Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > Gündem Dışı > Haberler

Haberler Bu Bölümde Gündem Yaratan Haberler Tartışılır.

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 04-11-2007, 19:50   #1
 
Adelaar - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Arrow Doğan Güreş Paşa'dan şok iddia

Doğan Güreş Paşa'dan şok iddia


Emekli Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, ABD-AB'nin Türkiye'nin bölünmesini istediğini iddia etti.
04 Kasım 2007 / 14:30
Doğan Güreş Paşa, Körfez Savaşı'nın tam ortasına düşmüştü. Org. Necip Torumtay'ın istifası üzerine Genelkurmay Başkanlığı'na getirildiğinde tarih 3 Aralık 1990'dı.
ABD, Saddam'ı Kuveyt'ten çıkarmış ama Bağdat'a girmemişti. Saddam bu kez kuzeyde isyana hazırlanan Kürtlere döndü. Helikopterlerle saldırı başlattı. Saddam'dan kaçan 200-300 bin kadar Iraklı Kürt, Türkiye sınırına yığılmıştı. Güreş Paşa, atlayıp sınıra gitti. Durum neydi? Güreş Paşa'dan dinleyelim:
"Durum hakikaten perişanlıktı. İnsanlar sınıra yığılmış, hatta geçmişler. Sınıra yakın yerlerdeki manavları talan etmişler. İnsanlar aç, perişan. Soğuk bir taraftan. Hudut bölgesindeki bizim elma ağaçlarını bile sökmüşler. Isınmak için yakmışlar.

'İnsanlık suçu'
Bizim vatandaşımız elinden gelen yardımı yapıyor. Mehmetçik sırtında ekmek taşıyor bunlara. Ne yapalım, ne edelim dedik? Birleşmiş Milletler'den yardım istemeye karar verdik.
Bu bir insanlık suçu. Tarih 2 Nisan'dı galiba. Saddam bir mekanize taburla gelmiş, helikopterlerin dışında. İnsanlar kaçışıyor, sığınacak yer arıyorlar. 36. Paralel çizildi. Saddam'a bunun kuzeyine geçemezsin denildi.
ABD Silopi'ye bir mekanize tabur kuruyor. Biz 250 bin kişiye nasıl bakacağız?
36. Paralel'in kuzeyini korumak için Provide Comfort kuruldu. Önce, 'Çekiç Güç' denildi. Sonra bu ismi beğenmediler. Silopi'ye kurulan taburun komutanı ABD'li, yardımcısı Türk. Bu taburun içinde bizim de bir mekanize bölüğümüz var. Şimdi baktım duruma, ne oluyor, diye."

'Herkes PKK'yı destekliyor'
36. Paralel'in kuzeyini korumak için bir güç kuruldu. Siz de duruma baktınız. Ne gördünüz?
- İncirlik'ten uçaklar kalkıyor, koalisyon güçlerinin uçakları, Kuzey Irak'ı denetliyorlar. BM kararına da uygun. İngiliz uçakları var, ABD uçakları var. Biz de Kuzey Irak'ta PKK varlığını biliyoruz. Saddam onları destekliyor. Irak ordusunun silahlarını veriyorlar. İstihbaratımız var.
Saddam'dan kaçan Kürtler arasında PKK'lı var, diye düşünüyoruz. Fırsattan istifade bunlarla birlikte belki Türkiye'ye de PKK'lı teröristler giriyor. Kuzey Irak'taki durumdan yararlanıp silahlanıyorlar. Bu bilgiler geliyor bize.
Ben de Provide Comfort uçuşlarını fırsat bildim. Dedim ki, ben de uçaklarımla 36. Paralel'in kuzeyinde uçabilirim. Keşif yapabilirim.

Neye karar verdiniz?
- Ben de 36. Paralel'in kuzeyinde uçaklarımızı uçurmaya başladım. Şimdi, kendi kendime sordum: Kim var senin karşında? Suriye var, PKK'yı destekliyor. İran var, bize karşı. Irak var, Saddam bize karşı, PKK'dan yana. Rus silahları çok ucuza ortalıkta satılıyor. Herkesin elinde Kalaşnikof, PKK'da bunlarla donatılmış.

'100 bin Kalaşnikof'
Ne önlem aldınız?
O zaman, oturup düşündüm. Ne yapmalıyım? Belli ki, ne yaparsak kendimiz yapacağız. Kimseden fayda yok. 1991'de Sovyetler dağılmış. Sovyetler'in ve Doğu Bloku'nun diğer ülkelerinin silahları ortalıkta. Kimi satılıyor, kimi başıboş bırakılmış, ortalığa atılmış. Doğu Almanya ortadan kalkmış. Silahları da ortalıklarda geziyor.
O zaman Doğu Almanya'nın Genelkurmay Başkanı General Franz benim dostum. Askerler arasında ikili ilişkiler çok önemlidir. Franz'ı aradım. Dedim ki, "Bu Doğu Alman silahlarını ne yapıyorsunuz?" Dedi ki, "Ne yapalım? Tarlalara atmışız, duruyor. Tarlalar Kalaşnikof dolu."
"Peki" dedim, "Benim ihtiyacım var, bana verir misiniz?"
"Tabii" dedi, "İstediğin kadar al..."

Aldınız mı?
Almaz olur muyum? Bir ekip gönderdim oraya. 100 bin Kalaşnikof aldım. Getirttim Türkiye'ye. Jandarmaya zimmetledim. PKK'nın elinde bunlardan var ve Kalaşnikof bizimkilerin kullandığı G-3'lerden daha iyi. Dağıttırdım bizim askerlere, koruculara da bunlardan verdirdim. Tam 100 bin Kalaşnikof, para da ödemedik, atılmış silahlar...

Click the image to open in full size. Önemli açıklamalarOrgeneral Torumtay'ın istifası üzerine Genelkurmay Başkanı olan Orgeneral Güreş, Körfez Savaşı'nın tam ortasında görevi devralmıştı. 1992'de PKK'ya karşı büyük bir operasyonu yöneten Güreş, sınıra yığılan Kürt mülteciler sorununu da yaşamıştı. Güreş, Çekiç Güç'ün kurulması ve sonrasındaki gelişmelerin de yakın tanığı oldu.


Talabani PKK'yı kurtardıTürkiye, 1992'de Kuzey Irak kaynaklı PKK saldırıları karşısında Kuzey Irak'a büyük bir sınır ötesi harekât yapmaya karar vermişti.
Dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Doğan Güreş'in söyleşimizin başında detaylarıyla anlattığı hazırlıklar, gece görüşlü M-60 tankları, Leopar tankları, Kobra ve süper kobra helikopterleri, uçakları yer hedeflerine yönlendiren GPS cihazları, özel kuvvetler bu harekât içindi.
Güreş Paşa'ya sordum:
Bu harekâtı biraz anlatabilir misiniz?
- Çok büyük bir harekâttır o...

Ne büyüklükte bir kuvvet kullandınız?
- Toplam 50 bin asker görev almıştır o harekâtta. Kuzeyden de birlik kaydırmıştım. 20 binden fazla. Bölgedeki birliklerle birlikte 50 bini geçti. O harekât düşük yoğunluklu çatışma değildi. Alan kontrolü dediğimiz konsept uygulanmıştır 1992 Kuzey Irak harekâtında. Girilmiş, ancak, çıkarken önemli yerlere, önemli sayıda birlik bırakılmış ve alan kontrolü sağlanmıştır.
Bunlar özel eğitimli A ve B timleridir. A timleri subay, B timleri subay, astsubay ve uzmanlardan oluşmuştur. Ateş gücü, eğitimleri yüksek timlerdir.
PKK'ya karşı en büyük vuruş

Nasıl bir plan yaptınız?
- Planın esası PKK'yı arkadan çevirmekti. Bu çevirme yapılınca, sınırdan PKK kamplarına girilecek ve kaçan teröristler çevirmeyi yapan birliklerimizin önüne düşeceklerdi. Öyle de oldu. Ben hazırlıklarla ilgili şu emri verdim komutanlarıma:
Hazırlıklarınız gizli kalacak. Sınıra açık yığınak yapmayacaksınız. Yaparsanız bunu fark eder ve kaçarlar. Hareket ettiğinizde doğrudan sınırı geçip gideceksiniz. Sınırda günlerce önceden yığınak olmayacak. Kara Kuvvetleri'ne bağlı birlikleri Kuzey Doğu'dan çekeceksiniz, bu bölgeye dayayacaksınız. Sonra dedim, bu Hezil Çayı'na bir köprü atacaksınız. Tanklar geçip gidecek. Getirin panellerinizi, köprüyü atın. İstihkâm birliklerine güveniyordum. Kısa sürede köprüleri attılar. Bu köprüden M-60 tankları geçti ve PKK'nın kaçacağı yollarda mevzilendi.
Sınırdan harekât başlayınca, bunlar da tahmin ettiğimiz gibi geriye doğru kaçmaya başladılar ve M-60'ların önüne düştüler. M-60'larda gece görüşü var. Tanklar hepsini etkisiz hale getirdi. PKK'da büyük panik başladı. Tabii piyade de takip ediyor onları. Önden birliklerimiz kovalıyor, arkada ise M-60'lar bekliyor. Kaçamadılar. En büyük vuruşu yaptık.

Sınır ötesi harekâttan önce bildiğim kadarıyla Barzani ve Talabani kuvvetleri PKK'ya karşı bir harekâta girişiyorlar ve başarılı olamıyorlar. PKK püskürtüyor. Bunun üzerine sizden yardım istiyorlar ve bu talep üzerine 12 Ekim 1992'de siz sınır ötesi harekâtı başlatıyorsunuz?
- Evet, öyle oldu. O bir savaş hilesidir işte. Şimdi o zaman Barzani ve Talabani ile PKK'nın arası iyi değildi. Gerçi, Talabani samimi değildi. Biz bunlara yardım ettik. Ben komutanlara da söylemiştim: Bu peşmergelere az miktarda Kalaşnikof veriyorum. Ama, bunlara güvenmeyeceksiniz. Onları da tespit için orada tutun. Hududun 10-15 kilometre gerisinde. Arkada dursunlar, beklesinler. Maksat psikolojiktir.

Yardım istediler mi ?
- Tabii. Peşmergeler dağınık ve silah bakımından zayıflar. Adil Bey'e bağlı peşmerge kuvvetleri vardı. Ama, PKK ile başa çıkamadılar. PKK bunları püskürttü. Yardım talep ettiler. Biz de harekâtı başlattık. Çok önemli bir manevra yaptık.

Neden ateşkes istedi?
Barzani ve Talabani yardımcı oldular mı?
- Barzani uğraştı, ama Talabani PKK'lıları kurtardı. 1000 veya 2000 kadar teröristi alıp İran yakınındaki Zeli kampına götürdü. Ancak, bu harekâtın üç önemli sonucu oldu: PKK psikolojik olarak yıkıldı. Kürt devleti kurma fikri iflas etti, bundan sonra biz Türkiye'yi bölmek istemiyoruz gibi sözler söylemeye başladı Öcalan.
PKK silahlı güç açısından bir daha kendini düzeltemeyecek kadar kayıp verdi. PKK darmadağın oldu. Örgütten kaçmalar başladı. Bunun üzerine Mart 1993'te ateşkes ilan etmek zorunda kaldılar. Harekât amacına ulaşmıştı.

Click the image to open in full size. 'Dilini, kültürünü kullansınlar, ama'Geleceği nasıl görüyorsunuz?
- Türkiye için bölünme riski var. Çünkü, geçmişten gelen bir hedef var. Her ne kadar Abdullah Öcalan 1993'ten sonra, "Bizim Türkiye'nin bölünmesi hedefimiz yok" dediyse de o konjonktürel olarak sıkıştığı için sarf ettiği sözlerdir. Yakalandıktan sonra da böyle konuşmayı sürdürdü, ama bence hedefleri değişmiş değil. Barzani ve Talabani de aynı hedefin peşindeler. Bunu ABD de istiyor. İşte ellerinde haritalar (Türkiye'yi bölünmüş gösteren haritalar) var.
Cheney de istedi bunu. Kim Cheney? ABD Başkan Yardımcısı. "Batıdan başlayıp doğuya gidinceye kadar tek dostumuz Kürtlerdir" dediler. Bunu söyleyen Amerika. Buna dikkat etmek lazım. AB de bunu istiyor mu? Evet, istiyor. Hedefleri var? Nedir hedefleri? Türkiye'nin küçülmesi. Bir gün gelecek, birisi ne diyecek biliyor musun, benim korkum o: "Bunlar başımıza bela, verelim gitsin", diyecek ve bakacaksınız Hakkâri gitmiş, Barzani'nin olmuş.
Alın sizin olsun dendiği anda ne olacak biliyor musun? İstanbul'daki bütün Kürtleri Türkler kovar. Uluslararası açıdan baktığımızda; acaba Büyük Kürdistan'a gidiliyor mu? Evet, gidiliyor. Emareleri belli. ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney bunu söylüyor.
Amerikalıların askeri mecmuasında bu çıkıyor. Yunanistan sevincinden ne yapacağını bilemiyor. Cheney, "Orada Haşimi Krallığı kurulsun" demiş, "Türk devletinin yanı sıra, Suriye ve İran'dan da alsın" demiş. Bunlar resmi belgeli. Sonra, "Güney Lübnan'da bir Hıristiyan devleti olsun, kuzeyde Müslüman devlet olsun", demiş. "Libya diye bir devlet kalksın, Mısır'a bağlansın" demiş. Bütün bunlar önemli işaretlerdir.
Sorunun iç boyutuna bakarsak.... Şimdi, anadillerini kullansınlar, kültürlerini yaşasınlar, folklorlarını oynasınlar tabii. Buna bir şey denmiyor zaten. Ama, üniter yapıyı bozacak, Türk milleti dışında başka bir milleti Anayasa'da kabul edecek bir durum olamaz. Türkiye Cumhuriyeti'ni, onun temel niteliklerini, ulus anlayışını, üniter yapısını kabul edeceksin.
Türk Silahlı Kuvvetleri güçlü olduğu sürece bunu kabul edecekler. Söylediğim gibi 'al, gitsin' olmaz. Bu kabul edilemez. Anadili konuşmak, kültürü yaşamak başka şeydir, Türkiye'yi bölmek başka şeydir. Benim köyümde de Çeçence konuşurlar, müzikleri, mızıkaları vardır, ama sorduğunda, "Sapına kadar Türküm" derler. Bu devleti, bu milleti kabul etmişlerdir, mensup olmaktan gurur duyarlar. Türkiye'nin duracağı çizgi budur."


'Özel Kuvvetler, bir nevi Türk PKK'sı'Güreş Paşa, silah teminiyle birlikte Özel Kuvvetler'i nasıl kurduklarını şöyle anlatıyor:
"İlk taburu Ankara'da kurduk. O tabur dağlarda, ovalarda birlikte eğitim yaptı. Günlerce yürüdü. Teçhizat taşıdı. Silah eğitimi aldı. İstediği elbiseyi giydiler. Doğada mücadeleyle yaşadılar. Arazi koşullarına alıştılar. Hepsi özel bir asker oldu. Ellerinden her şey gelir. Çok dayanıklıdırlar. Çok sağlamdırlar. Çok güçlüdürler. Çok iyi silah kullanırlar. Bütün bunları kazandılar.
Eğitim tamamlanıp birlik istenilen düzeye gelince de Kemal Paşa onları alıp Güneydoğu'ya gitti. Onlar Güneydoğu'nun gizli kahramanlarıydılar. Bir nevi Türk PKK'sı. Dağlarda gezer, teröristler gibi onlar da dağlarda, o koşullarda yaşar. Teröristi dağda bulur ve etkisiz hale getirir."
Fikret Bila / MİLLİYET
Adelaar Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 14:58 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580