Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Hukuk

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 23-01-2007, 10:59   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Satım Sözleşmesinde Temerrüdün Sonuçları

Satım Sözleşmesinde Temerrüdün Sonuçları

Satım Sözleşmesinde Temerrüdün Sonuçları
(Borçlar Hukuku)
F. Doğan, İ.Ü.Hukuk.Fak.


Satım Sözleşmesinde
Temerrüdün Sonuçları


F. Dogan

Istanbul 2000




I. Satim Sozlesmesinde Temerrudun Sonuclari
Mütemerrit olan borclu borcun gecikerek ifasindan dolayi zarar ve ziyan ödemeye mecbur oldugu gibi, kazadan dogacak zarardan da sorumludur (BK. 102). Temerrüt, borcun aynen ifasindan vazgecip borcun ifa edilmemesinden dogan zararin ödenmesini talep veya akitten dönme hakkini sadece beim gegenseitigen Vertrag vermektedir.
1. Gecikme Tazminati
Gecikme tazminati, mütemerrit duruma düstükten sonra temerrüt süresi boyunca alacaklinin gecikmeden ileri gelen zararini tazmini amaclayip alacaklinin borcun zamaninda ifasindaki menfaatine tekabul eder . Tazmin edilecek zarar müsbet zarardir; alacaklinin malvarliginin temerrüde düsülmese sahip olacagi hal ile gecikmeli ifa sonucu arz ettigi durum arasindaki farki ifade eder ve borcun ifasinda gecikmeden dogan fiili zararla gecikme nedeniyle yoksun kalinan kari kapsar. Yani borclu, alacaklinin ifada temerrüde düsmesi nedeniyle teslim edilmeyen mal yerine kiraladigi sey icin ödedigi parayi, ücüncü sahsa karsi ifada gecikmesinden dogan tazminati (cezai sart dahil), borcun zamaninda ifa edilecegi inanciyla yaptigi giderleri (depo, kira bedeli vs. ), teslim sözlesmeye uygun gerceklesseydi yapilacak satistan elde edilecek kari alacakliya ödemekle yükümlüdür .
Buradaki zarar, alacaklinin gecikmeden dolayi ugradigi zarardir. Zarari tazmin borcu ikincil nitelikte bir borc olup ana borca eklenir. Burada BK. 84 uygulanir bununla birlikte alacakli asil borcu bir cekince koymaksizin kabul etse bile temerrüdün kendine sagladigi haklar sakli kalir .

Zarar tazmininin sarti olarak kusurun varligi karine olarak kabul edilir. Borclu gecikmede kusursuz oldugunu ispatlarsa zarari tazmin yükümlülügünden kurtulur .

Tazminatin hesaplanmasinda dikkate alinacak tarih kanunda aciklik olmamakla birlikte, doktrinde agirlikli görüse göre alacagin muaccel oldugu tarih degil, borclunun mütemerrit sayildigi tarihtir . Cünkü bu tazminat talebi gecikmenin degil temerrüdün sonucudur.
Gecikme tazminati ancak aynen ifanin istenebildigi süre icin talep edilebilir .

2. Kazadan Sorumluluk
BK 101 I, temerrüt halindeki borcluyu kazadan (Zufall) (bütün umulmayan durumlar) dogacak zarardan da sorumlu tutmaktadir. Bu durumda borclu, temerrütün girisinden itibaren dogacak borclunun kusursuz oldugu ifa imkansizliginda dahi genel kuralin aksine tazminatla yükümlü olacaktir . Doktrinde bu durum temerrütten itibaren hasarin borcluya ait olmasi olarak da ifade edilir . Ancak bu, temerrüdün dogusunda borclunun kusurlu olmasina bagli tutulmustur .

Mütemerrit borclunun buradaki agirlastirilmis sorumluluguna iki istisna taninmistir (BK. 102 II). Mütemerrit borclu kendisinin kusuru olmaksizin temerrüde düstügünü veya eger ifa vaktinde yapilsa idi dahi beklenmedik olayin ilgili edim konusunu telef edecek oldugunu ispatlarsa sorumluluktan kurtulacaktir (BK. 102 II) . Buradaki edim teslim edilse idi dahi telef olmasina yol acacak kazanin ayni kaza olmasi gerekip gerekmedigi tartismalidir. Agir basan görüs ayni kaza olmasi gerektigi fikrindedir.
Hakim görüse göre mütemerrit borclu ancak, malin sigorta ettirilmeyecegi veya baskasina satilmayacagini ispatlarsa sorumluluktan kurtulacaktir. Buna karsi diger bir görüs isabetli olarak borclunun yalnizca malin kazanin kapsamina giren yerde bulunmasini ispat etmesi halinde sorumlulugunun sona erecegini kabul eder ve buna ragmen kazadan zarar görmeyecegi olgusunun (sigorta veya satim ile bertaraf) ispatini alacakliya yükler.


3. Temerrüdün Para Borclarina Iliskin Sonuclari
(Özel Hükümleri)
a. Temerrüt Faizi
Faiz, para borclarinda temerrütte gecikme tazminatini karsilamak ve tazminatin alt sinirini teskil etmek üzere götürü bir gecikme tazminati farazi olarak kabul edilmistir . Faiz eger gecikme zararini da karsiliyorsa gecikme tazminati istenemeyecektir. Zararin bu bicimde tamaminin karsilanamamasi halinde borclunun kusurlu olmasi sartina bagli tutulan munzam zararin tazmini yolu acilmistir (BK. 105 I) .
Faiz orani ile ilgili ticari isler ile ticari olmayan isler arasinda bir ayrima gidilmistir. Para borcuyla mütemerrit borclu, sözlesme ile daha az bir faiz saptanmis olsa bile gecmis günler icin yillik yüzde 50 faiz ödemeye mecburdur (BK. 103 I). Ticari islerde temerrüt faizi ödeme yerinde ve zamanindaki banka iskontosu 50 %´ten fazla ise, sözlesmede anilmasa bile TC Merkezbankin kisa vadeli krediler icin öngördügü reeskont faiz oranina göre istenebilir .
Faizin miktari yasadakinden farkli olarak daha düsük veya fazla sözlesme ile kararlastirilabilir. Bu durumda sözlesme esas alinir . Eger alacak icin akitle bir faiz orani kabul edilmisse, temerrüt halinde temerrüt faizi icin de artik akitte öngörülen bu oran esas alinir .


Diger borclarda kusursuzlugunu ispat ederek tazminat ödemekten kurtulan borclu, para borclarinda temerrüde düsmede kusursuz bulunsa da ve hatta alacakli bir zarara ugramasa dahi temerrüt faizi ödemek zorundadir .
Temerrüt faizi temerrüt girisinin ertesi günden itibaren islemeye baslar. Temerrüt faizine faiz yürütülemez –Mürekkep faiz yasagi- (BK. 104 III) .

Alacakli, ödemeyi temerrüt faizini sakli tutmaksizin kabul etmisse, gecikme tazminatindan farkli olarak temerrüt faizine iliskin talep hakki sona erer (BK. 113) .
Ifa icin yeni süre verme halinde temerrüt (BK.101) sözkonusu olmayacagindan bu süreler icin temerrüt faizi de dogmaz .



b. Temerrüt faizini asan zarar
Alacaklinin ugradigi zarar gecmis günler faizini astigi durumlarda borclu kendine hicbir kusur yükletilemeyecegini ispat etmedikce bu fazla zarari da ödemekle yükümlüdür . Munzam zarar, borclu temerrüde düsmeden borcunu ödemis olsaydi alacaklinin malvarliginin alacagi durum ile temerrüt sonunda ortaya cikan durum arasindaki farktan temerrüt faizi ile karsilanmayan ve onu asan bölüme iliskin zarardir . Bu zarari ispat yükü alacakliya aittir .
Borclu temerrüde düsmede kusursuz oldugunu ispatlamak sartiyla ek zarari tazminden sorumlu olmayacaktir .


III. Tam Iki tarafa Borc Yukleyen Sozlesmeden Dolayi Dogan Ek Careler

a. Ek Carelerin Sarti olarak makul sure verilmesi
Alacakli, ek carelere basvurabilmek icin borcluya borcun aynen ifasi icin temerrüdün girisinden sonra bir ek süre vermek zorundadir. Alacakli, iyi niyet kurallari cercevesinde süre verme konusunda zaman bakimindan sinirlanmamistir.

Alacaklinin, ek sürenin ne kadar oldugunu deutlich ve bestimmt olarak belirlemesi gerekir. Mehilin hukuki sonuclari hakkinda bir aciklama yapmasina gerek yoktur .
Mehil, sartlarin özelligi, borcun niteligi, ve alacaklinin ve borclunun karsilikli menfaati dikkate alindiginda iyiniyet kurallarina göre borcun ifasina imkan verecek uzunlukta yani angemessen olmalidir . Ek sürenin uygun olup olmadigi konusunda dogacak bir uyusmazliga karsi alacaklinin mehil tayinini hakimden isteme hakkina da sahiptir. Ek sürenin borclu icin beschneidende ek sonuclari önleyebilmek icin son bir imkan saglamasi fikri bu yaklasimin dayanagidir.
Münasip olmayan bir ek süre verilmesi halinde beyanin münasip bir mehil icin hüküm ifade edecegi fikri cogunlukca savunulurken, bu durumda uygun olmayan mehilin gecersiz sayilacagi ve alacaklinin ancak hatasini düzeltip yeniden uygun mehil vermek sartiyla ek tedbirlere basvurabilecegi görüsü de ifade edilmektedir. Benim kanaatime göre kanun koyucunun borcluya uygun süre verilmesi amaci icin alacakliyi bir tür cezalandirma unsuru tasimayan birinci secenek daha adil bir cözüm getirmektedir.

Ek süre verme sekle bagli degildir. Ancak tacirler arasi islemlerde TTK 20 III`e göre noter araciligi ile, iadeli taahhütlü bir mektupla veya telgrafla verilmesi sarttir .
Satim sözlesmesinde eger bedel ödendikten sonra malin teslim edilmesi kararlastirilmis ve alici bedel ödemede temerrüde düsmüs ise BK 211 I, II´ye göre satici ifa icin ek süre vermeden derhal sözlesmeden dönebilir .


Ek süre verilmesi „borcun ifasinin ertelenmesi“ niteliginde degildir. Süre boyunca da borclu mütemerrittir; kazadan sorumlu kalmaya, temerrüt faizi islemeye devam eder .

Mehil Istisnalari
Alacakli, BK. 107´de öngörülen 3 halde mütemerrit borcluya ek süre vermek zorunda olmaksizin borcun aynen ifasindan vazgecip müsbet zararin tazminini istemek veya sözlesmeyi feshetmek hakkina sahiptir .
- Borclunun davranisindan süre vermenin faydasiz olacagi anlasiliyorsa (BK. 107 I). Ciddi ve nihai bir ifa reddi veya ifa icin hicbir ön hazirlik yapilmamasi ve mehil verilse bile ifayi saglamaya hizmet etmeyecegi belli olan hallerde...
- Borclunun temerrüdü sonucu olarak borcun aynen ifasi alacakli icin yararsiz duruma gelmisse (BK. 107 II). Önemli olan ifanin tamamen ve herkes icin degil, alacaklinin müsahhas durumuna ve akitte güdülen gayeye göre alacakli icin faydasiz kalmasidir . Ifa, temerrüt disinda bir nedenle faydasiz hale gelmisse alacakli mehil vermek zorundadir . Yaz sezonu icin ismarlanan mayolar...
- Sözlesmede kesin olarak saptanan bir zamanda veya belirli bir süre icinde(Kesin Vade)Fixgeschäft ifasi gerekiyorsa (BK. 107 III). Borc „kesin vade“ye baglandigi haller. Burada sözlesmedeki kayitlardan veya isin niteliginden, alacaklinin gecikmis ifayi kabul etmek istemediginin anlasilir olmasi sarttir . Ayrica ifanin alacakli icin faydasiz hale gelmesi gibi bir sart aranmaz.
Taraflar mutlaka muayyen günde ifasi gereken bir akit yapmasalar bile iki halde mehil tayinine gerek yoktur.

Birincisi, ticari satimda BK. 187´ye göre ifa icin bir zaman belirlenmisse, taraflarin „kesin vadeli“ bir sözlesme yapmak istedikleri varsayilir ve borclunun temerrüdü halinde alacakli bir ek süre vermeksizin aynen ifadan vazgecerek borcun ifa edilmemesi nedeniyle tazminat isteyebilir. Ticari satimda ayrica mütemerrit satici karsisinda alicinin malin teslimini istemekten vazgectigi farzedilir. Eger alici malin teslimini istiyorsa konulan sürenin bitiminde bu niyetini saticiya bildirmelidir .
Ikinci ihtimal, ticari olmayan satimlarda dahi mal semenin tediyesinden sonra veya semenin tediyesi akabinde teslim edilmesi gereken hallerde borclu temerrüde düserse (BK 211) .
TTK. 715, BK. 211.
Mehile gerek olmayan hallerde alacaklinin sectigi alternatifi derhal bildirmesi gerekip gerekmedigi tartismalidir. Saymen temerrüde düser düsmez secimin derhal bildirilmesi gerektigini ifade ile yetinmekteyken , Oguzman´a göre BK. 107´deki hallerde borclu temerrüde düstügünde alacaklinin dönmeyi sectigi farzedilmeli, ifa yerine tazminat isteyecek alacakli bunu derhal bildirmelidir .

b. Alacaklinin Basvurabilecegi Ek Careler
Alacakli synallagmatik sözlesmelerde ifa ve gecikme tazminati talebine ek olarak ifadan vazgecip müsbet zararin tazminini veya sözlesmeyi feshedip menfi zararin tazminini talep edebilecektir. Bu secimi yaparken eger menfaati ifayi elde etmekte ise aynen ifayi talep etmelidir. Aynen ifada degil ve müsbet zarari menfi zarardan fazla ise ifa yerine tazminat istemeli, menfi zarari müsbet zararindan fazla ise aktin feshini tercih etmelidir . Alacakli ifadan vazgecip olumlu zarari talep veya sözlesmeden dönüp menfi zararin talep edilebilmesi icin mehil sonunda kullanilan tercihi derhal borcluya bildirmek zorundadir .
Ifadan vazgecme, bir mehil tayinine tabi olmamakla birlikte alacaklinin spekülasyon imkanini ortadan kaldirmak icin derhal bildirilmelidir .

  Alıntı ile Cevapla
Alt 23-01-2007, 11:00   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

BK. 106 belirlemesine ragmen eger borclu temerrüde düsmede sorumlu tutulamayacagini ispat ederse durum degisir. Bu durumda ifa yerine müspet zarar tazmini istenemeyecegi gibi diger iki secenekteki tazminat talepleri de karsilanmayacaktir. Yani alacakliya sadece ifayi talep etmek veya sözlesmeden dönmek imkani kalmaktadir .

Alacakli, sahip oldugu imkanlardan ifa yerine müsbet zarar veya sözlesmeden dönmeyi secip buna dair beyanini borcluya bildirdikten sonra artik bu seciminden dönemez . Fakat ifa talep etmisse, yeniden mehil verip bunun sonunda hala ifa edilmemisse diger imkanlardan birine de gecis yapabilir .


aa. Ifa ve Gecikme Zararinin Tazmini
Alacaklinin mütemerrit borcludan borcun aynen ifasi ve gecikme tazminati (BK. 102) ödenmesini isteyebilmesi icin ek süre verme mecburiyeti yoktur. Zamanasimi süresi icinde olmak kaydiyla alacakli her zaman bu taleplerini ileri sürebilir .
Bu ihtimalde temerrüdün genel sonuclari gecerli olacaktir (Bak. Yukarida....).
Alman Hukukunda farkli olarak § 326 BGB´ye göre mühletin bitiminden sonra alacakli ifayi talep hakkini kaybeder. Cünkü mehil tayin ederken mehlin hitamindan sonra sunulacak ifayi reddedecegini beyan etmistir .
Ticari islerde borclu mütemerrit ise alacaklinin teslim talebinden vazgectigi farzolunur (BK 187) ve edayi isteyen alacakli bunu derhal bildirmelidir .

bb. Ifa Yerine Musbet Zarari Talep
Ek süreye ragmen borc ifa edilmezse alici, aynen ifa ve gecikme tazminatindan vazgectigini bildirerek borcun ifa edilmemesinden dogan müsbet zararin tazminini talep edebilir. Bu ihtimalde sözlesme sona ermez, bu talep asil edimin tazminat borcuna dönüsmesi sonucunu dogurur . Bu nedenle alacakli kendi edimini ifa ile mükelleftir.
Borclunun tazminattan sorumlu olmasi icin temerrüde düsmede kusurlu olmasi sarttir .
Müsbet zararin hesabinda kural olarak aynen ifadan vazgecilen tarih esas alinir .

Alacakli aynen ifadan vazgecip müsbet zararin ödenmesi talebini en gec ek sürenin sonunda derhal borcluya bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirim borcluya varmakla hüküm ifade eder ve borclunun ögrenmesinden itibaren geri alinamaz. Ek süre gerekmeyen hallerde Federal Mahkemeye göre alacakli borcun ifasindan vazgecerek yaptigi secimi ek süre tanimasinin gereksiz oldugunu ögrendigi andan itibaren gecikmeksizin borcluya bildirmelidir . Alacakli, süre verirken de secimini bildirme imkanina sahiptir . Secimini ek süre sonunda derhal borcluya bildirmeyen alacaklinin BK. 106´daki haklardan yararlanabilmesi icin yeniden ek süre vermesi gerekir .
Bildirim anina kadar dogmus temerrüt sonuclari sakli kaldigindan, ifadan vazgecip tazminat istendigi ana kadar devam eden temerrüt süresi icin dogmus gecikme zararinin tazmini de ayni zamanda istenebilecektir .

Zarar tazmininin fark teorisine göre mi degisim teorisine göre mi yapilacagi tartismali olup türk hukunda fark teorisi daha cok taraftar bulmaktadir .

BK. Fark teorisini iki halde acikca kabul etmistir. Bunlar ticari satislarda saticinin veya alicinin borclu temerrüdüne düsmesinde müsbet zararin tazmini halleridir (BK. 188, 212).


cc. Sözlesmeden Dönme ve Menfi Zarari Talep
Borcun verilen ek süre icinde de ifa edilmemesi halinde alacakli aynen ifadan vazgectigini bildirerek sözlesmeyi feshedebilir. Alacakli bu tercihini en gec süre sonunda derhal (gecikmeksizin mümkün olan süratle) borcluya bildirmelidir .

Fesih ile birlikte bu sözlesmeden dönme geriye etkili (ex-tunc) olarak borc iliskisini ortadan kaldirir. Sözlesmeyi fesheden alacakli borcunu ifa yükümlülügünden kurtulur, daha önce ifa etmisse verdigini geri isteyebilir (BK. 108 I) .
Sözlesmeden dönme icin alman hukukundan farkli olarak Türk-Isvicre hukukunda kusur aranmaz . Yalniz tazminat borclunun kusursuzlugunu ispat edememesi sartina baglidir .


Sözlesmeyi fesheden alacakli sözlesmenin gecersizliginden dogan zararin (menfi zarar) ödenmesini de borcludan talep edebilir (BK. 108 II). Menfi zarar kapsamina, alacaklinin sözlesmenin ifa edilecegi ümidiyle yaptigi giderler ve ayni ümit nedeniyle yapma olanagini kacirdigi baska sözlesmeler dolayisiyla ugradigi zarar veya bu nedenle yoksun kaldigi kar girer. Menfi zarar feshedilen sözlesmenin getirecegi kar yoksunlugu miktarini asamaz .
Borclunun menfi zarari tazmin mükellefiyeti temerrüde düsmede kusurlu olmasina baglidir . Kusursuzlugunu ispatlayan borclu tazmin sorumlulugundan da kurtulur.


Satim sözlesmesinde mal alacakliya teslim edilmisse, alici semeni ödemede temerrüde düserse kanun saticiya akitten dönme hakkini tanimamaktadir. Saticinin bu hakki kullanabilmesi icin sözlesmede sakli tutmus olmasi sarttir (BK.211 III) .

Dönmenin borc iliskisine etkisi bakimindan baslica üc teori vardir .
1. Isvicre-Türk hukukunda cogunluk tarafindan temsil edilen Klasik Teoride dönme bildirimi sözlesmeyi kuruldugu andan itibaren (ex-tunc) ortadan kaldirir. Kuruldugu andan itibaren ortadan kalkan sözlesmeden dogan hak ve borclar da dogduklarindan itibaren ortadan kalkmis sayilirlar. Böylece artik ifa istenemeyecegi gibi, vaktiyle verilen edimler de sebepsiz hale dönüsür. Bu kazanimlarin geri verilmesi BK 61 vd. Sebepsiz zenginlesme hükümlerine göre olacaktir.
2. Yasal Borc Iliskisi Teorisine göre dönme ile borc iliskisi kuruldugu andan itibaren ortadan kalkar, bu kuruldugu andan itibaren hükümsüzlesmesi anlami tasimaz. Iade yükümü sebepsiz zenginlesmenin degil, BK 108 I düzenlemesinin bir sonucudur. BK 108 I´in taraflar arasinda tasfiyeye yönelik bir yasal borc iliskisi „Legalschuldverhältnis“ kurdugu kabul edilir. Bu sayede iade talebine sebepsiz zenginlesmeye dair BK. 66´daki dönme bildiriminden itibaren bir yillik kisa zamanasimi yerine 10 yillik genel zamanasimi süresi (BK 125) uygulanacak, iadenin icerigi sebepsiz zenginlesme hükümlerinin kiyasen uygulanmasi ile belirlenecektir.
Sonuclari itibari ile klasik teori ile yasal borc teorisi arasinda iade taleplerinin daha uzun zamanasimina tabi olma disinda pratik bir fark yoktur.

Alman Hukukunda ise § 346, 347 nedeniyle yasal borc iliskisi teorisi bir mecburiyet olarak gelistirilmistir.

3. Yeni Dönme Teorisinde dönme islemi sözlesmenin gecerliligine dokunmayip onu bir tasfiye iliskisine cevirir. Borc iliskisi ne gecmise, ne gelecege etkili sona erer; aksine, icerik degistirerek ve borclar tersine dönerek sürer. Iade yükümü sebepsiz zenginlesme kurallarina (BK 63-65) göre degil sözlesmeden dogan borclara uygulanacak kurallara tabidir.

Alman hukukunda bu teorinin gelistirilmesine yol acan özellikler Isvicre-Türk hukukunda bulunmamaktadir.


Dönme ile talep edilecek tazminat konusu da teorilere göre farkli sonuclara yol acmaktadir. Klasik teoride zarar BK 108 II´ye göre kusursuzlugunu ispatlayamayan borclu alacaklinin menfi zararini, yani sözlesmeye güvendigi icin ugradigi, sözlesme hic yapilmasa idi ugramayacagi zarari ifade eder. Bu kapsama sözlesmenin kurulmasi icin yapilan masraflar, sözlesmeden dogan borclar ifa edilecek diye yapilan masraflar, sözlesmenin hüküm ifade ettigine güvenilerek baskasi ile sözlesme yapma firsatini kacirmaktan ileri gelen zarar girer .

Yeni dönme teorisinde ise borc iliskisi dönme ile ortadan kalkmadigindan alacakli olumlu zararin tazminini isteyebilecektir .
  Alıntı ile Cevapla
Alt 30-01-2007, 23:30   #3
Forumun Basketçisi
 
AyTeK54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

bilgiler için tşkler
__________________
вιzє єğℓєηмєуι уαηℓış öğяєттιℓєя çüηкü σηℓαя нιç "ραѕ¢αℓ ησυмα" ιℓє ∂ιѕ¢σуα gιтмє∂ιℓєя...
AyTeK54 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 14:58 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580