Olay önceki gece Beşiktaş Sportif AŞ'nin İMKB'ye gönderdiği bilgilendirme yazısı ile gündeme oturdu. Anlaşılan Beşiktaş başkanı tatil için gittiği Antalya'da boş durmuyor ve aynı bölgede bulunan Mehmet Topuz ile görüşüp transfer işinde düğmeye basıyordu. Mehmet Topuz ise işe baştan yanlış başlıyor. Zira bu oyuncu 1.6.2008 tarihinde kulübü ile 2 yıllık sözleşme yapıyor ve kendisine Federasyon tarafından 662262 sicil numaralı lisans tanzim ediliyor. Burada geçerli olan başladığı bildirilen görüşmelerin öncelikle bonservis sahibi Kayserispor olması gerekirdi.
Mehmet Topuz, Beşiktaş'ta oynamak istediğinden bahsediyor. Ancak kendisinin kulübüyle olan mukavelesinin devam etmesini hiç dikkate almıyor. Beşiktaş kendisini 2008 senesi transfer döneminde de almak istemiş ancak kulübünden ayrılmayacağını söylemişti. Bir sene içerisinde neler değişti ki şimdilerde bu yolu seçti. Beşiktaş başkanı mukaveleli bir oyuncuyu sırf istiyor diye almaya kalkarken sözleşmeli olduğu kulübü hesaba katmamakla öncelikle etik davranmamış oluyor.
İşin Fenerbahçe tarafı da sporcu adına kötü bir durum yaratıyor. Futbolcu ile görüşüp onayını almadan kulübü ile anlaşıp "ben seni aldım" diyor. İnsan haklarına bundan büyük bir saygısızlık olabilir mi?
Bu durumda siz onurlu bir insansanız "Ben mal değilim" deyip resti çekersiniz. Mehmet Topuz'un yaptığı açıklamalar biraz da budur.
İşe bir de yandan bulaşan Galatasaray var. Radyo Spor'a konuşan eski yönetici Fatih Gökşen "Biz Ergun Gürsoy ile birlikte Mehmet Topuz'u transfer etmek için kulüp başkanının yanında konuşurken doğuştan Galatasaraylı olduğunu söylemişti." ifadelerini kullanarak kafaları karıştırıyor. Bu tarz konuşmalar profesyonel futbolcular arasında maalesef fazlaca yaşandığından yadırgamadığımı söylemek isterim. Devletin en üstündeki büyüğümüz "Dün dündür" derken bizlere bir yol açmış olmadı mı? Bu arkadaşlar da söz dinleyip yollarına devam ediyorlar. Kayserispor olaylara sadece "Biz bonservisini F.Bahçe'ye verdik." açıklaması ile topu ayağından çıkarıyor ve "Kayserililiğini" gösteriyor. Durum değerlendirmesi yapması gereken taraf F.Bahçe diye düşünüyorum. Zira başka bir kulüpte oynamak arzusunu dile getiren bir sporcuyu nasıl ikna edecektir? Halletti diyelim, yarın bu takımla maç yaparken oyuncuya hangi gözle bakılacaktır. Her şeyin kararını vermekte büyük bir rahatlığı olan Başkan Aziz Yıldırım fair anlayışı içerisinde futbolcunun istemine kulak vermelidir. Bu prestij kaybı değildir. Kendisini anlayış şampiyonu yapacaktır.
Atıf Keçeci