Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > islam

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 25-10-2009, 21:39   #1
Dişi Kartal
 
ÇarşıS_AngeL - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Şeyh Kuddisi'nin Hz.Mevlana Sevgisi

Hz. Mevlânâ’yı alemşümûl yapan husus, onun Kur’ân-ı Kerim’i anlayıp hayatına geçirerek, Allah (c.c) önünde bir “KUL” olmasıdır. Nitekim “Kul oldum, kul oldum, kul oldum bende şudem” sözüyle, bizzat kendisi bu hususa açıklık getirmiştir.

Kul olarak kendini Rabbisine sevdiren Hz. Mevlânâ, “Allah sevdiği kulunu, bütün meleklere ve insanlara sevdirir” fahvasınca, herkes tarafından sevilmiştir.

Mevlânâ’yı ve şiirlerini anlatırken ağlayan Mevlânâ aşığı Yaman Dede, niçin ağladığını soranlara;

“…Onu niçin sevmeyeyim ki, o benim manada elimden tuttu Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e götürdü” diyerek hidâyetini O’na borçlu olduğunu söyler ve onu çok severdi. Yine rahmetli İslâm Tarihi yazarı Mustafa Asım Köksal’ın mürşidi İbrahim Edhem-i İskilibî (ö. 1972) hazretleri de çocuk yaşlarda, çok istediği halde Mesnevî’yi anlamayınca çok üzülür ve ağlar. Çok geçmeden Pakistan’dan İskilib’e gelen bir mânâ eri tarafından Mevlânâ’nın Mesnevî’sini takririyle okur ve anlar. Pakistan’dan gelen bu zat, bizzat Hz. Mevlânâ tarafından “İskilib’e gidip falan isimli şu çocuğa Mesnevîmizi okut” talimatı alır ve 3000 km.lik yoldan, sırf İbrahim Edhem’e Mesnevî okutmak için İskilib’e gelir. 5-6 sene Mesnevî dersi okuduktan sonra İbrahim Edhem Efendi, çok genç sayılacak bir yaşta mana olgunluğunu elde eder. Gerçekten Hz. Mevlânâ, kendisinden sonra Mesnevî’sinin kıyamete kadar irşad görevini yapmaya devam edeceğini söylemişti. Yani Mesnevî “Mürşid kitap”dır. İbrahim Edhem Efendi Mevlânâ’dan daima sitâyişle bahseder. Manevî tasarrufunun ve hikmetinin âlî olduğunu bizzat gördüğünü söylerdi. Hz. Mevlânâ’yı çok severdi, onun bağrı yanık aşıklarındandı.

İşte, tarih boyunca ona meftun olan kalbi yanık âşıklar kervanına katılanlardan biri de, Borlu Şeyh Kuddûsî Hazretleridir.

Kuddûsî Hazretleri 1769’da Niğde-Bor’da aslen Kahramanmaraş’lı olan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Anne karnında el-Kuddûs ism-i şerifine mazhariyet kazandığını söyleyen Kuddûsî Hazretlerinin babası, Nakşî meşayıhından, Mar’aşîzâde Seyyid İbrahim Efendi (ö. 1786)’dir.Zahirî ilimleri tasavvufî terbiyeyle birlikte tahsil eden Kuddûsî Hazretleri, daha çocuk yaşta iken mayasının ilâhî aşk ile yoğrulduğunu, kendi tercihi olmaksızın Hakk tarafından kendisine ilâhî letâfet şarâbının içirildiğini kaydeder.

İlk eğitimini babasından alan Kuddûsî hazretleri daha sonra tahsilini tamamlamak üzere yola çıkar. Turhal’da Müceddîdî Nakşibendî meşayıhından ve şeyh Murâdî hulefasından Turhallı Mustafa Efendi (ö. 1794) nin manevî eğitiminden geçerek Nakşî icâzeti alır. Aynı zamanda mana âleminde Üveysî olarak Kadirî’dir. Kendisi cami’u’t-turuk’dur, yani çok sayıda tarîkattan icâzetlidir. Bir şiirinde bu hususu şöyle dile getirir:

Yok ayrı gayrı evliyânın yolları Hak cümlesi

Hem Halvetî, hem Celvetî hem Kâdîrî hem Nakşîyem.

Resûlullah sevgisiyle yanıp tutuşan Kuddûsî Hazretleri Hira ve Uhud’da on yedi yıl halvet ve uzlet hayatı yaşar. Medine’de mücâvir olur, ruhâniyet-i Peygamberî’den istifade ederek mânevî kemalâtını tamamlar.

Sonunda Bor’a dönen Kuddûsî, burada ham ervah, sevgisiz, bilgisiz insanların baskısıyla on üç yıl süreyle evinde uzlet hayatı yaşar. Bu ve başka sıkıntılar altında meşakkatli ömrünü 1849 senesinde tamamlar. Vasiyeti üzere cenâze namazı, Bor’un Paşa Camii’nde Sabah namazına katılan ihlaslı mü’minler tarafından kılınır.

Kuddûsî Hazretleri, Hz. Mevlânâ aşığı bir Allah dostudur. Hz. Mevlânâ’ya derin bir saygıyla bağlıdır.

Kuddûsî Hazretlerine göre, Mevlânâ öyle yüce bir ruha sâhiptir ki, Allah Mirâc Gecesi onun ruhunu sevgili Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e göstermiştir. Ve bu gecede Hz. Mevlânâ, gökteki bütün meleklerin hayranlığını kazanmıştır.

Yine Kuddûsî’ye göre Hz. Mevlânâ’nın üstün kişiliği, kendisine bağlanan hiçbir mürîdini yalnız bırakmaması ve onlara hesapsız maddî ve mânevî ikrâmda bulunmasından kaynaklanmaktadır.

Ona göre, Hz. Mevlânâ’nın rûhâniyeti kendisini sevenlerin kalplerini dirilten ve onlara cân veren bir iksir gibidir.

Kuddûsî coşkulu şiiriyle Hz. Mevlânâ’yı şöyle anlatır:

Sabî iken semâya oldı çün seyrân-ı Mevlânâ

Velîler üzre her vech ile var rûchan-ı Mevlânâ

Bulur her demde rûhâniyyetinden mürîde dile cân

İrişür çâresiz dertlilere dermân-ı Mevlânâ

İder deryâda hem bedre olan muztarlara imdâd

Hemân çağır olur lâ-büdd sana ihsân-ı Mevlânâ

Kerâmâtı anın günden ‘ayan her ân zuhûr eyler

Gürûh-ı ‘ârifan içre bülenddir şân-ı Mevlânâ

Cihânda evliyânın her biri gösterdi bürhânlar

Sekiz yaşında zâhir oldı bil bûrhân-ı Mevlânâ

Giren anın tarîkına olur Mevlâyâ tîz vasıl

Hudâm sevgülü dostları dervîşân-ı Mevlânâ

Şeb-i mi’râcda gösterdi anı Yezdân Habîbine

Melâik oldılar ol gice heb hayrân-ı Mevlânâ

İder züvvârına ikrâm u in’âm ol kerem kânı

Seni mahrûm komaz sen ol hemân mihmân-ı Mevlânâ

O şâhin bende-i ednâsdır bî-çâre Kuddûsî

Bu ‘âli câhı bahş itmiş ana Yezdân-ı Mevlânâ. (Dîvân,s. 15.)

Kuddûsî, kendisine Pîr olarak kabul ettiği Hz. Mevlânâ’nın ruhâniyetinin ulvîliğini şöyle anlatır: “ Sekiz yaşında yaşıtlarıyla oynarken, arkadaşlarının “Damdan dama atlayalım!” sözüne Mevlânâ; “o iş kedi köpeklerin işidir, gelin biz göklere çıkalım” karşılığını verir.

Kuddûsî yaptığı bir yorumda, ilâhî lutufla donanmamış bir ruhtan böylesi sözlerin çıkmasının mümkün olmadığını söyler. (Kuddûsî, Pendnâme, 241)

Kuddûsî hazretleri Mevlânâ’ya olan aşırı muhabbetinden dolayı bir gün Konya’ya giderek türbesini ziyaret etmek ister. Fakat oraya vardığında türbe kapanmıştır. Kuddûsî’nin ısrârına rağmen türbedâr kapıyı açmaz. Bunun üzerine kapının önünde duran Kuddûsî, Hz. Mevlânâ’ya dilekçesini şiir olarak arzeder.

Sensin velîler şâhı yâ hazret-i Mevlânâ

Avf it şu ben gümrâhı yâ hazret-i mevlânâ

Bed-kâr u âvâreyim pûr-zenb ü bî-çâreyim

Âsî yüzü kâreyim yâ Hazret-i Mevlânâ

Gâyet azîmdir câhım mahbûbîsın Allahın

Dâru’l-emân dergâhın yâ Hazret-i Mevlânâ

Sen şol ulu sultânın ki server-i merdânsın

Hem ma’den-i ‘irfânın yâ Hazret-i Mevlânâ

Çün tıfl iken ey sultân eflâkı itdin seyrân

Oldı melâik hayrân yâ Hazret-i Mevlânâ

Muhtâcınam in’âm it mihmânınam ikrâm it

İhsânını itmâm it yâ Hazret-i Mevlânâ

Kapunda çok muhtâcân irer murâda her ân

Devrinde sürer devrân yâ Hazret-i Mevlânâ

Bencileyin yok gümrâh lâkin didim eyvallah

Geldim sana şey’li’l-lah yâ hazret-i Mevlânâ

‘Âriflerin sultânı dertlilerin dertmânı

Kuddûsînin cânânı yâ Hazret-i Mevlânâ

(Kuddûsî, Dîvân, s. 15)

Rivayete göre, bu şiiri okuduktan sonra türbenin kapısı ilâhî lutufla açılır ve Kuddûsî çok sevdiği Hazreti Mevlânâ’yı ziyâret eder.

Bu hadise Kuddûsî Hazretlerinin de anlattığı gibi Hz. Mevlânâ’nın ruhâniyetinin büyüklüğünü gösterir.

Bugün onun dilinden çıkan İslam’la bütün bir dünya etkilenmekte ve onun çekim alanına girerek, İslamlaşmaktadır. Yani Hz. Mevlânâ hâlâ diri, hâlâ etkili…

Allah’ın selamı ve rahmeti senin üzerine olsun ey büyük veli!
__________________
Yukarıda ßna ßi sorsaLar...!
neden ßöLe siyah ßeyaz kefenin,
__ßuna tek seßep ßEŞİKTAŞ'M derim__
ÇarşıS_AngeL Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 17:21 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580