|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
07-10-2006, 11:46 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2006 Yaş: 34
Mesajlar: 2.842
Tecrübe Puanı: 22 |
10 yıl önce, İngiliz devi Arsenal'in başına getirildiğinde İngiliz basınında alay konusu olan Arsene Wenger, takımına yaşattığa başarılarla şimdi İngiltere ve dünyanın en önemli teknik adamları arasında gösteriliyor. Bundan 10 yıl önce, tarihler 12 Eylül 1996'yı gösterdiğinde Arsenal'in Fransız teknik adam Arsene Wenger ile anlaştığı haberi önce İngiliz basınına ardından tüm dünya basınına bomba gibi düştü. Çünkü hiç kimse Fransız teknik adam hakkında geniş bir bilgi birikimine sahip değildi ve basın Arsenal gibi bir İngiliz devine bu ismi birkaç numara küçük görmüştü. Bundan dolayı taraftarlar ve basın bir anda endişeye kapılmışlardı hatta Evening Standart adlı İngiliz gazetesi transfer haberinin ardından ilk gün manşetinde verdiği haberinde, "Arsene who" diyerek Fransız teknik adamı alay konusu haline getirmişti. Ne var ki aynı gazeteler aradan geçen birkaç yılda Fransız teknik adamı adanın en başarılı teknik adamı seçecek ve şeref koltuğuna oturtacaktı. Fransız teknik adam ilk maçına çıktığında Arsenal'in rakibi 12 Eylül 1996 Salı gecesi Blackburn Rovers'tı. O maçta rakibini 2-0 yenen Arsenal, Fransız teknik adama hoş geldin hediyesi verirken takım golleri Wright'dan geliyordu. Arsenal o maçta rakibinin karşısına (seoman, Dixon, Bould, Adams, Winterburn, Mersen, Platt, Vieira, Keown, Wright, Harrson) ilk 11 ile çıkmıştı. Ünlü teknik adam bu kadroyla büyük başarılara imza atarken aynı zamanda da İngiltere Premier ligde gol rekoru kırarak lig tarihine geçiyordu. Fransız teknik adam adaya ilk ayak bastığında çevresi tarafından bir teknik adamdan ziyade 'profesöre' benzetiliyordu. Çünkü geldiği zaman gözündeki gözlüğü onu başka çevrelerin adamı haline getirmişti. Çoğu insanlar onu dışarıda üniversite hocası sanıyorlardı. Ne var ki şampiyonluklar hocanın imajında da ciddi değişikliklere sebep olmuştu. O profesöre benzeyen adam gitmiş yerine kendine güvenen karizma bir Wenger gelmişti. 10 yıl içerisinde Fransız teknik adam "Arsene who" diyenlere işte ben buyum dercesine İngiliz teknik adamların çoğuna nasip olmayan büyük başarılara imza attı. Geçen 10 yıl içerisinde ünlü Fransız adam kariyerine neler eklemedi ki; 3 Premier lig şampiyonluğu (1998, 2002, 2004), İngiltere Federasyon Kupası (FA cup) (1998, 2002, 2003, 2005),Yardım Kupası'nın (98,99,02,04) yanı sıra, 1998, 2002 ve 2004 yıllarında adanın en başarılı teknik adamı seçilerek adını sadece adaya değil tüm dünyaya duyurmayı başarmıştı. Ayrıca "OBE" gibi saygın spor kamuoyu ona "Onur" ödülü vererek başarısını perçinlemişti. 2000 yılında Galatasaray ile oynanan UEFA Kupası final maçı ve hatıralarda kalan 2006 yılında Fransa'da Barcelona ile oynanan Şampiyonlar ligi finali Fransız teknik adamın hiç unutamayacağı maçlar arasında yerini almış olmalı. Çünkü her iki final maçında da Arsenal sahadan boynu bükük ayrılan taraf olmuştu. Ne var ki Mayıs ayı Fransız teknik adam için artık "hüzün ayı" diye adlandırılıyordu. Oynanan iki büyük final ve kaybedilen iki büyük kupa. Ve Wenger, final maçlarında sonra yaptığı bir açıklamayla kalitesini de ortaya koyuyordu, her puan kaybından sonra suçu hakemlere ya da kendi futbolcularına atan teknik adamlara inat, "Oyuncularım kupanın ağırlığını kaldıramadılar çünkü ben onları konsantre edememişim" diyerek onları suçlu duruma düşürmektense faturayı kendisine çıkarıyordu. Arsene Wenger İngiliz futboluna yeni bir hava getirmişti. Kendisiyle birlikte Fransız futbolunun parlayan yıldızlarını birer birer takıma katmayı başardı. Patrick Vieira'yla başlayan Fransız atağı Robert Pires, Emmanuel Petit, Nicolas Anelka, ve Thierry Henry'le devam etti. Freddie Ljunberg ise, Fransız'ın dünya futboluna kazandırdığı nadir yeteneklerden biri olarak spor dünyasına adını yazdırdı. Usta teknik adamın atağı bunlarla kalmadı Emmanuel Eboue, Theo Walcott, Alexander Hlep ve Cesc Fabregas gibi gelecek vadeden genç yıldızlar Fransız teknik adamın vizyona sürdüğü son yıldız adaylarından sadece bir kaçı. Arsene Wenger'li Arsenal 1998 yılında hem Premier Lig hem de FA Cup şampiyonluğuna uzanırken Premier ligde 49 maçta yenilmezlik rekoru kırarak tarihe geçti. Fransız teknik adamın sahadaki vazgeçilmezleri arasında bulunan Thierry Henry; büyük başarıların ardından Arsene Wenger'le ilgili olarak, "O, futbolcunun hangi mevkide ve nerede daha verimli olacağını bilir. Ben ona çok şey borçluyum. Benim buralarda olmamda onun büyük emeği var" diyordu. Arsenal'in 1996 yılındaki kadrosunda yer alan, o dönemde takımın gol ayağı Ian Wright ise Arsene Wenger'i anlatırken; "O, sadece sahada yenmeyi düşünmez, sahada olabilecek tüm olasılıklara hazırlıklıdır, futbolcularına da bu yönde telkinde bulunarak onların öz güvenini artırırdı" ifadelerini kullanıyor. Arsene Wenger'in Arsenal'in başında 10 yılda elde ettiği başarılar ise şöyle: "1. PREMİER LİG ŞAMPİYONLUKLARI (1998-2002-2004) 2. FA CUP (1998-2002-2003-2005) 3. YARDIM KUPASI (1998-1999-2002-2004) 4. ONUR ÖDÜLÜ (2003) 5. UEFA KUPASI FİNALİ (1999-2000) 6. ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNALİ (2005-2006)". 06.10.2006 Kaynak : İHA | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |