|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
06-02-2010, 21:45 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 34
Mesajlar: 17.190
Tecrübe Puanı: 56 |
Şükür kavuşturana… Sevgili Haber 1903 okuyucuları, hepinize yeniden merhaba… Öncelikle Sevgili hocamız Mustafa Denizli’ye geçmiş olsun diyorum. Bir an önce sağlığına kavuşmasını ve yine kulübenin önünde dimdik, ayakta yerini almasını diliyorum. Dün gece gözümüz seni aradı, kalbimiz yarım kaldı hocam. Lige verilen aranın ardından hava muhalefeti yüzünden iptal edilen Belediye maçı, takımla ayrılığımızı iyice uzatmıştı, nihayet hasret sona erdi... Bu sezon, Cuma maçları pek hayırlı gelmedi takıma ama “hadi hayırlısı” diyerek dün akşamüstü köy içinde arkadaşlarla buluştuk, çocuklarla muhabbet ettik, birbirimizi özlemişiz. Bilenler bilir, maç öncesi cümbüş orada başlar… Her yer Siyah-Beyaz olur… Ağızdan çıkan her cümle, Siyahla başlar, Beyazla biter… Masaya konan peynir Beyazsa, zeytin illa ki Siyahtır. O saatlerde, araya renkli kılık kıyafet karışmaz. Çarşıda moda birden değişir, şapkanın Beşiktaş yazanı, formanın çubuklusu, atkının Kara Kartal yazanı trenddir. Ama bu defa bir gariplik vardı… Köy içinde pek kimse yoktu… Balıkçılar çarşısı, ıssızdı… Günlerden Cuma olduğu için midir, yoksa havanın soğukluğundan mıdır, pek anlamadım. Kazan’ın yanında ki meydan bile çok keyifsizdi. Havadan daha soğuk, tenha, şarkısız, türküsüz, her zaman ki heyecanından uzak, keyfini yitirmiş bir görüntü içindeydi… Aslında nedenini tahmin etmek çok da zor değil, elbette… “Kongre” kangreni… Beşiktaş milletini “illet” etti. Ağzını bıçak açmayanlar… Tam tersine, Memnuniyetini gizlemeyenler… Her iki durumdan da muzdarip olanlar… Köy içinin havasını kokladıktan sonra, İnönü’ye doğru yola çıktık… Tuhaflık devam ediyor… Alışık değiliz Beşiktaş taraftarının coşkudan eksik yürümesine, içimize dokunuyor. Ben ve benim gibiler; Yani, her şartta, ne olursa olsun, sadece ve sadece Beşiktaş’ı desteklemeyi tercih edenlerden biri olan arkadaşım Haldun Boysan’la konuşuyoruz. Gözlerimiz dolu dolu… O “Beşiktaş 14 sene şampiyon olmamış, o zaman bile her maçına gelmişim, küme düşse yine Beşiktaşlıyım, hangi güç değiştirebilir” diye isyanını dile getiriyor. Katılmamak ne mümkün? **** Tabata çıktı meydane, Beşiktaş’ı çıkardı arşı âlem’e… Evet, Beşiktaş’ta dün gece yıldızı parlayan oyuncuların başında Tabata, Sivok, Toroman, Rüştü, Üzülmez ve Bobo geliyordu… Tabata’nın şimdiye kadar kendisinden beklenen ama bir türlü ortaya koyamadığı performansı, nihayet dün gece göz kamaştırdı. Özellikle Yusuf girdikten sonra iyice parlattığı futbolunu attığı golle süsleyen Tabata sevincini tribünlerle paylaşmadı. Hâlbuki Holosko golünü atar atmaz, Kapalının önüne geldi ve mutluluğunu onlarla birlikte yaşadı… Aslında, düşünürsek gönül koymakta haklı değil mi Tabata? Bu tribünler ilk günden beri onu ıslıklamadı mı? Her Allahın günü aldığı para kafasına kakılmadı mı? En ağır küfürlü tezahüratlar ona söylenmedi mi? Tabata şans bulup oynadığı zamanlar, ateşli hasta gibi, bazen de Mecnun gibi ne yapacağını bilmeden dolaştı sahalarda. Herhalde, bir futbolcu için, takım arkadaşlarından birinin ıslıklanması bile son derece moral motivasyonunu bozacak bir şey olmalı… Kaldı ki üzerinize yapılan türlü polemikler, baskı, kötü tezahürat, ıslık, “yuhalanma” bırak top oynamayı, sahada adım atacak hali kalmaz adamın… İnsan denilen varlık, ayakları yere basan, aklı ve duygularıyla, muhakeme yaparak, hareket etmeyi becerebilen tek canlı. Bazen duygularımız, öne geçerek muhakeme yeteneğimizi devre dışı bırakıyor o zaman yanlış davranabiliyoruz. Duygular her zaman iyi yönde gelişmiyor, öfke, kin, nefret, hınç, intikam… Ne yazık ki insana ait duygular… Bizim taraftarımızdan uzak durmasını umut ediyorum. Özellikle kendi takımına ve Beşiktaş’ı temsil eden futbolculara karşı sevgiden uzak duygular geliştirmelerini hiç yakıştıramıyorum. Takım tutmak sadece sevgiyle, aşkla olacak bir şeydir, kimse kimsenin kafasına silah dayamaz “gel sen şu takımı tut” diye. Onun için anlayamıyorum futbolcuları yuhalamayı, ıslıklamayı… Beşiktaş’ın futbolcusu onlar, siyah-beyaz forma var sırtlarında… Haftaya yine onlar çıkıp mücadele edecekler, Beşiktaş için… Dün Tello ve Nihat çıkarken yine ıslıklandılar, inanın üzülüyorum… **** Tabata; sana sesleniyorum… Biliyorum bize kırgınsın, dönüp kapalıya bakmıyorsun, Belki, ilerleyen günlerde, Aramız düzelir, Bir adım, Kapalıya yaklaşırsın, Koşarak değil, Sen Yavaş yavaş gel, Tabata… Itır Esen/ HABER1903 | ||
|
06-02-2010, 21:54 | #2 | ||
Dişi Kartal Üyelik tarihi: Nov 2007 Yaş: 38
Mesajlar: 4.401
Tecrübe Puanı: 36 | Tabata; sana sesleniyorum… Biliyorum bize kırgınsın, dönüp kapalıya bakmıyorsun, Belki, ilerleyen günlerde, Aramız düzelir, Bir adım, Kapalıya yaklaşırsın, Koşarak değil, Sen Yavaş yavaş gel, Tabata… harbiden adamı çok kırdık yaama bunun sebebi demirören gene yüksek bonservis bedeli yüzünden olduyüksek beklentiler vardı ondan kalkamadı altından açıkca
__________________ iki tanık var biri dilim biri kalemim, olanı biteni sindirdim yeter bana kendi derdim! Konu Cagla tarafından (06-02-2010 Saat 23:18 ) değiştirilmiştir.. | ||
06-02-2010, 22:45 | #3 | |||
Üyelik tarihi: Mar 2008 Yaş: 63
Mesajlar: 4.095
Tecrübe Puanı: 35 | Alıntı:
Kusura bakma,özür dileyerek söylüyorum ama bunun futbolseverlikle,sporseverlikle,beşiktaş taraftarlığı ile bence uzaktan yakından alakası yok.. Kimbilir belki ben de eski bir futbolcu olduğum için öyle düşünüyorum..
__________________ "iki özel tutkum;İstanbul ve Beşiktaş" | |||
07-02-2010, 00:59 | #4 | ||
Savaşçı Kartal Üyelik tarihi: Jul 2007 Yaş: 43
Mesajlar: 9.555
Tecrübe Puanı: 46 | Bizim sorunumuz tabata ile değil tabataya 8 milyon € veren zihniyetledir.Tabatanın neler yapabileceğini bilmiyor değiliz ki güven kazanmaya başlayan bir tabata çok daha faydalı olacaktır takımımıza..
__________________ Beşiktaşlı olmayanlara sesleniyorum. Birgün bu takımı sevmeyeceksiniz ona tapıcaksınız. profeminizm hareketi engellenemez !!! milliyet blog yazıları sayfam... | ||
07-02-2010, 01:38 | #5 | ||
Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 36
Mesajlar: 3.061
Tecrübe Puanı: 25 | Bonservisi falan düşünmeyip tabata nın artık pasör rolünden çıkarılıp golcü kategorisine yerleştirilmesi lazım. Tabata pas atmakla haşır neşir oldukça kaleden uzaklaşıyor ve sahada sürünmeye başlıyor. Tabataya para verildi gitti artık orasını bırakıp bu adamdan faydalanma yolunu aramalıyız. Bu da Tabata yı kaleye olabildiğince yakın oynatmaktadır. Bu açıdan Tabata nın oyun kurucu rolünü Yusuf Necip Nihat ya da Tello ya yaptırıp Tabata yı forvete yaklaştırmalıyız başka türlü tabata nın parasından başka bir şey konuşmayız. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |