Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Hukuk

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 23-01-2007, 09:35   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
İstanbul İstiklal Mahkemesi

İSTANBUL İSTİKLAL MAHKEMESİ
Milli Savaş’ın kazanılmasından kısa bir süre sonra özellikle Saltanat’ın kaldırılışı ve Cumhuriyet’in ilanı gelişmelerin giderek Hilafe’in kaldırılacağını göstermesi karşısında, İstanbul’un muhalif basınında bir geriye dönüşü açıkça ortaya koyan şekil aldı.Muhalif basını oluşturan Hüseyin Cahit , Ahmet Emin , Velit Ebüzziya, Eşref Edip gibi yazarların ve onların çalıştığı Tanin, Vatan . Tevhid-i Efkar , Sebi’ül Reşat gazeteleri kamu oyunda , a)Hüseyin Cahit ittihatçılığı b)Ahmet Emin Rauf Bey gurubunu, c)Velit Ebüzziya ve Eşref Edip şeriatı ve hilafetçi şeklinde değerlendiriliyorlardı.Tevhidi efkar yıkıcı ve toplumu karıştırıcı , Tanin yapılanları beğenmeyen ve ittihat terakki devrini savunan meşrutiyetçi, Vatan ve İleri gazeteleri ise ülke yeniden büyük bir çıkmaza girmiş gibi yayın yapıyorlardı. Özellikle son iki gazete, M.Kemal Paşa’nın Washington gibi bir kenara çekilip, politikadan uzaklaşmasını istiyorlardı.Bu teklif hilafet yanlısı olanlarca da desteklenmekteydi.Türk basını Müdafaa-i Hukuk savunuculuğunu yapanlarla,buna karşı olan İttihat terakki ve Hilafet-saltanat savunuculuğunu yapan iki guruba ayrılmıştı.İzmit basın toplantısında M.Kemal bütün gazetecileri uyarmış, ülkeyi çağdaşlaştırma eylemine karşı çıkılmamasını istemişti.Bazı yazarlar bir süre bu uyarılara uydular, fakat Ankara’nın başkent oluşu ve cumhuriyetin ilanından sonra amansız bir eleştiri hatta saldırıya basşladılar.
Ötedenberi cumhuriyetçi düşüncede olan Hüseyin Cahit Cumhuriyetin ilanı ve ilgili teşkilatı esasiye değişikliği diye nitelemekte kendisi hilafetçi olduğu için giderek Hilafetin kaldırılacağını belirten bu kesin gelişmeden endişe duyuyordu.M.Kemal’in Cumhurbaşkanı seçilmesi halifenin devlet başkanı olmasını isteyenlerin umutlarını yıkmıştı.Hüseyin Cahit bey bu endişe ile 8 kasım tarihli makalesinde ,M. Kemal’in cumhurbaşkanı olmasından sonra Hilafete cephe alıdığını sorarak, M.Kemali elelştirilerin hedefi yapıyordu.Muhalif basınının cumhuriyetin ilan şeklinin garip olduğu ve oldu bittiye getirildiği gibi eleştirileriözellikle M. Kemal sahsını hedef alarak ‘’En büyük ruhlu adamlar bile şahsi kuvvet sahibi olmanın cazibesine muhavemet edememiştir ‘’ deniyordu.Halife padişahın kulu olarak yaşamayı meziyet sayanların , M. Kemal’in cumhurbaşkanı oluşunu eleştirmekteki asıl amçları Hilafetin kaldırılışın engellemek ve bu kuruma eski gücünü kazandırmaktı.
Milli savaşın liderlerinden Rauf bey bile cumhuriyetin aceleye getirildiğini ileri sürerek hilafetçilerin büyük desteğini sağladı.1 kasımda Vatan ve Tevhid gazetelerinde yayınlanan açıklamasında, en doğru devlet şeklinin, devlet başkanlığının Halifeye ait olduğu bu makamın cumhurbaşkanınca işgalini doğru bulmadığını söylüyor cumhuriyetin ilanını gerekçe göstererek ‘’Halifeye verilecek sıfat ve selahiyeti temin etmekle meşgul ve onun teveccüh ve iltifatını lütfen ilahi kabul etmekten memnun olanların düş kırıklığına uğramaktan müteessir ve mahzun olmalarını tabii görmek gerekir’’ diyerek hilafetçilerin eleştirilerini ve saldırılarını haklı buluyordu.
Rauf Bey’in bu açıklamaları Halk Partisi gurubunda özellikle İsmet paşa tarafından çok sert şekilde eleştirilmesine yol açtı.Rauf Beyin açıklamalarına ve halifeyi ziyaretine değinen İsmet paşa , halifelik makamının milli savaş içindeki hainliğini anlattıktan sonra ‘’Halifeyi ziyaret , Hilafet meselesidir.Tarihin her hangi bir devrinde bir halife, zihninde bu memleketin geleceğine karışmak arzusunu geçirirse, o kafayı mutlaka koparacağız’’ dedikten sonra böyle bir davranışı ‘’Hıyaneti vataniye ‘’ sayacaklarını belirtti. Ali Bey ise , çok sert , hatta hakaret sayılacak bir konuşma yaptı.Söz alan Rauf Bey bu ziyaretin bir saygı ziyareti olduğunu ve cumhuriyete bağlı olduğunu söylediyse de uzun süredir zaten çok gergin olan ilişkilerin kopması ve Rauf Bey ve arkadaşlarının yeni bir parti kurmasının çabuklaşmasını hazırladı.Atatürk Nutukta Rauf Beyin cumhuriyetçi olmadığına kesinlikle inandığını ve meclis başkanı Kazım Paşaya ‘’Buna mani olabilirsen memlekete büyük hizmet yapmış olursun.’’diyen birinin cumhuriyetçi olamayacağını ileri sürmektedir.
Bu sürtüşmelerin yaygınlaştığı bir sırada, M. Kemal’in hasta olduğu görevini yapamazsa yerine kimin geleceği, bu durumda ülkenin durumunun ne olacağı söylentileri çıkarılmıştı.Amaç, Cumhurbaşkanının yerinde halifenin bulunmasının daha yararlı olacağı kanısını yaratmaktı.Diğer bir söylenti ile de Enver paşanın Türkistanda yaşadığı ve ‘’Damadı hilafetpenahiünvanını kullandığı yayılmaktaydı.’’
Laikliğin gerçekleşmesine en büyük engel Hilafet idi.Hilafet kaldırılabilirse asırların kökleştirdiği dini ve gelenekçi çağı geçmiş bir örgüt yıkılacak ve ona bağlı olan düşünce tesiri yitirecekti.Modern ve çağdaş Türkiye ancak laiklik temeli üzerine kurulabilirdi.
Daha, halife seçildiği günden beri meseleler yaratan Abdülmecit Efendi eski padişahların selamlık resimlerini andıran törenlere istek gösteriyor. Hilafet hazinesi davasında bulunuyordu.İstanbul basınının yaptığı koruyucu koruyucu yayın ve Refet paşanın halifeye aşırı ilgi göstermesini Rauf bey ve Kazım paşanın yaptığı nezaket ziyaretleri halifeye bu davranışlarında cesaret veriyordu.Halk partisi üyesi olan Rauf beyin parti disiplinine aykırı olarak yaptığı davranışlar daha önce de belirttiğimiz şekilde sert eleştirilere uğramıştı.Saltanatın kaldırılmasından sonra olan hilafetçi akım gittikçe artan bir şekilde Türk Devriminin karşısına çıkıyordu.Rıza Nur 8 kasım 1922’de Tanin de çıkan bir yazısında halifeliğin tarihçesinden söz ederek önemini ve Türkiye için gerekli olduğunu ileri sürerek halifeliğe bağlı kalınmasını bu sayede Müslümanlığın önderliğinin Türklerde olacağını söylüyor; halifenin seçimle tespit edilmesini teklif ediyordu.Keçiören konuşmasından sonra ve bu çeşit yazılarla arkadaşlarının görüşlerini öğrenmiş olan M. Kemal, Hilafet konusundaki düşüncelerini beklediği zaman gelinceye kadar saklamıştı.
Bazı gazetelerde halifenin istifa edeceği haberleri çıkması üzerine gerek muhalif basının ve gerek Rauf bey grubunun desteğini gören halife istifayı düşünmüyordu.Tanin 9 kasımda eğer halife istifa ederse yeni halife seçimi yapılacağını, bunun için İslam ülkelerinden temsilciler gelmesi gerektiğini fakat bunların esir olduklarını ayrıca T.B.M.M nin seçim esaslarını tespit etmiş olduğunu hatırlatıyordu.Hüseyin Cahit makalesinde M. Kemal’in diktatörlüğe gideceği korkusunda olduklarından kendisine güvenmediklerini yazıyordu.Halifenin istifası ile hilafet’in kaldırılmasına fırsat doğmaması için henüz ortada bir şey yokken yüz yıllarca dini düşünce ile yaşamış ve halifeyi bu düşüncenin sembolü görmüş olan halkın din duygularını devlete karşı kışkırtıyordu.10 kasımda İstanbul barosu başkanı Lütfi Fikri beyin ‘’Huzur-u Hazret-i Hilafetpenahi’ye’’ başlıklı bir yazısında yayınlandı.Halifenin istifasını Türklük için büyük bir kayıp, Osmanlı hanedanı için yıkın ve İslam birliğinin bozulması olacağını ve halkın büyük üzüntü içinde olduğunu bu istifa ile memleketin büyük bir uçuruma sürükleneceğini ileri sürerek;Fransa kralı XVI. Lui’nin bile kendisini tahttan indirmek isteyenlere direndiğini belirterek ‘’Akla gelmezki istifa etmemek yüzünden Efendimiz’in saygı değer kişliği için bir tehlike olsun.Bununla beraber eger olması mümkün görülmeyen böyle bir tehlike de bulunsa efendimiz bu tehliketi göze almalısınız..’’ diyordu. Cumhuriyet ilkelerine ve milli egemenliğe ters düşen karşı devrimci görüşün propagandasını yapıyor halkı devrimci gelişmelere karşı kışkırtıyor, Halifey de bu eyleme katılmaya çağırıyordu.Lütfi Fikri beyin bu yazıları M. Kemal’i çok etkilemişti.Özellikle ‘’Halifeye saldıranlar düşmanlar değil biz kendimiziz.>derken Atatürk’ü hedef alıyordu.11 kasım da Lütfi Fikri ve Hüseyin Cahit beylerin saldırıları sürüyordu.Cumhuriyetin ilanına engel olamayanlar ne pahasına olursa olsun Halifeliğin kaldırılmasına engel olmaya çalışıyorlardı.Hüseyin Cahit haifeliğin tamamen kaldırılacağı veya M. Kemal’in Hilafeti üzerine alacağı endişesinde olduğunu ve hükümetin de işi bir oldu bittiye getirmek isteğinde olabileceğini.hilafetin Türklerin elinden çıkması halinde Türk devletinin İslam dünyasında hiçbir etkisi kalmayacağını ileri sürüyordu.Ayrıca Tanin’de yine aynı gün padişah oğullarının mektupları yayınlanarak padişah soyundan olanların hakları çirkin saldırılarda bulunulduğu ve bunu yapanların halk partisinin en seçkinleri olduğu söyleniyordu.M. Kemal’in tek lider olmasına karşı çıkan Hüseyin Cahit , M.Kemal’in’’Layık türkiyenin gerçekleşmesinin en önemli engeli olan halifeliğin kaldırılmasını durdurmaya çalışarak ‘’şer’iat savunuculuğu yapıyordu.Teokratik devlet kurmayı amaçlayan M. Kemal bu eleştiriler karşısında devrim yasalarına başvurmak zorunda kalacaktır.İzmit’te basınla yaptığı toplantıda onlara yapılacak devrim konusunda açıklama yapmış ve desteklerini sağlamak istemişti.Fakat onun bu kesin uyarıları istenileni sağlamamıştı.Ahmet Emin bey gerici basınla Ankara’nın ilerici basını arasındaki sürtüşmeyi gereksiz görüyordu.
Basının bu ağır eleştirileri ve kışkırtıcı yayın yanı sıra Rauf Bey Adnan Bey Kazım Karabekir , Ali Fuat ve Refet paşalar görünüşte İsmet paşaya fakat gerçekte M. Kemal’e karşı olan çalışmaları ve giderek guruplaşmaları din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasına ve bunun en büyük engeli olan Hilafet’in kaldırılmasına karşı çıkışları taşıdıkları resmi sıfat ve görevlere rağmen halife ile yakın ilişki kurmaları M. Kemal’i etkiliyordu.Adım adım Türk Devrimi’ni gerçekleştirdikçe kendisine karşı çıkılmasını hoş karşılamıyordu.
Hilafetin kaldırılmasını kolaylaştıran son hareket Türkiyenin dışından geldi.Ağa han ile Emir Alinin başbakan ismet paşayla birlikte yolladıkları hilafetin kaldırılmamasını isteyen mektup Başbakan’ın eline geçmeden 5 aralık 1923’te Tanin ve İkdam , 6 aralıkta da tevhidi efkarda yayınlandı.Mektupta, halifelik papalığa benzetilmeye çalışılarak bütün dünya Müslümanları üzerindeki önemi ve etkisi belirtilerek ‘’Türkiyenin gerçek dostları olarak biz Hilafetin Müslüman memleketlerin güven ve saygısına layık bir yere yerleştirilmesini ve böylece Türkiye’ye de güç ve onur kazandırılmasını saygı ile Büyük Millet Meclisinden ve onun ileriyi gören yöneticilerinden rica ediyoruz> deniyordu.Ağa han Şiilerin On İki İmamından son imam tanıyanların lideri idi. Hint Müslümanlarının temsilciliğini yapan ve her sene tarikatlarından büyük para yardımı gören bu insanlar, Hindistanın güç yaşam şartları içinde değil İngilterenin lüksü içinde yaşamakta ve İngiliz politikasının tesirindeydiler.Türkiyenin içişlerine karışma sayılacak bu davranışı hint Müslümanlarının görüşünü yansıttığı kabul etmek de olanaksızdı. M. Kemale daha açık bir söyleyişle onun gerçekleştirmekte olduğu ‘’Türk Devrimi>ne karşı olan tutucu ve gerici cephe Hilafetin İslam ülkeleri arasında bir dayanışma etkeni olduğunu gücünü yitirirse bu dayanışmanın dağılabileceği görüşünü ileri sürüyor ve mektubu dış Müslümanların halifeliğe verdiği önemi amacı ile yayınlıyorlardı.
Bir yarı devlet organı durumunda bulunan Hakimiyeti milliye 9 aralık 1923’te bu mektupla ilgili yorumunda Ağa hanın 1.Dünya savaşında halifenin cihat çağrısını ağır hakaretlerle ve fetvanın meşru olmadığını ileri sürerek Hint Müslümanlarının ingiltereye bağlı kalmalarını sağlamak için yaptığı çabaları hatırlatıyor mektubu yazan bu kişilerin İngiliz politikasının emrinde olduklarını belirtiyordu.
Mektubun Başbakan’ın eline geçmeden , tutucu ve gerici basında yayınlanmış olması bunun bir tertip olduğunu ortaya koyuyordu.Bu olay devrimci kadroda büyük tepkiyle karşılandı.Devrimci kadronun iyi niyetini doğru doğru değerlendiremeyenlere, M. Kemal’in kesin tutumuna rağmen devrime karşı koyanlara devrimin gücünün gösterilmesi, gerici basının susturularak halifeliğin kaldırılması için uygun ortam oluşturulması gerekiyordu .

  Alıntı ile Cevapla
Alt 30-01-2007, 23:43   #2
Forumun Basketçisi
 
AyTeK54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

bilgiler için tşkler
__________________
вιzє єğℓєηмєуι уαηℓış öğяєттιℓєя çüηкü σηℓαя нιç "ραѕ¢αℓ ησυмα" ιℓє ∂ιѕ¢σуα gιтмє∂ιℓєя...
AyTeK54 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 02:14 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580