik" politikasi, ve yeralti dünyasina yönelik operasyonlar, Güneydogu faaliyetleri, O´nu bazi gizli servislerin hedefi haline getirdi. Artik ölüm listesindeydi. Keza 18 Haziran 1988´de suikaste ugradi. SIZCE BU FAZLA MANTIKLI DEGIL MI?? Ve 1993´de süpheli bir ölümle bildiklerini mezara götürdü!!! Acaba öldürüldü mü??? 1993´te Basbakan kimdi??? => SÜLEYMAN DEMIREL!! ????????????????- SORU ISARETLERI BELIRIYOR??????????????????? Alıntıdır Bilgilendirmek amaçı ile alıntı yapılmıştır. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |