137 hafta sonra lider olarak Ankara’ya gelen Beşiktaş, üç puan alırken hiç de lidere yakışır bir futbol ortaya koymadı. Daha önceleri çok net gol pozisyonlarına giren ama inanılmaz goller kaçıran Beşiktaş, dün o girdiği pozisyonların dörtte birini bile yakalayamadı. Goller, Tello’nun kullandığı iki ölü toptan kaynaklandı.
Evet, Beşiktaş kötü oynadı. Ama bu kötü futbolda, kötü değil kötünün kötüsü rezalet zeminin de payı çok fazlaydı. Ayağa top oynayan, pas yapan takımı bu tür zeminler vezir değil, rezil ederler.
Maçın genelinde orta saha üstünlüğü lider Beşiktaş’ta değil, ev sahibi Gençlerbirliği’ndeydi. Serdar Özkan, Tello ve Delgado gerçek performanslarını gösteremeyince rakip takıma “Alın orta saha sizin olsun” dediler.
Kartal, dün adeta santrforsuz oynadı. Ne Nobre, ne de Holosko bizim gördüğümüz, bildiğimiz, tanıdığımız Nobre ve Holosko değildi. Galibiyet golünü atan Bobo, bence çok daha önce oyuna girmeliydi. “Kimin yerine?” derseniz; tabi ki “Serdar Özkan” derim. Bu yetenekli oyuncuda büyük düşüş var. Ertuğrul Sağlam, Serdar’ı bir an önce eskt form düzeyine getirmeli. Çünkü Serdar gerçek performansını gösterdiği zaman Beşiktaş’a maç kazandıracak bir oyuncu.
İbrahim Toraman yine klasik gollerinden birini attı. Golünün yanı sara dünkü Beşiktaş’ın da en iyi oyuncularının da başında geliyordu. Beşiktaş şampiyonluk yolunda 90+4’te attığı golle üç puanı cebine indirdi.
Ama Ertuğrul Sağlam’ın da söylediği gibi Beşiktaş; oynadığı futboldan çok, Allah’ın ve şansın yardımıyla kazandı. Gençlerbirliği’ne gelince; Beşiktaş’tan çok daha iyiydi. Daha iyi mücadele etti, orta sahada çok daha fazla üstündü. Ama futbolun kaderi bu işte. İki ölü top, Gençlerbirliği’ni öldürdü.
Gençlerbirliği futbolcuları, teknik direktörü kaybettikleri üç puana ne kadar isyan etseler haklılar çünkü mağlubiyeti hiç ama hiç hak etmediler.
Maçın hakemi Yunus Yıldırım, Bobo’nun penaltılık pozisyonunda ne pozisyona inandı ne de “bu hareket penaltı” diyen yardımcısına. |