|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
16-09-2007, 10:10 | #1 | ||
Yardımcı Admin Üyelik tarihi: Mar 2006 Yaş: 39
Mesajlar: 23.645
Tecrübe Puanı: 10 |
'Komutansız ordular... Maç başladıktan bir müddet sonra iki takımı da izlerken, hiç alakası olmayan, futbolla bağdaşmayan bir görüntü geldi gözlerimin önüne... Savaşan iki küçük ordu düşünün. Bir tanesi iyi savaşmak istiyor, ama bunu gerçekleştirecek bir komutandan yoksun. Bu küçük orduyu yönetecek komutanlar alanda yok. Diğeri ise lejyonerlerden kurulu ve ülkesi için savaşmayan bir ordu görüntüsünde. Beşiktaş ile Ankaraspor'un kısaca dünkü görüntüleri böyleydi. Necati, lejyonerlerin içinde onların komutanı olmak istiyor, başaramıyor. Belki fizik olarak hazır değil. Ama o zaman bunu görmesi, ekonomik oynaması lazım. Bunu yapamayınca etkinliğini de kaybediyor. Halbuki, "Galatasaray beni yollamakla ne büyük hata yaptı" dedirtebilecek bir fırsat vardı önünde, fakat bu son şans değildi. Bunu hâlâ söyleyebilir. Son derece zevksiz bir maç oldu. Beşiktaş ilk etkili atağını ancak 60. dakikaya doğru Higuain'in bireysel çabalarıyla buldu. Fakat iki takım da o kadar çok yan pas ve geri pas yaptı ki, bu tercihler futbolun temposunu da, seyir zevkini çok düşürdü. Doksan dakika içinde iki takımın yaptığı pas hatası 100'ün üzerindeydi. Topun oyunda kalma süresini 40 dakika olarak hesap etsek zaten bu rakamlarla maçın nasıl geçtiğine daha rahat karar verebilirsiniz. İkinci yarıda öyle görüntüler oldu ki, Higuain geriden çıkmayan, destek vermeyen arkadaşlarını, "Öne çıkın, önde basalım" diye çağırıyor. Fakat bu çağrılara fazla uyan olmadı. Delgado nerede? Eğer Ertuğrul'un, Delgado ile herhangi bir problemi yoksa veya Arjantinli futbolcunun sağlık sorunu bulunmuyorsa niye oynamadı, niye görev yapmadı çok merak ediyorum. Tahmin ediyorum ki mutlaka bir sağlık sorunu vardır. Yoksa bu görüntüdeki Beşiktaş'ta 90 dakika boyunca görev yapmaması mümkün değildi. Burada ikinci şık olarak yani oyun içi yönetmeni olarak şartlar ne olursa olsun Richardinho gözüküyor. Fakat o da son derece kısıtlı bir zaman diliminde görev yapabildi. Bu da Beşiktaş'ın etkin olmasını olumsuz kılan bir faktördü. Maçta iki kalede de fazla tehlike yaşanmadı. Bu görüntü içinde yaşanması da mümkün değildi. Ankaraspor'un iyi bir kaleci transferi yaptığını gördük. Dün son derece başarılı bir görüntü veren Senecky, Beşiktaşlılara adeta, "Siz gol atamazsınız. Bu kadar kurtarıştan sonra onu da ben yerine getireyim" dedi, fakat buna da maçın hakemi müsaade etmedi. Halbuki Beşiktaş'ın kazandığı golde hiçbir şey yoktu. Beşiktaş'ın golü verilseydi sadece maçı kazanacaktı. Kazanmak için yeterli futbolu oynadığını veya gerekenleri yaptığını söylemek ise doğru olmaz. Sonuçta maç başlarken neyse biterken de değişen fazla bir şey yoktu. Diatta dün ilk kez forma giydi. "Beşiktaş'ın aradığı bir futbolcu mu?" diye soracak olursanız, bu bir bilinmeyen olarak akıllarda kalmaya devam edecek.
__________________ | ||
|
17-09-2007, 12:40 | #5 | ||
Üyelik tarihi: Sep 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 20
Tecrübe Puanı: 17 | vardır ertuğrul hacamızın bi bildiği ondan oynatmamıştır yeter kimse beşiktaşın havasını bozmasın ,
__________________ Lütfen Konu acarken konunun var olup olmadıgını kontrol ediniz.. ------------------------------------ Lütfen Forum kurallarını okuyunuz.. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |