|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
04-11-2006, 04:57 | #1 | ||
Yardımcı Admin Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 23.645
Tecrübe Puanı: 10 |
ilahi adalet Uşak'ta "ılıman bir kasım günü..." Arkeoloji Müzesi'nin bahçesinde "binlerce yıllık kalıntıların" üzerine oturduk. Müze müdürü Kazım Akbıyıkoğlu ile sohbete koyulduk. "Müdür bey" dedik: - Tünel kazıp, 2.500 yıllık mezara girenler... Karun'un ve kraliçenin mücevherlerini çalıp, satanlar ne oldu? Kazım bey bir iç geçirdi: - Orası uzun hikaye... Şu kadarını bilin ki, onmadılar... Zamanınız varsa anlatayım. *** - Mezar odasına girenlerden biri Güre Köyü'nden Durmuş Ersoy'du... 125 parça eser onun evinde saklanmış... Yakalandığında, eserlerin çoğu ABD'ye kaçırılmıştı. Sadece biz değil, çevremizde toplananlar da dinliyorlardı. Müdür bey devam etti: - Yattı, çıktı sonra bu Durmuş Ersoy çok zengin oldu... Otobüsler aldı... Ama günün birinde felç geçirdi, yatalak hale geliverdi. Hepimiz kulak kesilmiştik. Kazım Akbıyıkoğlu noktayı koydu: - Mezardan Karun'un Hazinesi'ni çalan Durmuş Ersoy acılar içinde kıvranarak öldü... Ölmeden önce vücudu çürümüştü. *** Müze müdürü: - Durmuş Ersoy'un bir oğlu, bayram günü boğazı kesilerek öldürüldü... Bir oğlu trafik kazasında öldü... Üçüncü oğlu Avusturya'da trafik kazası geçirdi, öldü. *** Karun Hazineleri'ni soyanlardan biri de "Ordulu Mustafa" imiş (Güre Köyü'nden). - O ne oldu müdür bey? - Tek oğlu vardı, intihar etti... Eşinden ayrıldı... Sonra kayıplara karıştı... Köye döndüğünde perişan haldeydi. *** Mezara girip mücevher çalanların başına hep "benzer şeyler" gelmiş. Kimi "akıl hastanesine" düşmüş. Kimi "altını tutamaz, gördüğünü tanıyamaz" hale gelmiş. Müdür bey: - Bir Demirci Osman kaldı... Güre Köyü'nde... Aklı gidip, geliyor... Kimseyle görüşmüyor... Kendi, kendine bir şeyler konuşuyor. - Ne konuşuyor? - Bir yerde 40 deve yükü altın var diyor... Altının yerini biliyorum diyor... Hayal kuruyor... Dedim ya, akıl bir gidiyor, bir geliyor... Ne dediğini, ne yaptığını bilmiyor. *** Müze müdürü "anlattı, anlattı, anlattı." Mezar soyguncularından Ali Bayırlar'ın "başına neler geldiğini, hangi rezillikleri çektiğini, acılar içinde nasıl inleye, inleye öldüğünü" anlattı. *** - Teşekkürler müdür bey... Bize müsaade. - Güle, güle gidin... Mezardan hazine çalanın da, devletin hazinesine el uzatanın da sonu hüsran... Soygundan sonra yakalanan, hakkında dava açılanların akıbetlerini araştırdım... Sonları hep aynı. *** "Allah'ın takdiri... Allah'ın adaleti" denilen şey bu olsa gerek. Konu Meric tarafından (04-11-2006 Saat 18:41 ) değiştirilmiştir.. | ||
|
04-11-2006, 18:39 | #7 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006
Mesajlar: 17.217
Tecrübe Puanı: 37 | teşekkürler....öyle şeler özenmemek gerek
__________________ Besiktas JK . | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |