'Önce, “Prensiplerim var” diye çıktı ortaya, inandık. Arkasında durduk. Sonra, “Gençlere yatırım yapacağım” diye devam etti...' Fanatik Gazetesi yazarı Orhan yıldırım'ın köşe yazısı
Önce, "Prensiplerim var" diye çıktı ortaya, inandık. Arkasında durduk. Sonra, "Gençlere yatırım yapacağım" diye devam etti.
Eyvallah dedik. Ardından, "Beni önümüzdeki sezon yargılayın, bu takımı ben kurmadım" diye konuştu, umutlandık. Kupayı aldık, sıra, lig ve Avrupa'ya geldiye getirdi alkışladık.. Bu tatlı rüyadan Almanya'da uyandık. Leverkusen gibi sıradan bir takım karşısında verilen ucuz turun ardından; Fenerbahçe'nin 8 puan gerisinde kalmayı başarıya yorumladı inanamadık. Yenilgileri; yanlış kadro seçimlerini, medyaya, taraftara bağladı şaşırdık. Bu kez de elindeki kupayı Başkent'te çöpe attı!
Rakip bas bas bağırdı, 'golü attım, atıyorum' diye... Ne bir önlem, ne de karşı bir hamle. Takım ilk yarıda yürümüyor. Savunma, orta saha, kanatlar ve forvet aksıyor. Fransız bizler gibi seyirci. Bu sırada Ankaralı meslektaşlarımız soruyor, "Baki burada yedekti nasıl Beşiktaş'ta banko oynuyor?.." Taraftar, Runje ile dalga geçiyor. Akın'ı ıslıklıyor, takıma haklı olarak kızgın. Çünkü sahada Beşiktaş'ın sadece adı var.
Ayıptır, günahtır, yazıktır... Beşiktaş, Gençlerbirliği'nden 7 dakikada üç gol yer mi? Bunun hesabını kim, nasıl verecek. Lig, Avrupa derken, şimdi de kupada kaderini başka takımların maçlarına bırakan Tigana, nasıl olsa buna da bir bahane bulacaktır.
Sayın Başkan; bu teknik ekip için 'kral çıplak'ı' oynayanlara artık göz yumma. Gerekeni yap. Çok kötü kandırıldık, daha fazlasına izin verme!