|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Ortak Alan | Ajanda | Bugünkü Mesajlar | XML | RSS | |
|
Müzik Haber Bu Bölümde Müzik Haberleri Şarkı Sözleri Konserler vs. bulunur. mp3 ve video Klip Yayını Kesinlikle Yasaktır. |
| LinkBack | Seçenekler | Stil |
28-12-2009, 03:28 | #1 | ||
forumun death metalcisi Üyelik tarihi: May 2009 Yaş: 38
Mesajlar: 3.542
Tecrübe Puanı: 22 |
“Bu ses bir kadına ait olamaz!” Neredeyse hepimiz Arch Enemy’ i ilk dinlediğimizde bunu söyledik. Onlarsa hiç durmadan bizi metal müziğe doyurmaya devam ediyorlar. Bizde sizler için Arch Enemy’ nin güzel vokalini Angela Meksika Turnesi sonunda güzel ve samimi bir röportaj yaptık. Selam Angela, röportaj teklifimi kabul etmen gerçekten çok sevindirdi beni. Neler yapıyorsun bugünlerde? Zamanımız ölçüsünde çalışıyoruz. Arch Enemy sürekli yükselmeye devam ediyor, haliyle bizler de her zamankinden daha başarılı ve daha meşgulüz. ‘Kıyamet Günü Makinesi’ hiçbir zaman durmuyor! İstersen en baştan en sona doğru gidelim. Vokal yapmaya nasıl başladın? Vokal yapma fikri nereden geldi aklına bunu anlatabilir misin? İlk beğendiğim kaydımı lise çağlarımdayken yapmıştım. 1991’de ilk death metal grubum Asmodina’ya katıldım ve 1997’de de Mistress’i kurduk. Senden önceki Arch Enemy hakkındaki düşüncelerini alabilir miyim? Harika bir kadroydu! Daha ilk albümleri ‘Black Earth’ ile ne yapmak istediklerini anlamıştım. Johan Liva ile yollar ayrılınca Arch Enemy vokalist aramaya başladı ve sende kendi kaydını gönderdin. Çağırılacağını hiç düşünmüş müydün? Hayır. Tatlı bir tesadüftü – demoyu kabul etmişlerdi – ve kurucusu olduğum grubun (Mistress) bir video kaydını almışlardı. Sonuç olarak grup elemanları çok etkilenmişler yolladığım materyallerden. Ancak İsveç ve Almanya başlarda bana düşünce olarak çok uzak ülkeler gibi geldi. Her ne kadar kıç tekmeleyici biri olsam da bir grubun yüzü olmak için daima uygun kişiliğe sahip olduğumu biliyordum. Tek ihtiyacım olan fırsatı yakalamaktı. Ben sadece doğru zamanda doğru yerdeydim – ne şanslıyım ama! Senin gruba katılman Arch Enemy’ nin imajını ve popularitesini nasıl etkiledi? Eminim bu soruya herkes cevap verebilir. Arch Enemy, günümüzün ekstrem metal çerçevesinde en büyük gruplardan biri. Ben geldiğimden beri yeraltı organizasyonlardan headliner olunan festivallere dek yükseldiler. Ben gruba daha önce eksik olduğu bir şey getirdim: Sağlam bir kişilik ve amansız iş ahlakı. 2001’den beri mola ve tatil nedir bilmeden yola devam ediyoruz. Metal camiası içinde en yoğun turne programına sahip gruplardan biriyiz. Sağlam temeller üzerine kurulu, yüksek kalitede albümler çıkartıyoruz. Asla dinlenmeyeceğiz! “Wages of Sin” albümünde Death Metal’in Dream Theather’ı olmaya baya yaklaştığınızı söylemiştiniz bir röportajınızda ama albümden sonra bu hava kayboldu bununla ilgili ne söyleyebilrsin bize? Onu o yönde söylediğimi düşünmüyorum. Bence o albümden sonra daha soğukkanlı, kendine has tarzı olan bir grup olduk, daha ‘marka’ olduk; Arch Enemy, Arch Enemy oldu. “Anthems of Rebellion” albümünüzde "End of the Line" parçanız vardı ve nakaratta clean vokal vardı. Clean vokal olan ilk ve tek şarkınız buydu. Evet bir Death grubusunuz ama neden sadece tek bir şarkıda kaldı clean vokal? Çünkü bu gruptaki kimse clean söyleyemiyor. Hepimiz bu konuda berbatız. Aslında, ekstrem metal gruplarındaki çoğu şarkıcı clean vokalde berbattır. Albümlerde yaparlar bunu ama konsere geldiğinizde çıkardıkları gürültünün acısını çekmek zorunda kalırsınız. Ama sağolun, ben almayayım! “Doomsday Machine” için en sıkı albümünüz diyebilir miyiz? Sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun? Bu kişisel bir görüş tabi. Bence, şu ana kadar satılan tüm kopyalara gösterilen ilgi durumu açıklar. Ama ‘Rise Of The Tyrant’ da ikinci bir “Doomsday Machine” olmaya yaklaşmıştır. “Rise of the Tyrant” ile Arch Enemy daha mainstream bir havaya büründü bir ikon haline geldi. Hem senin hemde diğerlerinin sayesinde, bu kadar övgüden sonra sormak istediğim “Rise of the Tyrant” için gelen eleştiriler nasıl? Mainstream hava? Bu çok komik. Bu teorini radyo, Viva ya da MTV’ye sunmalısın(ağzıma sı.ılmış gibi sanki ) – belki bizi heavy dönüşümüne uğratırlar ve ‘Blood On Your Hands’ teki gibi bu albümde gerçek başarılar elde ederiz. Bu yüzden ben, hayranlarımızı bir albüm kadar gerçek olarak varsayıyorum. Son albüm aslında biraz Best of havasında olucak gibi duruyor. Eski şarkıların yorumlanması, yayınlanmayanların yayınlanması falan. Nasıl bir albüm bekliyor bizi biraz ipucu falan versen en azından merakımızı biraz gidersen olmaz mı? İlk 3 albümden bazı eski tonları yeniden kaydettik. İstiyoruz ki, bu parçaları yeniden hayata döndürelim ve bir kez daha canlı sahnemizde onlarla bütünleşelim. Pek çok genç hayranımız ilk yıllardaki parçalarımızı bilmiyor – gerçekten utanç verici bir durum. Umarız onlara vereceğimiz bu ikinci şansla bu durumu değiştiririz. Albümlerinizde hep Andy Sneap ile çalıştınız şu anda da onunla çalışıyorsunuz. Onunla çalışmak nasıl bir şey? Hayır, ondan nefret ediyoruz – bu yüzden onu yollamaya çalışıyoruz. Ha ha ha. Andy Sneap bizim bu yoldaki kardeşimiz, suç ortağımız. Bir bütün olarak onu seviyoruz ve güveniyoruz! Kendisi metal müzik camiasındaki en iyi yapımcıdır. Genelde Amott kardeşler ve Daniel müziği yapıyor ve sen içindeki anarşist duyguları sözlere döküyorsun. Bir şarkı nasıl doğuyor bize kısaca anlatabilir misin? Kadroyu toplarız, demo parçaları ve şarkıları gözden geçiririz, ben ve Michael müzikle oturur ve peşinden sözlerle tamamlarız, ardından vokalleri gözden geçiririz. Son olarak da kayıt için stüdyonun yolunu tutarız. Sana genel bir soru soracağım şimdi, uzak doğu hakkında neler düşünüyorsun? Biliyorsun çoğu grup neredeyse her turneye çıkışında oralara uğruyor, oradaki konserlerini DVD formatında yayınlıyor falan. Siz de bunu yaptınız oradaki atmosfer nasıl sence? Farklı diyebilirim. İnsanlar kendilerini ifade etme konusunda bizim kadar özgür değiller. Bazıları tişörtlerini giyme ve saç uzatma gibi hususlarda çekingen; hatta bazılarına hükümet tarafından davalar açılıyor ve hapse giriyorlar. Dini ve siyasi baskı orada son derece ön planda. Konserleri izleme şansı yakaladıklarında da son derece ateşliler. Buna Dubai’de şahit olduk. Uzak Doğu’daki metal severler gerçek anlamda isyancılar ve özgürlük savaşçıları! Senden öncede elbette Brutal vokal yapan bayan vokaller vardı ama sen bir idol oldun ve Ekstrem Metal’deki erkek egemenliğini ciddi anlamda sarstın sarsmaya da devam ediyorsun. Bu ikon olayını kendine bir yük olarak görüyor musun? Tabii ki de hayır. Eğer başkaları beni idolleştirdiyse bu güzel bir şey. Ben güçlü, zeki ve son derece canlı bir rol örneğiyim. Gizleyecek bir şeyim yok, mahcup olacağım bir durum da yok. Ben sadece bilgi, özgürlük ve alternatif düşünce açlığımı gidermek isteyen biriyim. Eğer genç insanların sosyal şartları sorgulamasına, diğer canlılara saygı duymasına ve dünyayı koruma isteklerine – ve onu sarsmalarına – vesile olabiliyorsam ne mutlu bana! Ve İstanbul performansınız. İstanbul’u çok sevdiğini biliyorum. Konser sence nasıldı? Muhteşemdi! Beklemediğimiz şekilde muhteşemdi, daha önce hiç böylesine keyif almamıştık. Sözleri bilen ve şarkıları gönülden söyleyen bir toplulukla birlikteydik. Çok heyecan vericiydi. Mutlaka geri döneceğiz! Biliyorsun sizin konserinizden önce konser alanının önünden geçen başbakanımız kendisine devil horn yapan gençleri sorgulattırdı. Senin bu konudaki düşüncelerini alabilir miyim? Başbakanınız için utanç verici bir durum. Kendisi genç nesli köle yapmaya çalışıyor. Fakat bunun için çok geç. Gençler özgürlük istiyor ve o tarz sert eylemler de onları durduramayacak. Kendisi ayrıca şeytan boynuzunun anlamını daha yakından araştırmalı – bu işaret ‘şeytandan korunma’ amaçlı eski bir imgedir. Bunun neresi yanlış? Haha. (Angela vs. RTE sizce kim yener? Haha) Kültürümüz hakkında neler biliyorsun? Yani kültürümüz hakkında bir şeyler öğrenmeye zamanın oldu mu? Evet, Ben Almanım ve yaşadığım yerde pek çok Türk vatandaş da mevcut. Türk kültürü Köln’de(geldiğim yer) çok ön plandadır. Okulda Türk arkadaşlarım da vardı. Bazıları dindardı, diğerleri de çok liberaldi. Vejetaryen Türk yemeklerine ve Türk kahvesine bayılıyorum. Aile Türkiye’de, Almanya’dakinden çok daha önemli bir kavram. Güçlü bağlar, çok sayıda çocuk, geniş aileler, bunlar çok hoşuma giden şeyler. Din hala Türk toplumunda büyük bir rol oynuyor – benim için çayımın fincanı kadar bile değil. Çünkü ateistim ben. İsveç’ ten çok sağlam Death Metal grupları çıkıyor, özellikle de Melodik Death! Orada nasıl bir atmosfer var da bu kadar sağlam gruplar çıkıyor? Bilmem ki! Birbirimize sıkı sıkıya bağlı değiliz ama daima içteniz ve diğer İsveçlilerle festivallerde veya turnelerde bir araya gelmek güzel. Nedendir bilinmez burada bir ‘tek camia’ anlayışı var. Ama her grup kendi algılayışını gerçekçi bir şekilde yapıyor. Sürekli turnedesiniz neredeyse turnelerin sevdiğin ve sevmediğin taraflarını alabilir miyiz? Arch Enemy’ye insanların gelmesini çok seviyorum. Bizi canlı çalarken görmeleri albümdekinden oldukça farklı bir deneyim oluyor onlar için. Sahnede olmayı seviyorum, enerjiyi seviyorum, adrenalini, koşturmayı, gücü seviyorum. Turnelerde mahremiyetin olmamasını sevmiyorum. Sahneden ayrılırken görünmez olmak ve huzur içinde ayrılmak istiyorum. Dünya’daki Metal Müzik gidişatı hakkında neler düşünüyorsun? Eski grupları tercih ediyorum. Daha içtenler ve teknik cambazlıkların olmadığı gruplar… Bugün pek çok çocuk çalamıyor fakat profesyonel aletlere güveniyorlar ve asıllarının yerine stüdyoda ‘kes/yapıştır’ yapıyorlar. Haliyle canlı performansları da berbat oluyor. Seni İdol olarak alan amatörlere söylemek istediğin bir şey var mı? Öneri gibi. Yaptığınız işte önce çok iyi olun, kitlelerin ilgisini çekmek için çabalayın! Öncelikle yeteneğinizi ön plana koyun, makyaj / imaj ikinci planda kalsın. Metal Müzik dışında dinlediğin soft bir şeyler var mı? Evet. İyi bir müzik dinleyicisiyimdir. Mesela Mike Oldfield’ ı dinlemeyi severim. Müzik dışında uğraştığınız bir şeyler var mı? Tüm hayatımı metale adadım. Benim soracaklarım bu kadar sorularımı yanıtladığın için çok teşekkür ederim. Son olarak Türk dinleyicilerinize ne söylemek istersin? Savaşın – Özgürlük İçin Savaşın! Hep Birlik Olun! ANKET: - Kullandığı Ekipman (Marka, Model): Sennheiser MD 21, Sennheiser - Doğum Tarihi ve Yeri: 5 Kasım, Köln-Almanya - En Beğendiği Gruplar: Morbid Angel, Testament, Exodus, Carcass, Death, Dismember, Atheist, Coroner, Candlemass. - En Beğendiği Albümler: Altars Of Madness, Leprosy, Reign In Blood, Necroticism, The legacy, Tempo Of The Damned, Kill Em All, Master Of Puppets, Like An Ever Flowing Stream, Clandestine, Piece Of Time, No More Colour. - En Beğendiği Müzisyen: Michael Amott - Boş Zamanlardaki Faaliyetleri: Fitness Hastası - En Sevdiği İçki: Chai Tea - En Sevdiği Yemek: Taze Papaya - En İyi Arch Enemy Albümü: Henüz Yazılmadı - En İyi Arch Enemy Konseri: Tyrants Of The Rising Sun – Japonya - Arch Enemy ile Yaşadığı En Unutulmaz Anı: Son 8 yıl! - Hangi Grupla Aynı Sahnede Olmak İster?: Judas Priest - İlk Aldığı Albüm: Testament – The Legacy - Son Aldığı Albüm: Testament – The Formation Of Damnation - Hayat Felsefesi: Safkan Metal! Uzlaşma yok, pişmanlık yok. metaltr Konu KanKokusu tarafından (28-12-2009 Saat 03:35 ) değiştirilmiştir.. | ||
|
28-12-2009, 15:09 | #2 | ||
david silva Üyelik tarihi: Jun 2009
Mesajlar: 3.363
Tecrübe Puanı: 28 | Safkan Metal! Uzlaşma yok, pişmanlık yok!!.. Bu kadar!.. her yerde her şekilde her türlü süpersin Angela...metal'in gerçek kraliçesi"*"...
__________________ TO LİVE İS TO DİE... | ||
29-12-2009, 06:09 | #3 | ||
forumun death metalcisi Üyelik tarihi: May 2009 Yaş: 38
Mesajlar: 3.542
Tecrübe Puanı: 22 | Bu grubu kim dinlerse dinlesin ilk dinlediğinde; cidden bu ses bi kadına ait olamaz diyor !! Cidden harika bir sesi var angela'nın.. Konu KanKokusu tarafından (29-12-2009 Saat 06:10 ) değiştirilmiştir.. | ||
29-12-2009, 08:02 | #4 | ||
david silva Üyelik tarihi: Jun 2009
Mesajlar: 3.363
Tecrübe Puanı: 28 | sana +rep vermeyi unutmuşum çok seviorum bu kadını yah:/ idolüm teşekkürler yunus...
__________________ TO LİVE İS TO DİE... | ||
14-01-2010, 12:15 | #5 | ||
Üyelik tarihi: Jun 2009 Yaş: 43
Mesajlar: 751
Tecrübe Puanı: 17 | We are enemy opponent of the system crushing hypocrisy slaying the philistine Yieaaaöööğh One for all All for one We are strong We are one NEMESİSSSSSS! Ne süper şarkıdır ya, bunu bizim deliler ile süper çalardık, gitarı kırası geliyor insanın sonra birilerini ikiye bölesi geliyor, böğürerek headbanging yapmakta cabası. Nacizane tavsiyemdir bu şarkıyı dinlemeyen youtube' dan falan bi baksın. Kurtulun artık kazancı bedihlerden. kah kah kah Paylaşım için teşekkürler. \m/
__________________ Türk gibi yaşar, gerekirse Türk gibi ölmesini bilirim. Ne bebek katilleri, ne yobazlar Ülkemi bölemeyecek. Kan kırmızısı gökler, beni yakın sona doğru çekiyor. Kanımın son damlasına kadar savaşmaya hazırım. Savaşarak batacağım. | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
| |