Beşiktaş Forum  ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi


Geri git   Beşiktaş Forum ( 1903 - 2013 ) Taraftarın Sesi > Taraftar > Gündem Dışı > Kültür ve Sanat

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 05-07-2008, 11:24   #11
Eskişehirli_Kartal
 
ilkeres26 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Ellerine sağlık abi çok güzel paylaşımlar
__________________
Click the image to open in full size.
1-2-3-4 YETMEZ 5-6-7-8-9-10 OLSUN HOLOSKO NOBRE BOBO KOYSUN BEŞİKTAŞIM ŞAMPİYON OLSUN
ilkeres26 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-07-2008, 13:35   #12
 
tiryakinargilecafe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Değer verip okuduğunuz için teşekkür ederim. Zaman zaman yazdıklarımı kimi zamanda eski yazdıklarımı sizinle paylaşmaya devam edeceğim.
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
tiryakinargilecafe Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-07-2008, 13:37   #13
 
tiryakinargilecafe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Rüzgâr keskin ıslığı ile şarkıma eşlik ediyor. İstasyon Caddesi in tenhalığı nedense ilk defa içime dokunuyor. Arabaya binsem ve birlikte gezdiğimiz yerlere gitsem, evimde şiirler okuyarak telefonunu beklesem, telefonunun gelmediği zaman seni başka yerlerde arasam. Sonra sen gelsen yanıma, yine "seviyorum" desen, ben yine senin gözlerinde sonsuzluğa mahkum edilen aşkımı görsem. Ayrıca şarkılar gerçek oldu bu kez. Caddelerde rüzgâr, aklımda aşk var.

Yalnızım, üşüyorum, özlediğimse çok uzaklarda. Bahçeme melekler yağıyor, hepsi de tanıdık. Senden doğan, gözlerinde hayat bulan, bizi koruyan, kollayan ve en önemlisi ikimizi bir araya getiren melekler... Son kez yine seninle gezmiştik oraları. Sen kimbilir belki de, uzak bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi.

Benimse herşeyim aynı. Geceleri bodrum katlarına yağmur daha çok yağıyormuş, bugünlerde bir tek bunu ögrendim. Bir de geceleri daha uzun sanki, bitmek bilmiyor. Bana anlatmak için neler biriktirdin içinde? Benim sana . anlatacağım yeni birşeyler yok. Dedim ya, her şey aynı. Ama sanki biraz mahsunluk çöktü üzerime, bir de gülüşlerim sanki biraz azaldı. Sen olsaydın hemen anlardın. Sen benim herşeyimdin. Arkadaşım, dostum, öğretmenim, talebem, sevdiğim.

Koşulsuz bir sevgiyle sevdim seni, bağlandım. Sen kimbilir belki de, uzak bir kıtanın, Uzak bir şehrindesin şimdi. Benimse içimde kocaman bir boşluk var. Hayır, Üzülmüyorum, içimdeki boşlukta birtek özlemin yankılanıyor. Hayır, sana anlatmak için yeni şeyler biriktirmiyorum içimde, çok istesen hikayeler uydururum. Ama hikayelerimden önce itiraflarım olacak. Kendimden bile gizlediğim duygularımın itirafları. Sana aşık olmaktan delice korktuğumu, sana bakarken içimin titrediğini. Daha pek çok, sırrımı anlatacağım . sana.

Gerçi anlatmama gerek yok, sen zaten hepsinin çoktan farkındasın... Sen kimbilir, belki de uzak bir kıtanın, uzak bir şehrindesin şimdi.

Bense odamda senden uzak. Hayır beni merak etme, üzülmüyorum. Biliyorum, ikimizde yoktuk bu aşk başladığında ve çok iyi biliyorum, sonsuzluğa mahkum edildi bizim aşkımız. Dedim ya, beni merak etme. Üzülmüyorum. Yalnızca biraz, biraz üşüyorum...
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
tiryakinargilecafe Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 06-07-2008, 13:52   #14
Noumaseda
 
seda_1903 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ellerine sağlık güseller..
seda_1903 Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-07-2008, 14:04   #15
 
tiryakinargilecafe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bir yanım felç geçirdi!

Duymuyor, hissetmiyor, gülmüyor, koşmuyor, sıçramıyor, konuşamıyor, yazamıyor, kızmıyor... Belki bir yanın mı? diye hayıflanacaksın kızgınlığından biliyorum. Bana kızmakta haklısın seni hep kızdırdım değil mi? Bak gene kızdın kısmi felç oldum diye oysa her yanım ölsün isteyecek kadar kızdırdım seni. Bitkisel hayata girmemi isteme hakkını verdim sana ama bu hakkı kullandırmadım hayata... Kusura bakma kullanamayacaksın bu hakkı pişkin bir salak yaptı geçen yıllar beni.

Yıllar sonra hayatımı yönlendirmene izin verdim. T9 la mesaj çekmeyi senden öğrendim, biletsiz şehirler arası yola çıkmayıda Click the image to open in full size. Korkmadım hiçbir çılgınlığın getirisinden. Düşünmedim yarın doğacak güneşin neden niçin doğacağını o anı yaşadım, mutluyum uyusss sende mutlu ol. Kısmi felcim seninle olan yanlarım senin güleceğin güne kadar mumyaladı bir nevi kendini. Dedimya duymuyor, hissetmiyor,gülmüyor filan işte uyussluk etme yukarda yazıyor oku işte Click the image to open in full size.
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
tiryakinargilecafe Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 09-07-2008, 14:08   #16
ยŦยк
 
Constantin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Teşekkürler
Constantin Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 11-07-2008, 18:07   #17
 
tiryakinargilecafe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

ADAMLIK zor iştir. Adam olmayı başarmak hepden zor bir iştir. İnsan anasından doğar babasının yadımıyla AMA adam ne doğar ne doğurtulur. Adam olunur! Bunu her şahıs kendi yaptıkları ve yaşantısıyla başarır. Adam olmak zor olduğu içindir ki adam olmayı anlatmakda paralelinde bir zorluk getirir. Önce adam olmak gerekir adamlığı anlatmak için.

He ben adam olabildim mi? Bunun cevabı bende değil etrafımda ki adamlardan yada adam olmayanlar dan öğrenmek gerekir. Etrafımda ne kadar çok adam varsa bende o kadar çok adam olmuşum demektir zira adam olmadığımı biri anlamasa diğeri anlar ve adam yerine koyup sevip saymazlar.

Etrafımdakiler adam değilse zaten adam değilizdir ki adam olmayanlarla oturup kalkmak adamlığa ters düşer. Bu konu çok açık ve basitdir. Burda insanların kafasını karıştıran faktör farklıdır. Biz adam gibi adam diyince farklı mecralardan bakanlar bunun anlamını çözemezler. Bakış açıları yanlış olanlara Rabbim bakış açısı versin.

Dediğim gibi her zamanda diyeceğim gibi ADAM, sağdan soldan, zenginden fakirden, doğudan batıdan, zenciden beyazdan çıkmaz! Adam yaşantısını adam gibi dürdüren insanların arasından çıkar.

İnsan bir hamurdur ister ekmek yaparsın ister çörek, hamuru yapan usta ellerin insiyatifine kalmıştır ne olacağın. Bu usta eller insana şekli verirken kendi ideolojilerini doğrularına inanarak insanı o yönde adam ederler. biri batıdan gider diğeri doğudan.

Lakin,

KAPI AYNI YERE ÇIKAR ve O kapıdan içeri ancak ADAMLAR girer.
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
tiryakinargilecafe Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 15-07-2008, 11:00   #18
 
tiryakinargilecafe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 

Bir yaprak gördüm dalından kopan. Hemen olduğum yere çömdüm ve oturup düşündüm. Belkide başkaları için sıradan bir olaydır ama benim için öyle değildi. Aklıma bir sürü şey geldi. Ne olabilirdi ki? Yaprak dalından koptu ve düştü... O kadar basit değildi işte. Kopuşunu seyrettim, tüm yaz boyunca dalına sımsıkı bağlı olan o yaprak zaman geçmişti sararmıştı önce, artık kopmak üzereydi, kuvvetli bir rüzgar lazımdı. Aslında kuvvetli bir rüzgarada gerek yoktu. Hafif bir sallantıda düşmeye meyilliydi. Bizlerde öyle değil miyiz? Doğarız önce çok canlı bir şekilde, yaşamaya can atan meraklı bir çocuk oluruz sonra, zaman geçer yaşadığımız olaylar sarartır bizi yaprak gibi,sonrada düşmeye meyilli oluruz ve ufak bir sallantıda...

Basit değildi işte, yaprağın düşüşünü görmek dedimya kendi çöküşümü izlemek gibiydi. Döne döne düşüyordu tutayım dedim düşmesin ama tutamadım. Tutsaydımda ne önemi olacaktı ki, düştüğü yer ne fark eder ki? Dalından koptu bir kere düştü sonra yere, durdu ilk önce. Sonra bir rüzgar daha...

Sürüklendi...

Gözlerimi ayırmadan olanları izliyordum. Sonra diğer yapraklara değdi, öyle olmasada bana diğer yapraklardan yardım istiyormuş gibi geldi. Yaprak olsam dedim sonra yaprak olsam kopsam dalımdan beraber sürüklensek. Çünkü olduğum yerden seyretmek acı vericiydi, sararıp kopmaya bile razıydım ama tutamadığım gibi yaprakta olamadım...

Düşündüm...

Acaba dedim hayatı film şeridi gibi gözlerinin önünden geçiyor mudur? Sonra saçmalama dedim kendi kendime. Ama olabilirdide. Nereden bilebilecektim ki? Eğileyim dedim sorayım fısıltıyla, eğildim, sordum ama cevap yoktu. Bu seferde kızdığını düşündüm bana! Üzüldüm sonra. Yapraktı işte bebek gibiydi.

Yaşadı... Öğrendi... Sarardı... Düştü...

Ne çok şey öğrenmişti; rüzgardan, yağmurdan, kardan, güneşten... Güneş yeşertmişti, yağmur ıslatmıştı, kar üşütmüştü, rüzgar öldürmüştü. Rüzgar sebep olmuştu düşüşüne. Acaba hangisini daha çok sevmeliydi? Böyle bir ayrım yapar mıydı acaba? Ben olsaydım hepsinin tadını çıkarırdım. Acaba yaprak ne yaptı? Aslında ne yaptığının hiç bir önemi yoktu artık. Kımıldamadan önümde duruyordu şimdi artık canlı olmasada hareket etmek için rüzgara ihtiyacı vardı. Ölmesine sebep olmuş olsada rüzgar, lazımdı. Kımıldaması için. Yazın kımıldayamayacak haldeyken nasıl muhtaçsa rüzgara şimdide öyle muhtaçtı işte ama esmedi rüzgar yas tutuyordu oda yaprağın düşüşüne. Sonra hafif bir rüzgar esti, yüzümü yaladı ıslaklık hissettim yüzümde. Ağlıyordu rüzgar. Yaprağa kaydı hemen gözlerim, hissetmişti rüzgarın ağladığını ve kımıldamıyordu...

Rüzgar tekrar esti kuvvetli bir şekilde yas tutmayı mı bırakmıştı, yoksa yaprağın haline mi acımıştı?

Hafızası iki saniyelik balık gibiydiler. Ne yaptıkları ne de ne düşündükleri belli değildi. Belkide ben saçmalıyordum alt tarafı yaprak dalından kopup düştü. Acaba her bir saniyeye bu kadar anlam yüklememeli miydim? Ne kadar saçmada olsa bana anlamlı geliyordu bunlar. Bundan sonra aynı yere sürekli gelip bir yaprağın düşüşünü izleyecektim. Ama önemli olan şu anda bu yapraktı. Ben geldiğimde etrafta kimse yoktu olmasınıda istemiyordum. Çünkü yaprağın tamamen yok oluşunu görmek ağır gelebilirdi bana derken ayak sesi duydum. Ben kafamı kaldırana kadar o acımasız ayaklar düşen yaprağın üzerine basmıştı. ''Çıtırt'' diye bir ses çıktı. Belki de yaprağın son haykırışlarıydı onlar. Artık yaprak tamamen yok olmuştu. Sonra yağmur yağmaya başladı ve yağmur sularıyla birlikte yapraktan geriye kalan kırıntılarda yok olup gitti. Bir yaprağın yok oluşuydu bu ya benim yok oluşum nasıl olacaktı
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
tiryakinargilecafe Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 20-07-2008, 11:42   #19
 
tiryakinargilecafe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon16

Bir yalnızlık şarkısıdır dinlediğimiz. Kimi zamanda korkusuz yaşanan aşkların mutlulukla sonlandırılmasıdır tesellilerimiz. Belki de kusursuz aşk sevdasıdır bu yaşadıklarımız. Yada kusursuz aşka duyulan sevdadır adını sevda koyduklarımız!

Doyasıya yaşanılası sevgimizin ayak izleri kaldı sen giderken gerinde. Bıraktığın miras bir göz aldanmasından öteye gidemiyor sevdiğim. Kokun yetişmiyor imdadıma! Ve sığmıyorum bıraktığın boşluğa!

Yaşanılası geleceğimiz nerde kaldı sevdiğim. Ben düşerken ellerin nerdeydi? Nerdeydi sevdan ki kurtaramadın içimde yok olup giden seni!

Sevdan bir kor olup düştü yüreğimin sahralarına!adını sevda koyduğum yanılmalarım yakar oldu bedenimi. Bana hak gördüğün bu azap yeşertmiyor içimdeki seni!

Yine kabusum oluyorsun!

Rüyalarımda bile susuyorsun. Ben kaybetmek korkusuyla yaşarken seni, beni kaybetmen korkusu kabusum olup karartıyor gecelerime. Aydınlık sabahlarına hasret bu bedenim bu karanlığı bana hak görmeni sağlayacak ne yaptı ki, reva görüldü bu acı bana. Seni yaşamak varken doyasıya nedir bu durgunluğun anlamı?

Ve hayat ne anlatmaya çalışıyor bana?

Giderken tadın kalmıştı dudaklarımda. Şimdi bir tebessüm kadar uzaksın bana! Kokun habercim olmuyor artık sevdiğim! Getirmiyor uzaklardan seni bana! Bilsen ne muhtacım seni bana hatırlatacak tek anıya!

Ellerine emanet ettiğim yüreğimi hoyratca kullanmak yakışmazdı sana! Bir damla su versen yeşerirdim avuçlarında. Ben bir damla su kadar muhtacım sana! Ve dilerdim ki avuçlarında yaşamama izin verecek kadar aşık olsaydın bana!

Bir günü daha bitiriyorum bıraktığın karanlıkta. Olmasaydı yaşanılanlar sen doğacaktın ve aydınlığım olacaktın sabahlarıma! Adınla başlayacaktı yeni gün. Gökyüzü sevgimizle toprağa karışacaktı. Oysa senin beni sevme ihtimalinden öteye gidemez oldu şimdilerde hayallerim. İçimde ki ses sustu. Anlatmıyor artık seni bana! Bilmiyorum zerre kadar var mıyım aklında? Biliyormusun milyonlarca zerre kadar yer işgal ediyorsun aklımda!.

Yüreğim sevginle dolu. Döndüğünde beklediğim seni bulabilmekse bu aralar ettiğim tek dua. Sevdiğim gelsin de kırsın yüreğimin zincirlerini diye yalvarıyorum Tanrı'ma!

Gözlerinde adıma dair tek hece göremezsem yıkımım olursun ve atarsın yüreğimin anahtarını dipsiz kuyulara. Ne olur azıcık sev beni ki bulayım baktığımda sende bana dair ufacık bir hatıra.
Korkuyorum sevdiğim. Araya giren bu ayrılık yıpratıyor bedenimi. Duygularımı anlatmaya ise kelimeler yetmiyor. Ben bu kadar karışıkken ve kokuna böylesi hasretken?

Sen nerdesin?

Hangi düşüncenin eşiğinde hangi umutla açılıyorsun yarınlrına. Yarınlarımıza? Bir ufacık su parçasında birbirimizi bulamayacak kadar ayıran nedir ki erişemiyorum sana. Yüreğini ellerimden alıp gitmenin nedir anlamı? Bu kayboluşlar neyin habercisi? Hangi yarının acısını erkenden yaşatıyorsun bana?

Bu kayboluşun açıklamasını yap bana. Yap ve ak yüreğimin dingin sularına! Burada adına atan bir kalp bulunur mutlaka! Tek açmayı bil yık surlarımı ve sahibim ol ömrüm boyunca!

Şefkatine muhtaç yüreğim , acınla bin parça! Kırılan toplanmaz asla ama ben hazırım bir ömür yanında olmaya!
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
tiryakinargilecafe Ofline   Alıntı ile Cevapla
Alt 24-07-2008, 12:12   #20
 
tiryakinargilecafe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Icon16

Sen yoksun kuru bir mevsime takılır gözyaşlarım ve ardından, adı sen olan yağmurlar yağar. Susar seni anlattığım gök bir asrın ahvaliyle sefkime vurur hüzün, sana koşarım şiirimle küserim sana umulmaz zamanlada. Seni anlattığım gökyüzünden bulutlar gecer bir bir martılar konar yürüdüğümüz yollara bir ikindi vakti. Ve ben, uzatırım ellerimi sana, yokluğuna gözlerinde açan bir gül ün soluşuyla ki, bende ki sen adına. Koşarım sana sen bilmezsin. Bir şiir dolanır dilime adından, şehrin boş ve arka sokaklarında bağıra bağıra söylerim adını kendi sesimi yine kendim dinlerim...

Kediler gecer önümden, yokluğunun sesine katılır gülüşlerim, içimdeki kendimle ben sana gelirim. Bilmezsin oyuncakları kırılmış bir çocuğun öfkeyle elinde ne varsa etrafa savuruşunu. Dudak bukup ağlayışını ve bilmezsin kırılan herhangi bir şeyin aslından kopuşunu...

Sen ki; Öfkelerimin ve kararsızlıklarımın anne yürekli merhametisin ve sen benim etrafa savrulmuş gülüşlerimin matemisin...

Sen benim baktığım denizlerin görünmeyen ufku kadar sonsuz, sahipsiz bir teknenin sürüklendiği suyu kadar kaderimsin, ve sen benim böldüğüm bir parca ekmekteki alın terimsin...

Sen bilmezsin gece yarılarının sessizliğini, ansızın alıp götürdüğünü düşlerimi karşımda dans eden bir peri kızının yalancı güzelliğini bilmezsin. Sonsuzluğa uzanan zamanın herhangi bir yerinde karşına cıkıp ve diz çöküp önünde ``Aşk ki seven bir yüreğin çığlığıdır, sana sonsuz kere kendimi getirdim`` deyişimi bilmezsin...

Gülüşü yıldızları endama ceken yar, Bir bakışın yeter açtırmaya içimde solan çiçekleri neden hâla yoksun? Ve sen yoksun, biliyorum, acır içim özlemin sarar gülüşümü sonra boğazıma dolanır söylediğim sözler. Yetiştirdiğim çiçekler solar ve susar şarkısı çocukluğumun...

Sen yoksun, biliyorum, ağlar gözlerim hudutsuz takvim yapraklarından süzülür cesaretim aşk için ölen bedenim gözbebeklerini giyer bir gece vakti her ikindi bir yolculuktur sana dokunmak için köşede kalmış gözyaşına. Sen yoksun kuru bir mevsime takılır gözyaşlarım ve ardından, adı sen olan yağmurlar yağar ıslanır cesaret yüzlü yalanlarım. Buğulu bir camda yazılı kalır adın. Her odaya sinmiş kokunu çekip içime bendeki sen için, kendimi arzularım.

Şimdi, sensiz geçen zamanları dolayıp gözlerine yine seninle yürüyeceğim sensizliğe ellerimde solmuş karanfilleri sensiz mevsimlerin ve gözlerimde kurumayan bir hasret vakit sensizliğin ertesi Sensizliğin ölümü ,aşkın son hali...

18 kasım 2007 03:45
"mekansız"
__________________
Lütfen forum kurallarını okuyunuz..
tiryakinargilecafe Ofline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Stil

Yetkileriniz
You may not post new threads
You may not post replies
You may not post attachments
You may not edit your posts

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık




Türkiye`de Saat: 23:19 .

Powered by vBulletin® Copyright ©2000 - 2008, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2

Sitemiz CSS Standartlarına uygundur. Sitemiz XHTML Standartlarına uygundur

Oracle DBA | Kadife | Oracle Danışmanlık



1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 316 317 318 319 320 321 322 323 324 325 326 327 328 329 330 331 332 333 334 335 336 337 338 339 340 341 342 343 344 345 346 347 348 349 350 351 352 353 354 355 356 357 358 359 360 361 362 363 364 365 366 367 368 369 370 371 372 373 374 375 376 377 378 379 380 381 382 383 384 385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 396 397 398 399 400 401 402 403 404 405 406 407 408 409 410 411 412 413 414 415 416 417 418 419 420 421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 431 432 433 434 435 436 437 438 439 440 441 442 443 444 445 446 447 448 449 450 451 452 453 454 455 456 457 458 459 460 461 462 463 464 465 466 467 468 469 470 471 472 473 474 475 476 477 478 479 480 481 482 483 484 485 486 487 488 489 490 491 492 493 494 495 496 497 498 499 500 501 502 503 504 505 506 507 508 509 510 511 512 513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 523 524 525 526 527 528 529 530 531 532 533 534 535 536 537 538 539 540 541 542 543 544 545 546 547 548 549 550 551 552 553 554 555 556 557 558 559 560 561 562 563 564 565 566 567 568 569 570 571 572 573 574 575 576 577 578 579 580