Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > islam

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 07-02-2008, 01:18   #1
zɐʎaq ɥɐʎis
 
SahEmre - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Dinmeyen Acı Kerbela

KERBELA OLAYI



Kerbela günümüzde Irak sınırları içinde yer alan* coğrafi bir bölgedir. Kerbela’yı önemli kılan Hz. Muhammed’in torunu, Hz. Ali’nin oğlu üçüncü İmam Hüseyin’in 680’de Emevi halifesi Muaviye oğlu Yezid’in askerleri tarafından Kerbela’da şehit edilmesidir. Bu insanlık dışı katliam tarihe "Kerbela Olayı" olarak geçmiştir.

Click the image to open in full size.

Kerbela olayı aradan asırlar da geçse unutulmayacak kadar derin, anlamlı, öğreticidir.

Kerbela, iyi ile kötünün, zalim ile mazlumun, lanetli ile kutsalın, karanlık ile aydınlığın hesaplaşmasıdır. İmam Hüseyin burada kutsallığı, mazlumu, aydınlığı temsil etmektedir.

(*= İmam Hüseyin’in şehit edildiği ve Türbesinin bulunduğu kenttir.)

KERBELA OLAYI NASIL GELİŞTİ

Kerbela Olayı’nın kökeni Hz. Peygamberin veda hacı’na ve yazılmayan vasiyetine kadar gider. Bilindiği gibi Hz. Muhammed peygamberliğini açıkladıktan sonra İslamiyet hızla gelişti. Bu gelişme Mekkeli müşrikleri telaşlandırdı. Onlar Hz. Muhammed’e olmadık engeller çıkardılar. Hz. Muhammed bütün bu engelleri aştı. Hz. Muhammed bütün bu müşriklerin, putperestlerin çıkardığı sorunlar ve engellerle mücadelede en büyük yardımı Hz. Ali’den görüyordu. Hz. Ali Peygamberin yanında eğitim almış, İslamiyet’i ilk kabul etmiş ve ayni zamanda Peygamberin kızı Hz. Fatma ile evlenerek Peygamberin soyunun sürdürücüsü olmuştu. Hz. Ali Kuran’da geçen ve onlarca hadiste geçen Ehlibeyt’tendir. Ehlibeyt Hz. Muhammed’in ailesi demektir. Ehlibeyt Hz. Muhammed, Hz. Ali, Hz. Fatma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’den oluşmaktadır.

Hz. Muhammed’in Medine’ye hicretinden sonra İslam dini gelişmeye devam etti. O kadar gelişti ki, Mekkeli putperestler bile Müslüman oldular. İşte bu putperestlerin içinde Mekke’nin en zengin kişilerinden biri olan Ebu Süfyan da vardı. Ebu Süfyan ve benzerleri İslam’a Peygambere inandıkları için Müslüman olmadılar. Onlar gelişen İslamiyet’in maddi değerlerine sahip olmak için Müslüman oluyorlardı. Hz. Muhammed bütün bunları görüyor ve ona göre de önlem alıyordu. Hz. Muhammed çok açık bir şekilde kendisinden sonra Müslümanların önderinin (Halifesinin) Hz. Ali olması gerektiğini beyan etmiştir. Ama bütün bunlar hiçe sayıldı. Hz. Muhammed’in vefatından sonra bu eskinin putperest, müşrik bezirganları bir ara geçiş dönemi hazırladılar. Bu dönemde sırasıyla Ebubekir, Ömer ve Osman halife oldular. Daha sonraki dönemde ise Hz. Ali halife oldu. Hz. Ali’nin halifeliği daha baştan engellenmiş ve onun aşağılanması, yiğitliğinin, fedakârlığının basitleştirilmesi sağlanmıştı. Hz. Ali bütün bu oyunlara karşı doğru bildiği Hak yolundan şaşmamış, dünya malına, paraya pula tamah göstermemişti. Hz. Ali kendisine yapılan onca haksızlığa karşın sabır göstermiş, İslam toplumunun içine nifak sokulmasın diye, kan dökülmesin diye insanları doğruluğa davetini sürdürmüştür. Ama ne yazık ki, Hz. Ali’nin bütün bu çabalarına karşın dünya malına tamah gösterenler, gözünü iktidar hırsı bürümüş olanlar bunu anlamıyordu. Nitekim Ebu Süfyan oğlu Muaviye yaptığı bin bir dalavere ve haksızlıkla kendisini halife ilân ediyordu. İslamiyet’i bir iktidar aracı olarak görüyordu. Muaviye Hilafeti de babadan oğula geçecek bir kurum olarak şekillendiriyordu. Muaviye dönemindeki Emevi saltanatı salt Hilafet için değil, aynı zamanda kendi iktidarlarına hizmet edecek bütün din dışı gelenekleri, töreleri, adetleri din adına kurallaştırıyor, kurumlaştırıyordu.

Hz. Ali ve Ehlibeyt var gücüyle bütün olumsuzlukları gidermeye çalışıyor, insanları gerçeğe davete devam ediyorlardı. Ama Muaviye acımasızdı. Hz. Ali şehit ediliyor, ardından ikinci imam Hasan zehirlettirilerek şehit ediliyordu. Bu arada Muaviye ölüyor, yerine oğlu Yezid geçiyordu. Yezid kendi iktidarı için İmam Hüseyin’i tehlikeli görüyordu. Çünkü İmam Hüseyin Ehlibeyttendir. Yani Hz. Peygamberin torunu, Hz. Ali’nin oğluydu. O, doğruluğun, hakkın, adaletin, gerçeklerin yılmaz savunucusuydu.

Bu arada Emevi saraylarında din dışı ne varsa din adına meşru gösteriliyordu. Halk isyan ediyor ama Emevilerin kurduğu askeri teşkilat halka göz açtırmıyordu. İşte Küfe halkı da baskılardan bıkmıştı. Küfeliler her gün İmam Hüseyin’e davet üstüne davet gönderip, kendisini halife olarak kabul ettiklerini belirtiyorlardı. İmam Hüseyin engin öngörüsüyle Küfelilerin ihanet edebileceklerini biliyor buna karşın kendi sorunluluğunun gereğini yerine getireceğini söylüyordu. Ve İmam Hüseyin yakın aile çevresi ile Küfe’ye varmak için yola çıkıyordu. Emevi saltanatının sürdürücüsü lanetli Yezid bu durumu haber alıyor ve önüne engeller çıkarıyor, onu öldürmek için planlar kuruyordu. Yezid ve taraftarları Küfelilerden Hz. Hüseyin taraftarlarını baskı altına aldılar. Bazılarını ise rüşvetle ve çeşitli vaatlerle İmam Hüseyin’den bağlılıklarını vazgeçirdiler. İmam Hüseyin’in ailesi yaklaşık 70 kişiden oluşuyordu. Buna karşın Yezid’in ordusu ise binlerce kişiden. Yezid’in komutanları, İmam Hüseyin’e Yezid’e biat etmesini ve böylelikle onu bırakacaklarını söylediler. İmam Hüseyin asla zalime biat etmeyeceğini, boyun eğmeyeceğini ve gerekirse bunun için şehit olacağını defalarca tekrarladı.

İmam Hüseyin dediği gibi yaptı ve Yezid’e biat etmeyerek, onurlu bir şekilde direnerek şehit düştü.

Kerbela Olayı İslam’da safları netleştirmiştir. Zalime asla biat edilmeyeceğini göstermiştir. Alevilik inancında Kerbela Olayı büyük bir öneme haizdir. Aleviler dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, adları ne olursa olsunlar, Hz. Hüseyin’e bağlıdırlar. Onun için oruç tutarlar, yas tutarlar. Onun çektiği acıları bir nebze de olsa hissetmek için çile çekerler. Aleviler sadece yas tutarak İmam Hüseyin’i anmazlar. Aynı zamanda ondan her defasından bir şeyler öğrenirler. Dünya döndükçe, insanlar varoldukça Kerbela unutulmayacak.

Click the image to open in full size.
Click the image to open in full size.
__________________
Emre - 1981 - Yeşilköy - Arh +
SahEmre Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2008, 01:32   #2
 
ozlem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

allah rahmet eylesın butun sehıtlere
ozlem Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2008, 01:59   #3
besiktaş jk
 
aLi rıZa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Kerbela olayı bizim için dinmeyen bir acı...

paylaşım için teşekkürler
aLi rıZa Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2008, 10:28   #4
 
asparagas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Teşekkürler Emre. Kerbela yı unutmak mümkün değil.
__________________
asparagas Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2008, 10:33   #5
RoCKeR eaGLe
 
MaNYaHBJKLi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

tskler dostum Coq uzucu gercekten...
__________________









aNTiCiNCoN !


MaNYaHBJKLi Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-02-2008, 10:44   #6
 
asparagas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Yezit, babası tarafından Müslümanların başına halife tayin edildiği günden itibaren İslam dini kökünden ciddi bir şekilde tehlikeye maruz kaldı. Muaviye, Hicretin 95. yılında oğlu Yezit’i kendisinden sonra halife olarak tayin etmeye karar vermişti. Bu işi kesin şekilde yerine getirmek için daha hayatta olduğu sırada Yezit için biat topladı ve kendisi de ona biat etti.
İbn-i Sa’d, Tabakat isimli eserinde şöyle yazıyor:
“Hüseyin bin Ali, Yezid’e biat etmeyenlerden biriydi. Muaviye hicretin 60. yılında öldüğünde oğlu Yezit hilafet makamına oturdu, halk da ona biat etti. Sonra Yezit Medine’nin hakimine şöyle bir mektup yazdı: “Halkı çağırarak onlardan biat al. İlk önce Kureyiş’in büyüklerinden başla; onların ilki de Hüseyin bin Ali olsun.” [1]
Medine’nin hakimi, İmam Hüseyin’den biat almak isteyince, İmam Hüseyin (a.s) cevabında şöyle buyurdular:
“Biz, nübüvvet ailesi ve risalet madeniyiz. Yezit ise fasık, şarap içen ve adam öldüren birisidir. Benim gibi birisi öyle bir insana biat etmez...”[2] İmam (a.s) başka bir sözünde de şöyle buyuruyor: “Artık İslam’la vedalaşmak gerekir; çünkü ümmet Yezit gibi bir yöneticiye duçar olmuştur ...”[3]
Tanınmış İslam tarihçilerinden Mes’udî şöyle yazıyor:
“Yezit, ayyaş birisi idi; köpek, maymun ve avcı kuşlar besliyordu; içki içiyordu ... Onun zamanında, Mekke ve Medine’de şarkı ve haram müzikler yaygınlaşmış, halk açıktan açığa içki içmeye başlamıştı.
Firavun, halkın işi hususunda ondan daha adil, yakın ve uzak insanlar hakkında ise ondan daha insaflı idi.” [4]
* * *
İmam Hüseyin (a.s), Medine’nin durumunu karışık görünce, o şehirde kalmayı doğru görmeyip hicretin 60. yılı Recep ayının sonuna iki gün kala pazar günü ailesi ve dostlarıyla birlikte Mekke’ye doğru hareket etti.[5]
İmam Hüseyin (a.s), hareketinin hedefini, kardeşi Muhammet bin Haneffiye’ye yazdığı bir vasiyette şöyle açıklamıştır: “Ben azgınlıktan, makam sevdasıyla, fesat çıkarmak ve zulüm yapmak için Medine’den ayrılmadım. Ben ceddimin ümmetini ıslah etmek, iyiliği emredip kötülükten sakındırmak ve ceddim Resulullah (s.a.a) ve babam Ali bin Ebi Talib’in yolunda hareket etmek için o şehirden ayrıldım...”[6]
İmam Hüseyin (a.s), Şaban ayının üçüncü gününün Cuma akşamı (yani beş gün sonra) Mekke’ye vardı.[7]
* * *
Kufe halkı, Muaviye’nin ölümünü ve İmam Hüseyin (a.s)’ın Yezid’e biat etmekten kaçındığını öğrenince pek çok mektuplar yazıp imzalayarak İmam Hüseyin’i Kufe’ye davet ettiler.[8]
Onlar mektuplarında İmam Hüseyin’e (a.s) şöyle yazdılar: “Biz senin yolunu bekliyoruz, kimseye biat etmemişiz. Senin yolunda can vermeye hazırız. Senin için onların Cuma ve cemaat namazlarına katılmıyoruz.” [9]
İmam Hüseyin (a.s), Kufe halkının isteklerine olumlu cevap vererek, Ramazan ayının yarısında, Muslim bin Akil’i Kufe’ye gönderdi. İmam Müslim’e şöyle dedi: “Kufe halkına git, eğer yazdıkları doğruysa, sana kavuşmamız için bize haber gönder.”[10]
Muslim, Şevval ayının beşinci günü Kufe’ye vardı. Onun Kufe’ye geliş haberi şehirde yayılınca on iki bin kişi, (bir başka rivayete göre on sekiz bin kişi) onun aracılığıyla İmam Hüseyin’e (a.s) biat ettiler. O bu durumu İmam Hüseyin’e bildirerek İmam’ın Kufe’ye gelmesini istedi.[11]
Kufe’de yaşanan olayların haberi Yezid’e ulaşınca, ilk iş olarak Kufe’nin hakimi olan Numan bin Beşir’i azledip Ubeydullah bin Ziyad’ı onun yerine atadı.[12] Muslim bin Akil’in de yakalanıp öldürülmesini emretti.[13] Diğer taraftan da, İmam Hüseyin’i (a.s), Mekke’de gafil avlayıp öldürmek için kendi adamlarını seferber etti.
İmam Hüseyin (a.s) bu komplodan haberdar olunca, Allah’ın (c.c.) evi Kabe'de kan dökülmesini engellemek ve o yüce mekanın hürmetini korumak için, hac amellerini aceleyle bitirdi ve hicretin 60. yılı Zilhicce ayının sekizinci günü Mekke’den ayrılarak Irak’a doğru hareket etti.[14]
İbn-i Abbas, Kerbela vakıasından sonra bir mektubunda şöyle yazıyor:
“Şunu hiçbir zaman unutmayacağım ki, sen Hüseyin bin Ali’yi Peygamberin hareminden (Medine’den) Allah’ın haremine (Mekke’ye) sürdün, orada da onu gafil avlayıp öldürmek için, bazı adamlarını gizlice gönderdin. Sonra onu Allah’ın hareminden Kufe’ye sürdün. Hz. Hüseyin, Batha’nın (Mekke’nin) en aziz insanı olmasına rağmen üzgün bir şekilde Mekke’den ayrıldı. Eğer Mekke’de kalarak orada kan dökülmesini isteseydi, Mekke ve Medine halkının tümünden daha çok taraftarı olurdu. Ama o, Allah’ın evi ve Rasulullah’ın hareminin saygınlığnı ve kutsallığını korudu. Sen ise onların hürmetini ve saygınlığını korumadın. Çünkü sen, haremde onunla savaşmak için adamlarını Mekke’ye göndermiştin.”[15]
Ubeydullah, Muslim bin Akil’i ve ona sığınak veren Hani bin Urve’yi Kufe’de yakalayıp feci bir şekilde şehit etti.[16]
Ubeydullah, İmam Hüseyin’in (a.s) Kufe’ye geldiğini öğrenince, İmam’ın ordusunu gözetimi altında tutmak için, Hür bin Yezid-i Riyahi’nin komutasında bir orduyu “Kadisiyye” bölgesine gönderdi. Hür Bin Yezid, “Şeraf” denilen bir bölgede İmam Hüseyin’le (a.s) karşılaştı, aralarında bazı konuşmalar geçti. İmam (a.s), Kufe’lilerin iki heybe dolusu mektuplarını Hür bin Yezit’e gösterdi ve kendisini onların davet ettiklerini söyledi. Sonra yoluna devam etti...
Hicretin 61. yılı Muharrem ayının ikinci günü İmam Hüseyin’in (a.s) kervanı “Neyneva” bölgesine varmıştı. Bu bölgede bulundukları sırada İbn-i Ziyad’ın elçisi, Hür bin Yezid’e bir mektup getirdi. Mektubun içeriği söyleydi: “Bu mektubum sana ulaşır ulaşmaz ve elçim senin yanına gelir gelmez, Hüseyin’i sıkıştırıp onu suyu ve sığınağı olmayan bir çöle sür.” [17]
Hür bin Yezid, İbn-i Ziyad’ın emri doğrultusunda İmam Hüseyin’in (a.s) kafilesini “Kerbela” denilen bölgede durdurdu. Ertesi gün Ubeydullah bin Ziyad’ın elçisi olan Ömer bin Sa’d da dört bin savaşçıyla Kerbela’ya geldi.[18]
Söylemeden geçmeyelim ki Hür bin Yezid, İmam Hüseyin’in şahadetinden önce yaptıklarına pişman olup tövbe etti ve İmam’ın (a.s) safında savaşırken şahadete erişti.[19]
Ömer bin Sa’d, Aşura gününe üç gün kala, İmam Hüseyin’in (a.s) kafilesinin suya ulaşamaması için beş yüz süvariyi Fırat nehrini korumaları için görevlendirdi.[20]
Muharrem ayının dokuzuncu günü (Tasuâ), İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı, tamamen düşman tarafından ablukaya alındılar; öyle ki düşman, İmam’ın (a.s) yardımına hiç kimsenin gelmeyeceğine emin olmuştu.[21]
Tasuâ akşamı, düşman tarafından savaşın başlaması için saldırı emri verildi. İmam Hüseyin (a.s), düşmanın hareketini görünce kardeşi Abbas bin Ali’ ye şöyle buyurdu:
“Kardeşim, -canım sana feda olsun- atına bin de onlara doğru git ve onlara; sizin amacınız nedir, ne yapmak istiyorsunuz? diye sor.”
İmam Hüseyin (a.s)’ın kardeşi Hz. Abbas, onlarla görüşüp konuştu. Sonuçta saldırıyı yarına ertelemeyi kabul ettiler.[22]
* * *
Nihayet “Aşura” günü yetişti... Ömer bin Sa’d, otuz bin savaşçıyla saldırıyı başlattı.[23] Otuz iki süvari ve kırk piyadeden oluşan[24] İmam Hüseyin’in (a.s) ordusu, onların saldırıları karşısında korkusuzca direnip, yiğitçe savaştılar. Hem şehit verdiler ve hem de onlardan bir kısmını öldürdüler. İmam’ın (a.s) askerlerinden biri şehit olunca yeri boş kalıyordu, halbu ki düşmanın ordusundan bir kişi öldüğünde yerini hemen bir başkası dolduruyordu.
İmam Hüseyin’in (a.s) ashabının hepsi şehit olunca, sıra İmam’ın (a.s) kendi ailesine geldi. Çünkü İmamın ashabı, biz yaşadıkça sizin ailenizin savaş meydanına gitmesini kabullenemeyiz, diye İmamın ailesinin meydana gitmesini engellemişlerdi. İmamın ailesinden savaş meydanına ilk ayak basan aziz oğlu Ali Ekber oldu.[25] Ondan sonra, İmam Ali’nin (a.s), İmam Hasan’ın (a.s), Cafer-i Tayyar’ın ve Akil’in evlatları savaş meydanına çıktılar. Birer birer yiğitçe savaştıktan sonra onlar da şahadet şerbetini içtiler. Hz. Abbas bin Ali’de (a.s) İmam Hüseyin’in evlatlarına su getirmek için gayret gösterdiği bir sırada, düşmanın kalleşçe saldırısı neticesinde, savaşarak canını İmam Hüseyin (a.s) ilahi kıyamı yolunda feda etti.
Aşura gününün en hassas zamanı, Peygamber’in ciğer paresi ve sevgili kızı Fatıma’nın aziz oğlunun yardımcısız kaldığı zaman idi. Düşman ordusu, İmam’ı yalnız gördüğü için her taraftan ona saldırıyordu ...
Aşura günü orada bulunan Haccac bin Abdullah şöyle diyor:
“Allah’a ant olsun ki, oğlu, kardeşi, kardeş oğulları, akrabaları ve yaranları öldüğü halde onun (İmam Hüseyin) gibi dirençli, sebatlı, şecaatli ve yiğit birisini görmedim. Allah’a ant olsun ki ondan önce ve ondan sonra onun gibi birisini görmedim. İmam Hüseyin (a.s) düşman ordusuna saldırdığında, onlar kurt korkusuyla dağılan keçiler gibi, İmam’ın sağ ve solundan kaçışıyorlardı... Allah’a ant olsun ki, Fatıma’nın kızı Zeynep, İmam’a taraf yaklaştı... Bu esnada Ömer bin Sa’d da İmam’ın yanına yaklaşmıştı, Zeynep, İbn-i Sa’d’a hitaben şöyle dedi: “Ebu Abdullah (İmam’ın künyesi) öldürülüyor ve sen durup bunu seyrediyor musun?!”
Devamında şöyle diyor:
Ömer bin Sa’d’ın göz yaşlarının yüzüne ve sakalına aktığını ve Zeynep’ten yüz çevirdiğini adeta görür gibiyim …’’
Nihayet İmam Hüseyin’de (a.s) o zalimlerin eliyle feci bir şekilde şehit edildi ve bu inanların yüreklerinde ebede kadar sönmeyecek bir hüzün ateşi yaktı.
__________________
asparagas Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-02-2008, 21:24   #7
Dişi Kartal
 
GüLoCan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

oof tuylerim diken diken oldu cok guzel bir paylasim cok tsk ederim...
__________________
MEVZU-U BAHIS VATANSA,, GERISI TEFERRUATTIR!!!
Click the image to open in full size.
KORKUTMAZ BIZI MUSALLAT TASI,, ÖLÜMÜNE SEVIORUZ BIZ BESIKTASI!!!
GüLoCan Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 04:32 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580