|
Ana Sayfa | Kayıt ol | Yardım | Oyun Alanı | Ajanda | Arama | Bugünkü Mesajlar | Forumları Okundu Kabul Et XML | RSS | |
14-07-2006, 03:55 | #1 | ||
Üyelik tarihi: Feb 2006
Mesajlar: 9.132
Tecrübe Puanı: 31 |
Benni Senni ve Bizzi'nin Hikayesi | ||
|
14-07-2006, 03:56 | #2 | ||
Üyelik tarihi: Feb 2006
Mesajlar: 9.132
Tecrübe Puanı: 31 | Su Doku EQ+IQ Geliştirici Oyunlar+İngilizce / 4-7 Yaş Okul Öncesi Nevzat Erkmen Söz Yayın; 2006, 24 sayfa, Türkçe - İngilizce, Karton Kapak. ISBN No: 9757190713 EQ+IQ Bütünselliğinden yola çıkarak, çocukların zevkli saatler geçirirken beyin, beden, ruh ve çevreyle ilişkiler bağlamlarında sağlıklı büyümeleri için ortamlar yaratılmasını, Su Doku'ya girerken, İngilizceye de girmelerini amaçlıyor. | ||
14-07-2006, 03:56 | #3 | ||
Üyelik tarihi: Feb 2006
Mesajlar: 9.132
Tecrübe Puanı: 31 | Kırmızı Trenim Funda Tacir Lamia Yayınları; İstanbul, 2006, 21 x 21 cm, 24 sayfa, Türkçe, Karton Kapak. ISBN No: 9756054387 Eskiden oyuncak bir trenim vardı, plastik rayların üstünde onun gitmesini arkadaşlar ile birlikte izlerdik. Çocukluğumda her oyuncak şarj edilebilir özellikte değildi. Bu yüzden sürekli olarak trene pil almak gerekirdi, pil biterdi oyunda biterdi. Rayların yönünü arada değiştirirdik, farklı yollar kullanırdık. İçine ufak lego adamlarımızı sokar güya yolcu yerine koyardık. Hey gidi günler o zamanlar nasıl sevinirdim. Birde öyle pırıltılı yanıp sönen bir kırmızı trenim olsun isterdim mesela. 'Ben basit bir çuf-çuf trenim Ve her zaman öyle kalacağım. Ben her zaman mavi gökyüzünün altında Hızla gitmeyi Öleceğim güne kadar Mutlu bir çuf-çuf tren olmayı istiyorum.' | ||
14-07-2006, 03:56 | #4 | ||
Üyelik tarihi: Feb 2006
Mesajlar: 9.132
Tecrübe Puanı: 31 | Sabırcık Sultan: Anadolu Masalları Şebnem Kanoğlu Timaş Yayınları; İstanbul, 2006, 32 sayfa, Türkçe, Karton Kapak. ISBN No: 9752634052 Bir varmış bir yokmuş. Uzak ülkelerin birinde bir padişah kızı yaşıyormuş. Bu padişah kızı dertten tasadan uzakmış. Bu yüzden herkes ona ‘Dertsiz Sultan’ diyormuş. Dertsiz Sultan hem dertsizmiş hem de çok sabırsızmış. Bir gün dertleri yüzünden yüzü gülmeyen dadısını azarlamış. Dadısı buna çok üzülmüş. İçinden söylenmiş: - Ah sultan; Dertsiz Sultan! Gün olsun başına gelsin; sen de dert neymiş öğrenesin! ... Ertesi gün Dertsiz Sultan bahçeye çıkmış; havuzdaki kuğuları seyre dalmış… Bu esnada salkım söğüt ağacında bir kuş ninni söylemeye başlamış. Dertsiz Sultan kuşu dinlerken uyuyakalmış… Kuş gelmiş, sultanın omzuna konmuş; kulağına fısıldamış: -Sultanım Dertsiz Sultan! Dertten anlamayan sabrı bilmeyen sultan! Sen dün ne yaptın? Dadının kalbini kırdın. Benim adım Dert Kuşu. Sana derdi de sabrı da öğretmeye geldim… Kuş böyle söyledikten sonra uyuyan sultanı kaptığı gibi havalanmış. Götürmüş bir dağ başına bırakmış… Sonra ne olmuş dersiniz? Dertsiz Sultan’ın başına neler gelmiş? Derdi de sabrı da öğrenebilmiş mi? ... Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de kimsenin derdini hafife almamayı ve sabırlı olmayı öğrenecekler | ||
14-07-2006, 03:57 | #5 | ||
Üyelik tarihi: Feb 2006
Mesajlar: 9.132
Tecrübe Puanı: 31 | Halı Külah Kamçı: Anadolu Masalları Şebnem Kanoğlu Timaş Yayınları; İstanbul, 2006, 32 sayfa, Türkçe, Karton Kapak. ISBN Bir varmış bir yokmuş. Memleketin birinde iki erkek kardeş yaşarmış. Kardeşlerden büyüğü çok çalışkanmış, küçüğü ise biraz tembelmiş ama çok akıllıymış. Herkes ona Acar oğlan, dermiş. Büyük kardeş nasıl olmuşsa olmuş gönlünü padişahın kızına kaptırmış. Yemeden içmeden kesilmiş. Durmadan onu düşünüyormuş. Acar oğlan ağabeyinin bu haline çok üzülüyormuş. Bir gün, - Ağabeyciğim; demiş. Gidip padişahtan kızını senin için isteyeyim. Senden iyi damat bulacak değil ya! Ağabeyi kardeşini ciddiye almamış gülüp geçmiş. Acar oğlan ağabeyinin bu tavrına biraz gücenmiş… Ertesi gün aylak aylak gezerken kavga eden üç kişi görmüş. Yanlarına yaklaşıp neden kavga ettiklerini sormuş. İçlerinden biri: - Biz üç kardeşiz, demiş. Babamızdan bize bir külah bir kamçı bir de halı miras kaldı. Bunları aramızda pay edemiyoruz. Bu yüzden kavga ediyoruz. Acar oğlan: - Bence, demiş. Hepsini başka birine verin. Böylece ortada paylaşılacak bir şey kalmayınca kavga da etmezsiniz. Kardeşler bu fikri beğenmişler. Bütün eşyaları Acar oğlan’a vermişler. Sonra da eklemişler: “Bunlar bildiğin eşyalara benzemez. Halının üzerine oturur, bir de kamçıyla vurursan, halı seni istediğin yere götürür. Külahı da başına geçirirsen görünmez olursun… Kardeşler böyle söyledikten sonra kol kola girip uzaklaşmışlar. Acar oğlan kendi kendine, - Şu eşyaların marifetlerini deneyeyim hele, demiş. Kamçıyı eline almış, halının üzerine oturmuş, - Ey halı! Beni saraya götür, demiş. O anda kendini sarayın önünde bulmuş. Sarayın önünde bir çığırtkan bağırıyormuş: - Ey ahali! Duyduk duymadık demeyin! Padişahın kızı her gece odasından kayboluyor… Bir yiğit çıkar da kızının nereye gittiğini bulursa, padişah kızını onunla evlendirecek; ama bulamazsa ölümlerden ölüm beğenecek… Acar oğlan başındaki külahı çıkarmış, çığırtkana seslenmiş: - Ben küçük sultanın gittiği yeri bulabilirim! ... Sonra ne olmuş dersiniz? Acar oğlan küçük sultanın geceleri nereye gittiğini bulabilmiş mi? Ya ağabeyi? Küçük sultanla evlenebilmiş mi? ... Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de akıllarına koydukları işi yapmak için cesur ve azimli davranmaları gerektiğini öğrenecekler… “Anadolu Masalları”nı 5-7 yaş grubu çocuklar ebeveynlerinden dinleyebilir,2. ve 3. sınıf öğrencileriyse kendi başlarına zevkle okuyabilirler. | ||
14-07-2006, 03:57 | #6 | ||
Üyelik tarihi: Feb 2006
Mesajlar: 9.132
Tecrübe Puanı: 31 | Akıllı Kız: Anadolu Masalları Şebnem Kanoğlu Timaş Yayınları; İstanbul, 2006, 32 sayfa, Türkçe, Karton Kapak. ISBN No: 9752634087 Bir varmış bir yokmuş. Memleketin birinde bir padişah varmış. Padişah bir gün vezirini yanına çağırmış. Ona bir altın lira vermiş. “Bununla bana bir koç alacaksın. Koçun etinden yemek, yününden kürk isterim. Hem koçumu diri hem altınımı geri isterim, demiş. Vezir kara kara düşünerek padişahın huzurundan ayrılmış, yollara düşmüş… Sonra ne olmuş dersiniz, vezir padişahın verdiği bu zor görevi başarabilmiş mi? ... Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de akıl danışmanın önemini kavrayacaklar… “Anadolu Masalları”nı 5-7 yaş gurubu çocuklar ebeveynlerinden dinleyebilir,2. ve 3. sınıf öğrencileriyse kendi başlarına zevkle okuyabilirler. | ||
14-07-2006, 03:57 | #7 | ||
Üyelik tarihi: Feb 2006
Mesajlar: 9.132
Tecrübe Puanı: 31 | Güvercin Şehzade: Anadolu Masalları Şebnem Kanoğlu Timaş Yayınları; İstanbul, 2006, 32 sayfa, Türkçe, Karton Kapak. ISBN No: 9752634036 Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde kocaman bir sarayda, padişah babası ve sultan anasıyla birlikte mutlu mutlu yaşayan bir kız varmış. Upuzun saçlı, yay gibi kaşlı bu güzeller güzeli kızın adı Gülfidan’mış. Bir sabah Gülfidan Sultan dolaşmak için bahçeye çıkmış. Güllerin, leylakların, sümbüllerin arasında gezinirken gökyüzünde beyaz bir güvercin belirmiş. Gülfidan Sultan bu güvercini görür görmez çok sevmiş. Güvercin de boncuk boncuk bakan gözlerini Gülfidan Sultan’dan ayırmıyormuş. Böyle uzun uzun birbirlerini izlemişler. Sonra güvercin konduğu daldan havalanmış, Gülfidan Sultan’ın elindeki ipek mendili kaptığı gibi uçup gitmiş. Gülfidan Sultan güvercinin arkasından bakakalmış. Meğer bu ak kanatlı güvercin bir şehzadeymiş. Daha bebekken periler onu kaçırmış güvercine dönüştürmüşler… Sonraki günler Gülfidan Sultan bahçede hep o güvercini beklemiş. Fakat güvercin gelmemiş. Gel zaman git zaman güvercinin hasretinden Gülfidan Sultan yataklara düşmüş. Güvercin Şehzade de Gülfidan Sultan’ın hasretiyle yanıp tutuşuyormuş ama periler kraliçesi, Güvercin Şehzade’nin Gülfidan Sultan’ı görmesine izin vermiyormuş… Sonra ne olmuş dersiniz? Güvercin Şehzade’yle Gülfidan Sultan kavuşabilmişler mi? Güvercin Şehzade tekrar eski haline dönebilmiş mi? Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de sevginin emek ve fedakarlık gerektirdiğini, yapılan iyiliklerin mutlaka karşılık bulacağını öğrenecekler. “Anadolu Masalları”nı 5-7 yaş gurubu çocuklar ebeveynlerinden dinleyebilir,2. ve 3. sınıf öğrencileriyse kendi başlarına zevkle okuyabilirler. | ||
14-07-2006, 03:57 | #8 | ||
Üyelik tarihi: Feb 2006
Mesajlar: 9.132
Tecrübe Puanı: 31 | Gülen Ayva Ağlayan Nar: Anadolu Masalları Şebnem Kanoğlu Timaş Yayınları; İstanbul, 2006, 32 sayfa, Türkçe, Karton Kapak. ISBN No: 9752634028 Bir varmış bir yokmuş. Uzak ülkelerin birinde bir padişah oğlu varmış. Bu padişah oğlu, yaramaz mı yaramazmış. Gün olmuş yaramaz oğlan büyümüş, delikanlı olmuş. Artık uslanması babasına yakışır bir şehzade gibi davranması gerekiyormuş. Fakat onun aklı fikri hâlâ oyunda, olmadık şakalardaymış… Bir gün çeşme başında testisine su dolduran yaşlı bir kadın görmüş. İçinden “Şuna bir şaka yapayım” diye geçirmiş. Eline bir taş alıp fırlatmış. Taş testiye isabet etmiş, testi “çat” demiş kırılmış… Şehzade kıkır kıkır gülmeye başlamış. Yaşlı kadın kaşlarını çatıp şehzadeye bakmış: - Eh oğlan, benim gibi yaşlı bir kadına bu oyunu ettin ya, demiş. Dilerim Ağlayan Nar’la Gülen Ayva’nın peşine düşesin! Onları bulmadan rahat yüzü görmeyesin! ... Şehzade kadının ne demek istediğini anlamamış ama o günden sonra Ağlayan Nar’la Gülen Ayva’yı unutamamış. Her an onları düşünür olmuş. Uykuları kaçmış… Sonunda olanları babasına anlatmış: - İşte böyle babacığım, demiş. O günden beri Gülen Ayva’yla Ağlayan Nar aklımdan çıkmıyor. Belli ki onları bulmadan rahat edemeyeceğim. İzin verin, yola düşeyim. Neredelerse bulup onları getireyim… Padişah: -Ah ah, demiş. Vah vah, demiş. Bu yaramazlıklarının bir gün başına iş açacağı belliydi, demiş. Çaresiz oğlunun gitmesine izin vermiş… Şehzade yiyecek torbasını, su matarasını hazırlamış, Gülen Ayva’yla Ağlayan Nar’ı bulmak için yola çıkmış… Sonra ne olmuş dersiniz? Şehzade, Gülen Ayva’yla Ağlayan Nar’ı bulabilmiş mi? ... Çocuklar bu masalı okurken hem keyif alacak hem de merhametin ve şefkatin her kapıyı açtığını öğrenecekler | ||
Bu konuyu arkadaşlarınızla paylaşın |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |