'Özgür basın'da değişen bişey yok !!

[OzzY]

Batı basının günlük servisi: Ağlayan İsrailli çocuk
Gazze Savaşını taraflı olarak servis eden Batı basını eleştirilerin hedefi oldu. Söz konusu kaynaklar Lübnan, Osetya, Irak ve Afganistan savaşlarındaki "dezenformasyon" skandalları ile biliniyor.


Daha önceki savaşlarda olduğu gibi Batı basını Gazze'deki katliamı İsrail yanlısı vermekle suçlanıyor. "Filistin sorununu 2008 yılının sonuda çıkmışçasına vermek"le suçlanan Batı basını fotoğrafları, yorumları ve başlıklarıyla İsrail'i "aklamakta" beis görmüyor.



Washington Post acılara odaklanmış
Washington Post Gazetesi ana sayfasında biri Filistinli diğeri İsrailli iki kadının resmine yer vererek "insanlık için yas tutuyor" ancak, resimlerden Filistinliye ait olanı 5 çocuğunu İsrail saldırısında yitirirken İsrailli "füze endişesiyle yaşayan" bir kadın. Konuyu gündemine alan El Cezire ise "eğer durumları tam tersine olsaydı, Filistinlli kadını değil kapakta gazetenin herhangi bir yerinde görebilir miydiniz?" sorusunu yöneltti.


Dahası gazete 23 paragraflık haberinin ilk yedisinde İsrail Ordusunun stratejisi anlatılırken diğer dokuzunda "Hamas füzeleri nedeniyle sığınaklarda yaşamak zorunda kalan" İsraillilerin "gerginlikleri" aktarıloyor oysa sığınakları bile olmayan ve hergün bombalanan Filistinli haberin 23. paragrafında kısa bir demeç veriyor. Üstelik bu haber yan yana iki kadının fotoğrafının hemen altında yeralıyor.


Gazze çöplükmüş
30 Aralık günü NBC'deki programında Gazze saldırılarına yer veren Martin Fletcher "Gazze'deki çöplükten çıkarken iki kız İsrail füzeleri tarafından öldürülürken evine giden İsrailli bir kadın da Hamas roketi tarafından öldürüldü. İki taraf savaşın dördüncü gününde yumuşamadı" ifadesini kullandı.


Söz konusu kaynaklar iki taraftan kaç kişinin öldüğüne dair rakamları yayınlamamayı da tercih ediyorlar. Batı basını Gazze saldırılarından bu yana "toplu ölümleri" vermeyi ve ölenlerin tabiyetini açıklamamayı tercih ediyor.

İsrail saldırısı değil Ortadoğu'da şiddet
ABC televizyonu gibi diğer ABD kanalları da "İsrail saldırısı" gibi kavramları kullanmak yerine "Ortadoğu'da şiddet" başlığını tercih ediyorlar. Böylelikle savaşın iki eşit taraf arasında geçtiği izlenimi yaratmaya çalışan ABD basını Gazze halkının katledilmesine ses çıkarmamakla suçlanıyor.


Söz konusu ABC televizyonu 1 Ocak'ta Gazze'de 400 sivilin öldüğüne dair kolayca erişilebilecek bilgiyi vermek yerine "Hamas füzelerinden nasibini alan İsrail okullarına" dair uzunca bir video izletti.


İsrail'in makul bir ateşkes istediğini, ancak Hamas'ın silahlanmasına engel olmak zorunda kaldığını ve Hamas hedeflerinin vurulduğunu anlatan Batı basını İsrail'in insanlık krizini engellemek için elinden geleni yaptığını söyleyebiliyor. Ancak haberlerin yapıldığı günlerde İsrail yetkilileri Gazze'de İnsanlık dramı olmadığını iddia ediyorlardı.


Televizyonlarda ve gazetelerde düzenli olarak İsrail yetkililerine yer veren haber kaynakları aynı duyarlılığı Filistinlilere göstermiyor. "savaşın iki taraflı üzücü bir olay" olarak yansıtmaya gayret eden kurumların bu tavrı ise Filistin'i yoksaymak anlamına geliyor.


MSNBC Televizyonu "Morning Joe" adlı programında İsrailli yetkililere yer veriyor. Söz konusu yetkililer "İsrail eleştirilmemeli" diyor ve ekliyorlar "İsrail kendini savunuyor" programın sunucusu ise şu soruyu ekliyor "biz Almanya'da kaç kişiyi öldürmüştük?" Aynı programda Filistinlileri suçlayan sunucu 2000 yılındaki Camp David görüşmelerinde Filistinlilere her istediklerinin verildiğini iddia ediyor ve ekliyor "ancak onlar yürüyüp gitmeyi yeğlediler".

Filistinliler "güvenilmez, nankör ve savsak"
Söz konusu kaynaklar İsrail dışında eski ABD yetkililerine söz hakkı tanıyorlar. "Ortadoğu uzmanı" olarak programlara çağrılan Zbigniew Brzezinski Filistinlilerin "savsak" bir millet olduğunu anlatırken, başka bir sunucu Bill Clinton'un Filistin lideri Yaser Arafat için "güvenilmez" dediğini aktarıyor.


NBC'nin ana haber sunucusu David Gregory ise Hamas'ı ateşkesi kesmekle suçlarken "istedikleri ateşkes değildi zaten" diyor.


Programa katılan köşe yazarı Margaret Carlson da spikerin sözlerini onaylıyor ve ekliyor, "Hamas ezilmeli ancak böyle bir operasyonun maliyetleri olacaktır".


Birçok Batı medyası Gazze veya Batı Şeria'ya muhabir yollamak yerine Tel Aviv veya Hamas füzelerinin hedefi olan Sderot yerleşimine onlarca muhabir yollamış durumda. Bu muhabirler ise "İsraillilerin korku ve acılarını" her haber bülteninde tekrarlamaktan kaçınmıyor.


İsrail basınında yer bulan haberler batı basını tarafından sansürleniyor
İsrail'in Haaretz veya Jarussalem Post Gazetesi'nde İsrail hükümetinin sunduğu savaşın nedenlerini çelen haberler yer bulurken batı basını için bu tür bilgiler haber değeri taşımıyor. Birçok ABD gazetesi veya televizyonunda "savaşın çok önceden planlandığı" "bir buçuk yıldır İsrail ordusunun Gazze'yi işgal senaryoları üzerine çalıştığı" gibi haberler bu medya organlarında yer almadı.


Dahası kayıplar ve savaş gelişmeleri hakkındaki birçok gelişmede Hamas'ın iddialarına da yer veren İsrail gazetelerinin aksine Batı basını bu kaynaklara neredeyse hiç yer vermeyebiliyor.


Hamas'ın yer verilen nadir ifadeleri ise "İsrail'in bedel ödeyeceği"ne yönelik çıkışları oluyor.

Sorun 2008 Aralığında mı ortaya çıktı?
Gazetelerin başvurdukları en büyük çarpıtma ise sorunun kaynağını gizlemek. İsrail'in Filistinlilere ait toprakları işgal altında tuttuğunu, binlerce Filistinlinin mülteci olarak yurt dışında yaşamaya mecbur bırakıldığını ve aralarında Filistin parlamentosu üyelerinin de bulunduğu binlerce kişinin İsrail hapislerinde olduğunu belirtmekten kaçınan Batı medyası, sorunu ateşkesin sona erdiği gün başlamışçasına yansıtıyor.