Can Çobanoğlu:Arjantinli'nin üçlüğü... | | Bursa’ya yaklaşırken bir arama, arkasından bir daha, sonra stat çevresi. Burada da polis kaynıyor... Hani, yanınızda bir yabancı olsa, size sorsa, cevabı olmaz, bir darlık yaşarsınız. Karantina deseniz değil, terör kuşatması da değil, ya ‘Nedir?’in cevabı? Hepimizin ayıbı olmalı. Bu gerginliğe yöneticiler bir çare bulmalı. Bursaspor- Kara Kartal oturup el sıkışmalı, futbolun güzelliğini yaşatmalı.
Önü Bursa, arkası Porto sıkışıklığında maç öncesi gerilim ve öyle de başlayan maçta iki takım da istediklerinden çok istemediklerini sahaya yansıttılar. Önce birkaç kelam Bursa için: Sumulikoski haricinde topa basan yok. Oyunu kontrol edemiyorlar, sadece oyunu bozuyorlar. Orta sahaları hem öne, hem arkaya hatalı pozisyonla hareket ediyor, arkada defansları da o zaman S.O.S veriyor. İyi golcüleri Tum da sakatlıktan çıkıp, golü unutunca Bursaspor ilerisi için çok olumlu görüntüler vermiyor.
Kartal’a gelince; gol atması şansa kalan rakibinin üstüne organize atakla bir türlü gidemedi. Matias Delgado’nun gol vuruşu hariç, hiç gol girişiminde bulunamadılar. Arjantinli’nin oyundaki farklılığına diğerleri biraz ayak uydursa, maçı daha çabuk çözerlerdi. Beşiktaş, kalesinde nadiren gördüğü Bursaspor tehlikelerini işin ilginç tarafı hep kendi çıkışlarında kaptırdıkları toplarla gördü.
İki takımında top kaybetme yarışı neredeyse lig rekoru kıracak cinstendi. Maç boyunca birbirine geçmiş iki halkaya benzettik Bursaspor ve Beşiktaş’ı... Hep birlikte hata yaptılar, ne oyunu açabildiler ne de birbirinden ayrılabildiler. Delgado’nun üçlüğü Şampiyonlar Ligi’ndeki Porto öncesi Beşiktaş’daki bazı güçlükleri örtmemeli. Bu maçın kazancının sadece üç puan olduğu bilinmeli... |