Neden Demirören Kazandı?

[Mehmet]

İsterseniz önce neden Murat Aksu’nun yanında yer almayı kabul ettiğimi kısaca anlatayım. Kabul ettim çünkü 2010 Kongresi’nin Beşiktaş’ın geleceği için çok önemli bir viraj olduğunu düşünüyordum. Bu görüşümü bugün de aynen koruyorum. İlginç, aynı ifadeyi Demirören de Kongre sonuçlarının ardından “Bir viraj dönülmüştür” diyerek kullanmış. Haklı tabii. Ama ne tarafa dönülmüştür, bu yol bizi nereye götürür hep birlikte göreceğiz.
Biz İpotek altındaki Beşiktaş’ın geleceğini kurtarmak hedefiyle çıkmıştık yola. Kötü gidişe son vermek için, değişim için çalıştık. Projeler ürettik, çok iyi bir Yönetim kadrosu oluşturduk.
Dağ gibi sorunların karşısında cesurduk. Değişmiş ve ne yazık ki yerleşmiş bazı anlayışlar karşısında da cesurduk. Beşiktaş’ta değişimin tam zamanıydı ve biz de bu işe taliptik.
Seçim sürecinde hedefimizden ve ilkelerimizden hiç taviz vermedik. Grup çıkarlarını düşünen, kişisel beklentileri olan hiç kimseyle kol kola girmedik. Beşiktaş’ın çıkarlarının karşısına hiçbir şey koymadık.
Bu arada “Seçimlere siyaset karıştırılıyor” söylemleriyle uğraşmak zorunda bırakıldık. İlginç olan bu söylemleri yayanların asıl siyaseti Beşiktaş Kongresi’ne karıştırıyor olmasıydı.
Kongre zemini bilinçli olarak başka yerlere çekildi. Özellikle “Beşiktaş’ın her kuruşunun hesabını soracağız” dedikten sonra, “Fulya’yı yeniden incelemeye tâbi tutacağız” dedikten sonra. Sanki bir spor kulübünün genel kongresi değil de Beşiktaş Belediyesi başkanlık seçimi yapılıyordu. Bizim tamamen dışımızda gelişen olaylardı bunlar.
Sanmayın ki uyarılmadık. Her konuda defalarca uyarıldık. “Böyle seçim kazanılmaz” dediler. Bizi ilkelerimizden tavize zorladılar. Oysaki biz seçimi değil sonrasını düşünüyorduk asıl. Verilen tavizler yönetime gelince elimizi kolumuzu bağlayacaktı. Tam tersine biz Beşiktaş’a değişim şiarıyla geliyorduk, sözümüzü tutmaya geliyorduk. Kongre üyesi ya da olmayan mutsuz Beşiktaşlıların sesi olmaya geliyorduk.
Ama olmadı. Değişim istemeyenler kazandı. Bir de Beşiktaş Yönetimi’nin güçsüz olmasından yana olanlar, gelecekte Yönetim’e girme umudu taşıyanlar kazandılar. Çünkü onlar çok iyi biliyorlardı ki Murat Aksu’nun ekibi tam da var olan sorunların çözümü için oluşturulmuştu. Başarılı bir yönetime karşı ne yapabilirsiniz ki? O zaman sizi kim adam yerine koyar, “Gel kurtar bizi” derdi ki?
Tribünlerin “Yeter Demirören Yeter” çığlıklarına gelince. Ne yazık ki Genel Kongre çoğunluğu onlarla aynı görüşte değil. Korkarım taraftar aynen bağırmaya bundan sonra da devam edecek. Tabii zorla engellenmezlerse. Ya da tribünleri terk edecek. Belki de ‘profesyonel taraftarlık’ diye bir şey geliştirilecek. Kim bilir?
“Değiştim, değişeceğim” diyen Demirören’in Yönetim kadrosuna bakıyorum da şimdilik herhangi bir değişiklik göremiyorum. Düne kadar birbirlerine olmadık sözler sarf etmiş, hatta başkana “Beşiktaş tarihinin en kötü başkanı” sözlerini sarf etmiş isimler ortak bir amaç(!) uğruna biraraya gelivermişler. Bu ortak amaç nedir acaba? Yoksa bu bizim ısrarla savunduğumuz değişimin korkusu olmasın?

Gülengül Altınsay / Taraf

[Gokhan]

Gülengül hanım siz ve ekibiniz bizim gönlümüzdeki seçimi kazandınız. Beşiktaş'ın sahipsiz kaldığı günde taşın altına elinizi koymanız tarafınızı belli etmeniz bizleri fazlasıyla mutlu etmiştir. Bizler güzel günler göreceğimize inanıyoruz. Büyük Beşiktaş taraftarı haklı olana hakkını her zaman teslim etmiştir. Haksız olanada en büyük cezayı vermiştir. Bugun zaferle ayrıldıklarını düşünenler yarın ahlar vahlar içinde yine bizlere yüzlerini dönmek zorunda kalacaklar ancak beklediklerini bulamayacaklar. Bu nedenle siz ve sizin gibi tek davaları Beşiktaş olan ve Beşiktaşımın çıkarlarını düşünen insanlar oldukça bizlerin güzel gün umutları hep olacaktır.

[black_eagle_efe]

biz Yildirim Demiroren yeter diyoruz kongre uyeleri yetmez diyor. Demiroren'e borclanmaya devam...