Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Hayvancılık ve Tarım

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 29-01-2007, 14:19   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Meyvecilik Kültürünün Tarihçesi

. MEYVECİLİK KÜLTÜRÜNÜM TARİHÇESİ
Türkiye birçok meyve türlerinin anavatanı ve meyvecilik kültürünün beşiğidir. Bugün, meyvecilik kültüründe önem kazanmış olan elma, armut, ayva, fındık, antepfıstığı, vişne, kiraz, erik, ceviz, badem, kestane, incir, üzüm ve nar gibi bir çok meyve türü bu topraklarda ortaya çıkmıştır. Kültürü yapılan meyve türlerimizden başka kuşLurnu, alıç, ivez, böğürtlen, muşmula, melengic, keçi boynuzu ve idris gibi bir çok yabani meyvelere de rastlamak mümkündür C Tablo 1).

Yapılan kazılardan anlaşıldığına göre 4-5 bin yıl önce Anadolu' da yukarıda anılan meyve türlerinin yetiştirildiği ileri bir meyvecilik kültürü vardı. Ayrıca bu cağlarda Hin­distan'da manço, Çin'de portakal, şeftali, brabîon hurması ve Amerika' da avacado yetiştirildiği düşünül ursa;bu ülkelerin meyve türlerine büyük biir katkıda bulunmad^ı ancak kontrollü yetiştirme tekniğini ilerlettiği görülür.
Türkler batıya yaptıkları sefer ve gezilerle, Doğu.Asya meyvelerini batıya taşıyarak Dünye meyvecilik kültürüne çok değerli hizmetlerde bulunmuşlardır. Alman tabiat tarihi bi­limcilerinden Hehn, esk Yunanlılar ve Romalıların, Etiler ve Finikeliler zamanından sonraki meyvecilik kültüründen bahse­derken "...bu memleketlerdeki yabani ormanların yerinde simdi içerisinde dokunun meyve ağaçları yetişen ağaçları kurulmuş ve halkı tabiatın yabani ve ilkel kaynaklarının av ve mer'a ürünleri yanında, doğunun kültür meyvelerinin ferahlatıcı sularından zevk almaya başlamışlardır..." demektedir. Buradan anlaşı1 iyorki, Dünyanın en eski ülkelerinden sayılan Yunanlı­lar bile, meyvecilik kültürünü Anadolu' dan almışlar ve son­radan Roma'ya ve oradan da Avrupa1 ya geçmiştir.
İnsanlık tarihi kadar eski olan Bağ-Bahce ziraatı için­deki meyvecilik tarihide eskidir, önceleri göçebeler gördük­leri yabani meyvelerin meyvelerini tüUetmeye başlamışlardır. Ancak taze meyvelerin kısa bir süre içinde görünüp kaybolma­ları karsısında, bunları saklama gereğini duymuşlardır.önce­likle ağaç üstünde kuruyan ve yere dökülen ceviz, fındık, ba­dem meyveleri toplamakla işe başlamışlar sonraları ise, ken­dileri kurutma ve saklama yoluna gitmişlerdir. Yabani olarak yetişen meyvelerden sürekli yararlanma istekleri ise göçebe­leri bu meyvelerin oldukları yerlerde yerleşik hayat düzenine geçirmeye zorlamıştır. Bu nedenledirki çok eski zamanlarda Anadolu'da yabani meyve türlerinin cok fazla bulunduğu yüksek yaylalarla,kıyılar en eski kültür merkezleri konumundadırlar. Meyvecilik kültürünün sonraki gelişme periyodu ise; or­manlarda yetişen gene agac ve fidanların sökülerek evlerinin yakınlarına meyve bahçeleri kurmakla başlamıştır. Bu nedenle öncelikle <*yvar elma, armut,kızılcık, badem ve erik gibi mey­ve ağaçlarından kurulu*çi tler yapılmıştır. Daha sonraları ise yenilen meyvelerin atılan çekirdeklerden ve dip sürgünlerin­den yeni bitkilerin oluşabildiğini gördükten sonra çoğaltma tekniğini öğrenmişlerdir. îleriki yıllarda ise iri «eyvelerin tohumlarından daha iyi meyve aldıklarını farkettikten sonra ise bir ıslah metodu olan seleksiyonla üstün özellikle yeni bireyler'elde etmişlerdir. Tabii bu durumu bitkinin vegetatif kışlalarından faydalanarak da yapmışlardır. Kesilen bitki parçalarının toprağa değdikleri yerde köklenmelerini ve ye­şermelerini görmeleri ise bunlara çelikle çoğaltmayı; dalları

kırılan ve -seyrek meyve araçlarındaki meyvelerin daha iri ve kaliteli olması budama ve terbiyp şekillerini? birbirine sür­tünen ve sürtündükleri yerden iki dalın kaynadığının görül­mesi gibi olaylar ise meyvecilign ileri bir teknlojisi olan asıyla çoğaltmayı öğretmiştir. Meyvecilik kültürünün daha ileri aşaması ise, doku kültürüyle çoğaltma, bitki fizyoloji­si (hormonların ve bitki büyümeyi düzenleyici maddelerin, iyo-nize radyasyonun kullanımı gibi), kimya ve bitki ıslahı (me-lezlemels:-, kendilemeler ve mutasyonlarla üstün özellikli yeni bireylerin elde edilmesi) vb. alanlardaki gelişmelerle; hasat sonrası soğuk teknolojisindeki gelişmelerin meyveciliğe uygulanmaya başlandığı dönemleri oluşturur.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:20   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yukarıda belirtilen tarihsel gelişimin bir çok aşaması­nı memleketimizde görmek mümkündür. Bugün bile hala yurdumu­zun bir çok yöresinde yabani meyvelerden hem doğal haliyla hemde onları aşılayarak yararlanma yoluna gitmektedirler, ör­neğin, yabani zeytinler, melengiçler, mahlep, kuşburnu, kı­zılcık, böğürtlen gibi.
özet olarak söylemek gerekirse, Türkiye bugün de butun bu gelişme asamalarıyla ve çok farklı ekolojilere sahip olma­sı nedeniyle, muzdan, şeftali, hurma ve elmaya kadar binbir meyveyi bünyesinde barındıran meyvecilik kültürünün tarihi bir müzesi durumundadır.
II. DÜNYADft YETİŞTİRİLEN MEYVE TÜRLERİ VE TÜRKIYENİN TÜR VE CESIT ZENGİNLİSİ
Dünya üzerinde yetiştirilen meyve türlerinin sayısı 138'i bulmaktadır. Bunlardan 85 tanesi tropik ve subtropik, kalanı sıcak ve soğuk mutedil iklim bölgelerinde yetiştiril­mektedir.
Türkiye çok değişik iki imleriyle çok sayıda tür ve çe­şitleri bünyesinde barındırır. Bu şekilde yurdumuzda yetişen meyve tür sayısı, yeni ürünlerle birlikte 75'in üzerindedir. Bu türlerin büyük çoğunluğunun orjini Anadolu olup, turunç­gillerin büyük çoğunluğu, şeftali, kivi, ananas, pikan gibi bazı meyve türleri ise çok önceden veya yakın zamanlarda yur­dumuza başka ülkelerden getirilmişlerdir. Türkiye'de görülen bu büyük tür zenginliği yanında, büyük bir çeşit bolluğuda vardır.Bu şekilde elmalarda çeşit sayısı 500, armutlarda 600, eriklerde 200, kirazlarda 1500 ve şeftalilerde ise 100' üze­rindedir. Dünyadaki çeşit sayıları ise bunların çok üzerin­dedir, örneğin, kirazlarda 1500, şeftalilerde ise 2000' e yakın çe?it vardır.
Türkiyenin bu çeşit zenginliği, tür zenginliği gibi ıs-lahçılar için, damızlık materyali sağlayan kaynakları oluş­turur. Gerçekten Erwin Baur 1927' de Kocaeli bölgesinden topladığı değişik erik tiplerini Almanya'ya götürmüş, aynı şekilde Kanada'lı Hunter Karadeniz bölgesinde Fusikladiuma dayanıklı Demir eî'nasî çeşidinden faydalanma yolları aramış­tır. Ayrıca çeşit bolluğumun sayesinde değişik ekolojilere uyum sağlayan üstün kaliteli çeşitleri ayırarak . buralarda yetiştirme imkanları ortaya çıkar. Bu kaynakları korumak ama­cıyla gen bankaları yanında, kolleksiyon .bahçeleri tesis edilmelidir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:20   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

MEYVECtLîSÎN YURT EKONOMİSİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ '
Tarımda bir üretim dalının memleket ekonomisindeki ye­rini belirtmek için;
— üretim dalının kapladığı alan,
— Bu daldaki gelirlerin milli gelir içerisindeki yeri,
— Dıs ticaretteki yeri,
— Bu üretim dalı ile geçinen nüfus, ._ .
Nüfus beslenmesindeki önemi,
— Endüstriye sağladığı hammaddeler bakımından durumu ve
— Yurt topraklarının korunması ve güzellestirilmesindeki yeri' nin bilinmesi önem kazanır.
Bu durumlara aşağıda kısaca değinilmiştir. Bahçe Bitki­leri yet istir ici1 i ğı Meyvecilik, Bağcılık ve Sebzecilik ola­rak incelenecektir.
1. Meyveciliğin Kapladığı Alan
Yurdumuzun hemen hemen her yerinde meyvecilik yapılmak­tadır. Ancak değişik bölgelere adapta olmuş ve çoğunlukla ka­litesini o yörelerde bulan meyvelerimiz, meyvecilik için daha büyük önem arzeder. örneğin, Karadeniz bölgemizde kıyı boyun­ca uzanan fındıklıklar ve mandarin bahçeleri, Marmara ve Ege Bölgelerinin incir ve zeytiniikleri,Akdeniz kıyısının turunç­giller ve muz bahçeleri, Güney Doğu Anadolu bölgemizin Antep- . fıstıkları ve zeytinlikleri gibi. Anadolu içerlerine doğru gidildikçe sulak vadiler ve yaylalık alanlarda ceviz, elma, armut, kiraz, vişne vd. meyve bahçelerini görmek mümkündür.
1392 yılı verilere göre 773452 kilometre kare olan toplam yüzölçümümüzün X40' ını işlenebilir alanlar, '/.I' ini sebze alanları ve 7.3—4' ünü (bağ alanları hariç) meyve alanları oluşturur (Anonymous., 1382; Anonymous., 1392a).
Mevcut tarım alanları içinde X6'lık meyvecilik alanında üretilen meyve türlerinin dağılımı ve 10 yıllık değişimi de
Tablo 3.' te verilmiştir.
Tablo 3. ZS'lık meyvecilik alanında üretilen meyve türlerinin dağılımı ve 10 yıllık değişimi


Şenel meyve alanımız 1992 yılına kadar düzenli olarak artmış ve 1932 yılında 1.565.000 hektarlık meyve alanında, 10.381.700 ton meyve üretimi gözlenmiştir. Bu üretim mikta­rının genel olarak ve tek tek meyve türlerine göre dağılımı ise S'-yledir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:20   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Tablo 4-. 1392 yılı meyve üretim miktarının meyve grupları ve genel meyve üretimi içindeki dağılımı.
Tablo 5. 1932 yılı üretim miktarlarına göre meyve grupları içindeki türlerin, grup üretimi içindeki dağılımı
2. Meyveciliğin Milli Gelir İçindeki Payı ve İhracattaki Yeri
2.1.Dünya meyveciliğinin genel görünümü
Son istatistikı vsrilere göre dünya meyve üretimi yakla­şık 222 milyon tcı olup, bu üretimin 7. 34'ü Asya, 7. 24'ü Ame­rika, 7. 14'ü Avrupa, 7. 8'i Afrika kıtalarına ait olmuştur.
En fazla üretim yapan ülkeler arasında Cin, ABD, italya 've Türkiye yer almaktadır. En çok üretilen ürünler ise tu­runçgiller, muz. elma, armut ve şeftali gibi ürünlerdir. Bu üretim içinde ülkemizin elma ve armut üretimi dünya ülkeleri arasında orta sıralardadır.
Dünya'da en iyi kalitede yetiştirdiğimiz incir, üzüm gi­bi türlere ait veriler yalnızca bu ürünlerin kurutulmuş hal­lerine aittir. Kuru kayısı, kuru incir ve fındık gibi ürün­lerde en önemli üreticiler arasında yer alırken (birinci sı­radayız) yaş meyve üretim acısından ise çoğu ülkeler bizden önde gelmektedir.
Dünya meyve üretimi ve bunun kıtalara göre dağılımı tab­lo <5. 'de belirtilmiştir.
Tablo <f. Dünya meyve üret iminim: 1000 ton) kıtalara göre dağılımı ve oranları (.'/.')
Tabloda da görüldüğü gibi son 6.yıl içinde (13B6-1991) genel dünya meyve üretimi miktarında önemli bir değişim olma­mıştır. Ancak son yıllara doğru az da olsa meyve üretiminin arttığı gözlenmektedir. En fazla üretim; 221.845.000 ton ile 1991 yılında, en az üretim ise 193.065.000 ton ile 19B7' de yapılmıştı,'.
Kıtalar bazında ele aldığımızda Asya kıtasında en çok üretim yapılmaktadır ki Dünya meyve üretiminin 7. 35-40' im oluşturmaktadır. Bunu sırayla Amerika, Avrupa, Afrika ve Ok­yanusya kıtaları izlemektedir.
Kıtalar içinde en fazla turunçgil üretimini Brezilya, elma üretimini Cin, Türkiye ve Fransa, muz üretimini Hindis­tan, Brezilya, şeftali üretimini Amerika ve fındık üretimini Türkiye yapmaktadır
Dünya'da üretimi en çok yapılan meyvelere dikkat edildi­ğinde bu türlerin genelde tropik ve subtropik türler olduğu, dolayısıyla bu özelliğe sahip Ekvator ve Akdeniz kuşağı ülke-

leri bunların basında geldiği görülmektedir (Anonymous 1993c, Anonymous 1993d, Anonymous 1093e).
2.2. Dünya' da üretimi en fazla yapılan meyveler
Tablo 7-'nin incelenmeliyle de görülüyor ki, dünyada en fazla üretimi yapılan meyvelerin basında turunçgiller (porta­kal, mandarin, limon), muz, elma, armut ve şeftali gibi tür­ler gelmektedir(Anonymous., 198£; Anonymous., 1987; Anonysous., 1988; Anonymous., 1989a; Anonymous., 1990a; Anonymous., 1991b).
Tablo 7-Dünya'da en fazla üretilen meyvelerin üretim miktar­larının (1000 ton) yıllara göre dağılımları ve' dünya meyve üretimi içindeki oranları (.'/.').
Bu önemli türler arasında birinci sırayı yaklaşık 50 milyon ton ile portakal ve sırayla 44 milyon ton ile muz, 40 milyon ton ile elma ve bunları armut, mandarin, şeftali ve limon izlemektedir. Bu meyvelerin üretim miktarları Dünya meyve üretimiyle kıyaslandığında görülüyor ki portakal üreti­mi 7. 21-28, muz üretimi V, 21-22, elma üretimi 7. 19-21, armut 7. 5, mandarin "/. 4, şeftali V. 4, limon 7. 3'lük kısmını oluş­turmaktadır. 7. 21'lik kısmını oluşturan diğer meyve türleri­nin tek tek oranları ise X 3'ün altındadır. Bu grup içerisin­de de antepfıstığı, ceviz, fındık, kayısı, erik, badem ve kestane meyveleri yer alır.
Sözü edilen bu meyve türlerinin üretim ve ihracatını ürün bazında ele alarak incelemeye çalışalım (Anonymous, 1990K;Anonymous, 1991c; Anonymous, 1992b).
NOT: Tablolardaki verilerden aynı yıllara ait veriler arasındaki farklılıklar, yararlanılan kaynaklardan ortaya Çıkmıştır.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:21   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2.2.1. Portakal ve mandşrin üretimi ve ihracatı
Dünya portakal ve mandarin üretimi ihracat ve gelir du­rumunu gösteren tablo aşağıda verilmiştir.
En fazla üretimi yapılan meyvenin portakal olduğu daha önce belirtilmiş idi. Tabloda da görüldüğü gibi dünya porta­kal ve mandarin üretim miktarı yaklaşık 62 milyon ton olup bunun yaklaşık 5.5 milyon tonu ihraç edilmektedir. İhraç edi­len bu miktar portakal ve mandarin üretiminin 7. 9'luk kısmını oluşturmaktadır. Bundan elde edilen gelir de 2.7 milyon dolar civarındadır.
Kıtalar arasında portakal ve mandarin üretimi sırayla Amerika, Asya, Avrupa, Afrika ve Okyanusya kıtaları yer al­maktadır, ülkeler arasında ise en çok Brezilya, ABD üretim yapmakta ve bunun 7. 7"sini ihraç ederek yine ABD birinci sı­rayı almaktadır (Kaliforniya, Florida gibi eyaletler).
Tablo S . Dünya turunçgil üretiminin (portakal + mandarin )
kıta/ulke olarak dağılımı, ihraç miktarı(lOOOton), üretime oranıC/.) ve elde edilen gelir (1000 t)
2.2.2. Muz üretimi ve ihracatı
Muz, Dünya'da üretilen en önemli meyvelerin ikincisini oluşturur. Ortalama 40- 44 milyon ton üretimi yapılan muzun ortalan) 7. 21' lik kısmı ihraç edilmektedir. Bundan sağlanan gelir ise yaklaşık 2.5 - 3 milyon dolardır.
En fazla ı*uz üreten ülkelerin basında Brezilya ve Mek­sika gelmekte, ancak en fazla ürün ihraç eden ülkelerin ba­sında ise Ekvator, Filipinler ve Honduras gelmektedir. Bu ülkeler ürettikleri muzun 7. 25-92'sini ihraç ederek yaklaşık, Ekvator 600 bin dolar, Filipinler 160 bin dolar ve Honduras 300 bin dolar gelir sağlamaktadır (Tablo 9).

Tablo 9.Dünya muz üretiminin kıta/ülke olarak dağılımı, ihraç miktarı (1000 ton) üretime oranı (7.) ve elde edilen gelir C1000 *)
2.2.3. Elma üretimi ve ihracatı
Dünya'da üretimi yapılan en önemli meyveler arasında yer alan elmanın durumunu gösteren tablo aşağıda gösterilmiştir.
Elmanın üretim miktarı 39.5-40 milyon ton ile muzdan sonra gelmektedir. Ancak ihraç miktarı ve bundan elde edilen qelir, muz'a oranla oldukça düşüktür ki 3.6-3.9 milyon ton île X 9-1O' luk kısmı ihraç edilmektedir. Bu ihraçtan da yak­laşık 2.3 milyon dolar gelir sağlanmaktadır.
En fazla elma üreten ülkeler Cin ve USA olup ihracatta ön sırayı, Fransa ve USA almaktadır. Fransa ihraç ettiği üründen yaklaşık 600 bin dolar, USA ise 28O bin dolar gelir elde etmektedir.
Tablo 10.Dünya elma üretiminin kıta/ülke olarak dağılımı, ihr^c miktar ı < 1000 ton) üretime oranı (7.) ve elde edilen gelir (1000 $)
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:22   #6
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

2.2.7. Diğer meyve turları
Bu grupta inceleyecaşimiz meyve türleri; daha önce be­lirttiğimiz önemli meyvelerin dışında kalan türlerdir. Ancak ülkemiz için fındık, kuru incir, kuru üzüm ve kuru kayısı en fazla öneme sahiptir.
ülkemiz fındık üretiminde Dünya' da birinci sırada yer almakta ve en kaliteli fındık çeşitlerini üreterek fındıkta tekel durumundadır.
1391 istatistiklerine göre Dünya'da 483.353 ton üretimi yapılan fındığın 330.000 tonu Türkiye'de üretilmektedir (.'/. 68.2'sini oluşturur). Yine Dünya kuru incir üretiminin 7. 50' sini Türkiye üreterek basta gelmektedir (Anonymous, 1993 e).
Tablolar dikkatle incelendiğinde üretimi fasla olan USA, Brezilya ve Cin gibi ülkeler yetiştiricilik acısından uygun ekolojilere sahip olması yanında yetiştiricilik ile ilgili teknik bilgileri yıllar öncesinde tamamlamış ülkelerdir.
üretimi artıran temel faktörlerin basında uygun anaç ve cesit secimi gelmektedir. Bu ülkelerde özellikle standart çe­şitler tespit edilmiş ve istenilen miktarda, aynı kalitede ürün çıkarma imkanına sahip olmuşlardır. Diğer yandan kalite­li ürün sldesinde en önemli şart olan bodur anaç kullanılma­sına çok önceleri başlanmıştır, örneğin Roma tadımcıları M.'d. 3. yüzyıllarda tanışmışlar ve bunları bahçelerinde yetiştir­mişlerdir. Buradan da Avrupa, Asya, ingiltere, Çin ve Japonya ya götürülmüştür. 1800'lü yıllarda ise öncelikle kayısı, kiraz, elma, armut ve portakal gibi ürünlerde kullanımı iyice yaygınlaşmıştır (Tukey, 1983).
Dünya meyveciliği acısından Türkiye'nin yerine bakıldı­ğında son 6 yıllık <86-91) dağılıma göre özellikle kuru mey­velerde ilk sıralarda yer alırken yas meyve üretim ve ihraca­tında (Turunçgiller hariç) epeyce gerilerdedir. Turunçgiller gibi bir kac tür dışında diğer türlerde rakip olacak durumda değildir. Oysa Dünya'nın cok çeşitli ve en güzel iklimlerine sahip olan ülkemizde gerek üretim ve gerekse kalit-e acısından yeterli potansiyel imkanlarına sahiptir. Ancak üretim ve ih­racatla ilgili sorunların çözümünde cok yavaş ilerlemektedir, örneğin, kalitenin artırılması ve maliyetin düşürülmesinde en basta olması gereken ve sık dikime imkan veren bodur anaç kullanımı Çin, İngiltere ve Avrupa'da 18. yüzyılda yaygınlaş­tığı halde (Bilinmesi M.ö. 3. yüzyılda olmuştur) ülkemizde ise halen örnek bahçelerden öte gidememiştir.
Yine ihracatçı ülkelerde ihraç ettikleri her ürünler için tam donanımlı paketleme evleri olduğu halde; ülkemizde mevcut peketleme evlerinin hepsi (1 tanesi hariç) turuncgil paketleme evidir. 31 adet, 370 ton/saat kapasiteli paket ev­lerinin 30'u narenciye, 1 tanesi de elma-armut paketleme evi­dir. Bu paketleme evlerinin bulunduğu illler; Hatay, Adana, İçel, Antalya, Mutjla, İzmir ve Bursa' dır (Anonymos, 1382).
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:23   #7
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ülkemiz bir cok meyve türünün gen merkezi olduğu halde standart çeşitlerin olmayışı nedeniyle istenilen miktar ve kalitede üretime, son yıllarda yeni yeni başlamaktadır, örne­ğin, her ceviz ağacı bir cesit gibi değerlendirilse her şart­lara dayanıklı ve her talebi karşılayabilecek çeşitleri bul­mamız mümkündür. Ancak bu ürünü talep eden ülkelere, aynı ka­litede yeteri kadar ürün verememekteyiz. Oysa ceviz üretim ve ticaretinde Fransa, ttalya ve ABD'nin önde gelmesi o ülkeler­de seleksiyon yoluyla üstün özellikli çeşitlerin öncelikle
seçilmiş olmasındandır.Bu standart çeşitlerden örneğin, Kali­forniya'da iyi bakımlı ve verim çağındaki ceviz bahçesinden 500 kg/da .aaac bası İOO kg) verim alınmaktadır. Yurdumuzda ise 21 yıllık ortalamalara göre tamamı tohumdan üretilmiş bu­lunan ceviz varlığımızda aaac başına verim 30 kg olmaktadır (Çelebioğ/u, 1985, Sen, 1980).
özellikle yas meyvelerde kayıpları önleyen en önemli uy­gulama olan soğukta muhafaza işlemi; ülkemiz koşullarında, soğutma ve ısıtmanın çok pahalıya gelmesi nedeniyle yeterli düzeyde uygulanamamaktadır (Hasat anında ve sonraki uygulama­larda). Ekolojimizin uygun olması ve pazar ülkelere yakınlığı nedeniyle (Ortadoğu ülkelere gibi özellikle standart çeşit ve anaç, nakliye ve pazarlama ile ilgili işlemler halledilirse, turfanda ürünlerde Avrupa'dan önce dıs piyasalara meyve pa­zarlamamız mümkün olabilecektir).
3. ihraç Ettiğimiz Meyve Türleri va önemi
İhracatta Dünya ülkeleriyle rekabet edebileceğimiz en önemli tarım ürünlerimiz arasında fındık, üzüm, kayısı, antep fıstığı ve incir gibi meyvelerimiz gelmektedir. Ekolojimizin uygun olması nedeniyle bu meyvelerimizin kalitesi de diğer ülkelerde yetişen meyvelerin kalitesinden cok daha iyi dir.örneğin tombul fındık çe­şidi ve sarı lop incir çeşidinin Dünyada bir benzeri yoktur. Bu nedenledir ki ihracattaki sorunları hallettiğimiz ölçüde bu ürün­lerimize sürekli talep olmaktadır.
Bunun yanında ihracatta önemli bir paya sahip olmayıp, ancak kalitesi açısından benzeri olmayan antep fıstığı gibi ürünleri­mizde ise standart, çeşit ve ypterli üretim sağlanabilirse şimdi olduğu gibi ileride de alıcıları mutlaka çıkacaktır. Benzeri du­rum cevizlerimizde de görülmektedir. Bu haliyle bile ihraç etti­ğimiz ürünlerimiz içerisinde yukarıda anılan meyvelerimize ilave­ten turunçgiller, elma, şeftali, kestane gibi meyvelerimizden de önemli düzeyde gelir elde etmekteyiz.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:23   #8
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

3.1. Meyve ihracatımıza genel bir bakış
İhracatta Dünya ülkeleriyle rekabet edebileceğimiz en önemli tarım ürünlerimiz arasında fındık, üzüm, kayısı, antep fıstığı ve incir gibi meyvelerimiz gelmektedir. üzüm, kayısı ve incirin tamamına yakınını kuru olarak ihraç etmekteyiz. İleri bu konulara değinilecektir. Yas meyveler içinde ise yalnızca önemli düzeyde turunçgiller, bunun yanısıra şeftali, elma, yas üzüm, kayısı, vişne vb. ürünler satmaktayız. Turunçgillerden ihraç ettiğimiz türlerden portakal, mandarin ve limon'un 1991 yılı üretimi toplam 1138000 ton olup, bunun 163000 tonunu portakal ve mandarin olarak ve 1310OO tonunu da limon olarak ihraç etmektedir.Toplam turunç-runçgil ihracatı 294000 ton dur. Muz, elma, armut ve şeftali ile birlikte turunçgillere hariç toplam yas meyve ihracatımız 384000 dur. Su halde turunçgiller yas meyve ihracatımızın yaklaşık X75' sini oluşturmaktadır. Aynı yıla ait fındık, a.fıstığı, kestane, ceviz, badem, kuru üzüm, kuru incir ve kuru kayısının toplam ih­raç miktarları 360150 tondur.
VGenel ihracat gelirleri ile ilgili bilgiler tablo 14.' de verilmiştir.


Tablo 14. Şenel olarak tarım ürünleri, bahçe bitkileri
ürünleri, meyve vt sebze ürünleri ihracatının ( genel ihracat içindeki oranı CGÎO)—milyon * **
" : Tarımsal Yapı ve üretim 1984-93, ÎGEME-1993 ve T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teşkilatlandırma Şenel Müdürlüğü Ekonomik Raporları- Ankara, yayınlarından hazırlanmıştır.
Tablo.14'de görüldüğü gibi son 10 yılda ihracatımızda 7. 100 lük bir artış gerçekleşmiştir. Tarım ürünlerindeki ihracat artı­sı ise '/. 70 civarında olmuştur. Bahçe bitkileri (sebze ve meyve) ihracatımızdaki artış ise "/. £0 civarındadır. Ancak tabloda da gö­rüldüğü gibi genel ihracatımızdaki artısın fazla olması nedeniyle tarım ürünlerinin payı oransal olarak azalmıştır.
Genel ihracatımız yıllara göre düzenli bir artış gösterirken, tarım ürünleri ihracatımız yıllara göre genel bir artış göster­mekle birlikte 1931 yılında maximum düzeye ulaşarak 2.7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Bahçe bitkileri ihracatımızda dal-ç,-alanmalar görülmüştür. Meyve ihracat ımızdak i durum ise 1984, 1985, 1986, 1987 yıllarında 600 milyon dolar seviyesinde seyre­derken 19B8 de 900 milyon dolara çıkmıştır. 1983 da 750 milyon dolara düsmüs, 1^30,1991 1992 ve 1993 yıllarında ise 1 milyar dolar seviyesinde seyretmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:23   #9
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Sebze ihracatımız 1986 , 1931, 1992 ve 1993 yıllarında 130 ^ milyon dolar civarında iken 1984, 19B5, 1987, 1988, 1989 yılla-, rında ise 70—30 milyon dolar arasında olmuştur.
Yıllara göre gerek tarım ürünleri gerekse bahçe bitkileri ürünleri ihracatımızın dalgalanmasının nedenlerinin arasında öncelikle üreti»ıi etkileyen ekolojik faktörler gelir. Bunların yanında ihracat sırasında ülkeler arası karşılaşılan bazı sorun­lar ve prensip anlaşmaları da sayılabilir, örneğin; ülkemizde her yıl yaklaşık 140 bin ton çekirdeksiz kuru üzüm üretilmektedir." İhracata ayrılan miktar 7. 70 civarındadır. Geleneksel pazarları— rımız AT ülkeleri, Rusya ve İskandinav ülkeleri olmuştur. Ancak
AT yine kendi üyesi olan Yunanistan'ın çekirdeksiz kuru üzümle­rini himaye ettiğinden, ortaklık Uısı ülkelerden gelen çekirdek­siz kuru üzümlere muhtelif kısıtlamalar getirmiş ve Türkiye AT ülkelerine eskisi kadar çekirdeksiz kuru üzüm satamaz duruma gel­miştir. Çekirdeksiz kuru üzümde hT dışındaki ülkelere yapılan sa­tışlarda ihracatlarımız " arasında sık sık görülen asın rekabet, Çekirdeksiz kuru üzüm fiyatlarının gereksiz yere düşürülmesine ve hatta bazen maliyetinin altına satış yapılmasına yol açmaktadır CAnonymous, 1993 g).
3.2. İhraç meyvelerimiz ve önemi
ihracatımızda büyük öneme sahip meyvelerimizi 4 gurup al­tında toplayabiliriz. Bunlar: sert kabuklular, kurutulmuş mey­veler, turunçgiller ve diğerleridir.
Genel meyve ihracatımız içinde bu gurupların payları Tablo.15' da gösterilmiştir.
Tablo 15 . Genel meyve ihracat imizCGMI)[(milyon ♦)] içindeki sert kabuklu meyveler, kurutulmuş meyveler, turunçgiller ve diğer meyve türlerinin oranı**
* : Tarımsal Yapı ve üretim 1984-93, ÎGEME-1993 ve T.C. • ;
Sanayi ve Ticaret Eakanlığı Teşkilatlandırma Genel " '
Müdürlüğü Ekonomik Rapor'arı- Ankara, yayınlarından •'■ ■ ; ■hazırlanmıştır.
Tablo 15.'de de görüldüğü gibi en önemli ihraç ürünleri arasında 1.sırayı sert kabuklular, 2. sırayı kurutulmuş meyveler 3. 'sırayı turunçgiller ve 4. sırayı diğerleri almaktadır. Bu
değerlere değinelim; ......
  Alıntı ile Cevapla
Alt 29-01-2007, 14:23   #10
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

3.3. Sert kabuk3u meyve türleri
Sert kabuklu meyvelerimiz meyve ihracatımızın X50-60' lık kısmını oluşturmaktadır. Bu nedenle en fazla öneme sahip meyve­lerimiz şart kabuklu meyve türlerimizdir.
Sert kabuklu meyvelerimiz içinde ihracatımıza konu olan meyvelerimiz; fındık, antep fıstığı, kestane, ceviz ve bademdir. Bu meyvelerimizin önen» durumları ise; X 30 lık payla fındık, 7. 3 lük payla antep fıstığı, 7.7 lik kısmını ise ceviz, badem va kes­tane oluşturur.
3.3.1. Fındık ihracatımız
Fındık ihracatımızın durumunu gösteren tablo aşağıda göste­rilmiştir.
Tablodan da anlaşılacağı gibi son 10 yılda fındık ihracatın­daki yıllara göre değişimler tutarlı değildir. 1984 yılından bu yana fındık ihracatımız 90 bin ton ile 195 bin ton arasında de­ğişmiştir. 1990 ve 93 yıllarında en yüksek fındık ihracatımız gerçekleşirken 1985 ve 1987 yıllarında en düşük fındık ihracatı­mız gerçekleşmiştir.
Tablo li. Fındık üretimi, ihracatı, ihraç edilen fındığın üretim­deki, ihraç edilen meyveler arasındaki, genel ihracattaki ve bahçe bitkileri içindeki payları.
- : Tarımsal Yapı ve üretim 1984-93, ISEME-1993 ve T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Teşkilatlandırma Genel Müdürlüğü Ekonomik Raporları- Ankara, yayınlarından haz ir lanmışt ir.
Fındık ihracatımızdan yıllık ortalama olarak 400 milyon dolar civarın^ gelir sağlanmıştır.Bu gelir genel ihracatımızın X4 ünü, bahçe bitkileri ihracatımızın 7.45' ini ve meyve ihracatımızın da 7.50 sini oluşturmaktadır.
üratilsn fındığın 7.3O'ini AT ülkeleri ithal etmektedir. En fazla fındık ihraç ettiğimiz ülke 7.50 lik payla Almanya'dır. Al­manya'yı, Avusturya, isviçre, Çe rslavakyd ve diğer ülkeler iz­ler. Fındık satışımızın X99.7' sini iç fındık oluşturur <Anony-mous, 1993 f).
3.3.2. Diğer sert kabuklular
Antep Fıstığı ihracatımızın son 10 yıllık ortalaması 4 bin ton civarında gerçekleşmiştir.
Antep Fıstığı kabuklu ve.kabuksuz olarak ihraç edilmektedir. iç Antep Fıstığı kendi arasında sarı ıc, gül iç, yeşil iç ve sarı soyulmuş yeşil iç seklindedir. ihracatımızda son 10 yılda önemli azalmalar olmuştur. 1985 yılındaki ihracatımız 5732 ton iken di­ğer yıllarda devamlı düşerek 1933 yılı ihracatımız 371 ton olarak gerçekleşmiştir CAnonymous, 1993 j ).
  Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 00:52 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580