|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
15-12-2006, 10:50 | #1 | ||
Kıdemli Kartal Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 40
Mesajlar: 5.868
Tecrübe Puanı: 24 |
Bay Arena'daki "kader" maçı Beşiktaş için sıkıntılarla başladı. Kırmızı karttan dolayı İbrahim Akın oynayamıyordu ama cezayı "oynayan" arkadaşları çekiyordu. Tigana, kanatta oynatacak sol ayaklı adamı olmadığı için görevi Burak Yılmaz'a vermişti. O kanatta Burak'ın ters ayakla başarılı olamadığını gören Schneider, bol bol, rahat rahat servis yapmaya başladı. Cezaalanına doldurulan topları karşılamakta da Koray Avcı inanılmaz biçimde hata üstüne hata yaptı. Baki Mercimek çabukluğuyla, Runje de geçmiş maçlarının üstüne çıkan refleksleriyle bu açığı kapamaya çalıştılar. Barbarez ve Voronin'in sık sık ofsayta düşmesi de Beşiktaş'ın şansıydı. Tigana çabuk uyandı, Ali Tandoğan'ı sola, Burak'ı alıştığı kanata sağa çekti... Beşiktaş kanatlardaki değişiklikten sonra oyuna ısınmaya başladı. Özellikle sol kanatta İbrahim Üzülmez, Ali Tandoğan'ın etkili bindirmeleriyle topu hiç değilse karşı alanda oynayarak Leverkusen'in hızını kestiler. Ricardinho da usta işi servislerine başladı. Bu defa da Bobo beklenmedik kararsızlığı ve vuruş beceriksizlikleriyle mutlak iki gol fırsatını harcadı. Yine de geçen dakikalar Beşiktaş'ın takımca dayanıklılığını artırdı, güven duygusu yükseldi ve Koray dahil herkes performansını geliştirerek mücadele etti. Leverkusen'in ortadan yüklendiği zamanlarda da genç Serdar kazandığı toplarla tehlikeyi savuşturuyordu. İtalyan atlamadı Beşiktaş, golsüz geçen her dakikanın kendi yararına olduğunun bilinciyle daha rahat mücadele ediyor, belki de salt bu nedenle hücumda top kullanırken yeteri kadar özen göstermiyordu. Bu durum sinsi bir hastalık gibi Beşiktaş'ın şansını törpülüyordu. Baki Mercimek, son lig maçında Kayserisporlu İglesias'ı itmiş, Barış Şimşek penaltıyı atlamıştı. Ama İtalyan hakem atlamadı... Penaltıyı iyi karşılayan Runje, topu Schneider'in önüne çelerken talihsizdi. O golü ikincisi izledi. Rico'nun penaltı golü dört dakikalık uzatmada mucize beklentilerine yol açtı. Ama mucize olmadı. Neden mi ? Coşkuları yoktu... Tempoları yoktu... Heyecanlı değil, telaşlıydılar. İstekli ama, kararsızdılar. Şimdi hep birlikte oturup kaçırdıklarına, harcadıkları zamana yansınlar
__________________ iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım.... HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...! | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |