Mahir Çayan Samsun doğumlu olan Mahir Çayan ortaokul ve lise dönemlerini Haydarpaşa Lisesi'nde İstanbul'da devam etti. 1963'de İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine kaydoldu. Ertesi yıl Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde öğrenimine devam etti. Bu dönemde TİP ve FKF'ye (Fikir Kulüpleri Federasyonu) bağlı olan SBF (Siyasal Bilimler Fakültesi) Fikir Kulübüne girdi. 1965'te bu kulübün başkanlığını da üstlandi. 1967'de kısa süreliğine Fransa'ya gitti. Burdaki Sosyalist hareketlerin genel seyri ve içinde bulundukları tartışmaları izledi. 1968'deki 6. filo eylemlerine İzmir'de katıldı ve göz altına alındı. Bu dönemde TİP içinde başlayan Mihri Belli'nin savunduğu MDD (Milli Demokratik Devrim) tartışmalarında Mahir Çayan ve daha sonra kurulacak olan THKP-C'nin önder kadrolarıyla tartışmaların içinde aktif şekilde bulundu. Bu tartışma sürecinde TİP adına Zonguldak Ereğlisi'nde çalışmalar yürüttü. Bu geziden sonra ideolojik olarak MDD saflarında yer aldı. TİP ile olan temel ayrılığı devrim sorunu olarak tarifler. Fransa'da bulunduğu süreçte Latin Amerika silahlı (fokoist) mücadelerinden etkilenmiştir. TİP'i bu süreçte yasalcılıkla suçlamış. Türkiyedeki devrim sürecinin ancak silahlı bir mücadeleyle ve kendi özgül koşullarının tespit edilmesiyle olabileceğini savunmuştur. Bu görüşe daha yakın olan Türk Solu ve Aydınlık dergilerinde yazılar yazdı. bu dönemde yazdığı önemli yazıları "Revizyonizmin Keskin Kokusu 1", "Revizyonizmin Keskin Kokusu 2" ve "Aren Oportünizminin Niteliği" dir. 31 Mart 19721969 yılında Ankara'da yapılan ve adını DEV-GENÇ (Devrimci Gençlik Fedarasyonu) olarak değiştirdiği toplantıda Türkiye sosyalist hareketinin seyrini değiştirmiştir. 1971 yılında yapılan TİP kongresine katılmamış. TİP çevresinden ve kendi çalışma çevresinde öğrenci ve işçilerle birlikte bir toplantı örgütlemiştir. Mihri Belli ile olan ayrılıkları iyice ortaya çıkmış olmasıyla birlikte yolunu MDD sürecinden ayrılmıştır. Bu ayrışmanın temel noktası aslında MDD tespitinin TİP yasalcılığının başka bir versiyonu olduğu görüşüne varmış. O dönemde Türkiye devrim Sürecini Kesintisiz Devrim I-II-III broşürlerinde dile getirmiş. Türkiye'nin sahip olduğu yapıyı oligarşi olarak tanımlamıştır. Ek olarakta "Türkiye'deki geçmişe nazaran refah seviyesinin artması ile birlikte devlet ve halk arasında bir denge vardır." demiş ve bu dengeyi Suni denge olarak adlandırmıştır. Suni dengeyi de bozmanın ancak silahlı mücadele ile olacağını savunmuştur. [1] Bu süreçte THKP-C'nin kuruluş çalışmalarını sürdürmüştür. Ertuğrul Kürkçü, İlhami Aras, Ulaş Bardakçı ve Hüseyin Cevahir gibi isimlerle örgütün kurulma çalışmalarını sürdürmüştür. Şehir Gerillası modellini benimseyen Mahir Çayan buna uygun bir silahlı eylemlerin planlanmasında ve içinde bizzat bulunmuştur. Çalışmalarını sürdürmek için Şubat 1971'de İstanbul'a geçen Mahir Çayan burda da silahlı eylemlere devam etmiştir. 1 Haziran 1971'de kaldıkları evden kaçarken polisle girdikleri çatışmada Hüseyin Cevahir ölmüştür. Mahir Çayan yaralı olarak ele geçirildi. Daha sonra arkadaşlarıyla birlikte Kartal-Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçan Mahir Çayan bir süre İstanbul'da saklandı. Ocak 1972 de THKO ile ortak eylem kararı alarak arkadaşları ile birlikte Fatsa'ya geçti. Mart 1972'de Fatsa'da radar istasyonunda çalışan 3 ingiliz teknisyeni kaçırdılar ve THKO (Türkiye Halkın Kurtuluş Ordusu) önderleri Deniz Gezmiş Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ın serbest bırakılmasını istediler. Niksar'ın Kızıldere köyünde jandarmayla girdiği çatışmada diğer arkadaşları ile beraber öldürülmüştür. Çatışmadan sadece Ertuğrul Kürkçü sağ çıkmıştır. |
MAHİR ÇAYAN Mahir Çayan (1945-1972)Türkiye Halk Kurtulus Partisi ve Cephesi (THKP-C)'nin kurucularindan. Mahir Çayan, 14 Agustos 1945'de Samsun'da dogdu. Babasi devlet memuruydu. Ilkögretimine Üsküdar'da Halil Güçlü Ilkokulu'nda basladi ve Pasakapisi Ilkokulu'nda tamamladi. Ortaokul ve liseyi Haydarpasa Lisesi'nde tamamlayan Mahir Çayan, 1963'te Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi. Ancak burada bir yil ögrenim gördükten sonra Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne kaydoldu. Bu arada Türkiye Isçi Partisi (TIP)'ne ve Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF)'na bagli SBF Fikir Kulübü'ne de giren Çayan, 1965'de bu örgütün baskanligini yapti. 1967'de kisa bir süre için Fransa'ya gitti. 1968'de Izmir'de 6.Filo'yu protesto gösterilerinde gözaltina alindi, sonra serbest birakildi. Bu yillarda TIP ve FKF içinde baslayan tartismalarda Milli Demokratik Devrim (MDD) görüsünü benimsedi. SBF içindeki etkinliginde bu görüs dogrultusunda davrandi. Yusuf Küpeli'nin FKF genel baskani oldugu bu dönemde, gerek SBF'de gerekse Ankara'daki devrimci mücadele içinde aktif olan Çayan, TIP adina Zonguldak'da ve Karadeniz Ereglisi'nde çalismalarda bulundu. Bu gezide Sadun Aren ile TIP Senatörü Fatma Ismen'in tutumunu elestirdi. Bu konudaki görüslerini "Aren Oportunizminin Niteligi" adi altinda Türk Solu adli dergide yayinladi. Bu arada Milli Demokratik Devrim dogrultusunda ideolojik çalismalarini yogunlastiran Mahir Çayan, Emek dergisinde Kenan Somer'in "Devlet Devrim ve Lenin" ve "Devrim Nasil Tanimlanmali" baslikli yazilarina Türk Solu'nda "Revizyonizmin Keskin Kokusu" adli iki yaziyla cevap verdi. 9-10 Ekim 1969'da Ankara'da yapilan ve Türkiye Devrimci Gençlik Federasyonu (Dev-Genç) adini alan FKF kurultayinda yapmis oldugu uzun konusmayla dikkati çekti. Bu dönemde Yusuf Küpeli ve Münir Aktolga ile davranan Mahir Çayan, 1970'de Gülten Savasçi ile evlendi. 17-18 Ekim 1970'te divan baskanligini Yusuf Küpeli'nin yaptigi son Dev-Genç genel kurulunda da önemli bir konusma yapti. Bu konusmada Mihri Belli ile olan ayriliklarin üstüne giden Çayan, MDD stratejisinin bir savas stratejisi oldugunu ve bunun bir savas örgütü yani bir parti ile gerçeklesebilecegini savundu. Bundan sonra 29-30 Ekim 1971'de Ankara'da TIP Genel Kurulu toplandigi sirada, bu kongreye katilmamis MDD görüsünü benimseyen delegelerle ve delege olmayan isçi ve ögrencilerle birlikte düzenlenen "Proleter Devrimcilerin Sohbet Toplantisi"ndan sonra Mihri Belli ve grubu ile olan anlasmazlik kopma noktasina geldi. Mahir Çayan, Yusuf Küpeli, Ertugrul Kürkçü ve Münir Ramazan Aktolga imzasiyla yayinlanan 'Aydinlik Sosyalist Dergi'ye Açik Mektup" ise bu süreci noktaladi. Bu sirada birlikte hareket ettigi arkadaslariyla birlikte Türkiye Halk Kurtulus Partisi (THKP)'nin kurulus çalismalarini da yürüten Mahir Çayan, örgütün genel komitesi tarafindan Yusuf Küpeli, Münir Ramazan Aktolga ile birlikte Merkez Komitesi'ne getirildi. Komite içinde yapilan görev bölüsümü sonucunda, THKP'nin siyasal ve ideolojik görüslerinin biçimlenmesinden sorumlu oldu. Bu konuda Kurtulus dergisinde yazilar yazdi. "Yayin Politikamiz" ve "Devrimde Siniflarin Mevzilenmesi" baslikli yazilarda partinin devrim anlayisini formüle etti. Daha sonra bu görüslerini "Kesintisiz Devrim I-II-III" adli brosürde daha açiklayici biçime sokarak, kesinlestirdi. Bu arada THKP'nin sehir gerillasi eylemlerini de planlayan Çayan, 12 Subat 1971'de Ankara'da Ziraat Bankasi Küçükesat Subesi soygununa katildi. Subat 1971'de Hüseyin Cevahir, Ulas Bardakçi, Ziya Yilmaz, Kamil Dede, ve Oktay Etiman'la birlikte Istanbul'a geldi ve örgütün eylemlerine burada devam edilmesi için hazirliklarda bulundu. 15 Mart 1971'de Türk Ticaret Bankasi Erenköy Subesi soygununa katildi. Bunun ardindan 4 Nisan 1971'de isadamlari Mete Has ve Talip Aksoy'un kaçirilip 400 bin liralik fidye alinmasi eylemini arkadaslariyla birlikte gerçeklestirdi. Bu arada Türkiye Halk Kurtulus Partisi'nin tüzügünü Münir Ramazan Aktolga'yla birlikte hazirladi. Ayni günlerde "Ihtilalin Yolu" adli parti bildirisini de kaleme alan Mahir Çayan, 17 Mayis 1971 günü Israil'in Istanbul Baskonsolosu Ephrahim Elrom'un kaçirilmasi eylemini Ulas Bardakçi ve Hüseyin Cevahir'le birlikte gerçeklestirdi. 29 Mayis 1971'de Hüseyin Cevahir'le birlikte kaldiklari evden kaçip, sigindiklari bir baska evde Sibel Erkan'i alikoydular. Burada güvenlik kuvvetleri tarafindan kusatildilar. 1 Haziran 1971'de polisin açtigi ates sonunda Hüseyin Cevahir öldü. Intihara tesebbüs eden Mahir Çayan yarali olarak ele geçti. Bir süre hastanede yatan Çayan, daha sonra tutuklanarak hakkinda TCK'nin 146. maddesini ihlal etmekten dolayi dava açildi. Mahir Çayan durusmasinin savunma asamasinda 29 Kasim 1971 günü Ziya Yilmaz, Cihan Alptekin, Ulas Bardakçi ve Ömer Ayna'yla birlikte Kartal-Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçti. Bir süre Istanbul'da kalan Çayan, bu süre zarfinda örgüt içinde basgösteren anlasmazligi tartismak üzere 12 Aralik 1971'de Yusuf Küpeli ve Münir Aktolga ile görüstü. Ancak bu görüsmede bir sonuç saglanamadi ve Çayan içerde olduklari süre içinde partinin çizilmis olan stratejisini terkettikleri gerekçesiyle Merkez Komitesi'ndeki bu iki arkadasini suçladi. Daha sonra Genel Komite'deki diger üyelerin de onayini ile Yusuf Küpeli ve Münir Ramazan Aktolga'nin THKP'den ihraç edilmelerini sagladi. Ocak 1972'de Istanbul'dan Ankara'ya gelen Çayan, burada Türkiye Halk Kurtulus Ordusu (THKO)'yla birlikte bir eylem yapilmasi konusunda Ertugrul Kürkçü, Cihan Alptekin ve Ömer Ayna'yla görüs birligine vardi. Mart 1972'de Fatsa'ya gelen Mahir Çayan ve arkadaslari 26 Mart 1972'de Ünye'deki Radar Üssü'nde çalisan üç Ingiliz teknisyeni kaçirdilar. Bundan sonra Ingilizlerle birlikte Niksar'in Kizildere köyüne gelen Mahir Çayan ve arkadaslari, gizlendikleri evi kusatan T.C Askerleri ile girdikleri catisma sonunda turkiye devrim tarihine direnme ve teslim olmama gelenegini kazandirarak silah arkadaslari ve yoldaslariyla birlikte 30 mart 1972'de vefat etti. |
olay budur!!! teşekkurler arkadaşlarrr |
http://i17.tinypic.com/6ooasz5.jpg Mahir Çayan bir hareketin bayrağıdır, önderidir. O bunu tüm yaşamıyla, savaşıyla, inancı ve kararlılığıyla kazanmıştır. Önderlik birileri tarafından verilen değil, kazanılan bir hak olduğunun somut örneğidir. Bu hakkı O'na atfeden bilimdir, tarihtir, halkımızdır. Hiçbir güç bunu engelleyemeyecektir... |
Biz, emperyalizme karşı aktif mücadeleyi savunuyoruz. Politikleşmiş askeri savaş metodunu, temel mücadele biçimi olarak kabul eden bizler, bu savaşı asgari bürokrasi ile yürüteceğiz. |
umarım tam bağımsız bi ülke olabileceğimizi görebilirim.... |
YASASIN HALK KURTULUS SAVASI TURKİYENİN BAGIMZILIGI ICN SAVASAN HERKEZE BIN SELAM OLSUN |
tam bağımsız türkiye sözüne varım ama arkadaşlar yukarıda sözü geçen şahıs kahraman filan değil soytarının tekidir. |
Fikirlerinizi beyan ederken diğer kişilerin de fikirlerine ve konu olan kişiye saygı gösterin. |
arkadaşım yukarıya baktığımda 80 ihtilali sırasında ve çok sonraları dünya ya gelmişsiniz kısaca mahir çayanlar ,haluk kırcalar vs. sadece piyonlardı örnek=57.hükümet (yanılmıyorsam)mhp .anap ve dsp tarafından kuruldu mhp li mehmet gül vve takımı dsp den şuan adı aklıma gelmiyor ama zamamnın hızlı solcularından bir kaç millet vekili kübaya gidip püro içip denize girip keyif yaptılar düşünün o halde sağ sol kavgası ne için yapıldı bu gençler(sağ ve sol farketmez) ne için öldü ve biz çocukken evlerde cam önünde oturamzdık arka odalarda neden her an bir kurşun seni öldürebilir sokakta yürüyemezdik her yerde bombalar patlardı ne için şimdi siz bana adı geçen şahıs için saygı diyorsun o da diğerleri gibi bir katildi |
sizler okuduğunuz gazete için yol ortasında vuruldunuzmu o zamanlar tercüman ve cumhuriyet okuyanlar yol ortasında vuruluyodu günaydın gazetesi süper satardı niye tercuman veya cumhuriyeti alındığı zama günaydın da alınınır ve günaydının içine gazeteni koyar giderdin oturduğun evin sokağı gruplardan biri tarafında işgal edildiğnde evine gitmek içi n komando gibi apartmanların bahçesinden geçerdin okulun (ilkokul yani üniversite değil) işgal edilince okorkuyla eve giitinizmi ? şimdi kitaplardan okuyorsunuz size romantik geliyor ne adamlarmış breh breh yaşayan bilir. |
Alıntı:
|
sonuç olarak yine biz kaybettik ülke olarak...Atatürk ün bize emanet ettiği bu güzelim ülkeyi şimdi bizler yönetemiyoruz...tam bağımsızlık bi ütopya olarak kalacak belki...ama bunu değiştirmek elimizde... |
Alıntı:
Tam bagımsızlık asla bir ütopya degildir.Yeterki kapalı kapılar ardında, iktidar olmak için imtiyazlar verilmesin ... Konu Mahir Çayansa eger , bu insanların bu ülkeye faydaları olmuş zararları olmamıştır. Tıpkı şimdiler de de oldugu gibi vatansever diye kendilerini tanımlayan bir kaç eli sopalı satırlı , zincirli gruplar o zamanda Sesini çıkaranı susturun mantıgı ile hareket ediyorlardı. Ülke gerçekten elden gidiyordu 6 .filoların geldikleri gibi gönderilişi vs bunlar inkar edilemez.Mahir gibi adamların tek suçu vardı Dogru bildiklerini canları pahasına savunmak. Haa şimdi kimse bana da 90 ların çocugusun felan demesin bi zatihi ilhtilali sıkıyönetimi görmüş biriyim .. Bu forumda çok sevdigim bir başlık var " bize yanlış ögrettiler " diye geçer belki içerik olarak bambaşka bir şeyi anlatır o başlık ama ben geçmişe dönüp baktıgımda birilerinin hakketen bazı şeyleri bilerek ve kasıtlı yanlış ögrettigini görüyorum. |
Alıntı:
|
agzına saglık ayche. |
Alıntı:
bugün onun değerlerine sahip çıkmak bizim görevimiz, çünkü bu değerler kolay kazanılmadı...kan dökülerek kazanıldı... |
son olarak şunu söylemek istiyorum tahriklere kapılmayın ve ardaşlarınızı uyarın şu sıralar aynı oyun oynanıyor kapalısın açıksın (daha önce sağ sol alevi sünni) aman aman ne zaman türkiye toparlanmaya başlasa muhakak ortaya polimik atılır bizi birbirimize düşürmeye kalkarlar(tarihe bakın 16 devlet kurduk yıkılmaları hep iç çatışmalar) elimizde bir türkiye var başka yok sahip çıkalım lütfen . |
Uslüba diikat etmek lazım bencede ömrünü idealleri için korkusuzca harcayanlar gercek kahramandır,kim olursa olsun. |
mahir çayan şüphesiz kahramandır ama sert bir kahraman. deniz daha ılımlı daha sosyal daha akıllı bir lider ve kahraman... |
Alıntı:
:congrats: |
gerçekten çok çok teşekkrler meriç:) |
ülkesi için mücadele eden.. haksız yere idam edilen... tüm aydın gençlere selam olsun... Türklüğün bilincinde insanlardı. kim ne derse desin... uşak olmayı kabullenemediler hiçbirzaman... bozuk sistemin kurbanı oldular... |
Alıntı:
evet onlar kabullenmediler idealleri uğruna göğüslerini gererek ölüme gittiler ve onlar asla bazı arkadaşların dediği gibi soytarı değillerdi. onlar kahramandı... |
Alıntı:
|
Türkiye`de Saat: 08:33 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2