|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
06-02-2007, 12:20 | #11 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| i. Bakü – Gürcistan - Ceyhan (1695 km) ii. Bakü – Ermenistan – Nahcıvan Özerk Cumhuriyeti – Ceyhan (1632 km). 1992 yılının Nisan ayında, Kazakistan’ın Almata kentinde iki ülke başkanları arasında imzalanan protokole göre, Kazakistan petrolünün yukarıda belirtilen ana boru hattı projesine göre Akdeniz’e akıtılması prensip olarak kabul edilmiştir. Yine 1992 yılının Aralık ayında, Bakü’de toplanan Çalışma Grubu Toplantısında, Bakü-Ceyhan projesi ile ilgili değerlendirme yapılarak, öteki alternatif rotalara göre önemli avantajları belirlenmiştir. Bakü-Ceyhan projesinin olumlu unsurları şöyledir; Bakü-Ceyhan’a karşı sunulan olumsuz bir tez; “Hattın geçeceği güzergah boyunca terör olduğu ve bunun da projeyi kabul edilmez ya da çok riskli yapacağıdır.” Bu olumsuz propagandaya karşı Türkiye, “Hattın kesintisiz çalışacağı garantisi” vermiştir. Hattın çalışmasında terörden dolayı herhangi bir kesinti olması halinde, bunun petrolü taşıyan ya da kesintiden zarar görecek taraflar açısından yaratacağı ekonomik kaybın giderilmesinin, Türkiye tarafından garanti edileceği deklare edilmiştir. Bu projenin olumlu bir diğer unsuru da; çevre güvenliğini gözeten bir seçenek oluşudur. Diğer alternatiflerdeki, tanker taşımacılığında boğazlar büyük risk altına girmektedirler. Novorossisk ve diğer Karadeniz limanlarında, kötü hava koşulları nedeniyle yılda ortalama 100 gün yükleme-boşaltma işlemlerinin imkansız olması ve taşınan petrolün boru hattı – tanker aktarımlarının ek zaman kaybı ve maliyet getirmesi Bakü-Ceyhan’ı cazip kılmaktadır. Ayrıca, Türkiye uluslar arası tanıtımlar süresince, mümkün olan en düşük geçiş ücretini uygulayacağını belirtmiştir.[1] | ||
|
06-02-2007, 12:21 | #12 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Tüm bu olumlu unsurlara rağmen projenin, çok uzun olması nedeniyle fazla maliyete mal olacağı belirtilmekte, bundan başka politik bazı nedenlerle projeye sıcak bakılmamaktadır. Bakü-Ceyhan’a karşı olan seçenekler de bulunmaktadır. Bunlar;[1] i. NATO’nun Doğu Avrupa’da genişlemesine yönelik gelişmeler doğrultusunda, Hazar petrolü için Rusya’nın tezi olan Bakü-Novorossisk rotasını, ana boru hattı rotası olarak kabulü için Msshalk yardım türü büyük çaplı finansman desteği sağlanabilir. Ayrıca Burgaz-Alexandrapolis hattının yapımı, diğer AB üyelerince Rusya’ya karşı bir pazarlık payı olarak öncelikli projeye dönüştürülebilir. ii. Türkmenistan doğalgazının ve petrolünün Pakistan rotası gündemde elverişli proje olarak değerlendirilmektedir. Afganistan topraklarında güvenlik için istikrar sağlanması takdirinde proje hız kazanacaktır. Fakat günümüz koşullarında bu mümkün görünmemektedir. Bu imkansızlık da Afganistan’ın topografik özellikleri de rol oynamaktadır. iii. Orta dönemli bir politika değişikliği ile ABD’nin D’omato olarak bilinen İran’a yatırım yasağı kalkabilir. Bu durumda petrol için Basra’ya iniş en kestirme yol olarak görünmektedir. Yukarıdaki ihtimallerin bir değerlendirmesini yapacak olursak; Bakü-Basra hattı ile Azeri petrolünün İran üzerinden hemen Körfeze ve oradan da tüm dünyaya sevki mümkündür. Ama bu öneriye neredeyse tüm önemli ülkeler karşı çıkmaktadır. Başta ABD İran’a böyle bir koz verilmesinden endişe duymaktadır. Bakü-Pakistan Hattı ise, Afganistan’dan geçecek olan kısımda güvenlik sorunları nedeniyle imkansız görünmektedir. Yani bu iki hattın da gerçekleşme şansı oldukça düşüktür. Bu durumda ana petrolün büyük bir olasılıkla taşınacağı güzergah; Bakü-Novorossisk, Bakü-Supsa ve Bakü-Ceyhan hatlarından birisi olacaktır.[2] | ||
06-02-2007, 12:21 | #13 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Erken üretim petrolün taşınması amacıyla yapılan Novorossisk ve Supsa petrol boru hatlarının şu anki yıllık toplam kapasitesi 15-18 milyon tondur. Yani bu hatlarla ana ihtiyacın karşılanması mümkün değildir. Bu iki hattın toplam kapasitesi, yapılacak büyük yatırımlarla ancak 30 milyon tona ulaşabilecektir. Kapasite artırımı ve petrolün gemilerle taşınmasının getireceği ek maliyetlerle iki hattın maliyeti Bakü-Ceyhan hattının maliyetine yakın bir rakam tutmaktadır. Ayrıca bu hatların kullanılması durumunda petrolün tankerlerle taşınması söz konusudur. Türkiye ise Boğazlardan geçişlere çeşitli kısıtlamalar getirmiştir.[1] AB’ye üye ülkeler Bakü-Supsa projesi üzerinde durmaktadırlar. Bakü’den boru hattı ile Gürcistan’ın Supsa limanına getirilen petrol buradan tankerlerle Karadeniz’in doğusundan batısına taşınarak Bulgaristan ve Romanya üzerinden Avrupa’daki mevcut boru hatlarına bağlanacaktır. Bu ihtimallere rağmen gerçekte bu konuda bir adım atılmamıştır. Aksine; 29 Ekim 1998 tarihinde Hazar ve orta Asya petrollerinin Batı pazarlarına Doğu-Batı koridoruyla taşınmasını öngören Ankara Deklarasyonu; Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Gürcistan cumhurbaşkanları ve ABD adına gözlemci Enerji Bakanı Bill Richardson tarafından imzalanmıştır. Bu deklarasyonla Bakü-Ceyhan hattının yapımı için ortak hareket edileceği tüm dünyaya duyurulmuştur.[2] | ||
06-02-2007, 12:21 | #14 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Türkiye’yi enerji merkezi haline getirmede önemli bir adım olan Ankara Deklarasyonu 6 maddeden oluşmaktadır. [1] Deklarasyona göre; a. Cumhurbaşkanları, Hazar Bölgesi ülkelerinin ve komşu ülkelerin bağımsızlığının ve güvenliğinin pekiştirilmesi, ekonomik çabaların güçlendirilmesi ve halklarının refah seviyesinin yükseltilmesi açısından bu ülkelerdeki hidrokarbon kaynaklarının işletilmesinin önemi göz önünde bulundurularak, petrol ve doğalgaz kaynaklarının ekonomik ve ticari bakımdan optimal olan birden fazla boru hattı aracılığı ile dünya piyasalarına naklinin gerekli olduğunu tasdik etmişlerdir. Ayrıca, Cumhurbaşkanları, Avrupa Enerji Şartı’nda yer alan hidrokarbonların bağımsız şekilde taşınmasına dair ilkelere bağlı olduklarını teyit etmişlerdir. b. Cumhurbaşkanları, hidrokarbon üreticisi ülkeleri açısından adaletli, ayırım yapılmayan ticari bakımdan kabul edilebilir CPC, Trans-Hazar ve Trans-Kafkasya petrol ve doğalgaz boru hatları sistemini de içeren Doğu-Batı koridorunun gerçekleştirilmesinin Hazar Denizi bölgesinde ve diğer ülkelerde çıkartılan hidrokarbon kaynaklarının dünya pazarlarına taşınması açısından büyük proje olduğunu kaydetmişlerdir. c. Cumhurbaşkanları, Azerbaycan ana petrol boru hatlarıyla ilgili kararın alınacağı aşamada Hazar-Akdeniz (Bakü-Tiflis-Ceyhan) hattının ana petrol boru hattı olarak gerçekleştirilmesine ilişkin kararlarını kuvvetle teyit etmektedirler. | ||
06-02-2007, 12:21 | #15 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| a. Bu hattın Hazar’ın her iki tarafında bulunan üretici ve taşımacılara eşit şekilde açık olmasının ve bu hat için gerekli petrolün temin edilmesinin önemi de vurgulanmıştır. Cumhurbaşkanları, bu amaçla, Hazar bölgesindeki hidrokarbon kaynaklarının işletilmesine katılmış ve diğer ilgili şirketler ile uluslar arası finans kuruluşlarını elverişli şartlar öne sürerek ilgili hükümler ile yoğun ve yapıcı müzakereler gerçekleştirmeye ve boru hatlarının yapımı için gerekli finansmanın sağlanması hususunda destek vermeye davet etmektedirler. b. Cumhurbaşkanları, Karadeniz ve Akdeniz kıyılarının, Türk Boğazları’nın doğal çevresinin korunmasına ilişkin çabaların sürdürülmesinin önemine bir kez daha işaret etmişlerdir. Cumhurbaşkanları, bu nedenle, petrol ve doğalgaz kaynaklarının dünya pazarlarına boru hatlarıyla taşınmasının, özellikle Türk Boğazları’nda artması muhtemel tanker trafiğinin ortaya çıkabileceği çevre, can, mal ve seyir güvenliğine yönelik tehlike ve tehditlerin ortadan kaldırılması açısından zaruri olduğunu önemle vurgulamışlardır. Ankara Deklarasyonuyla, bu altı ülke tüm dünyaya, Bakü-Ceyhan konusunda ortak hareket ettiklerini duyurmuşlardır. Bu deklarasyonun önemini belirttikten sonra Azeri petrollerinin işletilmesi açısından oluşturulan konsorsiyumu ve şirketlerin paylarını belirtmek çalışmamızı pekiştirecektir. Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan ve iç istikrarını kısmen sağladıktan sonra Ebulfeyz Elçibey’in başkanlığı döneminde petrol üretiminin arttırılması bakımından gerekli sermaye ve teknolojiyi ülkeye getirmek maksadıyla yabancı şirketlerle temasa geçilmiş ve uluslararası bir konsorsiyum kurulmuştur. Rusya bu konsorsiyumu davet edilmemiş, Türkiye TPAO ile konsorsiyuma hissedar olmuştur. Ancak, Elçibey ve hükümete karşı düzenlenen bir darbe sonucu iktidar değişikliği olmuş ve devlet başkanlığına Haydar Aliyev getirilmiştir. Rusya’yı çok iyi bilen Haydar Aliyev, Rus Lukoil petrol Şirketinin konsorsiyuma iştirakini sağlayarak, 20 Eylül 1994’de ilk antlaşmasını imzalamıştır. Bundan sonra Azerbaycan 1 Ağustos 1997 tarihine kadar geçen sürede sekiz antlaşma daha yapmıştır. Yapılan toplam dokuz antlaşma ile 14 petrol yatağında arama ve üretim çalışmaları başlamış bulunmaktadır.[1] Sözü edilen antlaşmalar şunlardır:[2] | ||
06-02-2007, 12:21 | #16 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Birinci Antlaşma Tahsis Alanı Azeri, Çırak, Güneşli. İmza Tarihi 20 Eylül 1994 Süre 30 yıl Bilinen Rezerv 520 milyon ton petrol – 55 milyar m3 doğal gaz. Tahmini Yatırım: 7.5 milyar dolar İştirakçiler 12 Şirket BP (İng.) %17,13 Amoca (ABD) %17,01 Unocal (ABD) %10,05 Socar (Az.) %10 Lukoil (RF) %10 Statoil (Nor) %8.56 Exxon (ABD) %8,0 TPAO (Tr) %6,75 Pennzoil (ABD) %4,82 Hochu (Jap) %3,92 Ranco (İng) %2,08 Delta (S.Arb.) %1,68 İkinci Antlaşma: Tahsis Alanı Garabağ İmza Tarihi 10 Kasım 1995 Süre 25 yıl Bilinen Rezerv 135 milyon ton petrol – 14 milyar m3 doğal gaz. Tahmini Yatırım: 1.7 milyar dolar İştirakçiler 5 Şirket Lukagip (RF/İt) %50 Pennzoil (ABD) %30 Socar (Az.) %7,5 Lukoil (RF) %7,5 Agip %5 | ||
06-02-2007, 12:22 | #17 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Üçüncü Antlaşma: Tahsis Alanı Şahdeniz İmza Tarihi 4 Temmuz 1996 Süre 30 yıl Bilinen Rezerv 200 milyon ton petrol – 400 milyar m3 doğal gaz. İştirakçiler 7 Şirket BP (İng.) %25,5 Statoil (Nor.) %25,5 Elf-Acpu İttaine (Fr) %10 Lukoil (RF) %10 Socar (Az.) %10 OIEC (İr.) %10 TPAO (Tr.) 9 Dördüncü Antlaşma: Tahsis Alanı Tanyıldızı –Eşrefi İmza Tarihi 14 Aralık 1996 Süre 25 yıl Bilinen Rezerv 125 milyon ton petrol İştirakçiler 5 Şirket Amoca (ABD) %30 Unocal (ABD) %25,5 Hochu (Jap.) %20 Socar (Az.) %20 Delta (S.Ar.) %4,5 Beşinci Antlaşma: Tahsis Alanı Lenkoran – Taliç İmza Tarihi Şubat 1997 Süre 25 yıl Bilinen Rezerv 350 milyon varil petrol İştirakçiler 6 Şirket Elf-Acg. (Fr.) %40 Total (Fr) %10 Deminex (Al.) %10 OIEC (İr.) %10 Socar (Az.) %25 Petrofina (Bel.) %05 Altıncı Antlaşma: Tahsis Alanı Yalama İmza Tarihi 3. Temmuz.1997 İştirakçiler 2 Şirket Lukoil (RF) %60 Socar (Az.) %40 | ||
06-02-2007, 12:22 | #18 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Yedinci Antlaşma: Tahsis Alanı Apşeron İmza Tarihi 1 Ağustos 1997 İştirakçiler 3 Şirket Socar (Az.) %50 Chevran (ABD) %30 Total (Fr.) %20 Sekizinci Antlaşma: Tahsis Alanı Nahcıvan İmza Tarihi 1 Ağustos 1997 İştirakçiler 2 Şirket Socar (Az.) %50 Exxon (ABD) %50 Dokuzuncu Antlaşma: Tahsis Alanı oğuz İmza Tarihi 1 Ağustos 1997 İştirakçiler 2 Şirket Socar (Az.) %50 Mobil (ABD) %50 Bahsi geçen dokuz antlaşmanın beşinde, işletilecek petrol rezervleri toplam 1 milyar ton civarındadır. Diğer dört antlaşmada belirtilmeyen rezervlerle bu miktar daha da artacaktır. Bu yataklardan üretilecek petrolün mevcut boru hatları ile taşınması mümkün değildir. Günümüzdeki Bakü-Ceyhan Boru Hattı ile ilgili gelişmelere bakacak olursak;[1] 18 Kasım 1999’da İstanbul’da yapılan AGİT Zirvesi sırasında Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Cumhurbaşkanları tarafından ve ABD Başkanı’nın şahitliğinde “Hükümetler Arası Antlaşma” imzalanmış olup, ekine konulan “Ev Sahibi Ülke Antlaşması”, “Anahtar Teslimi Müteahhit Antlaşması” ve “Hükümet Garantisi Antlaşması” parafe edilmiştir. | ||
06-02-2007, 12:22 | #19 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Ayrıca AGİT Zirvesi’nde Gürcistan, Türkiye; Kazakistan ve Azerbaycan arasında imzalanan İstanbul Deklarasyonu ile Kazakistan, herhangi bir boru hattı için taahhüt etmediği petrolünün, Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı’na verilmesiyle ilgili niyet beyanında bulunmuştur. Proje ile ilgili olarak BOTAŞ bünyesinde de hazırlık çalışmaları sürdürülmektedir. Bu çerçevede, BOTAŞ Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak “Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Proje Direktörlüğü” ihdas edilmiş ve Ocak 2000 tarihi itibarıyla çalışmaya başlamıştır. Bunun yanısıra ISO/TSE sertifikasının alınması amacıyla çalışmaları yürütmek üzere yine BOTAŞ Genel Müdürlüğü’ne bağlı bir kurul oluşturulmuş ve bu kurul PLE ile yapılan antlaşma gereğince çalışmalarına başlamıştır. Gürcistan ve Azerbaycan Hükümetleri ile Proje katılımcıları arasında “Ev Sahibi Ülke Antlaşmaları”na ilişkin yapılan görüşmeler neticesinde 28.04.2000 tarihinde “ABD ve Gürcistan Ev Sahibi Ülke Antlaşması” ve 09.05.2000 tarihinde İstanbul’da Azerbaycan Ev Sahibi Ülke Antlaşması” parafe edilmiştir. Söz konusu antlaşmalara 26 Mayıs 2000 tarihinde Azerbaycan, 29 Mayıs 2000 tarihinde de Gürcistan Parlamentosu tarafından onaylanmıştır. | ||
06-02-2007, 12:22 | #20 | ||
Guest
Mesajlar: n/a
| Bakü-Tiflis-Ceyhan Proje Antlaşmaları 01Haziran 2000’de TBMM Sanayi, Enerji, Tabii Kaynaklar Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda, 02 Haziran 2000’de Dışişleri Komisyonu’nda görüşülerek kabul edilmiş ve Meclis Genel Kurulu’na sev edilmiştir. 21 Haziran 2000’de TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlanan Proje Antlaşmaları 22 Haziran 2000 tarihinde onaylanarak 24 Haziran 2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Türkiye üzerinden “petrolün Boru Hatları ile Transit Geçişine Dair Kanun” ise 23 Haziran 2000 tarihinde onaylanarak 20 Haziran 2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Bakü-Tiflis-Ceyhan Proje Direktörlüğü bünyesinde, Proje’nin ilk aşaması olan temel Mühendislik Aşaması’na geçilmesi yönündeki çalışmalar yoğun şekilde devam etmekte olup, Projenin hızlı bir şekilde hayata geçirilmesine olanak sağlamak amacıyla aynı zamanda Detay Mühendislik ile ilgili ön çalışmalara da geçilmiştir. Anahtar Teslimi Antlaşması çerçevesinde Projenin Türkiye bölümü için müteahhit olarak görev yapacak olan BOTAŞ, temel mühendislik çalışmalarını 6 ay, detay mühendislik çalışmalarını 12 ay ve inşaat çalışmalarını 32 ay içerisinde bitirmekle yükümlüdür. Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Boru Hattı’nın 2004 yılında işletmeye açılması planlanmaktadır. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |