Güçler savaşı - Fatih Doğan | | Güçler savaşı
Beşiktaş, derbide G.Saray'ı üç puanla geçmiş, ardından başkentte hem A.Gücü'nü hem de bir nevi deplasman fobisini yenmiş... Bu saha sonuçlarından sonra yeni seçilmiş bir yönetimde keyiflerin yerinde, birlik bütünlüğün hat safhada olması gerekir. Bu da Beşiktaş gibi büyük camialar için doğal bir sonuçtur. Deneyimlerimiz göstermiştir ki bu iki halde bozulur: 1. Başarının paylaşımı (Herkes en fazla payı kendine almak ister...) 2. Başarısızlığın paylaşımı (Herkes faturayı başkasına yıkmak ister...) Her ne kadar bir önceki Demirören yönetimi Beşiktaş'a yaklaşık 70 milyon dolarlık ağır bir kambur yüklese de yeni yöneticilerin bundan kendilerini "muaf hissettikleri" aşikâr... Bu tespitleri yapmamın nedeni şu... Çiçeği burnunda Beşiktaş yönetimi için ne bir başarı, ne de bir başarısızlık söz konusu olmadığı halde kendi içlerinde yerleşikler ve yeniler arasında içten içe kemiren ciddi bir rekabet var. Biz buna ister güçler mücadelesi diyelim, ister egoların savaşı... "Su yolunu bulur, bunlar normaldir" diyenleriniz olabilir. Ancak ilginç ve tehlikeli olan bunu medya ve onlara yakın isimler üzerinden yürütülmeye başlanması. Her kavganın dışarıya sızma nedeni de budur. Bu dengeleri zorlayan maskeli mücadele de şu anda arada "Bağımsız ve kulislerin dışında haliyle" Gülnaz Arsel'in kalması ve yıpratılması şaşılacak bir sonuç değildir. Çünkü Yıldırım Demirören ve yönetimdeki güç odaklarına direkt saldırma cesaretini gösteremeyenler "Kadın futboldan anlamaz" kılıfı içinde basın sözcüsüne, yani en zayıf halkaya yüklenip rahatlamaktadırlar. Şimdi sorgulamak lazım! Bu yönetim "Çok başarılı ya da çok başarısız" olursa bu yönetimin hali ne olur? Biz, bu tabloya bakıp şimdiden söyleyeyim: İstifalar olur...
__________________ iLk ÇıĞLıĞıM SoN NeFeSiM TeK AşKıM BEŞİKTAŞ'ım.... HeRşEyİn BiR sOnU vAr AmA BEŞİKTAŞ SeVgİsİnİn AsLa...! |