Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Hayvancılık ve Tarım

Cevapla
 
LinkBack (1) Seçenekler Stil
Alt 29-01-2007, 10:43   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Dünyada ve Türkiyede Ayçiçeği Üretimi

GİRİŞ

Ayçiçeği, içerdiği yüksek orandaki (%22-30) yağ miktarı nedeniyle, bitkisel ham yağı üretimi bakımından önemli bir yağ bitkisidir. Ayçiçeği yağı; içerdiği çoklu doymamış yağ asitleri oranının yüksek (%69), doymuş yağ asitleri oranının ise düşük (%11) olması nedeniyle, beslenme değeri en yüksek olan bitkisel yağlardan birisidir(Anonyomus, 1994). Ayçiçeği yağı; sıvı olarak yemeklerde ve kızartmalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, diğer bitkisel yağlarla karıştırılarak yemeklik ve sofralık margarin yapılarak ta tüketilmektedir. Bugün dünya bitkisel ham yağı üretiminin %12,6 ayçiçeğinden karşılanmaktadır. Ülkemizde yıllara göre değişmekle beraber, yıllık 220-380 bin ton ayçiçeği yağı üretilmektedir. Türkiye bitkisel ham yağı üretiminin %46,7’si ayçiçeğinden karşılanmaktadır. Ayçiçeği; yağ açığımızı kapatmak için üretebileceğimiz en önemli yağ bitkisidir.
Yağı çıkarıldıktan sonra geriye kalan küspede, yüksek oranda protein bulunmaktadır(kabuklu %32,3, kabuksuz %46,8). Bu nedenle, karma yem üretiminde oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Soya küspesinden sonra metobolize enerji değeri en yüksek yağlı tohum küspesidir(2260 kcal/kg). Dünya yağlı tohum küspe üretiminin %6,8 ‘i ayçiçeğinden karşılanmaktadır (Arıoğlu - 1990).
Ayçiçeği yağında bulunan yüksek orandaki linoleik yağ asiti kurumayı çabuklaştırıcı özelliğe sahiptir. Bu nedenle, yağlı boya yapımında çok önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, kağıt,plastik,sabun ve kozmetik ürünleri yapımında hammadde olarak kullanılmaktadır.
Ayçiçeği danesi kavrularak çerez olarak insanlar tarafından zevkle yenilmektedir. Ayrıca, kuşyemi olarak ta kullanılmaktadır.
Hasat sonrası arta kalan sapları ile tohum kabukları yakacak olarak değerlenmektedir. Sapların yakılmasından elde edilen külde yüksek oranda (%36-40) potasyum bulunmaktadır. Bu küller tarlaya serpilmek suretiyle, gübre olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca, ayçiçeğinin sap ve tablaları; furfurol ekstraksiyonunda ve kağıt yapımında da kullanılmaktadır (Eğilmez/1977).
Ayçiçeği; soya ve mısır gibi bitkilerle karışık olarak ekilerek yeşil yem veya silaj yapılarak hayvan beslenmesinde kullanılmaktadır.
Ayçiçeği bir çapa bitkisidir. Kendisinden sonra ekilen bitkilere temiz ve havalanmış bir toprak bırakmaktadır. Bu nedenle, iyi bir ekim nöbeti bitkisidir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 10:43   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1. DÜNYA VE TÜRKİYE’DE AYÇİÇEĞİ ÜRETİMİ

1.1. Dünyada Ayçiçeği Üretimi

1993-97 yılı değerlerine göre, dünyada 100 bin tonun üzerinde ayçiçeği üretimi yapılan ülkelerin durumu çizelge de verilmiştir.
Tablo 1.Dünyada Ayçiçeği Üretimi
Ülkeler
Ekim Alanı (ha)
Üretim(Ton)
Verim (kg/da)
Arjantin
2653390
4731280
177,4
Rusya
3611286
3006656
83,6
Ukrayna
1877400
2294292
115,3
Fransa
900200
1948000
216,6
USA
184490
172566
143,2
Hindistan
2165600
1374800
63,4
Çin
780177
1311681
168,3
İspanya
1355245
1074477
127,1
Türkiye
596412
827000
139,6
Macaristan
448969
758843
169,0
Bulgaristan
489082
55262
112,6
İtalya
219121
496525
227,3
Yugoslavya
179512
336733
187,3
Romanya
716515
291906
45,8
Almanya
229650
262350
213,4
Moldova
162699
241195
148,1
Burma
214516
137169
71,1
Avustralya
124853
135360
107
Bolivya
88540
123956
140
Fas
117000
120000
102,5
Kanada
83000
117000
140,9
TOPLAM
18197657
21847051
700,6


1.2. Türkiye’de Ayçiçeği Üretimi

Türkiye’de 1971 yılından başlamak üzere 5’er yıllık ortalamalar halinde ayçiçeği ekiliş, üretim ve verim durumları çizelgede verilmiştir.
Tablo 2.Türkiye’de Yıllara Göre Ayçiçeği Üretiminin Genel Durumu (Tarımsal Yapı ve Üretim 1971-1997)
Yıllar
Ekim Alanı (ha)
Üretim (ton)
Verim (kg/da)
1971-1975
443000
498600
112,5
1976-1980
445000
566000
127,0
1981-1985
557000
680000
122,0
1986-1990
740000
1060000
143,2
1991
567500
800000
141,7
1992
613000
950000
156,4
1993
597000
815000
136,7
1994
586000
740000
126,3
1995
600000
900000
150,0
1996
575000
780000
135,9
1997
640000
900000
140,6

Çizelge de görüleceği gibi, 1971-75 yılları arasında yıllık ayçiçeği ekim alanı 443.000 hektar iken, 1997 yılında ekim alanı 640.000 ha’a yükselmiştir. Yine aynı dönemlerde üretim miktarı da 498.600 tondan, 900.000 tona ulaşmıştır. Özellikle 1960’lı yıllardan sonra Oranbanşa dayanıklı çeşitlerin ülkemize getirilmesiyle, ayçiçeği tarımında büyük gelişmeler olmuştur.
Türkiye’de yıllık 5 bin tonun üzerinde ayçiçeği üretilen illerin durumu çizelgede verilmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 10:43   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Tablo 3.Türkiye’de Ayçiçeği Üretimi Yapılan İllerin Genel Durumları (Tarımsal Yapı ve Üretim, 1996)
İller
Ekim Alanı (ha)
Üretim (ton)
Verim (kg/da)
Tekirdağ
137,861
210,990
153,0
Edirne
120,293
156,585
130,2
Kırklareli
64,320
86,010
133,7
Balıkesir
30,751
41,010
133,4
Çanakkale
23,246
35,655
153,4
Bursa
25,525
35,604
139,5
Amasya
16,589
26,966
162,6
Samsun
12,930
20,890
161,6
İstanbul
15,970
18,758
117,5
Çorum
12,320
17,117
138,9
Yozgat
12,200
13,075
107,2
Afyon
7,985
9,487
119,3
Kahramanmaraş
4,860
8,464
174,9
Kütahya
7,405
8,376
113,1
Diyarbakır
7,595
7,668
101,0
Bilecik
7,898
7,526
95,3
Eskişehir
4,350
7,191
165,3
Ankara
9,711
6,768
69,7
Aksaray
3,653
6,473
177,2
Kırıkkale
6,925
5,777
85,9
Toplam
532,387
730,391
137,1
Diğerleri
42,613
49,630
116,4
Genel Toplam
575,000
780,000
135,9

1996 yılı değerlerine göre Türkiye’de en fazla üretim yapılan illerin başında Tekirdağ ve Edirne illeri gelmektedir. Türkiye üretiminin yaklaşık %47’si bu iki ilden karşılanmaktadır. Çizelgede verilmemiş olmasına karşın, Konya,Tokat,Kırşehir,Erzurum,Kayseri,Sakarya,Deniz li ve Muş illerimizde de yıllık 2-5 bin ton arasında üretim yapılmaktadır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 10:44   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1. AYÇİÇEĞİNİN YAPISI

1.1. Kök

Ayçiçeği saçak köklü bir bitkidir. Saçak kökler, toprak içerisinde 10-15 cm. derindeki ana kök üzerinde çıkarlar ve 60-150 cm. yanlara doğru gelişirler. Ayçiçeğinde saçak köklerin gelişmesi genellikle toprağın üst kısmındaki 30-60 cm.lik derinlikte yoğunlaşmaktadır. Nebraskada (ABD) yapılan bir araştırmada, ana kökün 150-270 cm derinliğe kadar ulaşabildiği saptanmıştır. Ayçiçeğinde genelde kuvvetli bir kök sistemi mevcut değildir. Ancak, son yıllarda yapılan ıslah çalışmaları ile kuvvetli kök sistemine sahip kısa boylu çeşitler ıslah edilmiştir(yatmaya karşı dayanıklı).
1.2. Sap

Ayçiçeğinde saplar dil olarak büyür. Uzunluğu 50-500 cm, sap kalınlığı ise 1-10 cm arasında değişmektedir. Ayçiçeğinde sap uzunluğu; boğum sayısı ve boğum araları mesafesine göre değişmektedir. Bitkide ki boğum sayısı arttıkça, sap incelmekte ve uzunluk artmaktadır. Kısa boylu çeşitlerde boğum sayısı azalmakta ve sap kalınlaşmaktadır. Ayçiçeğindeki sap ve yaprakların üzerleri tüylerle kaplıdır. Sap ****su ve iç kısmı süngerimsi öz maddesi ile doludur.
Ayçiçeği çeşit özelliğine bağlı olarak farklı şekilde dallanabilmektedir. Dallanma tohum verimini olumsuz yönde etkilemektedir. Yapılan bir araştırmada, verim ile dallanma arasında yüksek oranda negatif bir ilişki (r = -0,709) saptanmıştır (Knowless,1978). Ayçiçeğinde dallanma farklı şekillerde olmaktadır. Bazıları hiç dallanma göstermez, bazıları alttan, bazılarında ise ana gövdenin her kısmından dallanma olur. Bir diğer dallanma şeklinde ise, ana gövdenin her noktasında dallanma olabilmekte, ancak, ana gövdenin ucunda tabla oluşmaktadır (yabani tiplerde).
Ayçiçeği tarımının başladığı ilk yıllarda üretimde kullanılan çeşitler dallanmakta ve boyları uzun olmaktaydı. Makineli hasadın başlamasıyla birlikte dallanmayan kısa boylu çeşitler ıslah edilmiştir. Bugün üretimi yapılan ayçiçeği çeşitlerinde tek tabla oluşmaktadır.
Ana gövdenin uç kısmı bir tabla ile son bulur. Tablaların ana gözdeye bağlanma şekli farklı olmaktadır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 10:44   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1.1. Yaprak

Ayçiçeği tohumu çimlendiğinde toprak yüzünde iki adet kotiledon yaprak oluşur. Daha sonra bunların arasında ilk bir çift gerçek yapraklar çıkar. Yapraklar boğumlarda bulunurlar ve gövde üzerinde almaşıklı olarak dizilirler. Fillotaksi 2/5’dir.
Ayçiçeğinde yaprak şekli tersine piramit şeklinde olup geniş yaprak ayasına sahiptirler. Yaprak ayasının kenarları genellikle düzdür. Yapraklar uzun bir yaprak ayası ile ana gövdeye bağlanırlar. Bitkide oluşan yaprak sayısı çeşit özelliğine bağlı olarak 8-70 arasında değişmektedir. Yaprakların üzeri tüylerle kaplıdır ve yaprak rengi yeşildir.
1.2. Çiçek Tablası

Ayçiçeğinde ana sap ve yan dalla bir çiçek tablasıyla son bulur. Çiçekler, tabla üzerinde yer almaktadır. Yeni oluşan çiçek tablası brakte yapraklarla kaplı olup tablanın büyümesiyle birlikte brakte yapraklar açılır içerisinden tabla ortaya çıkar. Tablanın dış kısmında 3-4 sıra halinde modifiye olmuş brakte (muhafaza) yapraklar bulunur. Çiçek tablasının iç kısmında iki sıra halinde sayıları 50-70 arasında değişen yalancı çiçekler bulunur. Bunların görevi çiçeği cezbetmektir.
Ayçiçeği tablası yuvarlak ve kurs şeklindedir. İriliği çeşit özelliğine bağlı olarak 6-75 cm çapında değişmektedir. Tabla yüzeyi konkav (dış bükey), konveks (iç bükey) veya düz olmaktadır. Gövde ucunda farklı şekillerde bulunur. Bazıları aşağıya sarkıktır.
Ayçiçeğinin kültür çeşitlerinde “ heliotropism “ (ışığa yönelme)vardır. Çiçek açtığında, sabahleyin tabla yüzeyi doğuya bakar, güneş yönünde hareket ederek akşamüzeri tamamen batıya döner. Bulutlu havalarda bu hareket olmaz.
1.3. Çiçek

Ayçiçeğinde gerçek çiçekler tabla üzerinde bulunur. Tabla büyüklüğüne bağlı olarak, 700-3000 adet çiçek oluşmaktadır. Tabla üzerinde çiçekler dış kısımdan içeriye doğru açarlar. Günlük 1-4 sıra çiçek açar ve bu şekilde çiçeklenme 5-10 gün devam eder. Tabla çapına bağlı olarak bu süre uzamaktadır. Ayrıca, havanın bulutlu ve serin olması halinde, yine, çiçeklenme uzamaktadır. Bu nedenle de, tabla üzerindeki tohumların olgunlaşması farklı zamanlarda olur.
Bir çiçekte; en dışta iki adet muhafaza yaprağı vardır. Bunlar kısa ve sert yapılıdır. Taç yaprakları 5 adet olup, birleşerek boru şeklini(çan) almıştır. Rengi sarıdır. İç kısmında 5 adet erkek organ bulunur. Dişi organ bir adet olup, iki stigması ve tek yumurtalıklıdır. Yumurtalık iki karpelli olup, döllenmeden sonra gelişerek sertleşir ve içerisinde tohum oluşur. Ayçiçeği yabancı döllenen bir içkidir. Döllenme böceklerle ve arılarla olur. Kendine döllenmede olabilmektedir(erkek kısırlık yoksa).
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 10:45   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

1.1. Tohum

Döllenmeden sonra yumurtalık gelişerek içerisinde tohum bulunan meyveyi oluşturur. Meyve kabuğu sert yapılı olup rengi beyaz, siyah, gri veya alaca renkte olabilmektedir. Çoğunlukla tablanın orta kısmında steril bir alan bulunur ve bu kısımda tohum oluşmaz. Ayçiçeğinde oluşan meyveler 7-25 mm uzunluğunda, 4-13mm genişliğinde ve 100 tohum ağırlığı 4-20 gram arasındadır. Yağlık çeşitlerde tohumlarda küçük, çerezlik çeşitlerde ise iridir. Meyveler uzun, oval ve yuvarlak olabilmektedir.
Ayçiçeği tohumlarında kabuk oranı çeşit özelliğine bağlı olarak %12-32 arasında değişmektedir. Ayçiçeği yağında Tocoferol olarak E vitamini bulunmaktadır. Bu madde yağın oksitlenerek bozulmasını önlemektedir(Eğilmez, 1977, Dorrell, 1978).
Ayçiçeği yağında yüksek oranda Linoleic acid (% 50-65), orta seviyede oleic acid(% 25-35) ve çok düşük oranda Linoleic acid (%1) gibi doymamış yağ asitleri bulunmaktadır. Bunların toplam değeri %80-90 arasında değişmektedir. Ayçiçeği yağında toplam değerleri %15’i geçmeyen oranlarda palmitic acid ve stearic acid gibi doymuş yağ asitleri bulunmaktadır. Bazı ıslah hatlarında oleic acid oranı %5-78, Linoleic aicd oranı %17-88 ve doymuş yağ asitleri oranı %4-25 arasında değişim göstermektedir. Yine yağ asitlerinin miktarı yetiştirildiği ekoloji ilede çok yakından ilişkili bulunmaktadır. Örneğin;serin,kuzey iklim bölgelerinde/ABD) yetiştirilen ayçiçekleri %70 ve daha fazla linoleic acid içerirken, sıcak güney iklim bölgelerinde yetiştirilen ayçiçeklerinde %30 ve daha az linoleic acid içermektedir(Robinson, 1978).
Ayçiçeği tohumlarında %17,0-18,3 oranında protein bulunmaktadır. Yağ alındıktan sonra geriye kalan küspedeki protein oranı, %32,3-46,8’e yükselmektedir. Bu nedenle, ayçiçeği küspesi değerli bir yem katkı maddesidir.
Tablo 4.Ayçiçeği küspesinde bulunan proteini oluşturan önemli aminoasitler şunlardır(Dorrell, 1978);

Amino Asiteler
Oransal Değerler(%)



Arginine
10,38



Leucine
7,11



Threonine
5,33



Fhenylalanine
5,25



Valine
5,21



Isoleucine
4,28



Lysine
4,03



Histidine
2,67



Methionine
2,06



Kabuklu ayçiçeği tohumunda %10-20 oranlarında karbonhidrat, %15-25 selülöz, %3-5 kül ve %5-11 su bulunmaktadır.
Ayçiçeği tohumunda %17-32 oranlarında kabuk bulunmaktadır.


  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 10:45   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Tablo 5. Ayçiçeği kabuklarının kimyasal bileşiminde(Eğilmez, 1977)
Maddeler Oransal Değerler(%)
Selülöz
50 –60
Furfurol
9 –16
Su
9 –10
Mumlu Madde
1 – 8
Silisyum
1 – 2
Kül
6 – 9

bulunmaktadır.
1. AYÇİÇEĞİ TARIMI

1.1. İklim İsteği

Ayçiçeği kara iklim kuşağında ve ılıman iklimin yağışlı bölgelerinde yetiştirilen tek yıllık bir bitkidir. Çok geniş bir adaptasyon alanına sahiptir. Amerika, Avrupa, Asya, Afrika ve Avustralya kıtalarına mensup çok değişik ülkelerde tarımı yapılmaktadır. Kuzey Amerika’da 50. Enlem derecesine kadar olan bölgelerde başarıyla yetişebilmektedir. Ayçiçeği bitkisinin normal bir gelişme gösterebilmesi ve yeterli verim alınabilmesi için, diğer bitkilerde olduğu gibi belirli iklim değerlerine gereksinim duymaktadır. Ayçiçeği bitkisinin yetiştirildiği çevre koşulları, onun büyüme ve gelişmesi ile verim ve tohum kalitesini farklı şekillerde etkilemektedir. Aynı ayçiçeği çeşidinin Güney ve Kuzey Amerika kıtasında yetiştirebilmesi ile elde edilen tohum kalitesi farklı olmaktadır. Ayçiçeği tarımında başarılı bir sonuç alabilmek için, Çevre koşullarına karşı tepkisini çok iyi bilmek gerekmektedir. Bu takdirde değişen çevre koşullarına uygun üretim teknikleri uygulanarak yeterli ürün alınabilmektedir.
1.2. Sıcaklık

Ayçiçeği bitkisi soğuk ve yüksek sıcaklıklara karşı oldukça toleranslı bir bitkidir. Bu nedenle geniş bir yayılma alanına sahiptir. Ayçiçeği bitkisinin değişik gelişme dönemlerinde farklı sıcaklık isteğine sahiptir. Tohumun çimlenebilmesi için toprak sıcaklığının minimum +4 °C olması gerekmektedir. Çimlenmenin normal olabilmesi için toprak sıcaklığının 8-10 °C’nin altına düşmesi istenmez. Toprak sıcaklığı arttıkça, tohumun çimlenme ve sürme hızı da artmaktadır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 10:45   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ayçiçeği bitkisi fide döneminde soğuklara karşı oldukça dayanıklıdır. Bitki, kotiledon yapraklı döneminde, -5 °C kadar dayanabilmektedir. Bitkinin düşük sıcaklıklara direnci 6-8 yapraklı döneme kadar kademeli olarak azalmaktadır. Bitkinin daha ileri gelişme döneminde sıcaklık 0°C’ye düştüğünde, bitki zarar görmektedir.
Ayçiçeği tarımında üretim için 21-24 °C gündüz hava sıcaklığı optimumdur. Yüksek sıcaklıklarda yabancı tozlama tehlikeye düşmektedir.
Yetişme süresindeki, özellikle tohumun gelişme döneminde, ortaya çıkan yüksek sıcaklık, yağ asitleri bileşimini etkileyebilmektedir. Örneğin; Kuzey Amerika kıtasında yetiştirilen ayçiçeklerinde linoleic acid oranı %70, yağın iyod sayısı 130-138 ve oleic acid oranı %26 iken, aynı çeşitler Güney Amerika kıtasında yetiştirildiğinde linoleic acid oranmı %40-50’ye, yağın iyod sayısı 105-121’e düşmekte, oleic acid oranı %51’e yükselmektedir. Bu değerlerin incelenmesinden de görüleceği gibi tohumun gelişme döneminde yüksek sıcaklık, yağın kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir(Doymamış yağ asitlerinin oranını arttırmaktadır).
Yetişme süresi boyunca ortaya çıkan yüksek sıcaklık, protein oranını yükseltmekte, yağ oranını ise azaltmaktadır.
Ayçiçeği bitkisi diğer yağ bitkilerine göre sıcaklığa daha dayanıklı ve bu koşullarda daha yüksek yağ üretimi sağlanır(Robinson,1978).
1.1. Gün Uzunluğu

Ayçiçeği bitkisi ışıklanmaya fazla duyarlı değildir. Bitki çok geniş ışıklanma sürelerinde çiçeklenebilmektedir. Genellikle nötr gün bitkisi olarak kabul edilmektedir. Ancak, son zamanlarda ışıklanmaya karşı reaksiyoner ıslah hatları gelişmiştir. Özellikle tohumluk üretimlerinde ana ve baba hatların eş zamanlı çiçeklenmeleri için, ışıklanmaya karşı tepkilerinin çok iyi bilinmesi gerekmektedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 10:46   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ayçiçeği bitkisi normal olarak fotosentez yapabilmek için, yeterli miktarda ışığa gereksinim duyar. Işığın yetersiz olduğu durumlarda, fotosentez miktarı önemli ölçüde azalır. Örneğin; güneş ışığının %40 eksik olduğu gölge koşullarda yetiştirildiğinde, verimde %64’lük bir azalma ortaya çıkmaktadır. Özellikle, çiçeklenme-tohum oluşum döneminde yeterli ışık olmaz ise, verim önemli miktarda azalmaktadır. Yapılan bir araştırma göstermiştir ki; ışığa yönelen yapraklar, hareketsiz olanlara göre %9 daha fazla ışıktan yararlanmaktadır ve fototropizm bitkinin fotosentez kapasitesini %10-23 daha fazla arttırmıştır. Ayçiçeği C3 bitkisidir (Robinson,1978).
Ayçiçeği bitkisinin yetiştirildiği enlem derecesi bitkinin gelişmesini etkilemektedir. Güneyden-Kuzeye doğru her bir enlem derecesi, çiçeklenme başlangıcını 1,9 gün uzamasına neden olmaktadır.
1.1. Yağış

Ayçiçeği; kurak koşullara fazla dayanıklı olmamakla beraber, diğer kültür bitkilerinin yetişemediği kurak koşullarda başarıyla yetişebilmektedir. Ayçiçeği bitkisi topraktaki suyu en iyi değerlendiren bir bitkidir. Bunun nedeni, kök siteminin 2 m derinliğe kadar iniyor olmasıdır. Bitki büyümesinin olmadığı kuraklık stresi koşullarında dahi, ayçiçeği bitkisi fotosentezini devam ettirmektedir. Netice olarak ayçiçeği bitkisi kısa süren kuraklıklardan etkilenmez ve verimde bir azalma meydana gelmez. Transprasyonun düşük olması halinde bitki, büyümesini gece devam ettirmektedir.
Ayçiçeği bitkisi yetişme süresi boyunca 500-600 mm’lik toplam yağışa gereksinim duyar. Bu yağışın yetişme dönemi içerisine dağılmış olması gerekmektedir. Ayçiçeği bitkisinin su isteği bölgelere göre değişmektedir. Bunun nedeni; toprak yapısının, sıcaklığın, nisbi nemin ve rüzgarın etkisinin bölgelere göre farklı olmasıdır. Ayçiçeği bitkisinin değişik gelişme dönemlerinde gereksinim duyduğu su miktarı farklı olmaktadır.
Ayçiçeği tohumlarının çimlenebilmesi için, toprakta yeterince suyun olması gerekmektedir. Diğer bitkilerle karşılaştırıldığında tohumun çimlenebilmesi için daha az su yeterli olabilmektedir.
Ayçiçeği bitkisinin suya en fazla ihtiyaç duyduğu dönem; çiçeklenmeden önceki ve sonraki 40 günlük dönemdir. Bu dönemde bitkinin susuzluk stresine girmesi halinde verim azalmaktadır. Özellikle çiçeklenme ve döllenmenin olduğu 10 günlük dönemde, bitki susuzluk stresine maruz kalırsa, verim çok fazla etkilenmektedir. Bunun nedeni, çok kurak koşullarda anthesisin durmasıdır. Çiçeklenmeden sonraki 20 günlük dönemde bitkinin susuzluk stresine girmesi halinde, yağ verimi olumsuz yönde etkilenmektedir. Aşırı kurak koşullarda bitkinin alt yaprakları kurumaya başlar. Stresin devam etmesi halinde kuruma yukarıya doğru devam eder. Neticede, fotosentez ve verim olumsuz yönde etkilenir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 10:46   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ayçiçeği, fazla nemli bölgeleri sevmez. Hava nispi nemin yüksek olması halinde tabla çürüklüğüne neden olan hastalıkların olumsuz etkisi arta. Bu nedenle ayçiçeği tarımında, hava nispi neminin düşük olduğu bölgeler seçilir.
Ayçiçeği tarımında yağışın yeterli olmaması veya yetiştirilme dönemi içerisine dağılmamış olması halinde, sulanmalıdır. Sulama ile önemli verim artışları elde edilmektedir. Bununla beraber, kurak koşullardan en az etkilenen ayçiçeği üreticileri olmaktadır (Robinson, 1978).
1.1. Toprak İsteği

Ayçiçeği toprak isteği bakımından fazla seçici değildir. Kumlu topraklardan, killi topraklara kadar değişim gösteren farklı yapılardaki topraklarda başarıyla yetişebilmektedir. Özellikle, derin organik maddece zengin alüvial topraklar, ayçiçeği tarımı için çok uygundur. Fazla verimli olmayan topraklarda dahi, çok iyi gelişme gösterebilmektedir. Fazla asitli topraklarda normal gelişme gösteremez. Ayçiçeği tarımı yapılacak topraklarda taban suyu yüksek olmamalı ve drenaj sorunu bulunmamalıdır.
Ayçiçeğinin tuzluluğa toleransı fazla olmayan bir bitkidir. 2-4 mmhos/cm tuz konsantrasyonuna dayanabilmektedir. Bu değerden daha yüksek tuzluluğa sahip olan topraklar, ayçiçeği için iyi değildir. Topraktaki NaCl miktarı %1’in üzerinde çıktığında, çimlenme olumsuz etkilenir. NaCl2nin %2’nin üzerine çıkması halinde, çimlenme sıfıra kadar düşmektedir. Ayrıca topraktaki tuz miktarının artması ile yağ oranı da azalmaktadır(Robinson,1978).
1.2. Ekim Nöbeti

Ayçiçeği bitkisi fazla gelişmiş yeşil aksama sahip olduğu için yetiştirme süresi boyunca topraktan fazla miktarda besin elementi kaldırmaktadır. Bu nedenle aynı tarlaya her yıl üst üste ekim yapılması halinde verim düşmekte, daneler küçülmekte ve hastalık zararlılar artmaktadır. Özellikle; ayçiçeği ekimi yapılan alanlarda canavar otu(Orabanch) önemli bir kök paraziti olarak bitkilere zarar vermektedir. Bu zararlının etkili olduğu alanlarda ekim nöbeti uygulaması mutlak zorunludur.
Ayçiçeği tarımında, bölgelere göre farklı bitkiler ekim nöbeti içinde yer alırlar. Ayrıca sulu ve kuru tarım bölgelerine göre de uygulanan ekim nöbeti sistemleri farklı olmaktadır. Kuru koşullarda buğday,arpa,çavdar gibi bitkilerle ekim nöbetine sokulmaktadır. Adana Tarım İşletmeleri Müdürlüğü(Ceyhan-Adana) arazisinde, sulanmayan kuru alanlarda buğdayla, ayçiçeği ekim nöbetine sokulduğunda, buğday alanlarında görülen ve verim düşüklüğüne neden olan kök çürüklüğü hastalığı etkili olmamakta ve buğday tarımında büyük artışlar(%20-50) sağlanmıştır.
Sulu koşullarda ise, patates, şeker pancarı ve baklagil bitkileri ile ekim nöbetine girmektedir. Özellikle pancar ekim alanlarında, ayçiçeğinin ekim nöbetine sokulmasıyla verim artışları elde edilmiştir
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın

« - | Kutup Ayıları »

LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/hayvancilik-ve-tarim/20273-dunyada-ve-turkiyede-aycicegi-uretimi/
Mesaj Yazan For Type Tarih
Untitled document This thread Refback 07-03-2008 11:01

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 18:25 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580