Ahlar ve vahlar Fatih Doğan | | Beşiktaşlıların 'Ah Belediye, vah OFTAŞ' dediklerini duyar gibiyim. Çünkü Beşiktaş; yönetiminden teknik kadrosuna, futbolcusuna kadar ligde oluşan manzaranın içinde olamamanın verdiği o ıstırapla kaçan balığın ne kadar büyük olduğunun farkına varmış durumdalar. A.Gücü maçını özetlersek; klasik bir Beşiktaş profiliyle karşılaşırız. İlk yarı ne istediğini ve nerede durduğunu bilemeyen, hırslı rakibi karşısında şaşkın bir takım vardı sahada. Oyunun hakimi izlenimini bir türlü veremedi. İlk yarıda futbol adına alkışlanacak tek görüntü patates tarlası gibi zeminde futbolcuların vasatı aşamasa da iyi niyetle mücadele etmesiydi. İkinci yarı daha istekli ve organize olunca skorda bu merkezde şekillendi. Ancak bu görüntüde bile taraftarını sükutu hayale uğratmış bir takım adına geleceğe güvenle bakmamızı sağlayacak umut ışığı yoktu. Yönetim yetersiz kaldı! A.Gücü maçına fazla değinmekten se eksiğin nerede olduğunu bulmamız gerekiyor. Fikstür avantajı bilinmesine ve defalarca dile getirilmesine rağmen Beşiktaş'ın, özellikle lider olduktan sonra ağırlığı kaldıramadığını ve çuvalladığını görüyoruz. 1-Yönetim krizi yönetemiyor. 2-Oyuncular yükü kaldırmakta zorlanıyor. 3-Teknik kadro kriz anlarında futbolcuyarı rahatlatmakta sıkıntı yaşıyor. Durumun özeti budur. Başlıkları açar, hakemler ve transferleri de ekleyebiliriz. Başarısızlığa götüren ana nedenler bunlar. Çözümleri ne derseniz? Güçlü bir yönetimin olması ve her alanda Beşiktaş'ı ve özellikle kriz dönemlerini yönetmesi gerekiyor. Takımın alternatifli olarak güçlendirilmesi ve teknik kadroya daha fazla destek ve öz güven verilmesi gerekiyor. Beşiktaş bunları yapabilirse önümüzdeki süreçte başarılı olur. Yok! 'yapamaz' derseniz... Seneye de aynı tabloyu görmeye ve acıları yaşamaya mahkumsunuz.
__________________ |