Carsi,Besiktasa da karsi! Çarşı, Beşiktaş'a da karşı! İnönü'de kapalının üst tarafındaki 3 bin kişilik yere 100-150 bin adamı nasıl sığdırıyorlar hiç anlamıyorum(!). Eşsiz bir taraftar grubu var orda. Belki de dünyada benzeri yok. Ama her şeye karşı bu insanlar bazen Beşiktaş'a da karşılar, farkına varmaları lazım. Maç öncesinde İsrail'e asker gönderilmesine, maç içinde Baki Mercimek'i ıslıklayanlara karşılar. Hem her biri 100 kişilik görev yapıyor, hem de son derece bilinçliler. Bütün tribünleri susturuyor, ardından herkesi yerlerinde zıplatabiliyorlar. Numaralıyı ayağa davet ettiklerinde basın tribünüyle localar bile hareketleniyor farkında olmadan... Liverpool'un dünyaca ünlü KOP tribünleriyle ya da Milan'ın kale arkası Fossa dei Leoni'yle çekişebilirler hatta onlardan daha tutkulular belki, ama çok önemli bir eksikleri var: Maçı izlemiyorlar... İzliyorlarsa bile yaşamıyorlar. Müsabakanın başlama düdüğüyle birlikte ayağa kalkıyor, insanın tüylerini diken diken eden bir atmosfer oluşturuyorlar. Ama maçın her anı, başlama düdüğü gibi değil ki... Son derece bilinçli olmalarına rağmen oyunun gidişatına göre hareket etmiyorlar. Milanlılar gibi bir top taca çıkmasın diye canını dişine takarak depar atan oyuncuyu çılgınca alkışlayıp motive etmiyor, ya da Liverpoollular gibi oyundan çıkan futbolcuyu ayakta alkışlayarak bir sonraki maça hazırlamıyorlar. Trabzonspor 2-1 galip, Beşiktaşlılar telaşla hücum ediyor, şut çekiyor, ya da korner kullanıyor, tribünler o sırada harika bir bestelerinin ikinci mısraını icra ile meşgul oldukları için gol pozisyonunu takdir etmiyorlar. Tamam tezahüratlar, şarkılar çok etkileyici, hatta stadın büyük bölümü vazgeçip susarken kapalının üstü susmuyor, ısrarla devam ediyor, ama maçı an be an yaşamıyorlar. Bu bitmek tükenmek bilmeyen ve genelde oyunun gidişatıyla ilgisi olmayan şarkılar da oyuncuları motive etmiyor, aksine üzerlerinde baskı da oluşturuyor. Durum 0-0'ken "Kartal gol gol gol'' diye inledikçe tribünler, ayakları dolaşıyor çocukların... O tutkuya ve ısrara da ihtiyaç var, ama her an değil. Zamanlamayı iyi yapmak gerek. Perşembe günü CSKA önüne de büyük baskı altında çıkacak bu oyuncular. Marifet 90 dakika susmamak değil. Yeri geldiğinde susulmalı, sırası geldiğinde de enerjiyi ekonomik ve yerinde kullanmalı. Bu arada Antalya önünde İbrahim Üzülmez'i, bu maçta da Baki Mercimek'i harcama girişiminde bulunan "küçük bir grup taraftar'', CSKA önünde sol bekte kimi düşünüyor bilmiyorum. Benim önerim Kadir Akbulut. Sanırım ancak bir efsaneye saygı gösterip, müsaade ederler oynamasına. valla bence cok isabetli bir yazi yazilmis (kartal gol gol gol kismi haric) |
benim de takdir ettiğim bir yazı. (birisi bu konuyu açsın diye bekliyodum iyi oldu. konu açamıyorum henüz ne yazık ki) tezahüratın maçın gidişatına göre yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. ama ne yapılıyor alakasız tezahüratlar yapılıyor. Bu maalesef Çarşıya hiç yakışmıyor. Üstelik takımın başarısını olumlu yönde etkilemesini bırakın olumsuz etkileri de oluyor. Ne yalan söyliyim Kartal Gol Gol Gol tazahüratını hiçbeğenmiyorum takımı gereksiz yere strese sokuyor. |
evet ıyı bır noktaya degınmıssın besteler harıka ama bırazda macı seyrederek desteklemek lazım |
birader on numara bir yazı oolmuş,virgülüne kadar herşeyine katılıyorum,ellerine sağlık.. |
Uğur Meleke'nin Milliyet'teki yazısı. Bildiğim kadarıyla Beşiktaşlı kendisi. |
çok iyi tespitlerde bulunmuş. |
guzel bir gozlem yapmis |
aynen katılıyorum yazıya başlık yetkim olmadığı için açamıyordum daha önceden dile getiricektim.Gereksiz beste okuyoruz mesela hakeme , futbolcumuza küfür edeceğimize bizim futbolcumuz yere düştüğü anda vs. bi anda baskı kursak o hakemin üzerinde büyük etki yapar. |
çok süpper ve ok iyi analiz yapılarak yazılmış bir yazı yazan kişiye tebrikler keke her yazar böyle analiz yaparak ararştırarak inceleyerek yazsada bizleride kendilerine bağlasalar ama nerdee neyse... yazıda demişki yeri geldiğinde susulmalı ewet bencede yeri geldimi susmalı çünkü bizim takımın yaş ortalaması çok düşük bu yuzden o atmosfere karşı heyecanları artıyo ve hata yapma sebepleri oluor bu nedenle susmayı bılmeli.... |
uğur meleke gerçekten yapıcı bir yazı yazmış,keşke tüm basınımız bu adamı örnek alsa |
Türkiye`de Saat: 09:20 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2