İbrahim Kaş olayının düşündürdükleri... Atıf Keçeci | | Beşiktaş'ta, geride kalan 4 sezonun başarısızlığından ders alınacak birçok husus varken, başlanılan yeni dönem çalışmaları hiç de umut verici görünmüyor.
Öncelikle bu başarısız dönem yetkililerini işe karıştırmak gerekir. Diatta'da, Higuain'de yaşananlar sonrasında Gordon'un transferi ve diğerleri beni bu düşünceye yönlendirmiştir.
Transfer çalışmalarına erken başlamanın faydaları mutlaka vardır. Önemli olan, isim ve yöntemi belirleyebilmektir. Ama Mario Berk isimli, futbol konusunda hiçbir tecrübesi bulunmayan ve yönetimin son iki yedek üyesinden biri olan kişiyi işlerin uzağında tutmak gerekir. Bazı medya kuruluşlarına haber sızdırmakla itham edilen bu şahısla ilgili geçen sezonda da bazı söylentiler vardı. Menajer Sinan Engin'in yollara düşüp futbolcu izlediğini okuyoruz. Aynı Sinan Engin, Aralık 2007'de "İki transfer yapalım, şampiyon olmazsak ceketimizi alıp giderim." dememiş miydi? Yaptıkları iki transfer Holosko ve Gordon'un durumları da ortada. Biri saman alevi gibi, diğerinin ise yokluğu varlığından daha fayda sağlar durumda. Şimdilerde gönderilmek istenildiğini duyuyoruz.
Defanstaki sıkıntı giderilmek istenirken, yuvadan yetişmiş İbrahim Kaş'ın Getafe'ye transferi haberi çok düşündürücüdür. Benzer durumdaki Gökhan Zan'la da bu saate kadar bir görüşme yapılmaması gözden çıkarıldığının işareti anlamındadır. Bu oyuncuların yerinde oynayan Gordon tercihi yarınlara endişe taşımaktadır. 2 milyon Euro gibi ederinin çok üzerinde bir transfer bedeliyle alınan bu futbolcuya ödenen para ile İbrahim Kaş'ın değerini karşılaştırdığımızda yapılan yanlışların boyutu rahatlıkla görülebilmektedir.
Yıldız takımındaki Muhammed ve Kubilay konusunda da geç kalınmaktadır. Bu yetenekler, talimatlar izin verdiği içindir ki profesyonel yapılmalı ve yarınki maddi kayıplar önlenmelidir. 'Beşiktaş yanlış yönetiliyor' diye giderek artan camianın sesini duymak bu konulara daha duyarlı yaklaşmak önemlidir. Ancak 4 sezonluk başarısızlıktan hâlâ ders alınılmamış olması endişe teşkil etmektedir. Transfer komitesi kurulacağı yönünde çıkan haberlerin, Sinan Engin'in, Evliya Çelebi gibi çıktığı seyahatler ile laftan öteye bir şey olmadığını anlıyoruz. Bilemeyiz, belki de bazı kesimlerin 'komite' oluşumundan serbestliği önlemesi açısından sıkıntıları vardır. 300 bin Euro'luk Gordon transferinin 2 milyon Euro'ya gerçekleşmesi ister istemez kafaları karıştırmaktadır. Bu konulardan teknik kadronun ne kadar haberdar olduğunu bilemiyorum. Ertuğrul Sağlam'ın tespit ettiği oyuncular mı izlenmekte yoksa menajer tavsiyeleri mi değerlendirilmektedir? Tek bildiğim, kadroya dahil edilmesi düşünülen isimlerin şimdiye kadar çoktan analiz edilmiş olması gerektiğidir. Bu yaşananlar deveye sorulan 'neden boynun eğri?' sorusuna verdiği 'nerem doğru ki' cevabıyla eşanlam taşımaktadır. Atıf Keçeci
__________________ |