Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Kimya

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 24-01-2007, 16:36   #1
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Bor Maddenin Enerji Alanındaki Önemi

BOR
AMAÇ

Bor, Türkiye'nin coğrafi konumu kadar büyük bir öneme sahip, stratejik bir kaynaktır. Arap ülkelerinin petrolü, Rusya'nın doğalgazı onlar için ne ifade ediyorsa, bor da Türkiye için aynı anlama gelmektedir. Bor madeni nedir? Türkiye için neden bu kadar önemlidir?Bu yazımızda bu konular üzerinde duracağız.

GİRİŞ


BOR madeni ilk bakışta beyaz bir kayayı andırıyor. Çok sert ve ısıya dayanıklı. Doğada serbest bir element olarak değil, tuz şeklinde bulunuyor. Ülkemizde bulunan 'bor'un kalitesi de diğerlerine oranla daha yüksek. Toprağın 40 metre altında bulunan borun işlenmesi de, diğer elementlerle az karıştığı için kolay. Bor, periyodik sistemin üçüncü grubunun başında yer alan bir elementtir. Bu gurubun diğer üyeleri metal olmasına karşın Bor ametal sayılmaktadır.
Ancak, diğer elementlere olan yüksek kimyasal ilgisi nedeniyle doğada serbest halde bulunmayan bor'un meydana getirdiği minerallerin, çok eski tarihlerden beri tanındığı ve kullanıldığı bilinmektedir. En yaygın bor bileşikleri; borik asit ve bor'un sodyum, kalsiyum ve magnezyum ile meydana getirdiği bileşiklerdir.

BORUN TARİHÇESİ


Bor'un en çok kullanılan türü olan Boraks binlerce yıldan beri bilinmektedir Mısırlılar ve Mezopotamya Uygarlıklarının, bazı hastalıkların tedavisi ve ölülerin mumyalanmasında, Çinlilerin porselenlerinin cilalanmasında, Babillilerin kıymetli metallerinin ergitilmesinde boraks kullandıkları bilinmektedir.
Modern bor endüstrisi ise 13. yy.'da boraksın Marco polo tarafından Tibet'den Avrupa'ya getirilmesiyle başlamıştır. 1771 yılında, İtalya'nın Tuscani bölgesindeki sıcak su kaynaklarında Sassolit bulunduğu anlaşılmış, 1852' de Şili'de endüstriyel anlamda ilk boraks madenciliği başlamıştır. Nevada, California, Caliko Mountain ve Kramer yöresindeki yatakların bulunarak işletilmeye alınmasıyla ABD Dünya bor gereksinimini karşılayan birinci ülke haline gelmiştir. Türkiye' de ilk işletmenin, 1861 yılında çıkartılan "Maadin Nizannamesi" uyarınca 1865 yılında bir Fransız şirketine İşletme imtiyazı verilmesiyle, başladığı bilinmektedir.
1950 yılında Bigadiç ve 1952 yılında Mustafa Kemal Paşa yöresindeki kolemanit yatakları bulunmuştur. 1956 yılında Kütahya Emet Kolemanit. 1961 yılında Eskişehir Kırka Boraks yataklarının bulunması ve işletilmeye başlatılmasıyla Türkiye, dünya bor üretimi içinde 1955 yıllarında %3 olan payını 1962 de %15 , 1977 de %39 düzeyine yükselmiş ve giderek artan üretimi nedeniyle de günümüzde ABD'nin en önemli rakibi haline gelmiştir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 24-01-2007, 16:37   #2
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

BOR'UN KULLANIM ALANLARI


Roket yakıtından, diş macununa kadar her alanda kullanılan bor, sanayinin tuzu olarak adlandırılabilir. İşte 400'den fazla üründe "olmazsa olmaz" denilen borun hayatımızdaki yeri:
Borcamlarda kulanılan bor, motor yağlarında ve çelik jantlarda da kullanılıyor. Ayrıca araba boyalarının içine katılan bor, parlaklığı ve kolay çizilmemeyi sağlıyor. Lastiklerin içindeki çelik teller de borla güçlendiriliyor. Bilgisayarlar, cep telefonları, walkmenler bugün bu kadar küçükse, bunu 'bor'a borçlu. Çünkü bilginin akışını sağlayan ince optik lifler, bor almadan sağlam olamıyor. Tarım ilaçlarında da bor var. Yalnız, çok kullanılırsa öldürüyor, dozunda olursa verimi artıran gübre oluşuyor. Bisküvi, pasta gibi gıda ürünlerinin yapıldığı kalıplarda da bor kullanılıyor. Eğer bor olmasaydı, kalıplar yüksek ısıya dayanmayacaktı. Ahşap ürünler, uzun ömürlü ve bozulmadan kalabilmeleri için, bor bulunan bir madde ile işleme tabi tutuluyor. Seramik sanayiinde; fayansların parlaklığı ve sertliği bor sayesinde oluyor. Porselen tabaklar da bor sayesinde var. Çamaşırları beyaz yapan aslında bor. Ateşe dayanıklı olduğu için yanmaz kumaş üretiminde de kullanılıyor. Tıp ve ilaç sanayiinde; diş macunlarında, yanık ve yara kremlerinde de bor var. Losyonlarda ve kremlerde de bor olduğunu unutmayın. Y Yakıt sanayii; borun en değerli olduğu sektör bu. Çünkü borlu yakıtlar itme güçlerinin fazlalığından dolayı, roket, füze ve savaş uçaklarında kullanılıyor. Çok yakın bir gelecekte borlu yakıtların, diğer motorlarda da kullanılacağı söyleniyor. Bu durumda borun önemi bir kat daha artıyor. Amerikalılar'ın havada infilak eden uzay mekiği Challenger'in sağlam kalan tek parçası, Türk borundan yapılan baş kısmı. Bu bile, Türkiye'nin elindeki gücün kanıtı.
Bor o kadar değerli ki, yakın gelecekte zenginliğin simgesi olacağı söyleniyor. Türkiye'nin elindeki bor rezervi, tüm dünyanın bor ihtiyacını tek başına 400 yıl karşılayacak düzeyde... Ama biz Türkler'in bundan haberi yok!.. Bu zengin maden, adeta ders kitaplarında saklanmış kalmış... Bor üzerinde çalışan uzmanların çoğunluğu, madenlerin özelleştirilmesine karşı. Çünkü bu denli zengin yatakların başka devletlerin kontrolüne geçmesini istemiyorlar... Bazı uzmanların dediğine göre, Amerikalılar, ülkelerindeki bor madenlerini kapatıp, Türkiye'den alım yapmaya başlamış. Çünkü Türk boru, hem kaliteli hem çok daha ucuz...
Dünyada bor mineral ve bileşiklerini tüketen sanayi dalları toplam B203 tonajı bazında aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.

A) Cam sanayi (Isıya dayanıklı cam ve elyaf imali)
B) Seramik sanayi (Emaye, Frit ve Sır imali)
C) Temizleme ve beyazlatma (Deterjan) sanayi
D) Yanmayı önleyici maddeler
E) Tarım (Gübre ve zirai ilaç yapımı)
F) Metallurji (Ergimeyi hızlandırıcı ve çeliğin sertleştirilmesi)
G) Nükleer uygulama (Atom reaktörlerinde)
H) Diğer kullanım alanları (Dericilik , fotoğrafçılık, ilaç).

Bor mineral ve bileşiklerinin ülkemiz içinde kullanılması çok kısıtlıdır. Kırka (Eskişehir) ve Bandırma (Balıkesir) de yer alan tesislerde bor cevherleri rafine ürünlere dönüştürülmektedir.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 24-01-2007, 16:37   #3
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

TÜRKİYE BOR MADENCİLİĞİ
Türkiye'de bilinen başlıca borat yatakları Batı Anadolu'da yer almakta ve bu yataklar dünya rezervinin % 60-70'ine sahip bulunmaktadır.
Türkiye rezervinin % 37'si Bigadiç, % 34 Emet, % 28'i Kırka ve % l Kestelek bölgesinde bunmaktadır.
Bigadiç işletmesinde başlıca bor mineralleri kolemanit ve üleksit' tir. Boratlar 1-8 m. Kalınlıkta tabakalar halinde killer arasında yer alırlar. Kapalı ve açık ocaklardan üretilen tüvenan cevherler 600.000 ton/yıl tüvenan cevher yıkama kapasiteli konsantratörde zenginleştirilecek, 25-125 mm, 3-25 mm ve O, 2-3 mm kolemanit konsantreleri ile 3-125 mm ve O, 2-3 mm üleksit konsantreleri elde edilir.
ETİBANK BİGADİÇ MADENLERİ İŞLETMELERİ MÜESSESELERİ M MÜDÜRLÜĞÜ



Bigadiç yöresinde bor yataklarının bulunuşu 1950 yılında , Muharrem GİRGlN isimli amatör madencinin topladığının kolemanit olduğunun anlaşılmasıyla mümkün olmuştur. Aramaların başlamasıyla hızla gelişen bölgede dört Türk ve bir Fransız şirketleri tarafından kısa sürede 17 adet ocak açılmıştır.
Müessese Müdürlüğü Balıkesir iline bağlı Bigadiç ilçesi 12 km kuzeydoğusunda Osmanca köyü mevkiinde kuruludur. İdari tesisler ve Konsantratör tesisi burada yer almakta olup, halen tüvenan cevher üretim faliyetlerinin sürdürüldüğü Simav kapalı ocağı 2,5 km Acep Açık ocağı 3 km, Günevi Açık ocağı 8 km ve Arkagünevi Kapalı ocağı merkez tesislerine 8 km uzaklıktadır.
Müessese personeli için sosyal tesisler olarak Bigadiç ilçe yakınında 64 lojmanı , misafirhanesi ve lokali vardır.
BİGADİÇ BÖLGESİ BOR REZERVİ
Bigadiç bor yatakları rezerv bakımından Türkiye' nin en önemli yataklarıdır. Yörede Etibank'ın faaliyete başlattığı 1976 yılında 30 milyon ton olarak bilinen toplam rezerv bölgede gerçekleştirilen toplam derinliği 65419 metre olan 512 adet sondaj çalışması sonunda bulunanların ilavesi ile 630 milyon ton düzeyine yükseltilmiştir.

ARAŞTIRMA



Bor Stratejik Maden miydi?

Soğuk savaşın en uç noktası olan 1950 yılında, yüksek enerji yakıtı ile çalışacak uzun menzilli savaş başlıkları taşıyan ABD füzelerinde bor yakıtı kullanılması düşünüldü.

1951 Yılında bor madenleri ve bileşikleri "stratejik madde" olarak nitelendirilerek, ihracatta kontrole tabi tutuldu.

ABD'nde 1953 yılında "Zip" projesi uygulamaya kondu. Yakıt üretimi için sekiz fabrika kuruldu.

1957 Yılında Yakal Borasit AŞ'den Doğu Almanya'ya kolemanit götüren gemi NATO tarafından Çanakkale'de durduruldu. O yıl Türkiye’yi ve Ayrupa ülkelerini de içine alacak şekilde, ABD ile bir anlaşma yapılarak, demir perde ülkelerine bor satışlarına izin verilmedi.

1957 Yılında ABD yönetimi, Amerika dışındaki bor madenleri için stratejik bir stok oluşturmaya karar verdi. Türkiye'den 1957 - 1959 yılları arasında, ABD Sümerbank’a gönderdiği yün karşılığında, toplam 68.000 ton bor madeni alarak ABD’de depolandı.

Rusların roketlerinde yakıt olarak bor kullanmadığı öğrenilince 1959 yılında "Zip" projesi durduruldu.

Bu proje sonuna kadar ABD, Türkiye'den aldığı stokların sadece 5 tonunu kullandı. Gerisi on yıl daha stokta kaldı, hatta üzerlerinde ağaç bitti ve sonunda US Borax'a devredildi. Bu proje sona erdirilene kadar, yalnız Malta (New York)’taki fabrika için 1 milyar dolar harcandı.

Bu sıralarda NATO,Türkiye’den Varşova Paktı ülkelerine yapılacak bor madeni ihracatlarını yıllık 7500 tonla sınırlamıştı. 1962 yılında kota 30.000 tona çıkarıldıysa da, bor madenleri 1963 yılında NATO’nun stratejik maddeler listesinden tamamen çıkarıldı.

1968 Yılında Sanayi Bakanı olan Fethi Çelikbaş, o sıralardaki bir basın toplantısında, bor madenlerinin NATO'nun stratejik maddeler listesinden çıkması için 1963 yılında nasıl mücadele ettiğini anlatıyordu. Türkiye'nin bor madeni ihracatı 1967 de 200 bin tona çıktığı halde sadece Polonya 12 bin ton bor madeni satın aldı. 1966 Yılında Bandırma'daki ilk boraks fabrikası, Polonyalılara yaptırıldı. Fabrikanın bedeli Polonya'ya kolemanit olarak ödendi
  Alıntı ile Cevapla
Alt 24-01-2007, 16:37   #4
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bor Stratejik Maden


Yakın bir gelecekte şu anda motorlu araçlarda kullanılan petrolün (benzin, mazot) alternatifi "bor" madeni olacağını bilim adamları ifade etmektedir. Dünyanın 400 yıllık ihtiyacını tek başına karşılayacak 2.5 milyar tonluk bor madeni ülkemizde mevcuttur. CIA ve ABD'nin Ortadoğu Araştırmalar Enstitüsünün hazırladığı "Bor Raporu"na göre dünya bor rezervlerinin yüzde 70'i Türkiye'dedir. Bor bir nevi Türkiye'nin petrolü ve doğalgazıdır. Ve ETİ Bor bürokratik hantallığına rağmen 2000 yılında kâr eden KİT'lerin 6'ncı sırasında yer alarak, 150 milyon dolar kâr sağlamıştır. Verimli bir çalışma ile bunun 1 milyar dolara çıkacağını uzmanlar söylemektedir. ETİ Bor'un rakibi olan U.S.Borax, ABD şirketidir. Kaldı ki Türkiye 'bor'un tonunu iç piyasada 230 dolara satarken; dış ülkelere 141 dolardan ihraç etmektedir. Dünya pazarının yüzde 88 bor ihtiyacını, Türkiye karşılamaktadır. Bor madeninde Türkiye tekel ülkedir. ABD 'bor'a gözünü dikmiştir. Bor madenlerinin değeri 900 milyar dolaradır.
Kamuoyu, dünyadaki bor rezervinin yüzde 70'ten fazlasının Türkiye'de olduğunu ve en az 2.5 milyar ton bora sahip olduğumuzu ve bunun ise dünya piyasa değerlerine göre 1 trilyon dolar olduğunu, Türkiye'deki borun dünyanın 350 yıllık ihtiyacını karşılayabileceğini ve sanayide en az 450 maddede kullanıldığını ilk defa öğrenmişlerdir.
Bor 1978 yılında devletleştirilmiş olup; bunu işleten Eti- Bor kâr etmekte ise de, verimli değildir. İstenildiği takdirde bu kârı en az 5 misline yani 1 milyar dolara çıkarmak mümkündür. Elbette borun özelleştirilmesi maskesi altında (şimdiden tespit edilen) muhtemelen ABD şirketlerine ölü eşek fiyatına satılmasına karşıyız. Ama devlet dövize ihtiyaç duyduğu bu kriz döneminde borun mümkün olan kârını neden 1 milyar dolara çıkarmıyor? Bunu engelleyen güçler kimlerdir. Dünya bor piyasasında büyük gelir sağlayan uluslararası şirketler, bu gelirini Türkiye'den bor alarak yapmaktadırlar. Bor kamulaştırılmadan önce gelir 50 milyon dolar idi. Bugün 300 milyon ise de, uzmanlara göre bu gelirin 1.5 milyar dolara çıkarılması mümkündür.
Deterjan sanayiinden kullanılan "sodyum perborat"ı ithal etmekteyiz. Bu ise Türkiye'nin ucuza sattığı tinkal ve perborattan yapılır. Hammaddeyi ucuza satıp sodyum perboratı fahiş fiyata alıyoruz. AB ülkeleri kazanıyor. Avrupa'ya hammaddeyi 140 dolara satıyoruz. 667 dolar fazlası ile 817 dolara satın alıyoruz. Yıllık kaybımız 150 milyon dolardır. Yani bordan kazanılan 300 milyon doların yarısı sadece deterjan sanayiinde kullanılan (sodyum perborat)'a gidiyor. ABD ve AB, Türkiye'yi bir bor deposu olarak görmektedir. İç piyasada 250 dolar olan boru dışarıda 140 dolara satıyoruz. Dünya piyasasında satılan borun yüzde 88'i Türk malıdır. Ama kazanan ABD'li firmalardır. TEKEL, ABD'nindir. Bor madeninin Türkiye'de işlenmesini önlemek için iç piyasada 250 dolara satılıyor ve sanayici boru işleyemiyor.
  Alıntı ile Cevapla
Alt 24-01-2007, 16:37   #5
imparator
Guest
 
imparator - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

SONUÇ


GENEL DEGERLENDIRME VE ÖNERILER


1-Bor ve ferrokrom tesislerinin kurulusunda Batı'lıların nasıl yaklaştığını belirtmiştik. Birçok oyalama ve zorluğa rağmen tesisler kurulmuştur. Ayni durum trona için de geçerlidir. Her zaman bor tuzları Batı'nın gündeminde olmuştur. Dünya bor rezervlerinin %70 ine sahip olan Türkiye, dünya pazarının da %35 ini kontrol etmektedir. Bor üretimini ve pazarlamasını tek elde tutan ülkemiz önemli avantajlar elde etmiştir. Ancak, Bati her yönüyle cazip olan bu kaynağa karsı isteklerini sürdürmektedir. "Bu nedenle 1986 yılında Morgan Bank'ın hazırladığı Özelleştirme Master Planında Etibank için holding modeli öngörülmüş, bor ve krom gibi yüksek karlı isletmelerin satış listesine alınması önerilmiştir".

2-Doğal kaynaklarımızın iyi değerlendirilmesinin gerekliliğini tekrarlamak isteriz. Bir ülkenin doğal kaynaklara sahip olması çok önemlidir. Ancak bu kaynakları nasıl kullandığınız, nasıl değerlendirdiğiniz de en az o kadar önemlidir. Dünyada çok zengin kaynaklara sahip olan ülkeler, hala geri kalmışlık kategorisinde yer almaktadır.

3-Bor, Türkiye için çok önemli doğal kaynaktır. Bu kaynağı ülke menfaatleri doğrultusunda değerlendirmek, nihai bor türevlerinin üretimini gerçekleştirmek ve birilerine peşkeş çektirmemek hepimizin görevidir.

4-Etibank, madencilik sektörünün geçmişte lokomotifi olmuştur. Günümüzde de bu özelliğini sürdürmelidir. Bor türevleri, Seydişehir Alüminyum ,Yüzüncü Yıl Gümüş Tesisleri'nin kapasite artırımı ve yenileme projeleri biran önce hayata geçirilmelidir.

5-Yıllardır savsaklanan Batili Tekellerin oyuncağı haline gelen Trona yatağının da zaman geçirilmeden isletmeye alınması ülke menfaatinedir. Birilerinin isteğine bırakılırsa bir yirmi yıl daha hiçbir şey yapılmadan geçirilecektir.

6-Türkiye sanayileşmesini tamamlayamadığından, nihai ürünün eldesini sağlayacak teknolojileri de gerçekleştirememiştir. Gelecekte ihtiyacımız olacak cevherleri, bugün, hammadde olarak ihraç ettiğimiz bir gerçektir. Hammadde ihracı ile yeterli katma değer sağlanamaz. Katma değerin yurt içinde kalması için Ar-Ge'ye ve teknolojik yatırımlara önem verilmelidir.

7- 21.yüzyıla girerken, maden isçisi asgari ücretle, mühendisler ise komik ücretlerle bu sektörde çalışmaktadır. Birçok alanda mühendisin önemini hala kavrayamamış sözde madenciler mevcuttur.

8-Hala ülkemizde teknik ve teknolojik gelişmelerden uzak üretim gerçekleştiriliyor. 1 m2 kesitli kuyudan, hem isçi, hem de cevher çıkarılmakta. Kova içinde çıkrık yardımıyla insan, malzeme ve cevher nakli yapılmaktadır. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Hem düşündüren hem de utanılacak bir manzara.

9-Enerji üretiminde öncelikle öz kaynaklarımızın değerlendirilmesi gerekir. Bazı kolaylıklar nedeniyle ithalat cazip gelebilir, ancak bu durum ülkeye uzun vadede bir şey kazandırmaz.

10-Madencilik sektöründeki KİT’lerin bugün çeşitli nedenlerle içine düşürüldükleri durumdan biran önce çıkarılmaları gerekmektedir. Yapılmayan yatırımlar nedeniyle meydana gelen teknolojik sorunların çözümü ve politik baskılar sonucu bozulan çalışma barisin yeniden sağlanması zorunludur. Özerk bir yapının oluşturulması, çalışanların örgütleri aracılığı ile yönetimin erkinde temsil edilmeleri ve kamu kuruluşları, politik baskılardan uzak, verimlilik ilkesi çerçevesinde yeniden yapılandırılmalıdır.

11-Madencilik ve çevre dengesi ülkenin gerçeklerine göre ele alınmalı, "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olarak" slogancı bir anlayışla her şeye karsı çıkmak hiç kimseye birsek kazandırmaz. Bilimsel verilerin ışığında, ekolojik dengeyi bozmadan gereken her türlü önlem alınarak üretim gerçekleştirilmelidir.

12-Maden armacılığı konusunda 1980'lerden beri izlenen politikalar iflas etmiştir. Bugün, Ülkemizin doğal kaynaklarının yeterli düzeyde aranmadığını söyleyebiliriz. Maden aramacılığını bir altyapı hizmeti olarak görüyoruz. MTA yeniden yapılandırılmalı, her yönüyle ele alınmalı ve içine düşürüldüğü olumsuzluklardan kurtarılmalıdır.

13-Madencilik sektörü genellikle günlük politikalarla yönetilmiştir. Sağlıklı bir devlet politikası belirlendiği söylenemez. Gelişmiş ülkeler madenlerin temini konusunda uzun vadeli politikalar oluşturmuşlardır. Dünya hammadde kaynakları sinirlidir. Türkiye mevcut kaynaklarını çok iyi değerlendirmelidir. Gelecekle ilgili politikaları saptamalıdır. Sanayileşmiş bir Türkiye bugün tükettiği cevher miktarının 4-5 katini tüketecektir. Hammaddenin, ne kadarını öz kaynaklardan, ne kadarını ithal yoluyla karşılayacaktır. Madencilik sektöründe uzun erimli politikalar ve stratejiler oluşturmalıdır.

İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Güven Önal'a göre "BOR=REFAH"tır.Bor madenleri ülkemizin bağımsızlığı kadar önemlidir. Uyanık ve şuurlu olmaya mecburuz.Bu konunun önemini anlayalım etrafımıza anlatalım.

  Alıntı ile Cevapla
Alt 01-02-2007, 22:56   #6
ยŦยк
 
Constantin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

tskler
Constantin Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 22-07-2008, 08:01   #7
VisualBasic
 
stock - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

güsel paylasım elinize saglık
__________________
Click the image to open in full size.
stock Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 22-07-2008, 11:25   #8
 
can buyukkarakartal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

teşekkürler.umarım gerektiği gibi değerlendiririz.
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
can buyukkarakartal Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 22-07-2008, 11:32   #9
 
Karetta2002 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Hocam,müthiş bir araştırma ellerine sağlık....bildiğim halde tekrar okudum...ABD nin büyük ortadoğu projesi BOP nin can damarı bence,Bu yazının tekrar tekrar okunmasını öneriyorum ki genç arkadaşlar Türkiye üzerinde oynanan oyunlar hakkında bilgi sahibi olsunlar.Olsunlar ki bu oyuna son verebilsinler...
__________________
"iki özel tutkum;İstanbul ve Beşiktaş"
Karetta2002 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 21:48 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580