|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
29-12-2006, 11:28 | #1 | ||
Kıdemli Kartal Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 40
Mesajlar: 5.868
Tecrübe Puanı: 24 |
Beşiktaş'ın senatosu dediğimiz akil insanlar yönetimi uyarıyor; Beşiktaş'ı Beşiktaşlılar yönetsin. Bu görüşü seslendiren Divan 2. Başkanı Coşkun Ergun, Beşiktaşlılık ruhuna sarılması gerektiğini söylüyor. Bu analiz doğru. Medya; Beşiktaş'a antrenör ararken, hiçbir araştırma-analiz yapmıyor. Amaç günlük sansasyon yaratmak. Peki gerçek nedir. O da şudur; Beşiktaş'a ihanet eden Tigana ile yolları ayırmak için geç bile kalındı. (Bundan sonra Tigana gitse ve kalsa hiçbir şey değişmez!) Önce şunu yapalım: Beşiktaş'a kimler antrenör olmalı yerine kimler olamaz onu tartışalım: 1- Sayın Seba ve bay Bilgili, Mustafa Denizli'ye antrenörlük önerdi ama reddedildi. Bu nedenle olmaz. Dahası Denizli, antrenörlük hayatında hiçbir takımı sezon ortasında almayacağını deklare etti. (F.Bahçe ve Galatasaray medyası Beşiktaş Denizli'yi göreve getirsin diyor. Sanki onlar Denizli'yi kovdurmadılar!) 2- Bu işler Romanya'da bile olmuyor diyerek Türkiye'yi terk eden Lucescu hiç olmaz. (Luce'yi getirmek demek tüm kurumları karşına almak demektir) 3- Ertuğrul Sağlam da olmaz. (Oyuncusu Mehmet Topuz ve Gökhan Ünal'ın bile gitmesine izin vermeyen Ertuğrul Sağlam'ın Beşiktaş'a gelmesi ahlaki olmaz) Peki Beşiktaş'a kim antrenör olacak?. Çözüm şudur; Beşiktaş'a büyük hizmetler yapan sembol oyuncuları Samet Aybaba, Mehmet Özdilek, Feyyaz Uçar, Gökhan Keskin ve Metin Tekin, Ulvi Güveneroğlu gibi sembol oyuncular bir araya gelip Beşiktaş'ı kurtarmasıdır. Bu örneği Franz Beckenbauer Bayern Münih'te yaptı ve başardı.
__________________ iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım.... HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...! | ||
|
29-12-2006, 11:29 | #2 | ||
Kıdemli Kartal Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 40
Mesajlar: 5.868
Tecrübe Puanı: 24 | Beşiktaş, yazılmayan kurallarla yönetilir Beşiktaş'ın duayenleri diyorlar ki; başkan Demirören 17 milyon dolar ile teslim aldığı Beşiktaş'ı 100 milyon dolar borcun altına soktu. Öyleyse bu borcu yaratan Sayın Demirören bu borcu ödemeye mecburdur. Yani sorunun çözümü şöyle: Demirören'e 3 yıl daha şans verelim. Bu 3 yıl içinde borçları da ödesin. Düşünce olarak bu formül en mantıklı, en doğru çözüm. Bu soruyu soranların iki korkusu şu: 1- Demirören bu 3 yıl içinde borcu 200 milyon dolara çıkarırsa o zaman Akaretler ve Fulya'yı satmak zorunda kalırız! Beşiktaş, Galatasaray'dan kötü olur. Tarih de Demirören'i başkan yapan bu genel kurulu asla affetmez. 2- Demirören alacağı olan 32 milyon doları istiyorum derse ne olur? Aslında herkesin söylemeye korktuğu gerçek de şu; Demirören'e güvenelim mi, yoksa güvenmeyelim mi? Aslında Beşiktaş'ta başkanlık krizinden daha önemli yönetici krizi var. Ne akılları ne de paraları olan ve isimleri, "Başkanın adamlarına" çıkan bu kişiler Demirören'in etrafını sarmışlar. Sadece rant, şöhret peşinde koşan bu kişiler toplum için de Beşiktaş'ın prestijini de yok ediyorlar. Demirören'e de en büyük zararı veriyorlar. Utanarak ve sıkılarak yazıyorum. F.Bahçe maçında Nihat Özbağ, Beşiktaş yönetimi kapıda karşılarken yanındakilere şöyle der: Gittiğim lokantada bahşiş verdiğim adamı, Beşiktaş Başkanı ile birlikte Şeref Tribünü'nde oturturken görünce üzüldüm. Sayın Demirören: Beşiktaş kulübü babanın şirketlerinden biri değil. Beşiktaş, kuralları yazılmayan kurallarla yönetilir. Dikkat!
__________________ iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım.... HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...! | ||
29-12-2006, 11:30 | #3 | ||
Kıdemli Kartal Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 40
Mesajlar: 5.868
Tecrübe Puanı: 24 | Pişkinlik mi, yüzsüzlük mü? Başbakan yardımcısı Sayın M.Ali Şahin, Bay Haluk Ulusoy'u tarif ederken, "Bu kadar da pişkinlik olmaz ki..." dedi. Bakan şunu demek istedi; Bu kadar da yüzsüzlük olmaz ki. Oysa: Bay Ulusoy istifa ederek, akıl hocalarının deyimi ile savaşarak çekilmek istiyor. Yani kahraman olmak istiyor. Oysa bilmiyor ki Bay Ulusoy'un yaptığı ucuz kahramanlık. Onuru ile çekilseydi şimdi o kahramandı. Bay Ulusoy tarihi fırsatı kaçırdı. İyi de oldu ya. Kamyon şoföründen antrenör olur mu? OKUR DİYOR Kİ. * Fuat DEMİREL Gazete sayfalarını açıyorsunuz sadece futbol. Soruyorum, dünyanın en büyük atletlerinden biri olan Süreyya Ayhan nerede çalışıyor, ne zaman yarışacak bir bilen var mı? * Haklısınız, hem de çok. Türkiye'de olimpiyat yazarı yok ki yazsın. Süreyya Ayhan'ın dramı hem komik hem de trajedi. Hocasının kocası olması benim ilgi alanım dışında. Süreyya'nın benim hocam dediği kişi üç günlük bir seminerle kendisini antrenör ilan etti. Asıl sorun dünyanın en büyük atletini bir kamyon şoförüne emanet etmek. Yazık!
__________________ iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım.... HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...! | ||
29-12-2006, 11:34 | #4 | |||
Banned Üyelik tarihi: Jun 2006 Yaş: 34
Mesajlar: 1.825
Tecrübe Puanı: 0 | Alıntı:
İmza: DiCeSaRe!!
__________________ Beşik'den Mezar Taş'ına | |||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |