|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Makaleler Medya dan Beşiktaşımız ile ilgili Köşe Yazılarının Tartışıldığı Platform. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
27-05-2009, 10:05 | #1 | ||
Gogo Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 5.649
Tecrübe Puanı: 41 |
Bir futbol maçını izlemek için statlara gidenler kimlerdir? O gün oraya maç izlemeye gelenler hayatta futboldan başka hiçbir şey olmadığını düşünemeyecek insanlar mıdır? Çoğalttıkça çoğaltılacak bu sorular, “Nasıl bir demokrasi istiyoruz?”un da yanıtlarını barındırır içinde. Demokrasi her gün, her yerde yaşanan ve sorgulanarak geliştirilen bir şey olsun istemeyenler, hayatı kalın çizgilerle birbirinden ayırmaya çalışırken, biz de bu ‘oyun’a gönüllü olarak katılıyoruz. Sanıyoruz ki, demokrasi 4 yılda bir sandığa attığımız oydan ibaret. Galatasaray maçı öncesi, bu ülkede yaşayanların futbol üzerinden kendisiyle ve hayatla kurduğu bağı sorgulamalarına yol açacak birbirinden kafa açıcı ‘işler yapan’ Çarşı grubu, üç pankart hazırlıyor. İkisi Prof. Türkan Saylan, biri de üniversitelerde özlük hakları mücadelesi veren asistanlarla dayanışma için. Ne var ki, “Türkan Saylan onurumuzudur”, “Alkışlar Türkan Hoca için” ve “Asistan kıyımına son, Çarşı 50D’ye de karşı” yazılı pankartlar, polis incelemesine takılıyor. Bir gün önce federasyonun onayından geçen Türkan Hoca’yla ilgili pankartın da aralarında olduğu üç pankart ‘sakıncalı’ bulundukları için tribüne gerilemiyor. Nedenleri malum, pankartlar ‘politik’ bulunuyor ve politikanın da futbolda yeri olmadığı düşünülüyor. Oysa öyle mi, futbol gerçekten politik değil mi? Değilse, neden ‘polis’ ve ‘jandarma’ yıldönümü kutlamalı pankartlarla takımlar sahaya salınıyor. Neden insanlardan vergi isteniyor o pankartlarda, neden ormanlara saygılı davranmaları öğütleniyor? Kulüp yönetimleri için yapılan seçimler aynı zamanda bir demokratik süreç değil mi? Tribün, adını koyuyor gündelik pratiğin. Cenazesinde on binlerce insanın yürüdüğü Prof. Saylan için kendi kavlince saygı duruşunda bulunuyor Beşiktaş taraftarı. Belki aralarından çoğu, ölen kişiyle aynı dünya görüşünü bile paylaşmıyor, örneğin ben. Ama bu, yaşadığımız hayat biraz daha güzel olsun diye elini taşın altına koyan birini, hastaları için yıllarca çırpınmış bir doktoru, kendi çocukları ve adını bile bilmediği bir sürü çocuk için ‘saçını süpürge etmiş’ bir annenin hatırasını yad etmemize engel mi olmalı? Ya da hakları için mücadele eden, bu dünyanın bilgisine bir parça bilgi katmak, üniversiteli çocuklarımızın ufkunu açmak için gece gündüz çalışan üniversite asistanlarını, yalnız olmadıkları konusunda futboldan bir selamla cesaretlendirmek, onaylanmayacak bir ‘politika’ mı? O pankartların gerilmesine engel olunsa da, akla gelen doğru düşünceler, iyi duygular şu evrende ortak sesimiz olarak mutlaka dile geliyor. Bu yazı ortak sesimize küçük bir nefesle katkıda bulunmak için yazıldı. O pankartları yapan çocuklar; gerememiş olsanız da aklınıza, elinize sağlık. Cem Dizdar | ||
|
27-05-2009, 10:10 | #2 | ||
Gogo Üyelik tarihi: Aug 2007 Yaş: 39
Mesajlar: 5.649
Tecrübe Puanı: 41 | arkadasların emeklerıne senınde kalemıne sağlık abı. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |