|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
12-06-2008, 10:57 | #1 | ||
hüngürella Üyelik tarihi: May 2007 Yaş: 41
Mesajlar: 5.146
Tecrübe Puanı: 23 |
Salı günü bundan önceki Avrupa Şampiyonalardaki ilginç olaylarla ilgili derleme yapmış, devamı perşembeye demiştim. Euro 88’den akılda kalanlarda Hollanda ve Almanya’yı yarı finalde karşılaştırmak yerine finalde karşılaştırmışım. Oysa biraz yukarıda Hollanda ve SSCB finaliyle ilgili bilgi vermişken küçük bir yazım hatasının kurbanı olmuşum. Siyasi bir krize sebep olmamak için düzeltme gereği duyar, siz okurlardan özür dilerim... Konuyu biraz açalım ve kaldığımız yerden devam edelim... - Hollanda, Batı Almanya’yı yarı finalde mağlup ettiğinde, bu 32 yıldır Almanya karşısında kazandıkları ilk galibiyetti. Amsterdam ve Rotterdam’daki taraftarlar deliye döndü. “Bisikletlerimizi geri aldık” diye şarkılar söylediler, dans ettiler... Çünkü Almanlar, İkinci Dünya Savaşı’nda Hollanda’yı işgal ettiğinde bütün bisikletleri kilitlemişti. Euro 92 - Euro 92 elemelerinde İzlanda-Arnavutluk maçı için Arnavutluk’tan umutla yola çıkan futbolculardan bir kısmı Londra Havaalanı’nda mola verdikleri sırada hırsızlık suçlamasıyla tutuklandı. Sonunda yolculuklarına devam etmelerine izin verildi. Euro 92 elemeleri nihayet başladı. Şoktaki Arnavutlar İzlanda’ya 2-0 yenildi. - Euro 92 elemelerinde çekilen kura sonucunda aynı gruba düşen Batı Almanya ve Doğu Almanya birleşince gruptaki ülke sayı 5’ten 4’e düştü. Güçlerini birleştiren Almanya finallere yükseldi... - İsveç’in ev sahipliğini yaptığı turnuvaya katılma hakkı kazanan Yugoslavya, Balkanlar’da oluşan kriz sonucu politik nedenlerden dolayı finallere alınmadı. Ve Yugoslavya’nın yerine Danimarka’ya şans doğdu. Kararı finallerden 10 gün önce duyan Danimarka Milli Takımı’nın oyuncularının bir kısmı tatildeydi, teknik direktörleri Richard Mollerr Neilsen de mutfağını dekore etmekle meşguldü. Hazırlık dönemi geçirmeden, plajdan gelen oyuncularla bir takım oluşturan Danimarka’ya kimse şans tanımıyordu. Gruplarında İsveç’in ardından 2. oldular. Yarı finalde bir önceki şampiyon Hollanda ile karşılaştılar. Kaleci Schmeichel, 1988’in gol kralı Van Basten’in penaltısını kurtarıp takımını finale taşıyan isim oldu. Finalde Almanya’yı Jensen ve Vilfort’ın golleriyle yenerek, “Plajdan Gelen Şampiyon” olarak tarih yazdılar ve unutulmazlar arasına girdiler... Euro 96 - Euro 96 elemelerinde 8. grupta yer alan San Marino’nun part-time kalecisi Benedittoni seyahat acentesi işlettiğinden sadece ülkesi için futbol oynamakla kalmadı, aynı zamanda takım otobüsünü de kullandı. - Rusya Milli Takımı’nın euro 96 finalleri için İngiltere’de olduğu günlerde Rusya’da genel seçimler yapılıyordu. Özel bir izin çıktı ve futbolcular oylarını seçim kuruluna İngiltere’den faksla gönderdi. Böylece futbol sayesinde belki de dünyanın ilk faksla oy kullanma olayı gerçekleşmiş oldu. - Çek orta saha oyuncusu Vladimir Smicer ülkesinin oynadığı futbol ve euro 96’da elde edecekleri başarı konusunda ümitsiz olmalıydı ki, nikah tarihini finalin oynanacağı günden bir gün önceye aldırmıştı. Oysa, Çekler yarı finalde Fransa’yı da devirip finale çıktı. Smicer maçtan sonra doğru Prag’a gidip evlendi, karısını alıp final için koştura koştura Londra’ya dönmek zorunda kaldı. - Almanya-Çek Cumhuriyeti maçı diğer finallerden biraz farklıydı. Maçın sonucuna penaltı atışları olmadan karar verildi. 90 dakika sonunda takımlar 1-1 berabere kaldı. Turnuvada ilk kez uygulanacak olan altın gol kuralı doğrultusunda, uzatmaların 4. dakikasında takımını beraberliğe taşıyan golü atan Bierhoff, bu defa galibiyet golüne imza attı ve Almanya Euro 96 şampiyonu oldu. - Türkiye, tarihinde ilk kez katıldığı bu organizasyondan golsüz ve puansız döndü. Ancak, Hırvatistan maçında, gole giden Vlaoviç’i düşürmeyen Alpay Özalan, ülkesinde çokça eleştirilse de UEFA tarafından Fair Play ödülüne layık görüldü. Euro 2000 - Galler Milli Takımı’nın Teknik Direktörü Bobby Gould, idmanlar için lüks bir otelde kalmak yerine, oyuncularını Proscoed Açık Hapishanesi’ne götürdü. Böylece oyuncularına kendi ülkeleri için oynamanın ne kadar güzel bir şey olduğunu göstereceğini iddia etti. Ne yazık ki işe yaramadı. Galler defansı rakip forvetleri sürekli kaçırıyordu ve turnuvayı pek iç açıcı olmayan sonuçlarla bitirdi. Gould, Galler İtalya’ya 4-0 yenildikten sonra istifa etti. - Fransa, en başarılı dönemini bu turnuvaya kadar taşıdı. 98 Dünya Şampiyonu Horozlar, finalde İtalya’yla karşılaştı. Son dakikaya kadar maçı 1-0 mağlup götürüyorlardı. Kenarda, bütün İtalyanlar omuz omuza vermiş, son düdüğü bekliyorlardı. Maç bitmek üzereyken beraberliği yakalayan Fransa, uzatmalarda attığı golle kupaya uzandı. Euro 2004 - Play-Off’ların en büyük sürprizine Türkiye imza attı. Grubunu ikinci bitirerek yeterince sürprize imza atan Letonya’ya elenen Milliler 2002 Dünya Kupası’nı üçüncü bitirirken de dünyayı şaşırtmıştı. - Şampiyonanın açılış maçında da, kapanış maçında da Portekiz ile Yunanistan karşılaştı. Ev sahibi Portekiz 2 maçı da kaybetti. - Turnuvanın en büyük sürprizini Yunanistan gerçekleştirdi. Kimsenin şans vermediği Yunanistan, oynadığı “sıkıcı” futbolla kupanın sahibi oldu. İzleyenler ve rakip için sıkıcı olsa da 12 milyonluk Yunan halkı için turnuvanın gayet eğlenceli geçtiği aşikar... | ||
|
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |