|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
20-04-2009, 22:28 | #1 | ||
Gogo Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 5.649
Tecrübe Puanı: 41 |
Sarı kartı cebinde taşıyan bir oyuncu havaya kalkıp smaç yapmaz. Bunun bir başka sarı kartı gerektirdiğini bilir. Toraman'ın yaptığı inanılmaz bir sorumsuzluk. Adeta ihanet. Sen arkadaşlarını uzunca süre, bir eksik bırakıyorsun. Buna hakkın yok. Şimdi diyebilirsiniz ki, Beşiktaş İbrahim Toraman'ın atıldığı ilk yarıda futbol olarak ortaya ne koydu? En ufak bir yetkinliği var mıydı? Evet yoktu. Ama on bire on bir oynamak başka, bir eksikle ayakta kalmak bambaşka bir iştir. Bunun altından kalkmak zordur çok zordur. Belli ki Beşiktaş'ı, şampiyonluk stresi çepe çevre sarmış. Ayaklar kas katı. Tek bir kişi bile gerçek performansında değildi. İşin ilginç yanı sorumluluk da üstlenmek istemiyorlardı. Bilemiyorum belki de taraftarın tepkisinden çekiniyorlardı. Korkarak futbol oynanmaz. Kafada bin bir düşünce varsa istediklerini yapamazsın. Koskoca ilk yarıda Beşiktaş'ın tek gol pozisyonu var. Holosko aldı, götürdü, vurdu top yandan dışarı çıktı. Buna karşılık Bursaspor'un 35 ve 38. dakikalarda yarattığı iki tehlike var ki Beşiktaş'ı ilkinde Rüştü ve direkler, ikincisinde de rakibin kötü vuruşu kurtardı. İlk yarıda Bursaspor oyunu tek başına yönlendirdi. Beşiktaş'ın hiçbir ağırlığı yoktu. Bunda bir başka önemli faktör de defans bloğuyla ileri uç arasındaki mesafenin çok fazla olmasıydı. O büyük alanda elbette ne kontrol ne de üstünlük sağlanabilirdi. Kartal ikinci yarıda döndü ama... İkinci yarıda Beşiktaş on kişiydi. Ancak on iki kişiyle oynar gibiydi. Demek ki yüreğini ortaya koydun mu oluyor. İlginçtir bu bölümdeki Beşiktaş, ilk yarıda yapamadıklarını rahatlıkla yapıyordu. En önemlisi de net gol pozisyonlarına giriyordu. 47, 56 ve özellikle de 67. dakikada girdiği 3 gol pozisyonundan yararlanamaması son vuruşlardaki beceriksizliklerden kaynaklandı. Ekrem bom boş durumda topu rakip kaleciye nişanladı. Holosko çok uygun bir durumda topu İvankov'a teslim etti. Futbol Beşiktaş'ın aklına son 45 dakikada gelmişti. Denizli'nin ikinci yarıya Tello'yu çıkartıp Cisse'yi alarak başlaması doğruydu. Sivok'u geri çekmişti. Sivok'un orta alandaki görevini de Cisse üstlenmişti. Daha sonraki Delgado-Yusuf değişikliği de yerinde bir karardı. Ancak Holosko'nun oyundan alınmasını doğru bulmadım. Slovak oyuncu her ne kadar dağınık olsa da Bursa defansını deparlarıyla yıpratıyordu. Serdar Özkan girdikten sonra hemen hemen hiçbir şey yapmadı. İkinci yarıdaki oyun ilk yarıya göre Beşiktaş için çok daha iyiydi. Fakat on kişi kalmanın sıkıntısı özellikle oyunun son 10 dakikasında çok net bir biçimde gözüktü. Fazla efor sarf eden oyuncular haliyle oyundan düştüler. Bursaspor diri kalmanın avantajını iyi kullandı. Benim en çok garibime giden ilk yarıda 11'e 11 çok iyi oynayan ve pozisyona giren Bursaspor'un ikinci yarıda sayısal üstünlüğüne karşın beklenen etkinlikte gözükmemesiydi. Toraman, takımı en kritik haftaların içindeyken büyük hata işledi. Bunun faturası da ağır oldu. Sanlı Sarıalioğlu | ||
|
20-04-2009, 22:40 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Jan 2008 Yaş: 34
Mesajlar: 17.190
Tecrübe Puanı: 56 | 1 puan kazanmadık 2 puan kaybettik diye görüyorum ben | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |