Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi

Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi (http://besiktasforum.net/forum/)
-   Korku (http://besiktasforum.net/forum/korku/)
-   -   nesli tükenen hayvanlar ve nedenleri (http://besiktasforum.net/forum/korku/73928-nesli-tukenen-hayvanlar-ve-nedenleri/)

okanger 14-09-2008 13:47

nesli tükenen hayvanlar ve nedenleri
 
Nesli tükenen hayvanlar ve nedenleri





Eski çağlarda insanlar, beslenmek ve korunmak için hayvanları öldürüyorlardı. Ama yüzyıllar içinde insanın hayvanları öldürme nedenleri çok çeşitlendi ve giderek bir katliama dönüştü. Bugün var olan türlerin yüzde yirmisinin 21. yüzyılda yok olacağı tahmin ediliyor.


Yanlış inançlar

Hayvanlar konusunda insanlar, birçok yanlış ve boş inanca sahipler. Kendileri için yararlı pek çok hayvanı bu yanlış inançlar nedeniyle yok yere öldürüyorlar. Örneğin tarlaları, köyleri farelerden temizleyen baykuş, "uğursuz" olduğu yolundaki yanlış inanç nedeniyle öldürülüyor. Leşleri yiyerek hastalık ve mikropların çoğalmasını engelleyen sırtlanlar, "çirkin" oldukları gerekçesiyle yok ediliyor. Aynı biçimde kurt, karga, yılan, örümcek ve daha pek çok tür, yanlış inaçlar nedeniyle öldürülüyor.

Korunmak içinÇok eski çağlardan beri insanlar korunmak amacıyla hayvanları yok ediyorlar. O günlerde insan, korkak ve korunmasız bir yaratıktı. Silahları ilkeldi ama zekası sayesinde kendisini tehdit eden hayvanları tuzağa düşürüp yok ediyordu. Tarih öncesi çağlardan kalma mağara resimlerinde, ilk insanların vahşi hayvanlara karşı düzenledikleri avlar sahnelenir.

Oyun ve eğlence için
İnsanlar, basit ve acımasız zevkler için yüzyıllardan beri hayvanlara doğalarına aykırı olarak davranıyor. Onlara ya işkence ediyor ya da öldürüyorlar. Roma İmparatorluğu döneminde aslan ve leoparlar arenalarda öldürülürdü. Günümüzde, horoz ve köpekler vahşice dövüştürülüyor. İspanya ve Meksika'daki boğa güreşlerinde yüzlerce boğa, acı çeke çeke yaşamını yitiriyor


Savaşlar

Savaşlarda atılan bombalar, kimyasal silahlar, hareket halindeki binlerce zırhlı araç ve asker, vahşi doğaya büyük zarar veriyor; buralarda yaşayan canlıların yaşam ortamlarını yakıp yıkıyor.

Havayı kirlettiğimiz için
Kirli hava yalnız insanların değil, hayvanların da zehirlenip ölmelerinin nedeni.
Asit yağmurlarına neden oluyor, asit yağmurları da yeryüzündeki ormanların ölümüne...
Ormanlar ise yaban hayvanların evi...

Moda ve aksesuar için

Kürkü için birçok türden binlerce hayvan öldürülüyor. Çanta, şapka, kemer ya da biblo yapmak için fillerden timsahlara, yılanlardan ceylanlara kadar birçok hayvan acımasızca yok ediliyor. Hem de yasadışı yollarla ve son derece acımasız yöntemler kullanılarak. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye'de, kürkleri nedeniyle birçok tilki, doğaya bırakılan zehirli yemlerle öldürüldü. Soyları tükenme noktasına gelen, günümüzde koruma altına alınan karacalardan bir çoğu, ayaklarından baston yapmak için katledildi. Gösteriş için de yüzbinlerce hayvanın ölümüne neden oluyoruz. Yalnızca gösteriş için, soyu tükenme noktasına gelmiş olan kaplan, geyik, leopar gibi hayvanlar öldürülüyor. Bu hayvanların post, boynuz, diş gibi organlarıyla bazı insanlar evlerini süslüyor.


Göl ve bataklıkları kuruttuğumuz için

Devlet Su İşleri gibi bazı kurumlar, tarım arazisi kazanmak ve su rezervi elde etmek için göl ve bataklıkları kurutarak yaban hayvanların soylarının tükenmesine neden oluyor. Yurdumuzda yalnızca Hatay'daki Amik Gölü'nde yaşayan yılanboyun isimli kuşun soyu, gölün kurutulmasıyla yok oldu. Göl ve bataklık kurutma işlemi günümüzde de sürüyor.


Tarım ilaçlarıyla
Bitkilere zarar veren böcek, fare gibi canlılarla mücadele etmek için tarlalara atılan yapay gübreler ve zehirler, milyonlarca hayvanın da ölüm nedeni. Tarım ilaçları nedeniyle soyları tükenen hayvanlara en güzel örnek, kelaynaklar. Göçmen kuşlardan olan kelaynaklar, yazın Afrika'dan göç edip Urfa'nın Birecik ilçesine geliyorlardı. 1950'li yıllarda, bölgede 600 çiftten fazla kelaynak görülüyordu. Ama yine o yıllarda zararlı böcekler için kullanılmaya başlanan tarım ilaçları, kelaynakları da yok etti. Çünkü kelaynakların yiyeceğini bu zararlı böcekler oluşturuyordu. 1970'li yıllara gelindiğinde, kelaynakların sayısı 50'nin altına düşmüştü. Koruma altına alındılar ama, artık her şey için çok geçti. Bugün Birecik'teki koruma istasyonunda üretilmiş olan kelaynaklar, göç etme özelliklerini yitirmiş durumdalar.


Avcılık
İnsan yüzyıllardır avlanıyor. Ama avcılık hiçbir çağda 20. yüzyıldaki kadar katliam boyutlarına ulaşmadı. Günümüzde, Türkiye'de 4 milyon kayıtlı avcı olduğu sanılıyor. Hayvanların sayısı ise bu rakamın çok altında. Örneğin soyu tehlikede olan dikkuyrukların sayısı 15 bini geçmiyor. Ayı sayısı ise 2 bin civarında...


Ormanları yakıp yıktığımız için
Ormanlar doğal yaşamın en önemli alanları. Ama yakarak, keserek ormanları yok ediyor, dolayısıyla burada yaşayan böcekten ayıya, kelebekten kuşa kadar birçok hayvanın soyunun tükenmesine neden oluyoruz. Özellikle yaz mevsiminde Ege ve Akdeniz bölgelerinde çıkan yangınlar hayvanlara büyük zarar veriyor. Bu yangınlarda belki de hiç keşfedilmemiş türlerin son üyeleri de yanıp kül oluyor.


Bilimsel deneyler
Kobay sözcüğü, çoğu kişi için "laboratuvarda deney amacıyla kullanılan canlı" anlamına gelir. Ama bu sözcük, laboratuvarlarda deney amacıyla en çok kullanılan hayvan olan "kobay"dan kaynaklanır. Yaklaşık 30 santimetre boyundaki kobaylar çok kolay evcilleşirler. Güney Amerika kökenli bu hayvanların yaşamı laboratuvarda başlayıp, laboratuvarda biter. Kobayların yanı sıra, insanın fizyolojik yapısıyla benzer özellikler gösterdikleri için beyaz fareler, maymunlar, köpekler de çeşitli deneyler amacıyla laboratuvarlarda işkence görüyor ve öldürülüyor. Tropikal bölgelerde yaşayan birçok yılan, zehirleri alınmak üzere doğal ortamlarından koparılıp yok ediliyor.

Otoyol kazaları

Gelişen ulaşım sektörü, bütün doğal alanlardan otoyol geçmesine neden oldu. Hızlı giden taşıtlar bu yollarda birçok yaban hayvanın ölümüne neden oluyor. Otoyollarda yaptığınız gezilerde çevrenize dikkat edin! Aracınızın camına, özellikle yazın pek çok böcek çarparak ölecek. Yol kenarlarında araçların çarpması sonucu yaşamını yitirmiş birçok kedi, köpek, kirpi, yılan, kaplumbağa, kuş cesedi göreceksiniz. Uçakların pervaneleri ve jet motorları da yüzlerce kuşu öldürüyor


Nüfus artışı

İnsan nüfusunun hızlı artışı, hem insan hem hayvan hem de bitkiler açısından büyük tehlike. Çünkü artan insan nüfusu, doğa ve orman alanlarının tahrip edilmesine neden oluyor. Yeni kentler kuruluyor, yeni yollar yapılıyor, yeni tarlalar açılıyor. Orman alanları, sanayi tesisleri yapılmak için kesilip biçiliyor. Dolayısıyla hayvanlara
yaşayacak yer kalmıyor. Örneğin "caretta caretta" türü denizkaplumbağaları, Fethiye ve Akdeniz koylarımızdaki kumsallara yumurtalarını gömerek çoğalırlar. Ama son 20 yıldır hızla gelişen turizm sektörü, Türkiye'nin bütün ıssız koylarının otellerle, güneşlenen insanlarla dolmasına neden oldu...

Ticaret için

Vahşi ve egzotik hayvan ticareti tüm dünyada olağanüstü boyutlarda.
Bunun yanı sıra derisi, dişi, kürkü, kemikleri ve kabukları için, fillerden timsahlara, deniz kabuklularından tilkilere kadar, birçok türde hayvan acımasızca öldürülüyor. Örneğin tropik ülkelerde tuzaklarla yakalanan papağan, maymun gibi birçok tür, Türkiye'nin büyük illerindeki hayvan mağazalarında rahatlıkla satılıyor.

DENİZKAPLUMBAĞALARI

Soyu tehlikede olantürlerden biri. Sayıları hızla azalıyor. Bunun çeşitli nedenleri var. Birincisi, üreme alanları olan kumsalların insanlar tarafından tahrip edilmesi. İkinci neden, bazı türlerin etinin yenmesi. Üçüncü neden, ağları parçaladıkları gerekçesiyle balıkçılar tarafından öldürülmeleri. Bazı ülkelerde denizkaplumbağası kabukları turistik eşya olarak bile satılıyor.



Anadolu balıkları alarm veriyor

Gökçe, Akşehir İnci, Siraz, Kababurun, Kum balığı gibi sadece Anadolu’daki göl ve akarsularda yaşayan balıklar, sulak alan kaybı, barajlar, yabancı balık türlerinin gelişigüzel atılması ve aşırı kirlenme nedeniyle yok olma tehdidi altında...



Orkidenin başını salep yaktı
Her yıl 45-180 milyon arasında yabani orkide salep yapımında kullanılmak üzere doğadan toplandığı için günümüzde yalnızca 200 tane kaldı.

Nesli Tükenmekte Olan Kelaynaklar Afrika'da

Bugün kelaynaklar dünyanın en çok tehdit altında olan kuşlarından birisi.


(Birecik Kelaynak Üretme İstasyonu'nun İnternet sitesinden)
Kelaynaklar (Geronticus eremita) eskiden Türkiye’den Kuzey Afrika’ya, Arap Yarımadası’ndan Fas’a kadar çok geniş bir bölgede ürerlermiş. 17. yüzyılda Avrupa’nın ortasında, Alp Dağları’nda bile ürediği bilinmektedir.

Fakat avcılık, üreme alanlarında rahatsız edilmeleri, yaşam alanlarının değişmesi ve beslenme alanlarında kullanılan zirai ilaçlardan zehirlenmeleri sonucunda sayılarında ciddi azalma ve dağılım gösterdikleri alanlarda daralma meydana gelmiştir.

Bugün kelaynaklar dünyanın en çok tehdit altında olan kuşlarından birisi.

Kelaynaklar Fas’ın güney batısında iki alanda, çok ufak bir koloni ile Suriye’de ve tüm Avrupa’da sadece Türkiye’de yaşamaktadırlar.

İzlanda balina avına yeniden başlıyor

İzlanda, ticari amaçla balina avına yeniden başlayacağını açıkladı.


İzlanda hükümetinin açıklamasında, balina avına yeniden başlanmasının, soyu tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalan türleri tehdit etmeyeceği belirtildi. Açıklamada balina avına ne zaman başlanacağına değinilmedi.
İzlanda, balina avına 1990’da son vermişti.


Akdeniz'de 350 fok kaldı

Roma Bilgi ve İletişim Bölgesel Eylem Merkezi Direktörü Sergio Illuminato, Akdeniz havzasında 350 Akdeniz fokunun kaldığını ve korunma tedbirleri için yıllık 5 milyon avro bütçeye ihtiyaç olduğunu bildirdi.

Tehlike çanları orkinoslar için çalıyor

Akdeniz'in en önemli deniz zenginliklerinden biri olan orkinos balıkları, yasadışı avcılık sonucu tükenme noktasına geldi.

Avlanan her fok için 60 dolar
Kanada'da 325 bin fokun öldürüleceği av başladı. Avlanan her fok, 60 dolar demek


FLAMİNGOLAR

Kuşlar, yeryüzündeki en güzel canlı gruplarından biri.
Bilim adamları, bugüne kadar 10 bin kuş türü tespit ettiklerini belirtiyorlar. Ama yaşam ortamlarının insanlarca yok edilmesi, sayılarını hızla azaltıyor. En zarif kuş türlerinden olan flamingoların uçuşunu izlemek ise olağanüstü bir deneyim. Flamingolar Sultan Sazlığı ve Tuz Gölü gibi tuzcul sulak alanlarda yaşıyorlar.


KELEBEKLER
Narin, korunmasız yapıları nedeniyle kelebekler, insanın doğaya verdiği zarardan en çok etkilenen böcek türü. Kanatlarının olağanüstü etkileyici renk kompozisyonlarıyla insanların eskiden beri ilgisini çeken kelebekten Türkiye'de 268 tür bulunuyor


ANADOLU LEOPARI
Anadolu leoparı, Türkiye'de yaşayan vahşi kedilerin en güzel örneklerinden biriydi. Ama yüzyıllar boyunca avlandı ve sayıları hızla azaldı. Anadolu leoparının son bireyleri, 1950'li yıllarda Dilek Yarımadası'nda ve 1970'li yılların başında Eskişehir çevresinde görüldü ve görüldüğü yerde de öldürüldü. O günden bu yana varlığından haber yok
AKDENİZ FOKU
Soyu tükenen her canlı, aslında insanın bir parçası. Onunla birlikte bir parçamızı da yitiriyoruz. Bu nedenle her insan, onu yaşatmak için çaba harcamalı. Yok olma sınırındaki bir başka hayvan türü de Akdeniz foku...

Tanrıça yunus pigme suaygırı slender loris, dünyaya veda etmek üzere...

Dünya ısınıyor, atmosfer, karalar ve denizler kirleniyor, birçok canlı türünün yaşamı da tehlikeye giriyor. Özellikle de memeli hayvanların yaşam alanı her geçen gün daralıyor.
Dünya Koruma Birliği IUCN’nin geçen yılki tespitine göre tanımlanan 5 bin 416 memeli türünün yüzde 20’si yok olma tehdidiyle karşı karşıya.

Son altı yılda büyük artış olmasa da bu tehdit sürüyor. Londra Zooloji Derneği, yok olma tehlikesi yaşayan hayvanları kamuoyuna tanıtmak amacıyla EDGE projesini başlattı. İlk aşamada 100 türü belirledi. En büyük tehdit altındaki 10 tür bu yıl mercek altına alınacak.

Küresel ısınma ve çevre kirliliği sadece insanları tehdit etmiyor. Elbette binlerce diğer canlı türü de iklim değişikliklerinden ve yaşam alanlarının kirlenmesinden dolayı soylarının tükenmesi tehdidiyle karşı karşıya. Bu durumdan en çok etkilenenler de memeli hayvan türleri.

Aralarında az bilinen ve çok ilginç türlerin de bulunduğu memelilerin tükenmesine karşı çalışma başlatanlardan biri de İngiltere’deki Londra Zooloji Derneği (ZSL) oldu. Dernek, EDGE (Evolutionarily Distinct and Globally Endangered) adını verdiği proje ve edgeofexistence.org internet sitesiyle yok olmanın eşiğindeki hayvanları kamuoyuna duyurmak ve destek toplamak istiyor. Önceliği bugüne kadar göz ardı edilen türlere veriyor. Bu amaçla öncelikle doğada en az örneği kalan 100 memeli türünü saptadılar. Bu 100 tür 15 Ocak’ta açıklandı. Aralarında pigme hipopotam, Yangtze yunusu, uzun kulaklı jerboanın da bulunduğu 10 türe ise projenin ilk çalışma yılı 2007’de özel ilgi gösterilecek.

ZSL’den Dr. Jonathan Baillie, The Guardian gazetesine EDGE’in özel türlere odaklanan ilk küresel program olduğunu söyledi: "Dünyanın en olağanüstü türlerini korumak için çalışacağız. Aralarında kibrit kutusu büyüklüğünde yarasalar, yumurta bırakan memeliler ve zehirli dev kemirgenler var. Liste başındaki Yangtze yunusu için ekibimiz Çin’e gitti, tek yunusa rastlamadı. Yok olmanın eşiğinde. Bu türlerden birini bile kaybetmek insanlık için Mona Lisa tablosunu kaybetmek kadar büyük kayıp, hiçbirinin yeri doldurulamaz."

EN AZ ÖRNEĞİ KALAN TÜRLER

100 türlük liste hazırlanırken, yakın türü en az kalan memeliler seçildi. Bu yolla hangi türlerin uzun süre bağımsız olarak evrimleştiği de tespit edildi. Daha sonra bu türler Dünya Koruma Örgütü IUCN’in "Kırmızı Liste"siyle karşılaştırıldı ve en öncelikli 10 tür belirlendi. Bunların bir kısmı ulaşılmaz bölgelerde yaşadıkları ya da araştırmacıların ilgisini çekmedikleri için çok az biliniyordu.

Proje kapsamında türleri korumak için geliştirilen çözümler ve ne yapılması gerektiği kamuoyuyla paylaşılacak. ZSL, yerel araştırmacıların işbirliğiyle geliştireceği planları web sitesinde duyuracak. Çevreye duyarlı kişiler projelere bağışta bulunabilecek. Ayrıca son gelişmeler de araştırmacıların blogları sayesinde günü gününe takip edilebilecek.

DURUMU EN KRİTİK 10 MEMELİ

Yangtze Nehri yunusu, uzun gagalı ekidna, Hispaniola solenodonu, çift hörgüçlü deve, pigme su aygırı, slender loris, hirola, uzun kulaklı jerboa, altın sokumlu hortumlu fare, Bumblebee yarasası.

İndri: Bu lemur türü Malgaş halkınca kutsal kabul ediliyor. Ormanlarla birlikte yok olma tehdidiyle karşı karşıya. İndriler kilometrelerce uzaktan duyulan çığlığıyla meşhur.

SADECE MADAGASKAR’DA YAŞAYAN İKİ TÜR

Altın taçlı sifaka: Madagaskar’da en seyrek bulunan lemur türü. 1988’de keşfedildi. Bölgede açılan altın madeni bu türü tehdit ediyor.

SLENDER LORIS

Sadece Hint Okyanusu’ndaki Sri Lanka Adası’nın güneyinde yaşayan bu memeli türünün boyu 11 ila 17 cm, ağırlığı 103 ila 172 gram. Bir insanın başparmağı büyüklüğündeki slender loris vücuduna göre kocaman yuvarlak gözleri sayesinde karanlıkta çok iyi görüyor. Sri Lanka ormanlarının tarım alanı açmak için yok edilmesi ve geleneksel tıpta kullanılmak üzere avlanılması nedeniyle türü yok olmak üzere. Foto: AP

Pigme SUAYGIRI

1,5 ila 1,75 metre boyundaki ve 160 ila 270 kilo ağırlığındaki pigme suaygırı bugün sadece Batı Afrika’daki birkaç ülkede yaşıyor. Birbirinden ayrı alanlarda yaşayan 2 ila 3 bin örneği hálá hayatta. Nijerya’daki son örneklerinin de tükendiği ve sadece Liberya ile Sierra Leone’de yaşadığı tahmin ediliyor.

YANGTZE YUNUSU
Sadece Yangtze Nehri’nde yaşayan bu yunus türünün hiçbir yakın akrabası yok. 20 milyon yıl önce geçirdiği evrimle diğer yunus türlerinden ayrılmış. Çin efsanelerine göre, Baiji yunusu boğulduktan sonra yeniden hayata gelen bir prenses. Yangtze Tanrıçaları diyorlar onlara. Son 30 yılda soyu hızla tükendi. 2006 sonunda Yangtze Nehri’ndeki altı haftalık aramada tek örneğine rastlanamadı. Fotoğraftaki Qi qi isimli yunus ise Çin’in Wuhan kentindeki akvaryumda 22 yıl yaşadı, 2002’de öldü.

UZUN KULAKLI JERBOA

Fare benzeri bu kemirgen Moğolistan ve Çin’in belli bölgelerinde yaşıyor. Hakkında çok az bilimsel veri var. En önemli özelliği kulaklarının kafasından üçte bir oranında daha büyük olması. Bu özelliğiyle, dünyanın vücuduna göre en büyük kulaklara sahip hayvanı.

TÜKENEN TÜRLERİ KORUMADA ÖNCELİKLİ ÜÇ AMAÇ

EDGE Programı, dünyanın evrimsel olarak en farklı türlerinin soyunun tükenmesini önlemeyi hedefliyor. İlk amaç, tehlikeyi duyurmak. Fil, gergedan gibi iri türlerin yok olma tehdidiyle karşı karşıya olduğu bilinse de diğer birçok türün tehdit altında olduğu fark edilmiyor. İkinci amaç, bu türleri doğal yaşam alanları içinde incelemek. Ancak, bu yolla asıl tehditleri belirleyip koruma yöntemlerinin saptanacağına inanılıyor. Koruma programları sahadaki araştırmacıların tavsiyesi, kılavuzluğuyla uygulanacak. Üçüncü amaç, yerel toplulukları gözetmek. Doğal kaynakları korumalarını sağlamak.

Telli turnalar Türkiye'yi terk etti

Anadolu türkülerinin en önemli motiflerinden olan, bir zamanlar sürüler halinde gelen göçmen telli turnalardan günümüzde yalnızca 11'i üreme alanı olarak Türkiye'yi seçiyor.

Asi Ruh 16-09-2008 22:46

yazık ya.Yarın hayvanlarımızın nesli tükendiğinde sadece o hayvanları resimlerde hatırlayabileceğiz.:(

palaaa 11-05-2009 12:24

dünyamıızn dengesi değişio.


Türkiye`de Saat: 10:37 .

Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580