Beşiktaşlılık bu mu? Yemen Ekşioğlu 1 haftadır en az 7-8 avukatla tanıştım. 4-5 büyüğümle de konuştum. Şu ballı seyahatlere giden, 5 yıldız otellerde kalan, ne uçak parası, ne otel parası, ne de bilet parası veren ne de Beşiktaş İnönü Stadı’na müsade etmeyen Anıtlar Kurulu’na yazacaklarım suç unsuru olur mu diye... Hem avukatlar, hem de büyüklerim dedi ki: Boşver, yazacakların da, televizyonda söyleceklerin de suç... Çok tazminat ödersin. Tazminat ödemeye dünden razıyım ama o mahkeme kapılarında gidip gelmek var ya, hayatımda da hiç gitmedim o beni yorar. Kazanacağımı bilsem bile, yine de yorar. Bunları şunun için söyledim. Ayda 4 saat, yılda toplasan 50 saat kullanılmıyor Beşiktaş İnönü Stadı. Yapılan projeyi öyle maketlerde değil, bire bir mimarlık bürosunda gördüm ve inceledim. Şunu açıkca söylemek isterim; Beşiktaş İnönü Stadı’nın en uç tepesi, yani en yüksek yeri arkasında izin verilen plazanın temelini bile geçmiyor. Arkasındaki 30-40 katlı, ama temelini bile geçmiyor. Kaldı ki, tarihi eser dedikleri duvarın 50 metre gerisinden başlıyor stat. Duvar da korunuyor. Yazımın başlığında Beşiktaşlılık bu mu derken, Galatasaray’ın Seyrantepe’deki stadı ile ilgili bürokratların yaptığı çabayı bilmeyen yok. En sonunda hatırı sayılır bir para kasaya girdi. Ve dönüyorum Fenerbahçe Stadı’na, hatta Dereağzı Tesisleri’ne. ‘İskan’ı’ yok hiç bör bölümünün. Fenerbahçe Stadı’ndaki sıkıntıyı en çok bilenlerden biriyim. Vallahi de, billahi de gözüm varsa gözüm çıksın. Fenerbahçe’ye de, Galatasaray’a da helal olsun. Ya Beşiktaş’ın bürokratları, başkanın etrafındaki yalakalar, bir taşın altına elinizi sokun. İşiniz sadece seyahatlerde, şurada burada boy göstermek mi? Çarşamba günü Bosna’ya gidiyorum. Sağolsun gazetem beni gönderiyor. Ancak o uçakta olan görevliler dışındaki bürokratlar, asalaklar ve bedavacıları hem bu hafta, hem de gelecek seyahatlerde birbir yazacağım. Bunlara yurt içi seyahatleri de dahil. Bu kızgınlığım İnönü Stadı’ndan daha çok, Beşiktaş’ın en çok faydalı çalışma alanı olan altyapının kalacak yeri kalmaması. Başkan son anda kendi cebinden ödemese, ‘konteynırlar’ hala alınmamış olacaklardı.. Ve ayıp olan da şu olacaktı; TFF, PAF takımı hariç altyapının çoğu maçlarını saha gösteremediğinden dolayı oynatamayacaktı, programlamayacaktı. Bu ayıpların en büyüğü değil mi? Eğer o ballı seyahatlere katılanlar bedelini ödemiş olsalardı, bugün ben de bu yazıyı yazmamış olacaktım. Bütün bürokratlarımıza sesleniyorum. İnönü Stadı Projesi 365 gün iş görecek hale gelecek. Buranın hayata geçmesi, Beşiktaş’ın geleceği demek. Lütfen bu konuda yönetime destek olun. Şampiyonluklar, şunlar bunlar gelip geçici. El oğlunun bürokratlarından örnek alın. |
Türkiye`de Saat: 14:48 . |
Powered by: vBulletin Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
SEO by vBSEO 3.3.2