Şampiyonluğa oynayan takımların bazı oyunları, vur-kaç oyunlarıdır. Dünkü Konya maçı da işte öyle bir şey. Vurup kaçıldı. Ve bana göre ülkedeki en zor deplasmanlardan birinden yara almadan çıkıldı. Hiç de kolay değildi. Çünkü bu sahada top oynamak çok zor iş.
Beşiktaş ağırlıklı oynanan bir maç oldu. Öbür tarafa daha fazla gitmek maç kazandırmaz. Maçı kazandıracak, etkili gidip iş görmektir. Çok gidildi, boş dönüldü. Hiç kaçmaması lazım gelen pozisyonlar kaçtı. Beşiktaş, sezona çok gol kaçırarak başladı. Bunu kupada da gördük, dün de yaşadık. DÜŞME ARTIK ALİ!
Pozisyonu bulmak çok iyi de, çok kaçırmak iyi değil. İlk yarı Ali Tandoğan’ın kaçırdığı 2 gol var. Bu tecrübeli kardeş artık bunları atmalı. Çünkü oyun öyle hale geldi ki, Bobo’yla Holosko kelepçeliydiler. Birilerinin çıkıp, pozisyonları gole çevirmesi lazımdı. Ali oralara girdi, topu içeri atamadı. Ali demişken; Bak kardeş sen sabıkalı oldun. Ayakta kalmaya bak. Artık sana penaltı-menaltı vermezler.
Dünkü sahada hakemin de işi çok zordu. Bu saha şartlarında hakeme kritik getirmek yanlış olur. Beşiktaş’ın gol ayakları Bobo ile Holosko. Ama dün sahada yoktular. Tabii ki rakip önlemlerini almış ama daha araştırıcı olmalıydılar. Delgado, tam mesai yapamadı. Ama kötü de oynamadı. Saha müsaade ettiği kadar zaman zaman çok iyi şeyler yapıldı. İyi top oynamak isteyen takımlara çok zor şartlar vardı. Bu ağır şartlarda bile ben Beşiktaş’ı beğendim.
Beşiktaş’ın yediği bir gol var, tamamen paylaşım hatası. Golü atan futbolcunun etrafında 1 tane adam yok. 6 tane Beşiktaşlı biraraya toplanmış, kalecinin önündeler. Rüştü’nün de o golü yememesi lazım.
Ama Beşiktaş büyük bir iş gördü. Konya iyi takım. Öne geçtikten sonra bir 10 dakika paniklediler. Bana göre de orada maçı kaybettiler. Onların da yediği 2 gol de savunma ve kaleci hatası. Neyse, korkularak gidilen yerden keyifle dönülüyor. |