Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Eğitim Öğretim > Dersler - Ödevler - Tezler - Konular > Kitap Özetleri

Cevapla
 
LinkBack (1) Seçenekler Stil
Alt 13-07-2006, 04:50   #1
 
GoD of WaR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Füreya - Ayşe KULİN

KİTABIN ADI Füreya
KİTABIN YAZARI Ayşe KULİN
YAYINEVİ VE ADRESİ Remzi Kitabevi Selvili Mescit Sok.3, Cağaloğlu 34440 İSTANBUL
BASIM TARİHİ Ocak 2000
KİTABIN YAYIM MAKSADI Cumhuriyet devrinin ilk kadın seramikçisi olan ve sanat dalında ülkeye büyük katkısı olan Füreya’nın yaşamını konuya almak.

KİTABIN ÖZETİ :

Hikaye, Füreya 82 yaşında ölüm döşeğindeyken büyük halası Sara’nın anlattığı olaylarla başlıyor. Füreya’nın ölmüş olan halası bir gün, küçük gözleri, gaga gibi burnuyla tıpki bir kuşu andıran yaşlı esmer haliyle Füreya’nın hayatının son günlerini geçirdiği penceresinin önünde beliriyor.

“Gitme zamanı kızım, seni götürmeye geldim. Ben senin refakatçinim” diyordu. Sara halası Füreya’yı onu götürme sebebini ise ona çok benzemesini gösteriyordu. Sara halası fiziksel olarak güzel ve çok alımlı Füreya’ya benzemiyordu ama, yaşadıkları hayat olarak birbirlerine çok benziyorlardı. Sen ve ben, bizi maddi yönden rahata erdirecek evliliklerimizin yavan tadını aldıktan sonra hayatımıza özgür ve yalnız devam etmeyi tercih ettik diyordu. İkiside ömürlerini kendilerine ait olmayan çocukları yetiştirmeye hercamışlardı.

Sara halası, onüç yaşındayken babasını, bir hafta sonrada annesini kaybetmiş kimsesiz kalmıştı bunun üzerine o küçük yaşına rağmen babasının pek yakın dostu Hüsamettin efendiye bir mektup yazarak kendi ve kardeşlerini himaye etmesi için yalvarmıştı kimsesiz kalan bu çocukları Hüsamettin bey yanına almıştı. Hüsamettin bey Sara’ya üç yıl baktıktan sonra onu ellisini çoktan geçmiş şişman ama zengin bir adamla evlendirdi. Sara nın kardeşleri Cevat ve Şakiri ise askeri okula yatılı olarak vermişti. Sara bu evliliğe kardeşlerine bakmak dolayısıyla paraya ihtiyacı olduğu için itiraz etmemişti.

Füreya, rüyasında halasını gördükten sonra derin bir hasret bastı içini, çocukluğundan itibaren çok çalkantılı ve enterasan geçen hayatı gözlerinin önünden birer birer canlanmaya başladı. Füreya’nın çocukluğu, teyzesi Aliye ve Cevat dayısının kızı Mutarra ile beraber Büyükadadaki Şakir paşa köşkünde geçti. Anaannesi, her zaman köşklerinin bahçesi için cennetten bir köşe derdi.

Füreya’nın annesi Hakkiye hanımdı, babası onu ve kardeşi Ayşe’yi iç güveyi olarak gelen, askeriyede yetişmiş yüksek rütbeli askerlerle evlendirmişti. Füreyyanın babası Emin bey teyzesi Ayşe’nin kocasının adı ise Ahmet’ti bu ailede olabilecek en büyük tatsızlık, Cevat ile babası Şakir paşa arasındaki bitmez tükenmez münakaşalardı. Şakir paşa tek oğlu olan Cevat’ı İngiltere’ye eğitime yollamış ama o okulu bitirememiş daha sonra İtalya’ya geçerek orada İtalyan bir kıza aşık olmuş ve onunnla evlenmişti. Bu olay ailede özellikle Şakir paşa tarafından hoş karşılanmamıştı. Cevat bey İtalya’dan eşiyle döndükten sonra babası Şakir paşayla Afyon’daki arazinin mahsül parasını almaya giderlerken babası Şakir paşayı bir anlık öfkeye kapılması sonucu öldürmüştü. Kader sanki Şakir paşa ailesinin ve ülke dıramını müthiş bir ayarlamayla aynı zamana denk düşürmüştü hem Şakir paşanın geride kalan eşi ve evlatları hemde ülke, 1914 yılının son aylarında derin bir yas ve şaşkınlık içindeydi avrupa devletlerinin 1914 de başlattığı Birinci Dünya savaşının korkunç girdabına, Osmanlı devleti gözü kapalı sürüklenecek ve o girdapta boğularak ölecekti.

O sırada Mustafa Kemal İstanbul’da kalarak mühim işler başarmaya imkan olmayacağını anlamıştı. Mustafa Kemal İstanbul’dayken silah arkadaşlarıyla gizli gizli toplantılar yapıyordu. Bu toplantılara, Füreya’nın babası Emin bey de katılıyordu. O günlerden birinde Füreya daha dokuz yaşındayken Emin bey kendi evinde gizli bir toplantı yaptı, toplantıya üç kişi katılmıştı Füreya bunlardan Seyfettin beyi tanımış, diğer iki kişiden uzun boylu, mavi gözlü adamı görünce onu çok merak etmişti, babası onun Harbiye’den sınıf arkadaşı Mustafa Kemal olduğunu söyledi.

Emin bey, Atatürk’ün yanında savaşa katılmış ve zaferden sonra ordu komutanı olarak İzmir’e atanmıştı. Artık o Cumhuriyet ordusunda bir paşaydı. Bir süre sonra, Mustafa Kemal, Hakkiye hanımın yakın arkadaşı Latife hanımla evlendi ertesi gün Emin paşanın evine akşam yemeğine geldiler çok iyi Fransızca bilen ve keman çalan Füreya yemek sonrası küçük yaşına rağmen misafirlerine çok güzel bir keman konçertosu çaldı. Sonra Füreya Mustafa Kemal’in yanına giderek bana bir şeyler yazar mısınız? Diye sordu. Bunun üzerine Mustafa Kemal şunları yazdı “Füreya hanım diye başlıyordu, görüyorum ki çok çalışkan bir insansınız. Millet sizden çok şey bekliyor. Siz çalışmalı birşeyler vermelisiniz memlekete.” Füreya defterini kutsal bir emanet gibi göğsünün üstüne bastırıp odasına çıktı.

Atatürk memleketinize hayırlı olunuz diye yazmıştı. Anadolu’ya gidip halka faydalı olmak için çok hevesliydi. Tam bu sıralarda Füreya’nın Ahmet eniştesi, Bursa’lı çok varlıklı bir ailenin oğlu Sabahattin isimli gencin kendisiyle tanışmak istediğini, ona hayran kaldığını söyledi. Füreya’da ev halkını şaşırtacak biçimde tanışalım dedi.Çünkü Füreya evleneceği kişiyi kendi bulacak idealist bir kadındı. Sabahattin iriyarı, uzun boylu, açık kumral oldukça yakışıklı bir adamdı. O bir toprak ağasıydı Bursa’da uçsuz bucaksız bozkırı vardı. O at sürmeyi, ekin kaldırmayı, manda gütmeyi biliyordu. Füreya akşam eve geldiğinde, Sabahattin beyi beğendim dedi fakat Hakkiye hanım onun bu hayata alışamayacağından endişeliydi.

Evlendikten sonra Bursa’ya gitttiler, Füreya yaşayacakları yeri görünce, hayalleri yıkılmıştı. Çünkü, yaşayacakları ev bir ahırın ikinci katında tuvaleti dışarda olan eski bir kır eviydi. Kocası Sabahattin ise vakit geçtikçe sertleşmeye bağırmaya, hatta içkili olduğu vakit tokat bile atan çok kaba, herşeyine karışan bir koca olmaya başlamıştı. Bir süre sonra Füreya hamile kaldı bu sebeple boşanmaktan bir süre vazgeçti ama Füreya bir erken doğum sonucu bebeğini kaybetti İstanbul’da olsaydı belki bebek kurtulacaktı ama kocası doğumu Bursa’da doktor kontrolü olmadan yapması için çok baskı yapmıştı hiç bir suretle İstanbul’a gitmesine izin verilmemişti bu olaydan sonra Füreya kocasından hemen ayrıldı Füreya’nın ailesinin maddi durumu eskisi kadar iyi değildi. Bir kaç yıl sonra Emin paşanın silah arkadaşlarından Kılıç Ali Füreya’yı görmüş onu çok beğenmişti. Füreya Fahrünissa nın zengin bir kocayla evlenip mutlu olmasından çok etkilenmişti, para sihirli idi dokunduğu her şeyi değiştirebiliyordu bu sebeple Kılıç Ali ile evlenmeyi kabul etti. Füreya onu zaten her gün gazetelerde görüyor ve onun hakkında az çok birşeyler biliyodu.

Füreya, Kılıç Aliyle evlendikten sonra Ankara’ya taşındı. Ankara’da münevver bir çevre bulacağını sanmıştı. Ama, ne yazıkki Mustafa Kemal’in çevresi bomboş insanlarla doluydu. Hiç birinde ne kültür, ne birikim ne de sanat tutkusu vardı, evet, savaşı arkadaşlarıyla kazanmıştı şüphesiz ama Cumhuriyet sonrası verdiği savaşta yapayalnızdı. Atatürk ve Kılıç Ali çok sıkı dostlardı. Atatürk, sık sık evlerine geliyor. Füreya’nın özenle hazırladığı masalarda yemek yiyorlardı. Fakat birkaç yıl sonra 1938 yılında Atatürk’e siroz teşhisi kondu o yılın Temmuz ayının ortalarından itibaren bu yemeklere son verildi bu zaman süresince Füreya kocasını çok az gördü. Kocası 10 Kasım günü gözleri kan çanağına dönmüş bir halde eve geldiğinde, bu acı haberi çoktan radyodan öğrenmişti.

Füreya, teyzesi Fahrünissanın sergisi için çok yoğun bir tempoda çalışıyordu sergi bitimindeki gün yatak odasındaki koltuğa yığılıp kaldı. Onu apar topar Teşfikiye sağlık yurdu klıniğine götürdüler ertesi gün Füreya’ya verem teşhisi kondu. Tevfik Sami paşanın bakımı altındaki Füreya’ya Büyük Ada tepelerinde çamlar içinde ev tutuldu kışın ise İsviçre Leysinde bir senatoryumda tedaviye devam edildi bu uzun tedavi süresince teyzesi Fahrünissa Füreyyayı bir sanat dalına başlaması için teşfikte bulunuyordu boya, resim kalemi derken diğer bir gün plastik şekil verilebilen kalıplardan yolladı ona, bu plastikleri şekillendirmeyi çok sevmişti Füreya, sonunda toprak kil ile ilgili kitapları okumaya başladı bir kaç gün sonra toprak önüne getirilip konduğunda, tepsinin üzerine yığılmış kili avuçladı, bir serinlik yayıldı parmaklarından kollarına doğru, sanki beyaz bir ışık güneşten toprağa, topraktan Füreyya’nın ellerine geçiyor ellerinden yüreğine ve beynine yürüyordu. Teknik yönlerini bulmak için bir hoca buldu fakat Füreya okuduğu kitaplar yüzünden hocasından çok daha bilgiliydi. Bu sırada Füreya’nın tedavisi sürmekteydi Fransa da yeni bulunan Streptomosin isimli ilaçla tedavi oluyor, hemde ticari seramikler yapan bir atölyede çalışıyordu. Çamurla yaptığı panoların üstüne doğduğu büyüdüğü toprakların labirentlerinden gelen birikimi yansıtıyordu bir Fransız eleştirmeninin olumlu görüşleri ile Fransada eserlerini sergiledi. Sergide sürekli flaşlar patlıyor gazeteciler ona soru soruyordu. Ertesi gün gazetelerde çok iyi eleştiriler aldı. İnanamıyordu, bir akşam üstü bir saatin içinde ünlü olmuştu Füreya hastalığının devam etmesine rağmen aşığı olduğu seramik sanatına devam ediyordu bir sergide İstanbulda açacaktı bu sergide çok görkemli bir şekilde olmuştu.

Bu süre zarfında kardeşi Şakir’in Sara isminde bir kızı olmuştu kendi çocuğu olmadığı için bu çocuğu kendi kızi gibi hissetmişti daha sonra Sara’ile çok iyi ilişkiler kurup onun öz annesi durumuna gelecekti hatta ilerde onu kendi velayeti altına aldıracaktı yine bir akşam üstü yolda yürürkene ateşi oldukça yükseldi anladıki hastalığı tekrar nüksediyordu; bundan böyle Sara’yı uzaktan bile sevemeyecekti bu onun için ölüm gibi birşeydi. Fransadaki doktoru onun hiç bir tedaviye cevap vermediğini yapılacak tek şeyin kökten çözüm olarak çiğerinin bir kısmının kesilip atılması olduğunu söyledi. Ama bu ameliyat çok riskliydi yüz kişiden ancak bir kişi kurtulabiliyordu Füreya bu amaliyatı ailesinden gizli olarak yaptırdı ve çok zor ameliyatta başarı ile çıktı.

Füreya yaşamının diğer kalanında sanatına devam etti ve Türkiye’nin ilk kadın seramik sanatçısı olarak tarihteki yerini aldı. Yaşamının son yıllarında hastalığı sebebiyle çamurdan uzak düşmüştü bundan sonra ne ellerinde, ne kollarında güç kaldı bir mum gibi sönmeye başladı yatağa düşmüştü ama kızı diye düşündüğü Sara bir türlü ziyaretine gelmiyordu çünkü, o da bir kaza sonucu hastanede yatmaktaydı. Füreya’nın durumu oldukça ağırdı böyle bir gün Sara iyileşip onu görmeye geldi. Füreya onun elini tutmak istedi ama başaramadı, tek kelime bile konuşamıyordu, Sara uzun süre elleriyle onun kollarını ovaladı ve ona baktı biraz sonra doktor Sara’ya onu çok yormaması için ayrılması gerektiğini söyledi Füreya’nın Sara çıkınca kararacağını sandığı oda, birden ışık içinde kaldı. Karda ay ışığı yansımalarını andıran, beyaz, temiz, sakin bir ışık … pencerenin orada neler oluyordu?

Kuş! Kanatlarında gümüş parıltılarıyla beyaz kuş. Ama tünemiyor pencerenin pervazında bu kez iki yana sere serpe açıyor kanatlarını, tüm pencereyi kaplıyor göz göze geliyoruz. Kanatları küçük çırpınışlarla sarsılarak, beni bekliyor. Artık hazırım diyor Füreya. Merhaba ölüm. Hoş geldin!



Not : Kitap özetlerindeki fikirler yazarların özel fikirlerini yansıtmaktadır.
__________________
fb öfkemsin gs nefretimsin !




GoD of WaR Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 07-10-2006, 15:02   #2
 
OnuR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

saol abi...
__________________




Besiktas JK






.
OnuR Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-01-2007, 12:44   #3
Forumun Basketçisi
 
AyTeK54 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

teşekkürler abi
__________________
вιzє єğℓєηмєуι уαηℓış öğяєттιℓєя çüηкü σηℓαя нιç "ραѕ¢αℓ ησυмα" ιℓє ∂ιѕ¢σуα gιтмє∂ιℓєя...
AyTeK54 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


LinkBacks (?)
LinkBack to this Thread: http://besiktasforum.net/forum/kitap-ozetleri/7074-fureya-ayse-kulin/
Mesaj Yazan For Type Tarih
Kitap zetleri [Arşiv] - Beikta Forum ( 1903 - 2008 ) Taraftarn Sesi !. This thread Refback 17-03-2008 17:13

Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 02:07 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580