|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
23-02-2010, 22:50 | #1 | ||
Beşiktaşım Hayat Sensin.! Üyelik tarihi: Dec 2009
Mesajlar: 1.875
Tecrübe Puanı: 18 |
Bu safsatayı çifte kupa ile kapattığımız sezonun ardından çok duymuştuk… Aslında doğru olan takımların vasatın biraz üzerine çıkabildiklerinde zirveye yaklaşmasıydı… Tabii ki birkaç tane iş bitirici oyuncuları olmak kaydıyla… İşte Kayserispor ve Bursaspor’un başardığı da bu… Aslında iyi takım değiller. Vasat takımlar… Kayserispor’u, Cangele, Makakula ve Mehmet Eren taşıyor… Bursaspor’u ise Ertuğrul Sağlam’ın tecrübesi ve genç yetenekleri taşıyor… Geçen sezonda buna benzerdi… Sivasspor, Mehmet Yıldız, Musa, Balili gibi oyuncularının üstün performansı ile zirveye tırmanmıştı… Beşiktaş’ın Şampiyon olurken başardığı ligdeki her rakibini ciddiye alarak mücadele etmesiydi… Küçük ve büyük takım ayrımı yapmadan… F.Bahçe ve G.Saray’ı dünyanın en tepesine koyma niyetinde olanlar bunu bir türlü görmek istemedi… Ve halen anlamış değiller… Şimdilerde pişkin pişkin ligin kalitesinin arttığını söylüyorlar! Bir sezon içinde nasıl oldu da bu ligin kalitesi bir anda arttı? Geçen sezon olmayan, bu sezon var olan nedir? Anlayabilen varsa buyursun anlatsın! Ayıp… ** Geçen sezonki Beşiktaş ile bu sezon arasında ne fark var? İnanç ve futbolcu performansları istenilen seviyede değil… Vasatın altındayız… Denizli’nin takımını iyi tanıması gerekiyordu… Geride kalan haftalarda atılan gol sayısı asla şansızlıkla değerlendirilemez… Sıkıntı vardı ve halen devam ediyor… Hoca çözüm üretmedi ve Beşiktaş’ı istenilen seviyeden geride tuttu… Hurriyet.com.tr’de derbi sonrası yazdığım “Batuhan olsa ilk devre biterdi” “Batuhan uslanmaz bir yaramaz çocuk”, “adam olsaydı da oynasaydı” gibilerinden tepkiler… Demek istediğim aslında çok açık. Batuhan semboldü… Rakiplerimiz kırkın üzerinde gol atmış, biz yirminin… Bobo yabancı olduğu için Nobre – Bobo değişikliği olmaz. Yasak! Nobre formsuz! Yerine oynayacak 2. bir alternatif. Yok! Kazanmak için gol atmak gerekiyor… Hoca oyun tıkandığı anda yabancı sınırını aşmamak için takımda oynama yapıyor. Takımın dengesi bozuluyor… Madem Batuhan düşünülmüyor. Neden yerli bir santrafor takıma dahil edilmedi? Hoca takımına güvenebilir… Ayrı mesele… Bakıyoruz… G.Saray, Emre Çolak’ı alt yapısından çıkartıyor… F.Bahçe, Gökhan Ünal’ı iyi bir para vererek transfer ediyor… Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz boşluğu dolduruyor… Biz de o sıkıntı çözülmediği için Nobre nasıl olsa oynuyorum düşüncesiyle “o takımı bana bırakın” “bu takımı bana bırakın” gibilerinden esip gürlüyor… Sonuç. Nobre’nin rüzgarı bizi üşütüp hasta ediyor! Yalnızca santrafor eksikliğine bağlamak doğru mu? Kısmen doğru, gol pozisyonuna giren ve değerlendiremeyen bir takıma sahibiz… Peki, tabloyu görünce üzülmüyor muyuz? Üzülmek ne kelime, kaybedilen puanlara kahroluyoruz… Düşünün F.Bahçe ve G.Saray’ın otoriteler tarafından ligde varoldukları söyleniyor… İstedikleri takımlar buysa Allaha şükretsinler Beşiktaş yok… Olsaydı neler olurdu diye soracaksınız… F.Bahçe ve G.Saray’ın olmadığı bir lig… FATİH KAYA / HABER1903 | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |